ithilquessir

vapur yanasirken kiyiya camdan bakan onlarca insan garip bir kardeslik bagiyla baglanir birbirine, disaridaki yagmur ve dalgalarin sesi, dahasi sallanarak yanasan vapur, dahasi isine gucune gidecek onlarca insan bunyeyi "er ryan’i kurtarmak" filmindeki normandiya cikartmasi gibi bir duruma sokar. kapilar acilir dangur dungur, hucum borusu calmistir, eldeki dershane klasoruyle firlanir ileri.
hemen solumuzda duran ninenin semsiyesine ruzgar dolar, bir adim geri kalir, karsida gemi butun azametiyle beklemektedir, bir birlik inanci ile hirs ile hucum edilir.
hikayenin sonucu gunduz gozuyle hayal kurucagina nereye bastigina dikkat etmeyen gencler kendilerini kizgin kumlardan soguk sulara naklederler.

biz’e ayit olmayan.

sabahin korunde calan telefonu saat zannetmek, snooze’a aliyorum diye telefonu acmak, karsidan alo alo diye sesler gelince niye kapanmiyo bu saat, hem niye konusuyo benim saatim diye dusunmek.

oldukca populer olan ve genis renk secenegi sunan bir uclu kalem markasi.

bir cesit hiper-bakire.

(bkz: orgazm sigarası)

bir programinda seyircilere bir harf sorup soyledigi harfle baslayan misralar yazarken zeki gecinen kel bir arkadasin "x" demesi uzerine,

iksiri kaptim gidip dere beline
yakaladim kurbagayi doktum keline keline
bekler iken olmasini prens-i cihan
cikti karsima bu kelli felli <diiiiit>

diyerek beni yerlere yikan, hazir cevaplilik konusunda ustalasmis, yetenekli sahne sanatcisi.

(bkz: huysuz virjin)

ataturkculugun esaslari · (2)
zeyna · (1)
whiskas · (1)

olay biskiremin kendisinde degil soru sorulurken kocaman kocaman acilan turkuaz bir cift gozdedir. hayir diyebilene bir paket biskirem tarafimdan postalanacaktir.

hedefinizi iskaladiginizda size bir atis hakki daha taniyan avlanma aparatidir. silah degildir, tamamen bariscil bir irk tarafindan yapilmis olup dahice bir ayrodinamik dizayna sahiptir.

(bkz: nutuk)

luks bir cesit kedi mamasi. turkiyeye ithali bir ara durdurulmus, o donemde bagimlisi olan "kedi" adindaki kedim olme tehlikesi gecirmistir.

uzun suredir pesinden kostugunuz dusmaninizi yakaladiginizda eger kotu adamsaniz yada filmin bitmesine daha yarim saat varsa dusmaniniz icinde bulundugu kotu durumdan kurtulana kadar mal mal konusmaniz gerekmektedir.

bir basligin altina bir seyler yazmak, yada yazilmis bir seyleri kontrol etmek amaciyla o basligi degilde, basligin kisinin aklinda kaldigi turevlerinin incele butonuna yarim milyar kere girilip deli olunmasi.

eger pis bir insansaniz girdiklerinizin bir tanesini baslik olarak acabilir zaten kanal yonetimi tarafindan yonlendirilecek olan entry’nizi oraya yazabilirsiniz.

kesinlikle husranla sonuclanacak bir kurstur, boyle durumlardaki kadinlarin genelde yaptiklari kendi icindeki kuskulari digerlerine empoze etmektir. zaten hassas olan denge bu dokunusla bozulur, sevgili yolu bekleme kurslari, beklemeyi ogreten degil sevgili yolu bekleme!!! felsefesini ogutleyen bir egitim yuvasi olur.

ev dogasi geregi sessiz bir varliktir. gurultuyu icindeki varliklarin cikarmasi beklenmektedir, ha olur da ev icinde insanlar varken de sessiz durumunu surduruyorsa o durumlarin en kotusudur.

konusulamayan mekanlar stress doludur. sessiz, ev soguktur. tuzlugu istiyemezsiniz yemek masasinda.

-ne is yapiyosun.
-atom fizikcisiyim.
-aaa sahimi mi, su ultra sentetik isimalarin fiberoptik sistemlerde radyasyonel bozulmaya sebep oldugu bu sebeple silikon ciplerinin gelecekte kulanissiz olacagi soyleniyor ne diyorsun?
-ehe ehe.. sey.. fizik ogretmeniyim ben.
-hmm, say bakiyim agir metalleri.
-ya uff tamam ayrobikciyim ben.
-fizigi nerden uydurdun?
-kultur-fizik’ten geldi aklima.

(bkz: filmlerden ogrendiklerimiz)

bir suredir bir seyler yazmayi dusunup kafamda bazi noktalari toplayana kadar yazmayi erteledigim yazar.

sozlukte 24 saat bulundugunu, zaman zaman guzel entry’ler yazdigini, yaptigimiz yanlislari zaart! diye silmeden once bizi guzel bir dille uyardigini zaten hepimiz biliyoruz, benim derdim baska.

cok onemli bir nitelige sahip bir insan. isini ciddi alan ve iyi yapan biri. bir seylerin basinda didinen, zaman ve emek harciyan kisilik. bu klise laflarin kliselesmelerindeki bas sebep olan "dogru olmalari" kavramini bana bir kez daha yasatan yazar.

kisisel olarak cok az tanidigim biri. kac yasindadir, boyu kactir, kiz midir, erkek midir, hangi takimlidir. bilmiyorum. bildigim uc bes noktada o nerede duruyorsa tam zittinda durdugumu ogrendim. ama benim derdim baska.

farkli goruslerin birbirine zarar vermedigi surece diyalog ve dusunceyi getirecegi, insanlarin kendi gibi dusunmeyen insanlardan da yararlanabilecegi, ayrica kendi inandigina ’kendi’ inandigi ve celismedigi icin saygi duydugum bir insan.

simdilik bu kadar benden.