(bkz: #1123863)
kendinizi bilmek isterseniz , suda veya aynada ki yansımanıza bakarsınız ,
orada gördüğünüz siz değil tersiniz dir , yansıma simetriğiniz de değildir.
karşınızdakine sorsanız , onun sizinle ilgili tarifleri kendi algıları ve algı hızı ile bağlıdır ,
%100 gerçekliğine güvenemezsiniz. hülasa rasyonel olarak kendinizi bilemezsiniz.
tüm bilgi tesadüfidir , %100 tesadüftür , onun için bulmak değil aramak esastır ,
ararken, asla aradığınızı bulamazsınız , ama bu yolda çok fazla başka bilgiye ulaşırsınız.
evrenin dinamiği işte böyle endirektir.
graham bell zavallı sağır anasına çare ararken , önce gramofonu sonra telefonu bulmuş , anasına çare bulamamıştır ,
sağırlığın çaresini bir başka kişi bir başka bilgiyi ararken bulmuştur.
viagra esasen tansiyon düzenleyici bir ilaçtır ama , testler de ereksiyon arttırıcı özelliği keşfedilmiş ve bunun için lisans almıştır.bilinen ilaçların %99 bu şekilde tesadüfen geliştirilmiştir.
gözlem düzneği hassaslaştıkça deney sonuçları değişmektedir , alın size kuantum fiziğinin kısa tanımı ,
aradığın bilgi senden kaçmaktadır özetle.
samimi olarak tanrıyı aramadığınız zaman , onu bulma ihtimaliniz artacaktır.
kendini doğrulayan mantık sinsileleri , ancak kendilerince kontrol edilebilecek sonuçlar üretir ,
kalanı tesadüftür.
tesadüflerin tesadüf olmamaklığının dinamiği "9 kehanet" de anlatılır.
hülasa tanrı arayışınız , size mutlaka ama mutlaka başka bilgilerin kapısını açacaktır.
orada gördüğünüz siz değil tersiniz dir , yansıma simetriğiniz de değildir.
karşınızdakine sorsanız , onun sizinle ilgili tarifleri kendi algıları ve algı hızı ile bağlıdır ,
%100 gerçekliğine güvenemezsiniz. hülasa rasyonel olarak kendinizi bilemezsiniz.
tüm bilgi tesadüfidir , %100 tesadüftür , onun için bulmak değil aramak esastır ,
ararken, asla aradığınızı bulamazsınız , ama bu yolda çok fazla başka bilgiye ulaşırsınız.
evrenin dinamiği işte böyle endirektir.
graham bell zavallı sağır anasına çare ararken , önce gramofonu sonra telefonu bulmuş , anasına çare bulamamıştır ,
sağırlığın çaresini bir başka kişi bir başka bilgiyi ararken bulmuştur.
viagra esasen tansiyon düzenleyici bir ilaçtır ama , testler de ereksiyon arttırıcı özelliği keşfedilmiş ve bunun için lisans almıştır.bilinen ilaçların %99 bu şekilde tesadüfen geliştirilmiştir.
gözlem düzneği hassaslaştıkça deney sonuçları değişmektedir , alın size kuantum fiziğinin kısa tanımı ,
aradığın bilgi senden kaçmaktadır özetle.
samimi olarak tanrıyı aramadığınız zaman , onu bulma ihtimaliniz artacaktır.
kendini doğrulayan mantık sinsileleri , ancak kendilerince kontrol edilebilecek sonuçlar üretir ,
kalanı tesadüftür.
tesadüflerin tesadüf olmamaklığının dinamiği "9 kehanet" de anlatılır.
hülasa tanrı arayışınız , size mutlaka ama mutlaka başka bilgilerin kapısını açacaktır.
detay bilgi sahipleri düzeltsin lütfen;
(bkz: 300 sene sonra derlendi ve bugün bildiğimiz kuran halini aldı.)
