confessions

fistikli domelyan

- Yazar -

  1. toplam entry 655
  2. takipçi 1
  3. puan 17890

yaran fıkralar

fistikli domelyan
wilson civileri wilson adinda birinin bir çivi fabrikasi vardir ve reklama ihtiyaci vardir.pazarlamaci bir arkadasi ile konusurken arkadasi "wilson çivileri" diye bir reklam ayarlayabilecegini ifade eder. "bana bir hafta ver" der arkadasi, "sana bir kasetle dönecegim" bir hafta sonra pazarlama uzmani wilson ’u görmeye gelir. kaseti videoya koyar ve çalistirir. romali bir asker hz.isa ’yi carmiha çivilemekle mesgul, yüzünü kamereya çevirir ve ; "wilson çivileri kullanin, onlar herseyi tasirlar" der. wilson çilgina döner ve bagirir ; "senin problemin ne? bunu asla tv de göstermezler, sana ikinci bir sans veriyorum, ama kesinlikle romalilarin isa’yi çarmiha germesi gibi seyler istemiyorum" ikinci hafta pazarlamaci elinde baska bir kasetle gelir, yine kaseti videoya koyar ve çalistirir. bu sefer kamera romanin disindan merkeze dogru yakinlasir ve çarmiha asili isa’nin önünde durur. romali bir asker yukari bakar ve ’wilson çivileri, herseyi tasir’. wilson kendini tutar bu sefer ; "sen beni anlamiyorsun, çarmihta bir isa istemiyorum.sana son bir sans veriyorum bir hafta içinde yayinlanabilecek bir reklamla gelmeni istiyorum" bir hafta daha geçer. wilson sabirsizca beklemektedir. pazarlama uzmani yeni kasetiyle gelir.saçlari uzamis, çiplak bir adam nefes nefese kosmaktadir. bir düzine romali askerde pesinden kovalamaktadir. tepenin basina gelirler ve askerlerden biri kameralardan birine dönerek ; ’wilson çivileri kullansaydik böyle olmazdı!’

yaran fıkralar

fistikli domelyan
kadının biri papagan almak üzere petshopa gider.
gözleri birden tüyleri mükemmel parlakliktaki bir
papagana takilir ve papagana yaklasir...
fakat kadin papagana her yaklastiginda papagan kadina orspu der.kadin hayretler içinde petshop sahibi necdet’e dönerek bu papagani alicam ama egitmen lazim der..
necdet eline bir kova su ve papagani alir....
hanimefendi geldiginde ne diceksin der.papagan orspu dicem der.necdet papagani suya sokar ve tekrar sorar.
hanimefendi geldiginde ne diceksin.orospu dicem.
necdet tekrar papagani suya sokar ve bu kez bi müddet bekletircve tekrar sorar
-hanimefendi geldiginde ne diceksin
-hosgeldiniz hanimefendi dicem
ertesi gün olur kadin petshopa tekrar gider......
papagana yaklasir
-ben eve geldigimde ne diceksin?
-hosgeldiniz hanimefendi.
-peki ben yanimda bi erkekle geldim ne diceksin?
-hosgeldiniz hanimefendi hosgelidiniz beyfendi dicem.
-ben yanimda iki erkekle geldim o zaman ne diceksin?
-hosgeldiniz hanimefendi hosgeldiniz beyfendiler dicem.
-tamam buraya kadar çok güzel pekii ben yanimda üç erkekle birlikte geldim zaman o zaman ne diceksin
papagan bi kovaya bakar, bi necdet’e
- necdet kovayi getir anam avradim bu kari orspu.....

yaran diyaloglar

fistikli domelyan
x:abi ağızlık verir misin
y:ne ağızlığı lan mal sipsi onun adı
x:sipsi ne lan taşşak geçme
y:valla lan inanmıyorsan elemana sor
x:iyi peki şşşt garson bi ağzıma vercen mi.. şey pardon ağzına ayy ... sipsi sipsi vercen mi bi dane
y:salya sümük gülmektedir o esnada

the sopranos

fistikli domelyan
jenerik müziği tapılası olan nasıl biteceği konusunda amerika’da dalga konusu olan dizi
jenerik te çalan parça leonard cohen’a aittir ve sözleri

you woke up this morning
got yourself a gun,
mama always said you’d be
the chosen one.

she said: you’re one in a million
you’ve got to burn to shine,
but you were born under a bad sign,
with a blue moon in your eyes.

you woke up this morning
all the love has gone,
your papa never told you
about right and wrong.

but you’re looking good, baby,
i believe you’re feeling fine, (shame about it),
born under a bad sign
with a blue moon in your eyes.

you woke up this morning
the world turned upside down,
thing’s ain’t been the same
since the blues walked into town.

but you’re one in a million
you’ve got that shotgun shine.
born under a bad sign,
with a blue moon in your eyes.

when you woke up this morning everything you had was
gone. by half past ten your head was going ding-dong.
ringing like a bell from your head down to your toes,
like a voice telling you there was something you should
know. last night you were flying but today you’re so low
- ain’t it times like these that make you wonder if
you’ll ever know the meaning of things as they appear to
the others; wives, mothers, fathers, sisters and
brothers. don’t you wish you didn’t function, wish you
didn’t think beyond the next paycheck and the next little
drink’ well you do so make up your mind to go on, ’cos
when you woke up this morning everything you had was gone.

when you woke up this morning,
when you woke up this morning,
when you woke up this morning,
mama said you’d be the chosen one.

when you woke up this morning,
when you woke up this morning,
when you woke up this morning,
you got yourself a gun.

galatasaraylı olmak

fistikli domelyan
herkesin bir puan için çıktığı deplasmanlara 3 puan için çıkıp ev sahibi taraftarları 90 dakika terleten ,1 puanla dönerse üzülen avrupadaki her devi yendiğini bilen bir takıma sahip olmak, 16 dakika uzatma boyunca ağlamak ve hayatında etmediği kadar dua etmek, zenginlikleriyle değilde oynadıkları futbolla övünmek, türkiye denince akla ilk gelen galatasaray , hakan şükür , hasan şaş , imparator gibi markaları yetiştirmektir ve bunları inkar eden birileri çıkınca gülüp geçmektir bizim gerçeklerimiz bize yeter onlar efsane ve masallarıyla yetinsinler

msn de kişi engellemek

fistikli domelyan
eğer benim engellediği öğrendiyse ya da bilmesini sağlayacak bir programı varsa diye insanın içi içini yer, ve bütün bunlarla cebelleşirken o kişiyi niye engellediğinizi unutursunuz ve bu suçluluktan kurtulmak için engeli kaldırır , en az bir saat muhabbet edersiniz ki bu adam beni engellemiş izlenimi yok edesiniz

hamdi akverdi ilköğretim okulu

fistikli domelyan
hamdi akverdi ilköğretim okulu 1970-1971 öğretim yılında 9 derslik 1 müdür,1 müdür yardımcısı, 8 öğretmen ve 307 öğrencisiyle hamdi akverdi ilkokulu adıyla eğitim –öğretime açılmıştır. okula adı verilen hamdi akverdi (1907-1952) adana’nın eski bakanlığına seçilerek felsefe öğrenimi yapmak üzere fransa’ya gönderilmiştir. 1923’te sorboune’de öğrenimini tamamlayıp yurda dönmüştür. yüksek öğretim genel müdürü iken 09.09.1952’de ankara’da vefat etmiştir. yayınlanmış eserleri vardır. hamdi akverdi ilköğretim okulu 1725 metrekare alan üzerinde kurulmuştur.

1192 metrekaresi inşaat alanında kullanılmıştır. 9 dersliğin yanı sıra 1 tane çok amaçlı salonu,1 laboratuarı, 1 rehber odası,1 müdür odası, 1 müdür yardımcısı odası,1 memur odası ve 8 derslik bulunmaktadır. 10 sınıf öğretmeni, 11 branş öğretmeni, 2 müdür yardımcısı ve 1 müdür bulunmaktadır. 2006-2007 öğretim yılında 16 şubede ve 554 öğrenci eğitim görmektedir.

şimdilerde okul yıkılmış ve tekrardan yapılmaktadır
30 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol