2000 yapımı, danny boyle un yönettiği, başrollerini leonardo dicaprio, daniel york, patcharawan patarakijjanon’un paylaştığı efsane film. imdb notunun 6.4 olması acı.
belki bir gün umuduyla ara ara appstore’dan arıyorum ama nafile.
la nostra vita’nın yakışıklı başrol oyuncusu. 1993ten beri oyuncluluk yapıyormuş 1980 doğumlu aktör.
2010 yapımı daniele luchetti filmidir. imdb notu 6.6 olan filmin başrolü yakışıklı italyan aktör elio germano dur. filmi alırken yönetmen hakkında hiç bir fikrim yoktu. bu kadar eleştirel bir film beklemiyordum. film birbirine aşık bir çiftin yatakta söyledikleri şarkı ile başlar ve eşin doğum esnasında ölmesi ile devam eder. tüketin çılgınlığından, aile içi ilişkilere, milliyetçilikten, cahil cesaretine uzanan ve daha pek çok konuya ufak ufak göndermeler yapan enteresan bir film. notuna bakmaksızın izlemeye değer bir film olduğuna inanıyorum.
-----------------------------spoiler----------------------------:
cenazede açılıştaki şarkıyı bağıra bağıra söyleyen eşin hali sizi gözyaşlarına sürükleyebilir.
-----------------------------spoiler----------------------------
-----------------------------spoiler----------------------------:
cenazede açılıştaki şarkıyı bağıra bağıra söyleyen eşin hali sizi gözyaşlarına sürükleyebilir.
-----------------------------spoiler----------------------------
nanni moretti nin yönettiği başrolünde michel piccoli’nin oynadığı imdb notu 6.9 olan film. olay papa seçimleri il ilgilidir ama entrika filan değil daha çok seçimlerimizle alakalıdır. papalık seçimlerinde başpsikoposlar oy kullanır ama çıkan sonuç tanrının seçimi olarak benimsenir. peki ya seçilen kişi papa olmayı istemiyor, bu göreve kendini uygun hissetmiyor, hayattan daha farklı şeyler bekliyorsa ne olur? oldukça etkileyici bu filmde özellikle kadın olan psikologla yaptıgı konuşmalardan sonraki seçimleri ile papanın seçimleri etkileyicidir. güldürüp, ağlatıp, düşündüren bir film. bir din adamı tanrının isteği olarak adlandırılan bir göreve bile başkaldırabilirken biz neden bu hayatı yaşıyoruz sorusu ile başbaşa kalır seyirci.
teki alınması halinde kalan tekte vücud için yeterli olabiliyormuş. alışma süreci zorlu da olsa kalan organ genişleyerek ve performansını arttırarak olabildiğince eksiği kapatıyormuş. (kaynak: hacettepe universitesi hastanesi)
(bkz: ümit yaşar oğuzcan)’ın oğlunun intihar ettiği kule.
babamın kuzeni.
(bkz: her genç kızın rüyası)
haremine kattığı bayanlar arasında bir türkiye güzeli de varmış denilen şarlatan.
coca cola’nın sıfır şeker adı altında çıkartmış olduğu ürünü.
-----------------------------spoiler----------------------------:
bu filmin en güzel tarafı brad pitt in baba sean penn in oğul olmasıdır.
-----------------------------spoiler----------------------------
bu filmin en güzel tarafı brad pitt in baba sean penn in oğul olmasıdır.
-----------------------------spoiler----------------------------
oyunculuğu ile her filminde biraz daha göz dolduran efsanevi fransız oyuncu. la tete en friche filmindeki performansı ile gönülleri bir kez daha feth etmiştir.
gerard depardieu’nun la tete en frinche adlı filmde canlandırdığı başrol kahramanın adıdır.
tete deki ilk e aslında é şeklinde yazılmaktadır. jean becker tarafından yönetilen fransız filmidir. başrollerde gerard depardieu, gisele casadesus oynamaktadır ve filmin imdb notu 7.1 dir. 2010 yapımı film germain chazes adlı kahramanın yaşamına ilişkin bir hikayeyi bize sunmaktadır. gerard depardieu’nun üstün performansı ile izlemeye değer bir filmdir.
(bkz: the tree of life)’ın yönetmenidir.
2011 yapımı terrence malick filmi. imdb notu 7.2 olan film izlenmesi zor filmler katagorisinde kendine üst sıralarda yer bulmuştur. filmin kadrosunda brad pitt, sean penn, jessica chastain gibi usta oyuncular yer almaktadır. farklı bir görsel şölen olarak izlenmeli, izlemeden önce mümkünse film hakkında okumalar yapılmalıdır. yok ben oturayım herşeyi anlayayım derseniz dünyanın yaradılışı, dinazorlar, evrim vs vs hakkında baya birşeyler keşfetmek ve tüm bunların aile içindeki durumlara göndermelerini okumak zorunda kalırsınız ki, hala buna gerek var mı diye düşünürüm. ileride muhtemelen kült filmler arasında adı anılacağı için az biraz sinema ile ilgisi olan ve/veya bu konuda ben çok şey biliyorum diye hava atmak isteyenlerin kaçırmaması gereken film, onun dışında izlememek sadece görüntü kalitesi anlamında kayıptır ama 139 dakikanızı enfes görüntülerle geçirmek isterseniz izleyiniz. izledim, pişman değilim.
yazacak hali kalmamışsa neden çömez olmuş ki diye düşündüğümdür.
bu bölümünde amerikan halkının parakoyaklaşmasına ve kendini güvensiz hissetmesine oldukça iyi değindi.
yine bir felaket senaryosu, yine zombiler, yine ele geçirilen şehirler, aşk, ihanet vs vs pek çok klişeyi içinde barındıran dizi.
-----------------------------spoiler----------------------------:
son bölümünde bilin bakalım ahırdan kim cıkıyor
-----------------------------spoiler----------------------------
-----------------------------spoiler----------------------------:
son bölümünde bilin bakalım ahırdan kim cıkıyor
-----------------------------spoiler----------------------------
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?