(bkz: enformasyonun gücü (yani bilginin gücü),dezenformasyon (yani yanlış bilgilendirme)keşfedildiğinde anlaşıldı.)
not:
27 mayıs ihtilalinde tutuklananlarda biri de rahmetli atila ilhan , sorgusundan sonra , tüm suçlamaları kabul ettiği bir ifade imzalatılmak isteniyor , okuduktan sonra bu metni ben yazarsam ancak imzalarım diyor ve tüm suçlamaları kabul ettiği bir metin yazarak imzalıyor.
mahkemeye çıktığında , tüm suçlamaları reddediyor , hakim kendi ifaden var ve bıurada tüm suçları kabul ettiğini ikrar etmişsin diyor, bunun üzerine atila ilhan hakime şöyle diyor ; ifademdeki tüm cümlelerin 2 kelimelerinin dördüncü harflerini yan yana yazıp okuyun lütfen , hakim söyleneni yapıyor ,ve ortaya çıkan metni okuyor.
"bu ifade benden işkence altında alınmıştır"
ve tahmin edebileceğiniz gibi beraat ediyor.
nasibi olan buyursun alsın.............
düzeltme : ilhan selçuk (isim benzerliği)
(bkz: 300 sene sonra derlendi ve bugün bildiğimiz kuran halini aldı.)
(bkz: enformasyonun gücü (yani bilginin gücü),dezenformasyon (yani yanlış bilgilendirme)keşfedildiğinde anlaşıldı.)
not:
27 mayıs ihtilalinde tutuklananlarda biri de rahmetli atila ilhan , sorgusundan sonra , tüm suçlamaları kabul ettiği bir ifade imzalatılmak isteniyor , okuduktan sonra bu metni ben yazarsam ancak imzalarım diyor ve tüm suçlamaları kabul ettiği bir metin yazarak imzalıyor.
mahkemeye çıktığında , tüm suçlamaları reddediyor , hakim kendi ifaden var ve bıurada tüm suçları kabul ettiğini ikrar etmişsin diyor, bunun üzerine atila ilhan hakime şöyle diyor ; ifademdeki tüm cümlelerin 2 kelimelerinin dördüncü harflerini yan yana yazıp okuyun lütfen , hakim söyleneni yapıyor ,ve ortaya çıkan metni okuyor.
"bu ifade benden işkence altında alınmıştır"
ve tahmin edebileceğiniz gibi beraat ediyor.
nasibi olan buyursun alsın.............
düzeltme : ilhan selçuk (isim benzerliği)
ne aradığına bağlı olarak;
önünü tıkadığına inanıyorsan sorgular , daha kısa bir yol ararsın veya bypass edersin.
yok tıkamıyor aksine açıyorsa devam eder gidersin
paket bilgi,
shortcut,
kestirme,
sabit,
ampirik.
önünü tıkadığına inanıyorsan sorgular , daha kısa bir yol ararsın veya bypass edersin.
yok tıkamıyor aksine açıyorsa devam eder gidersin
paket bilgi,
shortcut,
kestirme,
sabit,
ampirik.
bilgi sözlüğün muhtaç olduğu kavram ,
maalesef yok ama varmış gibi eğleniyor
maalesef yok ama varmış gibi eğleniyor
subliminal enjeksiyon
tekzibe muhtaç;
"hatta sözlük gibi kalite olarak toplumun bir kaç tık üzerinde eli kalem tutan insanlar"
"hatta sözlük gibi kalite olarak toplumun bir kaç tık üzerinde eli kalem tutan insanlar"
müstesnadır
gözümde canlandırmaya çalıştım;
birbirinden bağımsız hareket eden dudaklar,
üst damağa yapışık güdük bir dil , derin bir gırtlak.....
buradan kelime,söz çıkmaz.
olsa olsa , konuşamamak anlamına gelebilecek bir deyimdir.
(bkz: kurusu yaşı fark etmez , içki kültürü uhrevi dinlerden eskidir.)
(bkz: kötü örnek örnek olmaz)
(bkz: otu boku bahane etmeden direk konuya girmek)
(bkz: söylemek , söylememekten daha doğrudur)
birbirinden bağımsız hareket eden dudaklar,
üst damağa yapışık güdük bir dil , derin bir gırtlak.....
buradan kelime,söz çıkmaz.
olsa olsa , konuşamamak anlamına gelebilecek bir deyimdir.
(bkz: kurusu yaşı fark etmez , içki kültürü uhrevi dinlerden eskidir.)
(bkz: kötü örnek örnek olmaz)
(bkz: otu boku bahane etmeden direk konuya girmek)
(bkz: söylemek , söylememekten daha doğrudur)
lezyonlar hasar görmüş?
(bkz: simetrinin simetrisi doğrudur)
(bkz: simetrinin simetrisi doğrudur)
doğrudur ,
15 sene öncesi ,
özellikle alaylı polis memurlarının daha yaygın olduğu dönemler de
istanbul da , ramazanda içkili araç kullanırken yakalandığın da
ceza yememe ihtimalin neredeyse sıfırdı ,
ki o zamanlar , konu polis memurunun , kürt mü alevi mi olduğunu dahi bilmez dik , aklımıza bile gelmezdi.
kesin ceza yiyeceğimizi bilirdik ama.
hovardaydık ta çünkü ehliyeti filan da almazlardı o zamanlar.
bir nevi çarpılmak işte , siz ne anlıyordunuz ki??????
not:
herhangi bir konuyu övmek veya yermek için yazmadım.
kuşaklar nesiller hala sütün kaymağıyla uğraşıyor , sütle ilgilenen yok!!!!!!!!
demek ki hakikaten ileri gitmiyoruz , yerimizde sayıyorsak bile ne ala , ama o bile fazla bize.....
adam alkoliktir , ama ramazanda oruç tutar kardeşim , kendini öyle rahat hissediyordur ,
iftardan sonra içki içer , yine kalkar sahura orucunu tutar.
orucun tanımı: nefsinle başın derde girdiğin de oruç tut ,
ne ramazanla bağlıdır ne de 30 gün ile.
açlık hissi , bildiğiniz tüm dinlerden daha eski bir terbiye (ceza değil) yöntemidir,
terbiye, nefse kılıç çekmektir.
nefsine boyun eydirdiğin zaman , evrensel anlamda insan olursun , empati nedir farkına varırsın ,
kişi hak hukuk gak guk ne varsa anlarsın , ve hatta nasibin de varsa neden var olduğunu bile anlarsın.
az ye , az uyu ,
romantik bir kış masalı veya çocuk menkıbesi değildir.
nokta amk.
15 sene öncesi ,
özellikle alaylı polis memurlarının daha yaygın olduğu dönemler de
istanbul da , ramazanda içkili araç kullanırken yakalandığın da
ceza yememe ihtimalin neredeyse sıfırdı ,
ki o zamanlar , konu polis memurunun , kürt mü alevi mi olduğunu dahi bilmez dik , aklımıza bile gelmezdi.
kesin ceza yiyeceğimizi bilirdik ama.
hovardaydık ta çünkü ehliyeti filan da almazlardı o zamanlar.
bir nevi çarpılmak işte , siz ne anlıyordunuz ki??????
not:
herhangi bir konuyu övmek veya yermek için yazmadım.
kuşaklar nesiller hala sütün kaymağıyla uğraşıyor , sütle ilgilenen yok!!!!!!!!
demek ki hakikaten ileri gitmiyoruz , yerimizde sayıyorsak bile ne ala , ama o bile fazla bize.....
adam alkoliktir , ama ramazanda oruç tutar kardeşim , kendini öyle rahat hissediyordur ,
iftardan sonra içki içer , yine kalkar sahura orucunu tutar.
orucun tanımı: nefsinle başın derde girdiğin de oruç tut ,
ne ramazanla bağlıdır ne de 30 gün ile.
açlık hissi , bildiğiniz tüm dinlerden daha eski bir terbiye (ceza değil) yöntemidir,
terbiye, nefse kılıç çekmektir.
nefsine boyun eydirdiğin zaman , evrensel anlamda insan olursun , empati nedir farkına varırsın ,
kişi hak hukuk gak guk ne varsa anlarsın , ve hatta nasibin de varsa neden var olduğunu bile anlarsın.
az ye , az uyu ,
romantik bir kış masalı veya çocuk menkıbesi değildir.
nokta amk.
-haaapşuuuuuu
+çok yaşa
-hep beraber
bu muhteşem diyaloğu üretir.
