ithilquessir

yabanci gazoz markalarindan daha iyi buldugum icicek. tek rakibi camlica gazozdur.

turkiyede uretilen, birazcik zor bulunan ama tad olarak butun rakiplerine basan, gazli icicek. cam siselerde satiliyor olmasi hayran oldugum baska bir ozelligidir. benim gozumde nostarji kelimesine birebir denk dusen kelimelerdendir.

(bkz: camlica gazoz)

kadinlarda makyajla ulasilmak istenen her sonucu ortaya cikaran hadise. dudaklar dolgunlasir, yanaklar kizarir, gozler parildar, kirpikler bibirinden ayrilip uzun gozukur.

belki de bu yuzden cekip gidemeyiz.

sadece ders kitabi degil, ayni zamanda romanlar icinde tavsiye edilir.

(bkz: korsan kitap alicagina ikinci el kitap almak)

turk mizzahi’nin babasi, abisi, sirdasi. gunumuzun mizzahcilarinin coguna kan kusturan, yine de hepsi tarafindan deli gibi sevilen, babannemin, annemin ve kiz kardesimin okudugu ve buyuk ihtimalle benim torunlariminda okumaktan zevk alacagi yuzlerce cizgi ve kurgu karakterin babasi.
sadece avni gibi cizgiler degil, huysuz ihtiyar gibi gulmekten kendinizden gececeginiz satirlarda yazmistir. kendiyle barisikligi ve huysuzluguyla sevmeyeninin olmadigina inandigim bir dede figurudur.
vefatindan sonra cikarilan mizzah dergisindeki avni’nin "bigil digil gi?" diyisi hala tuylerimi diken diken eder.
ozlettin be kendini oguz abi...

bazi insanlarin olmesine inanamiyor insan. sanki "o" dogal sinirlara meydan okuyarak surekli yaslanacak, huysuzlasacak ama abilik yapmaya devam edicek gibiydi.

kitap okuma askiyla yanip tutusan kisi piyasanin fiyatlarini biraz yuksek bulmaktadir. bu durumda el altindan mafyacilik oynayan korsan kitap saticilarina degil, saaflarda ince gozlukleri ve sirin biyiklariyla kaybolmasindan cok korktugum bir meslegi icra eden amcalari secmesi olayidir. kitabin uzerindeki eski kokusu, daha onceki kullanicisinin altini cizdigi bir cumle, kitabin en huzunlu yerindeki bir damla dagilmis murekkep...
hicbirsey olmasa aldiginiz korsan kitaplar gibi cildi ucuncu gunde dagilip sayfalari yerinden cikmayacaktir.

bilgisayar teknolojisine asla yerini kaybetmeyecek icatlardan biridir. soguk bir kis gununde dizlerin uzerinde battaniye ve bi bardak viskiyle gece lambasinin altinda guzel bir kitap okumak gibisi yoktur.

tarihi sayfanin icadina kadar gider, zaten o gune kadar "yazi" olayini cozmus olan insanoglu birden bire kil tabletler, mara duvarlari yerine daha az hacimli seylere yazabileceklerini ogrenerek deliye donmus takir takir yazmaya baslamislardir. bu sayfalarin bir araya gelmesiyle kitap vucut bulur, butun insanliga hayirli olur.

camlardan iceri tas atan, tasin cevresine uzerinde abuk subuk paranoya mesajlari olan bir kagit saran piskopat kisilik.

turkiye’de bilinen viskiler "blend" viskilerdir. bunlarin (viskinin kalitesine gore) bir kismi bekletirmis 10-25 yil arasinda fermante edilmis viskidir, kalani ise o yil destile edimistir. bu ikisi karistirilir (zaten dikkat ederseniz sisede blend yazar) ve viski cikar. turkiye’de baba diye taninan balantine’s %30 eskitilmis malt viski icerir.
birde "single malt" viskiler vardir ki tadiyla sizi kendinizden gecirir, kokusuyla nirvanaya ulastirir. deniz suyudan ve linyit filitresinden yararlanarak yapilir, hicbir seyle karistirilmaz, 8-34 yil arasi bekler, ortalama kalitede bir sisesi 65 euro’dan baslar, verdiginiz her kurusa deger.

kucuk cekmece ve buyuk cekmece golleri arasinda bulunan buyuk golun ismi.

kilogram ve kutle gunumuzde somut bir referans objesi bulunan son olcu birimidir. grand c. adi verilen ve paris’te bulunan referans objesi %90 platin %10 iridyum’dan yapilmistir. dunyadaki cesitli buyuk sehirlerde bu kilonun bir kopyasi vardir, iki yilda bir bu kopya paris’e goturulup grand c. ile tutarliligi karsilastirilir.
ilginc olan ne kadar temiz tutmaya ugrassak da ulkelerin kendi referans objeleri grand c. ile farkliliklar gostermektedir. tabii ki aslinda grand c. de uzerindeki birikim sebebiyle her yil ortalama 0.0000002 kg agirlasmakta olsada onu kiyaslayabilecek baska bir standart objemiz olmadigi icin butun standart kilolar grand c. ye gore ayarlanmaktadir.
kisacasi 21. yuzyilda bile agirlik olcu birimimiz daha dogru duzgun temizlemeyi bile beceremedigimiz bir metal parcasi olup, herkesin ayni standart sapmayi yapmasiyla karisikliklar onlenmeye calismaktadir.

trafikte orta parmakla yapilir bu hesap.

buyuk bir halti yiyecek kapasitedeki insanin o isi aciklayacak bahanesini de bulmus olacagi varsayimidir.

hem kadinlar hem erkeklerce uygulanan cinsel metodolojidir. genelde "ginali" nickname’i ile essek kirsal kesimin favorisidir, urban sehir hayatinda mikro dalgayla migrostan alinmis tavugu isitip onula.... ufff sabah sabah, sonra devam ederim ben anladiniz siz fikri az cok.

basket maclari daha iyidir.

grup kuralari cekildiginde "biz bu gruptan kesin cikariz" havasina girip sagda solda yok yere kaybettigimiz puanlar, isvicrede dokulen milli takim. ondan sonra,
-niye katilamadiniz dunya kupasina?
-hakemler taraf tuttu.
-oldu canim.

hakem tarafli falan degil resmen kotuydu. attigimiz penalti, sag kanattan kullandigimiz serbest atislar da hakanin formasindan cekilerek dusurulmesine verilmeyen serbest vurus kadar yanlis kararlardi.

eski misirda gizem tanrisi.