olay, din üzerinden siyaset yapan ve halkı allah ile kandıran bir oluşumun en önemli isimlerinden birinin oğlunun kumar oynaması olayıdır. normalde kumar oynayan bir insana kimsenin karışma hakkı olmadığı doğrudur. ancak bu güruh din siyaseti yürütürken güya karşı olduğu bir şeyi yaparken yakalanırsa halkın aydınlanması açısından büyük bir haberdir. ayrıca 150 kiloluk bu adamın da son 10 yılda nasıl bu kadar zenginleştiği de ayrı bir başlıkta incelenebilir.
ek olarak: adamın belki 100 milyon dolar parası var ama bu tipiyle,güzel bir kızı kendine aşık etme şansı yok. en azından bu noktada adamın ezik olduğu hoşuma gitmiyor değil.
katıldığım tespittir. ben de aynı nedenden dolayı yaklaşık 10 gündür ortamlardan soğumuş durumdayım. konuyla alakalı 10 gün önce admin arkadaşımıza mesaj attım. dedim ki, arka arkaya ve saçma sapan başlıklar açan bir kaç kişi var. bunların bu kadar seri ve anlamsız başlık açmasını engelleyelim dedim. 370 tane başlık açan yazar var, 330 tanesinde kendi entry'si dışında bir entry yok.örneğin diş taşı temizliği, demiryolu, 11 nisan bilmem ne ile bilmem ne maçı,yugoslav savaşları, gibi kimsenin umurunda olmayan başlıkları seri şekilde açan yazarlar var. hadi anlarım 1 başlık açarsın, ikinci başlığı akşam üstü açarsın ama böyle değil, 1 dakika ara vermeden seri başlık açıyor. ozaman ben de yatak odasından mutfağa gidene kadar gördüğüm her şeye başlık açayım, örnek; duvar , avize, ampul, çatal,mutfak dolabı ... admin ise verdiği cevapta isteyen istediği başlığı istediği miktarda açar dedi. şimdi sözlüksün, internet loglarına bir iz bırakmak istiyor olabilirsin ama türk dil kurumu'da değilsin. sonuçta siteyi güncel tutmak da senin bir görevin. bu nedenle başlık açma ile ilgili düzenleme yapılması gerekiyor. bir diğer konu da yukarıdaki yazar arkadaşın dediği gibi özene bezene yazdığımız sayfalarca yazıların altına 2 kelime ile enty giren ilkokul düzeyinde bir kitle var. tam 340 kelime entry yazmışım altına 'bknz: itfayenin hortumu' gibi entry girmiş. bu tarz basitliklere de son vermek gerekmekte.
akıllara uzman psikolog kadının 10 nisan 2016'da kararlı bir şekilde intihar etmesini getirmiştir.
https://www.okuyazturkiye.com/Haber/Detay/9203/uzman-psikolog-boyle-intihar-etti
psikolojik sorunları olanların bu hale düşmeden acilen psikolojik destek almaları şarttır.
https://www.okuyazturkiye.com/Haber/Detay/9203/uzman-psikolog-boyle-intihar-etti
psikolojik sorunları olanların bu hale düşmeden acilen psikolojik destek almaları şarttır.
orkit reis
zaman onların zamanı. bilgi yarışmasına çıkmak ve gereken soruda elenmek de bir viral aslında. daha önceden anlaşılmış reklamlar. bu çocuk özellikle mutaassıp genç kızların jutin bieber'ı. sosyal medyada takip ediyorum, bir ajansa üye ve para karşılığı viral reklamlarda oynuyor. ayrıca sırf gel gel yapmak için barajı geçemediği halde nişantaşı üniversite'sinde tam burslu okuyor.
çin'de icat edilen bir işkence çeşidi. damlayan musluk kafası tıraş edilmiş ve sabitlenmiş mahkumun kafasına günlerce uygulanmak suretiyle işkence edilirdi
hindistanda kadın tecavüzlerinin de gündemde olduğu da malum. intihar eden kadınların tecavüz mağduru olma ihtimalleri veya öldürülüp intihar süsü verilmiş olma ihtimalleri de göz önünde bulundurulmalıdır.
ankara tepe prime'da bulunan sushico'da aramızda kurumsal seviye bulunan ciddi müdürümle beraber iş yemeğimizin ardından içtiğimiz çaydır. en son sakin ama mutlu bir şekilde samimi espriler yaparken bulmuştuk kendimizi
'iyi çocuk' erkek versiyonunun kız kankası için gideri asla yoktur ama 'iyi çocuk' kız versiyonunun erkek kankası için çok içince falan gideri vardır.
evrimi bilkent üniversitesinde zaten kafası çalışan okuyan araştıran fularını takıp gelmiş 50 tane akademik adama, kokteylde şampanya ve kanepe ikram ederek elitist bir şekilde anlatacağına anadoluya inip, bir anda bodoslama girmeden, yavaş yavaş , islam'ı da direkt reddetmeden anlatmak, halkı bilinçlendirmek açısından çok daha iyi olur.
evrimağacı'nı takip ederim, evrimağacı'ndaki makaleleri anlayabilecek kapasitede türkiye'de çok adam çıkmaz. onun yerine şu seviyede girişler yapılabilir.
ya tamam insan topraktan yaratılmıştır. kabul ediyoruz. diyerek konuya başlayıp, allah'ın asıl anlatmak istediği ben insanı önce tek hücreli canlılar ile başlatıp en son bu haine getirdim' demektir'şeklinde girişler yapıp milleti uyandırmak lazım.
insan terminator filmindeki arnold'un ışınlandığı gib yaratılmadı falan diye ufak girişler yapmak lazım.
arnold'un dünyaya gelişi
https://www.youtube.com/watch?v=LPpQBZpFEUc
evrimağacı'nı takip ederim, evrimağacı'ndaki makaleleri anlayabilecek kapasitede türkiye'de çok adam çıkmaz. onun yerine şu seviyede girişler yapılabilir.
ya tamam insan topraktan yaratılmıştır. kabul ediyoruz. diyerek konuya başlayıp, allah'ın asıl anlatmak istediği ben insanı önce tek hücreli canlılar ile başlatıp en son bu haine getirdim' demektir'şeklinde girişler yapıp milleti uyandırmak lazım.
insan terminator filmindeki arnold'un ışınlandığı gib yaratılmadı falan diye ufak girişler yapmak lazım.
arnold'un dünyaya gelişi
https://www.youtube.com/watch?v=LPpQBZpFEUc
kızların sürekli yanında bulundurduğu, kankalık yaptığı ama hiçbir zaman çıkmadığı erkek arkadaşlarına verdikleri isim.
iyi çocuklar sürekli kızlarla takılırlar, sinemaya , bowlinge, pikniğe giderler, kızların moralini düzeltme misyonları vardır. hemen hepsi içten içe kıza yazmak için fırsat kollar ama doğa ana piçlik pastasını dağıtırken kendilerini unuttuğundan dolayı harekete geçme kabiliyetleri yoktur. bazen 10 yıl 20 yıl bekleyip harekete geçmeden ölürler. hatta harekete geçemeyip hoşlandığı kız evlenince, boşansın öyle konuşurum diye bekleyen,yıllar süren bekleyişlerde abartıp, kızın kocasıyla kanka olan ve o şekilde hayatını devam ettiren iyi çocuklar bile vardır.
iyi çocuk 'hüseyin' üzerinden örnekler verirsek, aşağı yukarı ömürleri boyunca şöyle bir hayat yaşarlar.
örnek 1 ;
cansu : sevil, hüseyin nasıl biri, onla düşünmez misin?
sevil : kanka hüseyin 'iyi çocuk' ya. ondan zarar gelmez
örnek 2;
hüseyin : sevil neden ağlıyorsun, bana anlatsana kanka
sevil : ühühühü osmancan bana çaktı, ertesi gün de terk etti ühühühü
hüseyin : kanka sana adam mı yok,osmancan halt etmiş, baksana şu güzelliğine, dert etme kanka.
iyi çocuklar sürekli kızlarla takılırlar, sinemaya , bowlinge, pikniğe giderler, kızların moralini düzeltme misyonları vardır. hemen hepsi içten içe kıza yazmak için fırsat kollar ama doğa ana piçlik pastasını dağıtırken kendilerini unuttuğundan dolayı harekete geçme kabiliyetleri yoktur. bazen 10 yıl 20 yıl bekleyip harekete geçmeden ölürler. hatta harekete geçemeyip hoşlandığı kız evlenince, boşansın öyle konuşurum diye bekleyen,yıllar süren bekleyişlerde abartıp, kızın kocasıyla kanka olan ve o şekilde hayatını devam ettiren iyi çocuklar bile vardır.
iyi çocuk 'hüseyin' üzerinden örnekler verirsek, aşağı yukarı ömürleri boyunca şöyle bir hayat yaşarlar.
örnek 1 ;
cansu : sevil, hüseyin nasıl biri, onla düşünmez misin?
sevil : kanka hüseyin 'iyi çocuk' ya. ondan zarar gelmez
örnek 2;
hüseyin : sevil neden ağlıyorsun, bana anlatsana kanka
sevil : ühühühü osmancan bana çaktı, ertesi gün de terk etti ühühühü
hüseyin : kanka sana adam mı yok,osmancan halt etmiş, baksana şu güzelliğine, dert etme kanka.
siyasi başlıklardan bıktık be arkadaş. burada kıçımızı yırtsak, tespit gibi tespitler yapsak da, körler sağırlar birbirini ağırlar oluyor. malum partiler gidip %50 almaya devam ediyor.
sevgilim bana doğum günümde boeing 777-800 aldığında biraz şaşırmıştım. sonuçta instagramdaki tüm arkadaşlarımı uçağa doldursam yine de boş koltuklar kalacaktı. biraz gereksiz bir hediyeydi ama sevgilim abartmayı severdi. ama ona aynen şöyle söyledim 'ne gerek vardı aşkım kısıtlı bütçenin 150 milyon dolarıyla bana bu hediyeyi almaya'.
her neyse hediyeyi tabii ki kabul ettim. önce noterden üzerime aldım, alım vergisi bile 700 bin tl çıktı da artık yapacak bir şey yoktu.
gel gelelim işin sonuna, sevgilimden ayrılınca, birbirimize aldığımız hediyeleri iade etmemiz gerekiyordu. ben de uçağı evinin tepesine bodoslama çaktım. al sana hediyen dedim..
her neyse hediyeyi tabii ki kabul ettim. önce noterden üzerime aldım, alım vergisi bile 700 bin tl çıktı da artık yapacak bir şey yoktu.
gel gelelim işin sonuna, sevgilimden ayrılınca, birbirimize aldığımız hediyeleri iade etmemiz gerekiyordu. ben de uçağı evinin tepesine bodoslama çaktım. al sana hediyen dedim..
ben başlatayım siz devam edin.. çok vurup da acıtmayın ama..
independence: antisosyal bir yazılım mühendisi diye tahmin etmekteyim. yazılım konusunda iyi olabilir ama entry'leri edebiyattan çok uzak, liseli seviyesinde. muhtemelen kendini en ünlü hissettiği platform burası. görüşleri dindar ve ataerkil. tahminlerimce hamburger yerken redbull içen göbekli 35 yaşlarında şahıs.
pipolarbozuk : genç yaşına rağmen okumuş, gezmiş, kendini geliştirmiş, bazı düşüncesel evrimlerden geçmiş kalemi kuvvetli bir genç kızımız. ama nicki üzerinde bazı git geller yaşayabiliyor. bazen 'işyerinde aşık olmak istiyorum çok romantik bir şey' yazabilirken bazen de 'eski sevgilini kütür kütür duvardan duvara götürüyorlardır' tarzı entryleriyle ters geçişler yapabiliyor.
gunesiminyerininezamanampulaldı : kendi kendine açtığı, kimsenin rağbet etmediği , diş taşı temizliği, 11 nisan clavers – bulls maçı, sergio aguero tarzı 309 tane başlığına dayanarak sonsuz internet aleminin log'larına imza atmayan çalışan bir idealist veya çok boş zamanı olup popüler olmaya çalışan bir boş gezer.
rapunzelkibritsatar : 2 yıllık yüksek okulu bitirdikten sonra iş aramaya koyulmuş, ailesiyle yaşayan, günde 2 paketten az sigara içmediğini tahmin ettiğim genç arkadaşımızın ilgi çekici maceraları dikkat çekmekte. bim'den orkid aldım kasiyer bana bön bön baktı ehehe kıvamında eğlenceli entrylerinin takipçisiyiz orkid reis
edit : 20 dislike olunca meme fotosu atacağım.
edit2 : istek üzerine analiz
mustaitbiradam : yazdığı entrylerde kimseyi kırmayım diye hep orta yolu bulmaya çalışan, dolmuşta otobüste karşılaşabileceğimiz düz bir adam. abla deme lazım olur hesabı insanlar da lazım olur diye hiç trollük yapmaz, kimseyi kırmaz bu arkadaşımız. açtığı dünyanın %99.999 unu ilgilendirmeyen başlıklarla da gunesiminyeri ile akraba olma ihtimali de vardır. düzlüğü sayesinde ileride balkona bayrak asan adam olma ihtimali yüksektir. https://www.google.com.tr/search?q=balkona+bayrak+asan+adam&espv=2&biw=1366&bih=667&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=0ahUKEwiHxbHwtInMAhWnYZoKHaqqDkcQ_AUIBygB
independence: antisosyal bir yazılım mühendisi diye tahmin etmekteyim. yazılım konusunda iyi olabilir ama entry'leri edebiyattan çok uzak, liseli seviyesinde. muhtemelen kendini en ünlü hissettiği platform burası. görüşleri dindar ve ataerkil. tahminlerimce hamburger yerken redbull içen göbekli 35 yaşlarında şahıs.
pipolarbozuk : genç yaşına rağmen okumuş, gezmiş, kendini geliştirmiş, bazı düşüncesel evrimlerden geçmiş kalemi kuvvetli bir genç kızımız. ama nicki üzerinde bazı git geller yaşayabiliyor. bazen 'işyerinde aşık olmak istiyorum çok romantik bir şey' yazabilirken bazen de 'eski sevgilini kütür kütür duvardan duvara götürüyorlardır' tarzı entryleriyle ters geçişler yapabiliyor.
gunesiminyerininezamanampulaldı : kendi kendine açtığı, kimsenin rağbet etmediği , diş taşı temizliği, 11 nisan clavers – bulls maçı, sergio aguero tarzı 309 tane başlığına dayanarak sonsuz internet aleminin log'larına imza atmayan çalışan bir idealist veya çok boş zamanı olup popüler olmaya çalışan bir boş gezer.
rapunzelkibritsatar : 2 yıllık yüksek okulu bitirdikten sonra iş aramaya koyulmuş, ailesiyle yaşayan, günde 2 paketten az sigara içmediğini tahmin ettiğim genç arkadaşımızın ilgi çekici maceraları dikkat çekmekte. bim'den orkid aldım kasiyer bana bön bön baktı ehehe kıvamında eğlenceli entrylerinin takipçisiyiz orkid reis
edit : 20 dislike olunca meme fotosu atacağım.
edit2 : istek üzerine analiz
mustaitbiradam : yazdığı entrylerde kimseyi kırmayım diye hep orta yolu bulmaya çalışan, dolmuşta otobüste karşılaşabileceğimiz düz bir adam. abla deme lazım olur hesabı insanlar da lazım olur diye hiç trollük yapmaz, kimseyi kırmaz bu arkadaşımız. açtığı dünyanın %99.999 unu ilgilendirmeyen başlıklarla da gunesiminyeri ile akraba olma ihtimali de vardır. düzlüğü sayesinde ileride balkona bayrak asan adam olma ihtimali yüksektir. https://www.google.com.tr/search?q=balkona+bayrak+asan+adam&espv=2&biw=1366&bih=667&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=0ahUKEwiHxbHwtInMAhWnYZoKHaqqDkcQ_AUIBygB
beyaz pantolon da giyebilirlerdi, iyi ki beyaz pantalon giyiyorlar. içlerine beyaz boxer giyme zorunluluğu var mıydı.
kadın için üniversite bitirmesi + en az 2 yıldır iş hayatında olması + tek başına yaşamayı deneyimlemiş olması + geçmişinde en az 2-3 ilişki deneyimlemiş olması
erkek için üniversite bitirmesi + askerlik + en az 4 yıldır iş hayatında olması + tek başına yaşamayı deneyimlemiş olması + bir eve ucundan kredi ile falan da olsa girmiş olması + en az 5-6 kadınla ilişki deneyimlemiş olması
bu kriterleri geçenlerin evliliğinde sorun çıkma ihtimali de diğerlerine göre düşük olacaktır.
erkek için üniversite bitirmesi + askerlik + en az 4 yıldır iş hayatında olması + tek başına yaşamayı deneyimlemiş olması + bir eve ucundan kredi ile falan da olsa girmiş olması + en az 5-6 kadınla ilişki deneyimlemiş olması
bu kriterleri geçenlerin evliliğinde sorun çıkma ihtimali de diğerlerine göre düşük olacaktır.
işerken hapşurmayın
çocukluğumdan beri müslüman olarak doğduğum için kendimi çok şanslı hisseder, müslüman olmayan tüm insanların ne kadar da zavallı olduklarını düşünmeden edemezdim. teknoloji geliştikçe ve bilgiye ulaşmak kolaylaştıkça okumaya başlayıp önce kendi kendime daha sonra çevremdeki din bilgelerine ufak ufak sorgulama soruları sormaya başlamıştım. örneğin ;
1-sadece müslüman'lar cennete gidebilecekse dünya medeniyetine büyük katkıları olan ancak çoğu ateist veya yahudi olan, smart telefon teknolojisini bulan steve jobs, arabayı icat eden henry ford, modern uçağı bulan william boeing, elektriği bulan nikola tesla, interneti bulan dr. vintan cerf, çiçek aşısını bulan edward jenner nereye gidecek?
2-dünyadaki doğan çocukları %99'u ailelerinin dinini takip etmekte. örneğin japonya'da doğan bir çocuğun tüm şartlanmalara rağmen, araştırıp müslümanlığı benimseme ihtimali %1 den bile az.. yani tüm insanlık babalarından veya çevresinden gördüğü dini takip ederken müslüman olamadığı için direkt olarak cehenneme mi gidecek?
bu sorulara verilen cevaplar hep aynıydı, 'yapacak bir şey yok, bunların hepsi müslüman olmadığı için cehenneme gidecek'.
hristiyanların görüşü ise, 'müslümanlık hristiyanlıktan kopya çekilerek uydurulmuş bir dindir'. hristiyan olmayan ve kutsal baba ve oğluna inanmayan kimse cennete giremez.
museviler ise şöyle düşünüyor; ne yazık ki bizim ırkımızdan gelmeyen ve bizim dinimize sahip olmayanlar cennete giremeyecektir. cennete girse bile cennetin en güzel köşesi yahudilere ait olacaktır.
tüm bu cevapları zihnimin derinliklerinde analiz kuyularında analiz ettikten, okuduğum kutsal veya kutsal olmayan kitapları, makaleleri, forumları da analiz çorbasına doğradıktan sonra şu sonuca daha önce varmıştım;sonsuz evrende din olmadığını fark etme eşiği. (bkz: #1113166)
bu eşiği geçtikten sonra karşımıza cevaplaması kolay bir soru çıkıyor;
hz. muhammed gerçekten peygamber mi yoksa büyük bir filozof mu?
din olmadığını kabul ettiğimize göre hz. muhammed'in bir peygamber olmadığını da kabul etmiş oluyoruz. peki, hz. muhammed bu kitabı neden yazmış olmalı?
1500 yıl önce eski kaynakları okuyup, derleyip toparlayıp, yeni edindiği bilgileri de katarak bir ahlak ve nizam kitabı yazmış olmasını takdir etmemek mümkün değil. sırf bu kitap onu gelmiş geçmiş en büyük filozoflardan biri yapmaya yeterlidir. onu, dünya, ahlak, ruh'a dair nizamları belirleyen diğer filozoflarla aynı kategoride değerlendirmek gerekir. hz. isa, hz musa , siddhāttha gautama (yüce buddha), aristotales,eflatun, konfüçyus.. bunlar da dünyadaki bilinen en büyük filozoflardır. (filozof :var olanların varlığı, kaynağı, anlamı ve nedeni üzerine düşünme ve bilginin bilimsel olarak araştıran kişi.)
1 milyar takipçisi olan budizm'im kurucusu yüce buddha'nın kendini bulmak için zengin ailesinden ayrılarak yolculuğa çıkıp, bir ağacın altına oturup 42 gün boyunca meditasyon yapması ile hz muhammed'in mağaraya çekilmesiyle beraber peygamberlik gelmesi benzer hikayelerdir.
peki bu kişiler neyi keşfetmiş olmalı da biz ilkel insanlara bir şeyler anlatmaya çalışmış olmalı?
burada 2 şık ortaya çıkıyor ,
1-ateistlere göre hz muhammed zamanına göre kafası çalışan biri olmanın avantajını, hitap yeteneğini de kullanarak topu 3. birine yani tanrı'ya atarak bir siyasi iktidar kurmuştur. tutup da ben tanrıyım bana tapın deme riski alacağına, ben tanrı'nın elçisiyim diyerek o zamana göre sahip olduğu yüksek iq'sunu sonuna kadar hurafelerle ve hikayelerle destekli bir şekilde kullanmış ve kendisini kainatın sahibi ilan etmiş biridir.
2-hz. muhammed uzun süren meditasyonlarından sonra kâinatın nasıl var olduğunu tamamen çözmüştür. (hatta bugünkü tabirle beyin dalgalarının %100'ünü kullanmayı bile çözüp, maddelerle oynamaya, uçmaya bile başlamış.) tüm bunları ise insanlara anlatmak istemiştir. ancak ilkel insanlara bunu anlatmak çok zor olacaktı. bu nedenle evrenin sırlarını tasfir yöntemi ile anlatmaya çalışmıştır. örneğin, allah, evrenin ta kendisidir. sürekli allah diye bahsettiği aslında evrensel bütünlüktür. bknz. Panteizm.https://tr.wikipedia.org/wiki/Panteizm anlattığı her şey tasvir üzerine kuruludur. cennet diye tasvir ettiği, yaşarken ruhunu yeterince enerji yükleyen bir kişi öldükten sonra o ruhu ile başka alemlere akıp kendine yeni bir yaşam kurabilmesi olabilir.
esas anlatmak istediği şeyi açmak gerekirse; biz dünyaya gelen evrenin birer parçalarıyız. evren biziz, biz evreniz. yapmamız gereken şey madden var olduğumuz sürece ruhumuzu medite edip beslemeliyiz. bknz namaz, dua diye tasvir ettiği şey. eğer bir insan ruhunu yeterince medite edip ruhsal doygunluğa ulaşırsa öldükten sonraki bilinci ile başka ışınsal alemlere taşınıp oralarda güzelce yaşayabilir. (cennet). eğer yeterince ruhunu arındıramaz ise ruhunu güzel alemlere taşıyacak gücü kendinde bulamayacak ve cehenneme düşecektir. yani belki de bizden çok daha zeki varlıkların olduğu bir alemde fino köpek olacaktır. (fino köpeğe eziyet eden mahalledeki şımarık çocuk da tasvire göre zebani oluyor.)
tabi ruhu beslemenin önemini anladığı için neredeyse her duada kendisinden de bahsettirmeyi de ihmal etmemiştir. çünkü kıyamet kopana kadar kendisinden her olumlu bahsediliş onun ruhuna bir bonus olacaktır. bknz ölen kişiye dua okumak.
kıyamet kopmasında da anlatılmak istenen, dünyanın manyetik dalgasından kopamayan ruhların büyük bir manyetik yıkım ile (güneşin patlaması olabilir) serbest kalması olmalıdır.
tüm bu bilgiler ışığında karar vermek gerekirse, ateistlerin söylediği gibi hz muhammed günün şartlarında ilkel halkı siyasi iktidarı altına almak için kitap derleyen yüksek zekâlı bir hatip midir? yoksa evrenin sırlarını çözmüş ve ilkel insanları tasvir yöntemiyle uyarmaya çalışan müthiş bir filozof mudur?
1-sadece müslüman'lar cennete gidebilecekse dünya medeniyetine büyük katkıları olan ancak çoğu ateist veya yahudi olan, smart telefon teknolojisini bulan steve jobs, arabayı icat eden henry ford, modern uçağı bulan william boeing, elektriği bulan nikola tesla, interneti bulan dr. vintan cerf, çiçek aşısını bulan edward jenner nereye gidecek?
2-dünyadaki doğan çocukları %99'u ailelerinin dinini takip etmekte. örneğin japonya'da doğan bir çocuğun tüm şartlanmalara rağmen, araştırıp müslümanlığı benimseme ihtimali %1 den bile az.. yani tüm insanlık babalarından veya çevresinden gördüğü dini takip ederken müslüman olamadığı için direkt olarak cehenneme mi gidecek?
bu sorulara verilen cevaplar hep aynıydı, 'yapacak bir şey yok, bunların hepsi müslüman olmadığı için cehenneme gidecek'.
hristiyanların görüşü ise, 'müslümanlık hristiyanlıktan kopya çekilerek uydurulmuş bir dindir'. hristiyan olmayan ve kutsal baba ve oğluna inanmayan kimse cennete giremez.
museviler ise şöyle düşünüyor; ne yazık ki bizim ırkımızdan gelmeyen ve bizim dinimize sahip olmayanlar cennete giremeyecektir. cennete girse bile cennetin en güzel köşesi yahudilere ait olacaktır.
tüm bu cevapları zihnimin derinliklerinde analiz kuyularında analiz ettikten, okuduğum kutsal veya kutsal olmayan kitapları, makaleleri, forumları da analiz çorbasına doğradıktan sonra şu sonuca daha önce varmıştım;sonsuz evrende din olmadığını fark etme eşiği. (bkz: #1113166)
bu eşiği geçtikten sonra karşımıza cevaplaması kolay bir soru çıkıyor;
hz. muhammed gerçekten peygamber mi yoksa büyük bir filozof mu?
din olmadığını kabul ettiğimize göre hz. muhammed'in bir peygamber olmadığını da kabul etmiş oluyoruz. peki, hz. muhammed bu kitabı neden yazmış olmalı?
1500 yıl önce eski kaynakları okuyup, derleyip toparlayıp, yeni edindiği bilgileri de katarak bir ahlak ve nizam kitabı yazmış olmasını takdir etmemek mümkün değil. sırf bu kitap onu gelmiş geçmiş en büyük filozoflardan biri yapmaya yeterlidir. onu, dünya, ahlak, ruh'a dair nizamları belirleyen diğer filozoflarla aynı kategoride değerlendirmek gerekir. hz. isa, hz musa , siddhāttha gautama (yüce buddha), aristotales,eflatun, konfüçyus.. bunlar da dünyadaki bilinen en büyük filozoflardır. (filozof :var olanların varlığı, kaynağı, anlamı ve nedeni üzerine düşünme ve bilginin bilimsel olarak araştıran kişi.)
1 milyar takipçisi olan budizm'im kurucusu yüce buddha'nın kendini bulmak için zengin ailesinden ayrılarak yolculuğa çıkıp, bir ağacın altına oturup 42 gün boyunca meditasyon yapması ile hz muhammed'in mağaraya çekilmesiyle beraber peygamberlik gelmesi benzer hikayelerdir.
peki bu kişiler neyi keşfetmiş olmalı da biz ilkel insanlara bir şeyler anlatmaya çalışmış olmalı?
burada 2 şık ortaya çıkıyor ,
1-ateistlere göre hz muhammed zamanına göre kafası çalışan biri olmanın avantajını, hitap yeteneğini de kullanarak topu 3. birine yani tanrı'ya atarak bir siyasi iktidar kurmuştur. tutup da ben tanrıyım bana tapın deme riski alacağına, ben tanrı'nın elçisiyim diyerek o zamana göre sahip olduğu yüksek iq'sunu sonuna kadar hurafelerle ve hikayelerle destekli bir şekilde kullanmış ve kendisini kainatın sahibi ilan etmiş biridir.
2-hz. muhammed uzun süren meditasyonlarından sonra kâinatın nasıl var olduğunu tamamen çözmüştür. (hatta bugünkü tabirle beyin dalgalarının %100'ünü kullanmayı bile çözüp, maddelerle oynamaya, uçmaya bile başlamış.) tüm bunları ise insanlara anlatmak istemiştir. ancak ilkel insanlara bunu anlatmak çok zor olacaktı. bu nedenle evrenin sırlarını tasfir yöntemi ile anlatmaya çalışmıştır. örneğin, allah, evrenin ta kendisidir. sürekli allah diye bahsettiği aslında evrensel bütünlüktür. bknz. Panteizm.https://tr.wikipedia.org/wiki/Panteizm anlattığı her şey tasvir üzerine kuruludur. cennet diye tasvir ettiği, yaşarken ruhunu yeterince enerji yükleyen bir kişi öldükten sonra o ruhu ile başka alemlere akıp kendine yeni bir yaşam kurabilmesi olabilir.
esas anlatmak istediği şeyi açmak gerekirse; biz dünyaya gelen evrenin birer parçalarıyız. evren biziz, biz evreniz. yapmamız gereken şey madden var olduğumuz sürece ruhumuzu medite edip beslemeliyiz. bknz namaz, dua diye tasvir ettiği şey. eğer bir insan ruhunu yeterince medite edip ruhsal doygunluğa ulaşırsa öldükten sonraki bilinci ile başka ışınsal alemlere taşınıp oralarda güzelce yaşayabilir. (cennet). eğer yeterince ruhunu arındıramaz ise ruhunu güzel alemlere taşıyacak gücü kendinde bulamayacak ve cehenneme düşecektir. yani belki de bizden çok daha zeki varlıkların olduğu bir alemde fino köpek olacaktır. (fino köpeğe eziyet eden mahalledeki şımarık çocuk da tasvire göre zebani oluyor.)
tabi ruhu beslemenin önemini anladığı için neredeyse her duada kendisinden de bahsettirmeyi de ihmal etmemiştir. çünkü kıyamet kopana kadar kendisinden her olumlu bahsediliş onun ruhuna bir bonus olacaktır. bknz ölen kişiye dua okumak.
kıyamet kopmasında da anlatılmak istenen, dünyanın manyetik dalgasından kopamayan ruhların büyük bir manyetik yıkım ile (güneşin patlaması olabilir) serbest kalması olmalıdır.
tüm bu bilgiler ışığında karar vermek gerekirse, ateistlerin söylediği gibi hz muhammed günün şartlarında ilkel halkı siyasi iktidarı altına almak için kitap derleyen yüksek zekâlı bir hatip midir? yoksa evrenin sırlarını çözmüş ve ilkel insanları tasvir yöntemiyle uyarmaya çalışan müthiş bir filozof mudur?
çok beğendiğim ara yüzdür. 15 yıllık mazisi olan sözlüğün özellikle son 2 aydır yaşadığı pozitif değişimler taktir edilesidir. emeği geçenleri tebrik etmeyi borç bilirim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?