+çok yaşa
-hep beraber
bu muhteşem diyaloğu üretir.
doğru zaman geldiğinde,
bir koku yayıyorsun ,
o kokuyu bütün kızlar alıyor ve üşüşüyor
tersi de doğru.
(bkz: rehberimiz tabiat)
bir koku yayıyorsun ,
o kokuyu bütün kızlar alıyor ve üşüşüyor
tersi de doğru.
(bkz: rehberimiz tabiat)
kanadı olan uçar
kapitalizmin tanrısı ,
tanrılar kurban ister
tanrılar kurban ister
https://www.youtube.com/watch?v=__yTofXY-Kg
çok konsantre ama bilgi bombası bir konuşma yapmış.
pimi çekmiş , ortaya koymuş.
satır araları doldurulmaya muhtaç.
"herkes" başlıkları paylaşıp bir ucundan tutsa güzel olur.
çok konsantre ama bilgi bombası bir konuşma yapmış.
pimi çekmiş , ortaya koymuş.
satır araları doldurulmaya muhtaç.
"herkes" başlıkları paylaşıp bir ucundan tutsa güzel olur.
big bang; gamovdan önceki adı/tanımı , an-ı daim dir.
mucidi gamov değildir sadece sayısallaştırmış ve bir çerçeveye hapsetmiştir ,
bu nedenle de güdük kalmış amma ve lakin , bilimin ufkunu açmış rahat nefes aldırmıştır.
oysa ki an-ı daim başlangıç ile birlikte kavramsal olarak zamanı da açıklar.
allah; islam inancının tanrıyı tanımlamak için kullandığı bir özel isimdir.
(bkz: tanrı insanı yarattı , insan da allahı)
tanrı; tengri kavramının güncel karşılığıdır.
tengri; anlamı tan yeridir , bir yer bir kişi bir madde değildir , aydınlığın başladığı andır, izafidir.
bu tanımda "ışığa yürümek" zıvırtılarını aramayın alakası yoktur.
fizik; metası kuantumu filan yoktur , görülen/algılanan olayın , tekrarlanabilmesini sağlayan/amaçlayan bir dil dir.
kuantum fiziği; fizikle ilişkilendirilmesinin tek sebebi pazarlama stratejisidir. bu yolda edinilen bilgi kuantum olarak pazarlanır ki , edinilen bilgi aranan asla değildir bu yolda tesadüfen kazanılan bilgidir.
hülasa bilgi tesadüfen kazanılır, endirektir.
yirminci yüzyılın tanrısı bilgidir , pezevengi kuantum fedaisi ise teknolojidir.
mantık: (logic) insanlığın umarsız/çaresiz tek hastalığıdır ve mateessüf ki günümüzde başka aracı da yoktur.
sıçar orta yere , sonra döner ve şöyle der , bakın işte bu bir boktur ve vardır. sıçmasaydın yoktu uleyn sıçırık.
hep ve sadece bir önceki adımı doğrulayarak muhteşem ışıltılı kuleler kurar , amacı hep üstte olmaktır ki kule yıkıldığında en az hasarla kurtulsun.
şu anda yaşadığımız hal'in konunun özü ile aslı ile alakası yoktur ,
insan özgün hal e muhtaçtır ki görsün , bunun için ritüeller , zikirler , uyuşturucular , gereklidir.
ritüel,zikir,nefes,afyon samimi merakın/arayışın alternatifsiz araçlarıdır.
çünkü bulunduğu yerden/halden , alt bilinç ile komünikasyona giren akıl , anlayamaz , algılayamaz , segman atar , yatak sarar.
alt bilinç tanrıdır.
