ben bu sitedeki yazarları aklı başında,entelektüel insanlar sanmış,bu yüzden alacak bişey olur hevesiyle üye olmuştum.yazıkki açılan başlıklara ve girilen entrylere bakıyorum da faşizmin diz boyu olduğu özellikle kürtlere karşı anlaşılmaz bir refleksin olduğunu gördüm.söyleyecek bişeyleri kalmamış fikir yoksunu fukaraların arasında yerimin olmadığını düşünüp üyeliğimi siliyorum.
kürtleri kast etmeyen ama kürt olarak gördüğü her insana da ağzına geleni esirgemeyen zihniyetler bu ülkede var oldukça,ülke bölünme tahlikesiyele her vakit yüzyüze kalacaktır.artık herkes anlasınki,bu ülkenin asli unsuru olan kürtler ne avrupanın isteği ne de bölücü dış güçlerin dayatması ile bir ülke istiyorlar...kürtler girdikleri hastanelerdeki o kıskanç bakışlardan rahatsız,kürtler bindikleri otobüslerdeki o gettolardan rahatsız,kürtler bir türlü giremedikleri o meclisten rahatsız,evet kürtler rahatsız ama bu rahatsızlık bir ülke kurma şeklinde tezahür etmiyor.istek ortadadır,açık net ve anlaşılırdır,ama anlamak istemeyenler de olacaktır,olsun.ayrıca kürt sorununu maddi bir temel oturtmak tarihsel bir hatadır.sorun sadece maddi değildir.ülkenin her yeri hemen hemen eşit ekonomik eşitsizliklerle boğuşuyor.ama kürt sorunu bir temsil ve kabullenme sorunudur.fazla politize edilmemesi de ayrıca önemlidir.
faust mitolojik bir efsane olabilr ama bu demek değildir ki goethenin faustunu anlamak için bir mitoloji tarihini gerktirir.tersine faust modern zamanların edebi ve felsefi bir eleştirisidir.pozitivizmin bataklığına düşmüş burjuva gerçekçiliğini,bu totaliter kültürü ancak ve ancak ruhani bir karakterle yıkabilirsiniz:goethenin de yaptığı budur:yerle gök arasındaki bağı koparan burjuva devrimleri maalesef özgürlük yerine modern bir kölelik yaratmıştır.faustun bütün mücadelesi ise bu toplumda özgür olmaya çalışmaktır.bu da ancak ve ancak aşkla mümkün görülmüştür.çünkü aşk da ruhani bir kurtuluştur...
ankara bahtı kara...
tanrının da hatalarının olduğunu ıspatlarcasına söyler bu şarkıyı brıan molko o hüzün,malenkoli dolu sesinden.dinlerken insanın tüyleri diken diken olur:geçmişinizde kaybettiğiniz birşeyleri ararsınız şarkı boyunca.melodik ritimlerle ilerler,geçmişinizi bulursunuz tam da geçmişinizi yeniden kurgulama şansı elde ettiğiniz anda geçmiş bir hayalet gibi elinizden kayar gider.son sanşınızı da kaybettmenin verdiği hayal kırıklığıyla yaşadığınız ana geri dönersiniz.
varlığı ezilenlerin krıntısı üzerinde şekillenen ama iddiası geçmişi anlamak olan aptallar sürüsünün uzmanlık alanıdır.oldum olası geçmişle gelecek arasında kurulan köprüden nefret etmişimdir.
dünyanın en vahşi,acımasız,anlamsız olduğu bir dönemde ülkesini terk etmek zorunda kalmıştır.nazi faşizminden o da payını almış amerikaya göçmüştür.toplama kamplarının,gaz odalarının olduğu,insan hayatının beş para etmediği bu utanılası dönemde düşünce dünyasından taviz vermemiştir.felsefesini batı modernizminin iflası üzerine temellendiren düşünür auschwiztten sonra şiir yazmak barbarcadır demiş ve şiir yazmayı cinayete çevirmiştir.
bazı insanlar bazı ülkelere şans eseri gelir,erkan oğur da öle biridir.perdesiz gitarın mucidi bu zat-ı muhterem neredeyse tekke hayatı yaşamaktadır.eserlerinde anadolu halk kültürüne büyük yer veren sanatçımız mütevazılığı ve suskunluğuyla da beni etkilemiştir.değerinin yeteri kadar verilmediğini düşündüğüm bu naif insan hakkında söylecek tek şeyim olur:hissiyatın ve sanatın hala kaybolmadığını göstermek senin gibi sanatçılara yakışıyor.
groteks metinlerin mimarı
varoluşun dibi
hiçliğin abidesi
karakterlerini burjuva toplumunun anlamsız yaşamından seçen irlandalı yazar.bir gazetecinin 87 senesinden ne bekliyorsunuz sorusuna:
-senin bir daha seyahat etmemeni demiş.
varoluşun dibi
hiçliğin abidesi
karakterlerini burjuva toplumunun anlamsız yaşamından seçen irlandalı yazar.bir gazetecinin 87 senesinden ne bekliyorsunuz sorusuna:
-senin bir daha seyahat etmemeni demiş.
filozof,tarihçi,eşcinsel,kel,teoirseyen,pratisyen devrimci,eylemci,modern,postmodern,deli,manyak,zeki,çılgın,aykırı
hayalleri gerçekleştirme yerine gerçeği hayal yapan imgeler dünyası.
nickinden de anlaşılacağı üzere sultandır kendileri.kanadadaki büyükelçimiz.yazılarını yeni keşfettim ama çok eğlenceli olduğunu belirtirim.genellikle geç satlerde ziyaret eder siteyi yakalarsanız kaçırmayın yazılarını.
ilkokul yıllarında dilimize pelesenk olmuş bir deyim.kabadayılık taslayan sınıf tekrarı büyüklerimiz bu deyimi bize ezberletmekte hiç zorlanmamışlardır.
deha mı diyorsunuz?alın size rus yapımı:odipal kompleksin yetişkin yaşlarda vakaa bulduğu türden.ahlaki değerlerin neredeyse çiğnendiği roman.felsefeden psikanalitiğe,edebiyattan tarihe bir çok düşünürü etkilemiş bu şah eser,orhan pamuk tarafından da yüzyılın en iyi kitabı olarak seçilmiştir.
yazı ha deyince yazılacak bir birikimin sonucuysa o zaman bir yazarın haftada bir bir romanı yayınlanır.
bir roman düşünüki;melodram yüklü,bir aşk düşünüki;sınır tanımıyor,bir hayat düşünüki;içine kapanık,kafasının içinde yaşayan,hakiki yaşamı saçmasapan bir rüyadan başka bişey olarak görmeyen...
işte böyledir kürk mantolu madonna.raif,almanyada bir resim galerisinde yüzüne bakmadan tanıştığı dostu,arkadaşı,eşi,sevgilisi kısacası hayatı maria pudere doğulu bir ülkeden göçmüş bir gencin en hassından duygularıyla aşık olur. ne varki,bu geç başlayan aşk erken biter.bir yeşilçam tadında olan roman kurgusu raifi türkiyeye gitmeye zorlar.aşkı,biricik dostu avrupada kalmış onun gelişini beklemiştir.ama acı romanın ruhuna işlenmiştir ,mutluluk uzak görünmektedir.
işte böyledir kürk mantolu madonna.raif,almanyada bir resim galerisinde yüzüne bakmadan tanıştığı dostu,arkadaşı,eşi,sevgilisi kısacası hayatı maria pudere doğulu bir ülkeden göçmüş bir gencin en hassından duygularıyla aşık olur. ne varki,bu geç başlayan aşk erken biter.bir yeşilçam tadında olan roman kurgusu raifi türkiyeye gitmeye zorlar.aşkı,biricik dostu avrupada kalmış onun gelişini beklemiştir.ama acı romanın ruhuna işlenmiştir ,mutluluk uzak görünmektedir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?