eyvah eyvah, bu durumda evropa hayal olmaktadır. daha da vahimi fitbol vasıtasıyla yaratılacak gündemle durumu sıyırtmayı planlayanlar tarafından şampiyona dönemi için yeni gündem malzemeleri bulma gereksinimi çıkmıştır.
karşılaştığım kullanıcılarının neredeyse yüzde doksan dokuzunun kırık kullandığı mikrofost zımbırtısı. peki ben lisanslı mı kullanıyorum. haaayııırr... open officein lisansı çıktı da ben mi duymadım?
astsubaylık yaşamının hazin sonu. son nokta. nasıl ki öğretmenler 1. derecenin 4. kademesine yükseldikten sonra hep birin dördü olarak kalırlar, astsubaylıkta da kıdemli başçavuşluktan sonra çızıklar hep alta doğru atılır. kıdemli kademeli olursun; sonraki rütbe döneminde kıdemli kademeli yoğurtlu, sonrasında kıdemli kademeli yoğurtlu soslu, sonrakinde kıdemli kademeli yoğurtlu soslu tereyağlı diye gider... en iyisi emekli olup bahçede domat yetiştirmektir, çünkü kademeli kıdemden sonra geçen yıllar öyle ahım şahım maaş farkı da yaratmaz.
bir zamanlar ergene akbulut diye otobüs firması bile vardı. nerede şimdi o akbulutlar, yılmazlar, armağanlar, gazanfer bilgeler...
işyeri açılışı, adres değişikliği, işyeri kapanışı gibi durumlarda işyerini ziyaret edip/denetleyip durumu tutanakla tespit eden ve kayıt altına alan vergi dairesi memuru.
komple teorisinin de böylesi:
"son günlerdeki durum/gündem nedeni ile bazı bir kısım kısımların kıçına kaçabileceği gerçeği gün yüzüne çıkınca, bu kısımların conilerden yardım isteyip gündem değiştirmek için radyo dalgaları ya da başka teknik fasiliteler ile deprem yarattırıp... ... ..."
"ya yok saçmalama cevat ağğbi" desede içimdeki ses, beynimin bir köşesindeki başka bir ses yukarıdakine benzer komplo teorilerini olaydan haberdan olduğumuzdan beri devamlı bıdırdanmakta.
yine sadece talihsiz bir doğa olayı ile mi karşı karşıya kaldık, yoksa... yok yoook, sadece doğa ....
"son günlerdeki durum/gündem nedeni ile bazı bir kısım kısımların kıçına kaçabileceği gerçeği gün yüzüne çıkınca, bu kısımların conilerden yardım isteyip gündem değiştirmek için radyo dalgaları ya da başka teknik fasiliteler ile deprem yarattırıp... ... ..."
"ya yok saçmalama cevat ağğbi" desede içimdeki ses, beynimin bir köşesindeki başka bir ses yukarıdakine benzer komplo teorilerini olaydan haberdan olduğumuzdan beri devamlı bıdırdanmakta.
yine sadece talihsiz bir doğa olayı ile mi karşı karşıya kaldık, yoksa... yok yoook, sadece doğa ....
jeppesen satar bunları kol gibi paraya.
kullanıyorsan da durmadan yenilerini almak zorunda kalırsın zira istanbul için 06-24 pisti uzatıldıktan sonra chartlar ister istemez değişmiştir.
edit1:format edit2:imla
kullanıyorsan da durmadan yenilerini almak zorunda kalırsın zira istanbul için 06-24 pisti uzatıldıktan sonra chartlar ister istemez değişmiştir.
edit1:format edit2:imla
boeinglerde de olan şey. hep merak ederim bunu tek motora yapsak tayyareye drift yaptırtailir miyiz?
mazi butonu kullanılarak tozlu entarileri balkondan silkeleme eylemidir. eğlencelidir aslında. canı sıkılanlara önerilir.
mezun olduktan sonra 15 yıldan fazla zaman geçince "ne boka yarar acep" diye düşündürten ama halen öğrenci/öğretmen olanların muhtemelen işine yarayan zamazonk.
(bkz: kılavlamak)
çok da ahım şahım bir konu değildir aslında. bundan bir kaç yıl evveli; küçükçekmece nükleğer araştırma enstitüsünde, nükleer bir çöp olduğundan şüphe edilen şeyin yaydığı radyasyondan koşarak kaçmayı "başaran" hademe düşünülürse, az bir çalışma ile malum hızı aşmak biz türk insanı için hiç de zor olmayacaktır.
yani biz o teoriyi çoktaaan çürütük.
yani biz o teoriyi çoktaaan çürütük.
fotoğraf makinalarının şahıdır. teknik kamera segmentinde olan bu zamazingoya sahip olabilmek her pürüfüsyönelin hayali olsa gerektir. merak eden için:http://www.sinar.ch/
özetle:
arap şeyhinin biri londrada gezerkene sıkışıp etrafa aldırmadan fistanını sıyırır ve yolun ortasına çatır çatır sıçar. durumu gören ingiliz polisi şeyhe 250 sterlin ceza keser, şeyh makbuzu alır ve polislere 500 sterlin uzatıp "uşak da yapacak" der.
öyküsü bu olan deyim, hayatımızda bir çok yerde kullanılır olmuştur.
arap şeyhinin biri londrada gezerkene sıkışıp etrafa aldırmadan fistanını sıyırır ve yolun ortasına çatır çatır sıçar. durumu gören ingiliz polisi şeyhe 250 sterlin ceza keser, şeyh makbuzu alır ve polislere 500 sterlin uzatıp "uşak da yapacak" der.
öyküsü bu olan deyim, hayatımızda bir çok yerde kullanılır olmuştur.
pilavı elle yiyip, yolun ortasına sıçtıkları rivayet edilir.
(bkz: uşak da yapacak)
(bkz: uşak da yapacak)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?