üşengeçler , komformistler , çakallar , fırsatçılar hülasa bu süreci gözü yemeyenler ,
en yakın kazığa halat atar kendini bağlar.
hiç lafım yok , nereye bağlarsa bağlasınlar ama bana musallat olurlarsa!!!
kodum mu oturttururum.
ha keza , billur fanusların hijyenik efendileri , oldukları yerden züppe işaret parmaklarını gözüme soka soka
sen şöylesin böylesin , ilkel güdük yobaz et kafa mimikleri yaparlarsa onların kısmeti ise , şöyle destekli bir beş kardeş.
gün gelir ki geliyor o gün (mitoloji hep bunu yazmış)
bilimsel ahlak herkes için tek rehber olduğunu tekrar hatırlatacak.
efendi efendi yaşayın gidin işte bokunu çıkarmayın , başı da sonu da bura değil , sakin ve sabırlı olun.
din den ahlakı çıkaran akıl ile ahlaktan dine varan akıl aynı yobazdır.
mucidi gamov değildir sadece sayısallaştırmış ve bir çerçeveye hapsetmiştir ,
bu nedenle de güdük kalmış amma ve lakin , bilimin ufkunu açmış rahat nefes aldırmıştır.
oysa ki an-ı daim başlangıç ile birlikte kavramsal olarak zamanı da açıklar.
allah; islam inancının tanrıyı tanımlamak için kullandığı bir özel isimdir.
(bkz: tanrı insanı yarattı , insan da allahı)
tanrı; tengri kavramının güncel karşılığıdır.
tengri; anlamı tan yeridir , bir yer bir kişi bir madde değildir , aydınlığın başladığı andır, izafidir.
bu tanımda "ışığa yürümek" zıvırtılarını aramayın alakası yoktur.
fizik; metası kuantumu filan yoktur , görülen/algılanan olayın , tekrarlanabilmesini sağlayan/amaçlayan bir dil dir.
kuantum fiziği; fizikle ilişkilendirilmesinin tek sebebi pazarlama stratejisidir. bu yolda edinilen bilgi kuantum olarak pazarlanır ki , edinilen bilgi aranan asla değildir bu yolda tesadüfen kazanılan bilgidir.
hülasa bilgi tesadüfen kazanılır, endirektir.
yirminci yüzyılın tanrısı bilgidir , pezevengi kuantum fedaisi ise teknolojidir.
mantık: (logic) insanlığın umarsız/çaresiz tek hastalığıdır ve mateessüf ki günümüzde başka aracı da yoktur.
sıçar orta yere , sonra döner ve şöyle der , bakın işte bu bir boktur ve vardır. sıçmasaydın yoktu uleyn sıçırık.
hep ve sadece bir önceki adımı doğrulayarak muhteşem ışıltılı kuleler kurar , amacı hep üstte olmaktır ki kule yıkıldığında en az hasarla kurtulsun.
şu anda yaşadığımız hal'in konunun özü ile aslı ile alakası yoktur ,
insan özgün hal e muhtaçtır ki görsün , bunun için ritüeller , zikirler , uyuşturucular , gereklidir.
ritüel,zikir,nefes,afyon samimi merakın/arayışın alternatifsiz araçlarıdır.
çünkü bulunduğu yerden/halden , alt bilinç ile komünikasyona giren akıl , anlayamaz , algılayamaz , segman atar , yatak sarar.
alt bilinç tanrıdır.
üşengeçler , komformistler , çakallar , fırsatçılar hülasa bu süreci gözü yemeyenler ,
en yakın kazığa halat atar kendini bağlar.
hiç lafım yok , nereye bağlarsa bağlasınlar ama bana musallat olurlarsa!!!
kodum mu oturttururum.
ha keza , billur fanusların hijyenik efendileri , oldukları yerden züppe işaret parmaklarını gözüme soka soka
sen şöylesin böylesin , ilkel güdük yobaz et kafa mimikleri yaparlarsa onların kısmeti ise , şöyle destekli bir beş kardeş.
gün gelir ki geliyor o gün (mitoloji hep bunu yazmış)
bilimsel ahlak herkes için tek rehber olduğunu tekrar hatırlatacak.
efendi efendi yaşayın gidin işte bokunu çıkarmayın , başı da sonu da bura değil , sakin ve sabırlı olun.
din den ahlakı çıkaran akıl ile ahlaktan dine varan akıl aynı yobazdır.
kibir aklın salyası ,
hiç bir insan evladı bundan münezzeh/ari/soyutlanmış değildir.
hülasa aklın kadar kibirlisindir.
"iş" bir "aklın" ürünü dür , "iş" ise "enerji" üretir.
bilinen insani evrende akıl mutlaktır ve rom'a (subroutine/gömülü/özdeş yazılım) muhtaçtır.
"enerji"soyuttur , ha keza , "akıl" da soyuttur
ortada sandık "iş" ise somuttur.
zavallı insan oğlu başı da sonu da , varı da yoğu da sadece "iş" miş gibi ,
tüm yatırımını buna yapar.
çünkü aklı kibire , egosu ise konfora açtır.
akıl iş üretir , iş ise enerji yani medeniyet/teknoloji/bilim , özetle konfor.
her bir konfor parametresi ise , insana özel bir hasleti köreltir.
yani özünden (tözünden) uzaklaştırır , koparır.
çok uzun yazdım ama ;
konu bir kitaba bağlanmakla ve/veya bir felsefeye bir çerçeveye hapsolmakla çözülse idi ,
şimdiye çoktan çözülürdü ,
özetle kendinizi o kadar abartmayın.
akıl'dan bağımsız önermeler , örneğin ateizm , veya şartlı önermeler ; örneğin deizm ,
sohbetlere meze ola gelmiş ve olagitmekte dir.çünkü bu önermelerin varlıkları bir diğerine bağlıdır , akla değil.
akıl bir öz'e (töz) muhtaçtır ,
yoksa bilinen evrede karşılık bulamaz.
hülasa akıl tanrıdır.
dinler aklı beseleyen öz'lerdir.
ve "kutsiyetleri" sebebi ile çok/en iyi korunagelen ve korunagiden kütüphanelerdir.
genel manada tanrı tanımazlığı savunan ateistler,
neden özel de hep islam ve kültürüne esip gürlerler ?
yok sa misyonerlik ederler de , buna biz de kendileri de uyanamayız mıdır?
not:
şunu yazmazsam konu havada kalabilir;
tasavvuf ehli der ki;
"tanrıyı aramakla geçer ömür"
mutlak inanç makbul değildir.
hiç bir insan evladı bundan münezzeh/ari/soyutlanmış değildir.
hülasa aklın kadar kibirlisindir.
"iş" bir "aklın" ürünü dür , "iş" ise "enerji" üretir.
bilinen insani evrende akıl mutlaktır ve rom'a (subroutine/gömülü/özdeş yazılım) muhtaçtır.
"enerji"soyuttur , ha keza , "akıl" da soyuttur
ortada sandık "iş" ise somuttur.
zavallı insan oğlu başı da sonu da , varı da yoğu da sadece "iş" miş gibi ,
tüm yatırımını buna yapar.
çünkü aklı kibire , egosu ise konfora açtır.
akıl iş üretir , iş ise enerji yani medeniyet/teknoloji/bilim , özetle konfor.
her bir konfor parametresi ise , insana özel bir hasleti köreltir.
yani özünden (tözünden) uzaklaştırır , koparır.
çok uzun yazdım ama ;
konu bir kitaba bağlanmakla ve/veya bir felsefeye bir çerçeveye hapsolmakla çözülse idi ,
şimdiye çoktan çözülürdü ,
özetle kendinizi o kadar abartmayın.
akıl'dan bağımsız önermeler , örneğin ateizm , veya şartlı önermeler ; örneğin deizm ,
sohbetlere meze ola gelmiş ve olagitmekte dir.çünkü bu önermelerin varlıkları bir diğerine bağlıdır , akla değil.
akıl bir öz'e (töz) muhtaçtır ,
yoksa bilinen evrede karşılık bulamaz.
hülasa akıl tanrıdır.
dinler aklı beseleyen öz'lerdir.
ve "kutsiyetleri" sebebi ile çok/en iyi korunagelen ve korunagiden kütüphanelerdir.
genel manada tanrı tanımazlığı savunan ateistler,
neden özel de hep islam ve kültürüne esip gürlerler ?
yok sa misyonerlik ederler de , buna biz de kendileri de uyanamayız mıdır?
not:
şunu yazmazsam konu havada kalabilir;
tasavvuf ehli der ki;
"tanrıyı aramakla geçer ömür"
mutlak inanç makbul değildir.
şirket geç kaldı , sayılmaz
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?