vize ve final günleri cıldırmanın eşigine gelindiği günler.ornek:
ögrenci yarınki final ile ilgili birseyler sorduktan sonra hocanın odasından cıkarken arkadası ile karşılaşır. (ögrenci iki haftadır kafayı kırmıştır.üstüne üstelik arkadaşlarından kimsenin finali kalmamıştır.bu gece eşşek gibi çalışacak nadir bireylerden biridir.)
arkadası:naber nasılsın biz denize gitcez. gelcen mi?
diye olaya girdikten sonra cıldırır ve arkadasına sert cıkısarak:
ögrenci:yarın benim finalim var!herkese söyledim siz eğleceniz ben çalışcam o gün diye demi?
der ve ceker gider.arkadaşı arkasından baka kalmıştır.
odasında ders calışmaya devam eden ögrenci ara vermek adına başka bir arkadaşı ile sohbette dalmıştır.o anda kapı calar.geçen yaptığı sert cıkıştan pişman olan öğrenci aynı arkadaşını iceri alır.arkadaşı mis gibi deniz kokmaktadır bu arada.sohbetin sonunda:
arkadaş:akşam cafeye gitcez gelcen mi? der.
artık kendinden geçen öğrenci sigarasını yakarak ağzına geleni söyler.
bağımlılığı konu almış bağımlılık yaratan film.insanın izledikçe izleyesi geliyor.
seni hiç sevmiyorum sütoğlan diye girer senin babanı da sevmezdim diye devam eder.
süt kardeşler filmindeki şener şen’in süt oğlanın kim olduğunu ögrendiği anda süt oğlana sarf ettiği repliktir.
bu yaşta başımıza bu da mı gelecekti? dedirten hadise.
kimsenin inanmak istemediği, bir o kadar da kimsenin gördüğünü iddia ettiği ,amerikanın turizimine katkıda bulunan,hollywoodun bütçesine de yardımcı olan , olma ihtimali yüksek olan dünya dışından gelen tanımlanamayan varlıklar.
4 senelik bir bölüm okurken bir diploma alma adına yökün yaptığı sınava girmeden sınırlı olan bir bölümü dışardan birtirmemize izin veren kuruluş.
1963 doğumlu olmasına rağmen çok yakışılı ve bir o kadar dinç olan ve oynadığı filmler kendisi gibi başarılı olan oyuncu.
from hell
pirates of the caribbean
charlie and the chocolate factory
from hell
pirates of the caribbean
charlie and the chocolate factory
bilim kurgu adına izlenmesi gereken ve fazlasıyla da ütopik olmayan güzel bir film.soundtrackleri de gayet kaliteli.
(bkz: the island)
yeni yeni gündeme gelen kadınların çıtır sevme olayı.nasıl bir erkek kendinden yirmi yaş küçük biri ile birlikte oluyorsa kadının da olabilceği bir durum ayrıca
sünnetlerde ,okularda yapılan altı pide ekmeği üstü et kaplı ,dileyene yoğurt dökülen ,hangi bölgeye ait olduğunu çözemediğim ama en çok balıkesir de yeme şerefine nazil olduğum yemek çesidi.
çiftleşen köpekleri rahatsız ederek ikisinde farklı iki yöne koşarak birbirinden ayrılamama durmuna gülmek...
yatağın monoton geldiği anlasıldığı anda denelinen ilk eylemlerden biri olsa gerek.
liseyken tüm galatasaraylı arkadaşlarımın güle oynaya izlediği maçtır.
yerçekimi kuvvetini hissetmeden sevişmek olabilir.olay yer çekimini hissetmemekse mekikde gayet gerçekleştirilebilir.yok bir yanımızda da yıldızlar olsun diyorsanız sevişirken mekiğin penceresinden yıldızlar izlenebilir.
ölmeden önce hiçbir eserini yayınlatmamıştır.
küçük emrahla ilgili yaşanılan bir diyalog
-insan gece vakti bir eve bırakır.ne biçim erkeksin.
+kızım insan evini caddeden alır.ben evi alırken buna dikkat ettim.sende düşünseydin.
-sanki evi ben aldım.anam babam var benim.
+ne yani.biz de küçük emrah misali dolaşıyorduk ortada.
-o zaman ben senin ne anan, ne bacın, ne de sevgilin olayım.
-insan gece vakti bir eve bırakır.ne biçim erkeksin.
+kızım insan evini caddeden alır.ben evi alırken buna dikkat ettim.sende düşünseydin.
-sanki evi ben aldım.anam babam var benim.
+ne yani.biz de küçük emrah misali dolaşıyorduk ortada.
-o zaman ben senin ne anan, ne bacın, ne de sevgilin olayım.
okunmazsanız cok seyler kaçırdığınızı söyleyebilceğim kitaplardan biri.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?