kalia

millet vekili seçilmesi sonrasında bir zat yanına yaklaşır ve aşağılama amaçlı söye der :"siz baytardınız değil mi?
kendisi gayet sakin : "evet evladım bir yerin mi ağrıyordu?"

aynı ruhi durumu yansıtması bakımından:

-evlilikte keramet vardır.
-bebek rızkıyla doğar.

karşı ruhi durumu savunması açısından :

-eşeği önce sağlam kazığa bağla sonra tevekkül et.

ben şahsen karşı ruhi durumu daha çok tavsiye ederim.

(bkz: ben sana vali olamazsın demedim adam olamazsın dedim)

ilk iki filmini izlediğim ocean’s serisinin bu son filmini de alıp izlemeye çaılşmam fakat daha ilk 15-20 dakikada sıkılıp bırakmam neticesinde serinin en kötü filmi olduğuna kanaat getirdiğim film’dir.al pacino kendini gösterememiş ne yazık ki.

eskiden kumaş olurdu bunlar.dokuma yüzdeyüz pamuk.erkekler çizgili olanlarını kızlar üstü işlemeli çicekli olanları kullanırdı.ilkokulda herkesin 2 mendili olurdu.anneler ütüler katlardı onları.her pazartesi öğretmenler kontrol ederdi mendilimiz var mı diye.ne saçma sapan işti anlamam.

ülkemiz açısından balkanlar menşeilidirler.sıcak ya da soğuk olabilirler.

herşeyden önce haklı olması gereken sebeplerdir.
nedir haklı sebepler:sadece meşru müdafa.o da ölçülü olmak koşulu ile.eski ispanyol altın çağında haklı savaşın nedenleri sıralanmıştı:
-yakın ve muhtemel bir tehdit
-bu tehdide karşı koymak için meşru müdafa
-sadece askerlerin ölümüne sebep olacak bir meşru müdafa

ancak günümüze gelindiğinde "bush doktirini" amerika tarafından ortaya atılmıştır.bu doktirinde değişen teknolojik şartlar ile artık yakın ve muhtemel tehlike yeterli değildir.bir kimyasal veya nükleer bomba nasıl yaklaşır iken tespit edilebilir?ve buna nasıl meşru müdafa yapılabilir?nerede ise imkansızdır.
dolayısı ile gelecek ve uzak bir tehlike de savaş sebebi olmalıdır.amerika bu görüşleri dünyaya kazandırmış ve bu sebeple iran’a baskı uygulamaktadır.iran’ın daha silahları üretmeden nükleer denemelerini sonlandırmasını istemektedir.iran sonlandırmazsa pekala amarika için bu bir haklı savaş sebebi olacaktır.

okumamış,evlenmiş,kırk yaş civarında,işi gücü (çalışmadığı için başka işi yoktur zaten) balkon yada pencereden komşuları ve sokağı gözetlemek olan,dedikodu üreten,hayatta birey olamamış mahluk.

-hayat ağacını,yalan rüzgarını,marimar’ı izlemek
-karpuzlu muzlu bigbabool çiğnemek
-arkadaştan aldığımız kasetleri kasetçalarda kopyalamak
-radyodan kasete şarkı çekmek
-fosforlu renkli küçük lastik topların koleksiyonunu yapmak
-anadolu liseleri ve parasız yatılı sınavlarına ilkokul 5’te girmek
-uzunca bir süre moda diye tayt giymek
-postalın içine uzun marul gibi aerobik çorabı giymek
-saçları kısa kestirip arkadan kuyruk bırakmak bi de kuyruğun ucuna boncuk takmak (bkz: iğrenç)
-backstreet boys dinlemek
-spice girls gibi dans etmeye çalışmak
-yeni yeni çıkmaya başlamış klipleri izlemek için sabahın 8’inde uyanıp şebnem dönmez’li sabah şekerlerini izlemek
-yoğurdun evde yapılması
-sütün plastik poşetle mandıradan alınması
-sagra shoplardan kavonozla sarelle alınması (bkz: sarelle çeşmesi)

ne bulsa yemesiyle ve kızdığında insanların kafasını gagasıyla oymasıyla ünlüdür .bir de hep yapılan bir espri vardır:istanbul’da gördüğünüz kargalar istanbul’un fethini görmüş olan kargadır diye.

los angeles’in simgesidir.(bkz: the big apple)

yüzü o kadar estetik ameliyat ve makyaja rağmen hala düzeltilemiyor.afedersiniz uzun eşşek yüzü gibi yüz var hatunda.gözleri de tavşan boku gibin güççücük görülmüyor bile.
ancak vücuduna çok iyi baktığı kesin.plates hocasını gittiği her yere taşıyormuş yanında.

esasen yazılarını takip etmek daha hayırlı olacaktır.zira televizyonda heyecanlanmaktadır ve diksiyonu hiç de güzel değildir.bağırış çağırış arasında ne dedidiği anlaşılamıyor ne yazık ki.

şöhreti henüz hazmedememiştir.yılların sanatçısı kayahan’a birden bire durduk yere giydirmeye çalışması,oradan sağlam ayar yiyince nası olsa burda yok cevap veremez diye tarkan’a yönelmesi,ordan da sağlam ayarı yemesi sonucu susan kişidir.
ayrıca evli ve çocuklu olmasına rağmen hep bekarmış gibi ortada dolanmaktadır.bunlar çok cahilce ve ucuz oyunlardır...

sezen aksu ’nun izmir’deki çocukluk yıllarından beri kankisidir.
kendisi şarkı söylemeye trt izmir radyosunda başlamışsa da enteresan şekilde 2. sınıf pavyonlarda devam etmiştir.
aslında sesi çok eğitimsizdir.sürekli televizyonlarda görünmesine rağmen şarkı asla söylememektedir.yakın zamanda sessiz sedasız evlenmiştir.
ayrıca alnındaki kırışıklıkları ve olmayan kaşlarını kahküllerini gözlerinin içine kadar uzatarak gizlemeye çalışmaktadır.

saçlarını uzatıp sarı yaptığı zaman o küçücük gözlerinin ve çizgi dudaklarının çirkinliğini ört bas edebileceğini sanan gazeteci.
ayrıca sürekleri magazin basınındaki kral ve kraliçeler ve onların kaprisleri ile muhatap kalmaktan dolayı kompleks geliştirmiş ve kendisini de sanatçı sanmaya başlamıştır.
allah tez zamanda şifalar vere!

koca görmez

baba tarafından memeleketim

okulumun sloganında da kullanılmış dildir.(bkz: non scholae sed vitae discimus)"okul için değil yaşam için öğrenmeliyiz"

(bkz: aslını inkar eden haramzadedir).