hikmet

baba imf=international mother fuckers başkanı...
otel hizmetçisi ufak iş..
dünyayı bellemiş be..
kim tutar seni koçum...

yarısı latin yarısı grek ve bazısı uydurma alfabe..
harfleri 2 saatte ezberler ve rusça yazılanı okursunuz..
rusça aynen türkçe gibi yazıldığı gibi okunur veya tersi...

bizim cahil basın ingilizce özentisiyle sharapova, natasha,sochi der durur.
oysa rus alfabesiyle de aynen şarapova, nataşa, soçi yazılır
ah ruslar bir bizim alfabeye geçse bizim her harf her ses aynen onlara uyar.
ah atatürk erken gittin... yaşasaydın lenin alırdı alfabeyi senden.

ruslar o derece aynen okudukları gibi yazar ki sokaklarda afişlerde
jorj maykıl konseri, heri potır filmi diye aynen okursunuz...
hiç batılı orijinale kulak asmazlar...

çaykovski aynen böyle yazılır kril harfleriyle... gariban frenkler,tchaikovksy yazmadan okuyamazlar...

bu yıl rusya da saatleri son kez ileri aldılar bir daha geri almayacaklar...
adamlar hesaplamış; hiç bir ekonomik faydası olmadığı gibi, zararı da varmış... saatlerin değiştiği günlerde uçak, tren kaçıran yolcu sayısı %10 artıyormuş.

2011 üniversite lys sınavını yaz saati uygulama gününe denk getiren ve bu yüzden uygulamayı ertesi güne kaydırmak zorunda kalarak o güne göre her şeyi planlamış uçak şirketlerini,tren seferlerini, bankaları, fabrikaları perişan eden bu kadar plansız bir ülke yönetimi daha var mıdır acaba şu dünyada???

akıllı çılgın proje budur: dünyada tek olacak 2 proje!!!
uçaktan in tekneye bin!!!
1) atatürk havalimanının yanından açılacak kanalla, florya ya tekne bağlantısı.
uçaktan in, hemen yandan tekneye bin florya dan marmara ya çık, ister kadıköy e ister beşiktaş a trafiksiz git... liman-florya en fazla 1 km... maliyet en fazla 1 milyar dolar... 7 yılda amorti eder. garanti ederim

2) antalya havalimanı-lara kanal projesi.. aynı şekilde, antalya limandan lara da denize bağlanacak kanalla turist, uçaktan bikini, mayosuyla inecek, kanaldan tekneye binip ister side ye ister kemer e tatile daha yolda başlayacak.

telif hakkı benumdur ha!!!

bu bana mı? vay be burda da mı izleniyoruz lan... yakında kasetimi de sürersiniz piyasaya siz...

ben bu bin ladin in denize gömülme işini tuttum... kesinlikle artık herkes denize atılmalı... karada yer kalmadı kardeşim... yeter artık kurtların, solucanların, farelerin, yılanların beslendiği... yerin altında yüz bin milyar yaratık var ya... beni yunuslar yesin, hamsi olayım da...
üstelik mezara gitme derdi de kalkar... git boğaza, bodrum a, trabzon a, antalya ya, 2 dua bir çiçek at denize... işte bu... üstüne de atla bir yüz... benimle elele... ama mutlaka masayı kur kıyıya.. 2 de tek at üstüne... benden..

babanın adını taşıyan metro istasyonu moskova nın tam göbeğinde kremlin e 1 km mesafededir. önünde heykeli vardır. metronun etrafındaki sokaklar bulgakov un master ve margarita isimli muhteşem romanının geçtiği sokaklardır. metro karşı köşesinde, sovyet sonrası ilk açılan amerikan bar vardır.. barda her akşam profesyonel ilişkiler yer alır.. mayakovski bu bara doğru bakar. gözünde hep 2 damla yaş olur...

vay be burda da izleniyoruz ha... çömezden izlemedeyiz..... hikmetten de.. kime bağlı çalışıyorsunuz siz kardeşim? internete gir, bilgisözlük yaz, gelip seni bulsunlar durumu mu bu? noluyor yav bırakın kardeşim... polis bey rica ederim lafım size değil...

siz beni davet ettiniz..
bana mail attınız... ha ha ha...
gerçekten nereden buldunuz beni?
çok mu aradınız?
ne iyi ettiniz...

ben bu nick lafına nik oluyorum ya.. değiştirin abicim şunu..
nik yapın... nanik yapın.. ne bileyim enik, konik yapın ama şu c harfini kaldırın kardeşim... restaurantçı mısınız, cafeci mi, clubçü müsünüz nesiniz? burası webster sözlük müdür? redhouse mıdır? mudur? kimdir burda müdür?

ingiltere de şortla okula gidemeyen 12 yaşındaki erkek öğrenci, etekle gitmiş.
yönetmelikte erkeklere şort yasak ama etek için yasak yokmuş.
okul yönetimi ne yapacağını şaşırmış.
bugünkü radikal gazetesi eyüp can’ın yazını okuyunca, bizdeki türban baskısına birileri de bunu yapsa diye düşündüm.
haydi erkekler, giyin etekleri, basın okulları.

30 metrelik dalgaya 10 metre öteden çekilmiş bir resim geldi bugün...
kamera enkazdan çıkmış... sahibi pozdan 1/2 saniye sonra muhtemelen ölmüş...
fotoğraf ancak temizlenmiş ve yayınlanmış...
altta bir reklam...
sony shoots the best...
fuck the rest...

aman başbakanı görünce ayağa kalkın. yoksa bedelini fena ödetir.
silivri de bulursunuz kendinizi..
alenen itiraf etti adam yahu...

recep ivedik ve taner

taner, gerçek bir recep ivedik tir ve şahan aşağıdaki senaryo ile yeni filmini hazırlamalıdır. telif hakkı bizimdir.

recep ve taner üvey kardeştir. bindikleri gemi batar. belki de onlar batırmıştır.
issız bir adaya düşerler. adada pascal bir yabani yerli olarak yaşamaktadır. onun adını pazar koyarlar. ertesi gün adaya yine batan gemiden özlem ve ebru düşer. recep ve taner kızlara saldırır,tecavüze yeltenirler. pazar, kızları kurtarır ve adanın başka bir yerinde saklanırlar. (bu arada elbette çeşitli kavga dövüş sahneleri yer alır ) 2 kız ve pazar mutlu bir grup oluştururlar (erotik sahneler olacak) . recep ve taner e karşı da çeşitli tuzaklar kurarlar.
nihayet bir gün hazırladıkları ayı tuzağına bu 2 ayı düşer. 2 sini sıkıca yaptıkları salın direğine bağlayıp açık denize salarlar. o gün bugündür bu 3lü adada çoluk çocuk mutlu bir aile hayatı sürerler.