confessions

hepimizhiciz

- Yazar -

  1. toplam entry 1379
  2. takipçi 1
  3. puan 30247

neyin var bugün

hepimizhiciz

önce acım vardı... nefesimi kesiyordu...
çığlık atıyor ve yardım istiyordum acıyı almaları için...
acı çok uzun süre bende kaldı....
alışır oldum galiba...
acının nedenini hatırlamaz oldum...
üst üste atılan kör kilitler yüzünden nerem ağrıyor bilemez oldum...

anlatacaklarım çoktu oysa....
anlatmaktan yorulur oldum...
savaşamaz oldum..
kendimi terkine saldım..
durgunlaştım..
flulaştım...
sustum...

yaşamıma kenetlenmiş sımsıkı yumruklarımı gevşettim...
ne bittim ne de bitmekten caydım..

bugün biraz araya sıkışmışlığım var...

mikrofon

hepimizhiciz
bir konser alanı...
hınca hınç dolacak birazdan....
içeri girenler aranıyor teker teker..
potansiyel yasa dışı örgüt militanı muamelesi....
bir itiş kakış salona giriliyor....

mikrofondaki ses "ölüm toplasa da çiçekleri, çiçekte tohum biter mi" diyor kadife sesiyle....
şarkı bitiyor...
kalabalığın sesi yükseliyor sloganlarla....
süslüyor havayı, yankılanıyor heyecanla...

mikrofondaki ses susuyor...
şimdi yasak bize o mevsimsiz konser salonlarında mikrofon sesi....

mikrofon

hepimizhiciz
oturup başına şu kara kutunun; ne anlatmak istediğini bile anlayamadığım insanların konuşması, koşuşması, bir oraya bir buraya giden kameranın gözlerimi tahriş etmesi, havada uçuşan küfürlerin beynimde yankılanması....

halbuki ne severdim o kutunun içinde geceleri masal anlatan adile teyzeyi, pazar sabahları kitlenerek seyrettiğim barış abi’yi....

mikrofonlar şekil değiştirdikçe kirleniyorlar.... teknolojiyle birlikte, yeni modelleriyle birlikte yeni kirlenmiş yüzler ekleniyor kara kutuya....

ellerimiz ağrıyor alkış tutmaktan....
işte bizim de kirleniyor ellerimiz......

nevrotik sayıklamalar

hepimizhiciz
sanki geçip giden zamanı seyreyliyorum...
geçmiş sandığım bugünü...
bugün sandığım geleceği...

film makinası duruyor aniden....
geri dönüp bakıyorum...
hayat izi kalmıyor bastığım yerlerde....

hani geçmiş sanmıştım ya bugünü...
bugün sanmıştım ya geleceği...

belki de gelecek sanmıştım ölümü....

gelmedi...

nevrotik sayıklamalar

hepimizhiciz
bir kalp çarpıntısı.... pıt pıt pıt...
bir gözyaşı damlası... şıp şıp şıp...
bir tokat darbesi... şak şak şak...
bir intihar girişimi... dan dan dan...
bir hızla kaçış... rap rap rap....
bir kapı çarpışı... çat çat çat...

buhranlı hayatların birbirine karıştığı bir ritim...
film şeritleri doluyor gözlerimizde....
haydi bas düğmeye başka bir filme....
tık..tık..tık...

hüseyin nihal atsız

hepimizhiciz
1941 yılında yazmış olduğu " dalkavuklar gecesi " isimli kitapta güya türklüğün ilk devirlerine dair bir masal ve mitoloji havası içinde hayali karakterler vardır.
ancak hayalle uzaktan yakından alakası olmadığı gibi "atatürk"e de hakaretvari yazılar barındırır. kitabın kahramanı kral subbiluliyuma (yani atatürk)’tür.
diğer masalın karakterlerinin isimleri ise tamamen gerçek hayattan alınmıştır. isimler ya aynen ya da tek harf farkıyla tersten okunduğunda atatürk’ün yanındaki ya da çevresindeki insanlardan oluştuğu görülür.

bu ne hırstır bu ne düşmanlıktır bu ne çekememezliktir sayın atsız

balık ekmek

hepimizhiciz
tam zamanıdır....

martılar dans ederken denizin üstünde,
çığlıklarıyla (d)inletirken yüreklerimizdeki türküleri....

bir ısırık daha....

kılçığı batsa da acıtmayacak,acıtsa da umursanmayacak tek şey....
balık ekmek arasına sıkıştırılmış dostane sözcükler...

anne

hepimizhiciz
anne...

en koyusuna adıyorum kendimi...
en karanlığına gecenin...

günahlarımı çıkarıyorum...
bir yaz-boz oyunu gibi....
öne parçalıyorum... sonra bir araya getiriyorum...

un-ufak edip bedenimin her hücresine yerleştiriyorum...
sonra yağmurlar yağdırıyorum ve
bulutların arasından şeffaflık biriktiriyorum...

arınıyorum kurduğum tüm günahlardan...
anne...
şimdi söyle meleğin olacak mıyım....??
31 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol