confessions

ladycapulet

- Yazar -

  1. toplam entry 528
  2. takipçi 1
  3. puan 13619

lüks

ladycapulet
çok olağan olmasına rağmen, teknoloji çağında modern hayatlarımız yüzünden artık gerçekleştirme imkanımızın elimizden alındığı durumlar için de lüks tabirini kullanmak yerinde olur sanırım. ne diyorum ben? işe yürüyerek gidebilmek neredeyse herkes için lüks. bırakın işe yürüyerek gidebilmeyi, yürüyecek hoş bir yol bulmak imkansız artık. cep telefonunu kapatabilmek,haftasonu e-mailini kontrol etmeden yaşayabilmek ne kadar büyük bir lüks pek çoğumuz için. sonra sessiz bir parkta,sincapların daldan dala atladığı ağaçların gölgesinde bir bankta oturup kitap okumak mesela. kafa dinlemek ya da. reklam panosuz bir hayat belki.

ankara

ladycapulet
iddiaya göre en iyi dostlukların edinildiği şehirdir. aslında doğruluk payı var bence de.

"istanbul’un manzarası çok güzel. ama ankara’da hep binalar var, gel şöyle manzaraya bakarak oturalım bir iki bir şeyler içelim diyemiyorsun. o yüzden hep insanların gözlerinin içine bakmak zorundasın.ben en iyi arkadaşlarımı ankara’da edindim."
(bkz: emrah serbes)

lens

ladycapulet
gerçekleri görmekte zaman zaman zorlandığım/kör olduğum doğrudur. ancak bunun dışında nesnelere karşı da hafif bir körlük durumum sözkonusu. abartmayayım şimdi ama işte miyopum ben. lens kullanıyorum, gözlük sevenlerden ve gözlüğün yakıştığı insanlardan değilim zira. neyse, asıl anlatmak istediğim bu değil şu an.

gözlük kullandığım dönemde banyoya gözlükle girdiğim falan olmuştur, çünkü o sizin bir parçanız oluyor, ayrı bir aksesuar gibi görmüyorsunuz. lens için de aynı şey geçerli.

dün gece banyoya girecekken lenslerimi çıkarıyorum. lenslerimi çıkardım, görüntü bir garip. allah allah iyice büyüdü galiba numaram diyorum. neyse banyodan çıktım, dişlerimi fırçalıyorum ve bir yandan da niye bir tuhaf görüyorum ben diye anlamaya çalışıyorum. bir dikkat ettim, ben meğer lenslerimi değil, lensin tekini çıkarmışım. çok acayip! kafan nerde kızım derseniz, ben de bilmiom ki..

banyoda kilitli kalmak

ladycapulet
dün akşam bir arkadaşımın başına geldiğini öğrendiğim hadise. yalnız yaşayan insanlardaki bu kapıyı da kilitleyeyim içgüdüsü fazla baskın sanırım. kızımız da banyo kapısını kilitlemiş, sonra kapı tutukluk yapmış, 1-2 saat içerde mahsur kalmış. kötü bir tecrübe.

yalnız, arkadaşın tepkisi şu: filmlerde o kapılar ne de kolay kırılıyor, yok öyle bir şey yaaa?

kilitli kalmak deyince, bir abi vardı, avustralya’ya giderken uçağın tuvaletinde kilitli kalmış. çok fena vallahi. klostrofobik bir ortam sonuçta.

çocuklarla girilen komik diyaloglar

ladycapulet
demin akrabalarım beni ziyarete gelmiş. öğlen yemek yedik beraber. süper tatlı çocukları var. büyük çocukları kreşteymiş. her anne gibi çocuğunun zayıf olmasından yakındı kuzenim ve doktorla oğlu (kısaca g olarak analım) arasında geçen diyaloğu aktardı:

d: bu senenin sonuna kadar 20 kilo olmazsan, seneye 1. sınıfa başlaman için sana sağlık raporu vermem!
g: bu kötü bir şey mi?
d: sen okula gitmek istemiyor musun?
g: daha karar aşamasındayım. emin değilim, düşünüyorum.

zamane çocukları akıl küpü..
3 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol