umarim hep böyle devam eder düsüncesini tasidigim tv kurulusu.
enerji isleyisinden anlamayan fakat mantikli bir kisinin inanabilecegini sanmadigim ve bir yerlerinden uydurduklari aletin enterasan ismi.
1974 yılında macar heykeltıraş ve mimar ernõ rubik tarafından icat edilen mekanik bir bulmaca.
asur devleti’nin merkezi olan ninova; dicle nehrinin karşısında ve doğu yönünde, musul’un yanıbaşındadır. ninova şehrini kuran ninova veya ninos. ninova;, asurluların hükümdarı olup 52 sene hükümran olmuştur.
bazi süryani topluluklari asurlularin soyundan geldiklerini iddia ederler.
siyasi sebeplerden dolayi suikast düzenlenen refik haririden sonra 22 kasim 2006 tarhinde suikasta kurban giden lübnanin siyasetcilerinden. genc bir siyasetci olmasinin yaninda suriye muhalifi olarakta bilinir.
sanayi bakanı pierre emin cemayel’e yönelik suikasttan dolayi su an calkalandirilan ülke.
yağmur yağarken yurdumun üstüne
kara bulutlardan
beyaz bir köpük gibiydi saçların
sevgiydi yüreğin
apé musa apé musa
dağlarda
senin güzel çocukların
sevgiler takarlar
kardeşliklerin ve paylaşımların
sımsıcak bağrına
apé musa apé musa
harman yeri yurdumuz
hasatın bağrında
bire bin verir
kutsal gözyaşlarıyla sulanan
o güzel o verimli yurdumuz
geliyoruz
ellerimizde kardeşliğin sevgili sıcaklığıyla
geliyoruz
yüreğimizde mor dağların çağıldayan türküleriyle
geliyoruz
tuncay akdoğan
kara bulutlardan
beyaz bir köpük gibiydi saçların
sevgiydi yüreğin
apé musa apé musa
dağlarda
senin güzel çocukların
sevgiler takarlar
kardeşliklerin ve paylaşımların
sımsıcak bağrına
apé musa apé musa
harman yeri yurdumuz
hasatın bağrında
bire bin verir
kutsal gözyaşlarıyla sulanan
o güzel o verimli yurdumuz
geliyoruz
ellerimizde kardeşliğin sevgili sıcaklığıyla
geliyoruz
yüreğimizde mor dağların çağıldayan türküleriyle
geliyoruz
tuncay akdoğan
musa anterin kürtce olarak adlandirilmasi.
kelime manası olarak kuşların hocası, üstadı manasına gelen bu kelime, evvel zaman kürt şairlerinden, dengbejlerinden birininn mahlasıdır aynı zamanda.. yaşar kemalin karıncanın su içtiği isimli romanın sekizinci bölümünde masalsı bir şekilde anlattıgı öyküden aktarabilecegim kadarıyla;
feqiye teyran aslında bir kürt emirinin oğludur.. nufuz sahibi olmayı, emirlik yapmayı bir kenara iterek hayatını efsanevi bir kuşu görmeye adamıstır.. yıllarca mezopotamya da ayak basmadık yer bırakmaz.. ziyaret etmediği köy, kuşu bulmak için sorulmadık denbej bırakmaz yörede.. herkes bu anka kuşu hakkında bildiklerini söyler; birçok insan bu kuşu bulmak adına yola çıkmış, harap olmuş, kayıplara karışmıştır.. herkes en iyi dileklerini feqiye sunarak azık verir, giyit verir, yatacak yer verir, ardından iyi dilek ederler..
feqi yıllarca bu kuşu bulmak adına gezinir, görülmedik kuş bırakmaz mezopotamyada.. günlerden bir gün mavi bir kuş görür.. her yer maviye kesilir.. sonra apak bir kuş daha görür.. bu kuş başının etrafında üç kez dolaşır.. halka çizer, gözden kaybolur.. ışıl ışıl parlayan, gözleri kör eden kuşları bulur, heybesine alır.. bu kuşlar feqiyi kör etmezler, feqi nin içini ışıkla doldururlar.. mutluluk olur taşar feqi nin yüreği..
insanüstü sabrı sayesinde kuşların akına vakıf olur.. onları anlar, hisseder ve arkadaş olur kuşlarla.. sonunda anka kuşunun sesini duyar.. öyle bir sestir ki, taş kesilir feqi.. yüreği dolar.. hayatında böyle ses duymamıştır.. ancak güneş doğarken duyulabilen kuşun sesini duymaya vakıf olur..
bu ermişlik mertebesi sonrasında dengbej olur, kaval ve saz aranır.. bagdat da aradıgını bulur.. gösterişsiz bir kaval kendisine layık bulunur.. bu sıralarda unü,şöhreti tüm mezopotamya da duyulmuştur.. her gittiği yerde dengbej feqiye teyran diye bilinir.. kaval ile anka kuşunun sesinin etkisiyle dolan yüreği duyulmamış besteler çalar.. dinleyenler put kesilir, kımıldayamaz adeta büyülenirler..
yıllar sonra babasının konağına döner feqiye teyran.. mezopotaya da adını duyan herkes kendisini dinlemeye gelir.. yıllarca feqiye teyran ın stranları söylenir, çalınır bu yörede.. bu sırada kendisi hırka giymiş, kemale ermiş, sakal uzatmış, nurlanmıştır..
ve sonunda ölüm vakti gelmiştir feqiye teyran için de.. yeryuzunde ne kadar kuş varsa toplanır feqiye teyran olmeden önce.. sonunda kimsenin bakamadığı, ışıldamaktan bembetaz kesmiş bir kuş feqinin yanına gelir.. üç kez başının etrafında döner ve halka yapar.. feqi teyran sonunda hakkın rahmetine kavuşur..
derler ki şu kürre-i arzda kuşların diline vakıf olmuş bir hz süleyman vardır bir de faqiye teyran..
feqiye teyran aslında bir kürt emirinin oğludur.. nufuz sahibi olmayı, emirlik yapmayı bir kenara iterek hayatını efsanevi bir kuşu görmeye adamıstır.. yıllarca mezopotamya da ayak basmadık yer bırakmaz.. ziyaret etmediği köy, kuşu bulmak için sorulmadık denbej bırakmaz yörede.. herkes bu anka kuşu hakkında bildiklerini söyler; birçok insan bu kuşu bulmak adına yola çıkmış, harap olmuş, kayıplara karışmıştır.. herkes en iyi dileklerini feqiye sunarak azık verir, giyit verir, yatacak yer verir, ardından iyi dilek ederler..
feqi yıllarca bu kuşu bulmak adına gezinir, görülmedik kuş bırakmaz mezopotamyada.. günlerden bir gün mavi bir kuş görür.. her yer maviye kesilir.. sonra apak bir kuş daha görür.. bu kuş başının etrafında üç kez dolaşır.. halka çizer, gözden kaybolur.. ışıl ışıl parlayan, gözleri kör eden kuşları bulur, heybesine alır.. bu kuşlar feqiyi kör etmezler, feqi nin içini ışıkla doldururlar.. mutluluk olur taşar feqi nin yüreği..
insanüstü sabrı sayesinde kuşların akına vakıf olur.. onları anlar, hisseder ve arkadaş olur kuşlarla.. sonunda anka kuşunun sesini duyar.. öyle bir sestir ki, taş kesilir feqi.. yüreği dolar.. hayatında böyle ses duymamıştır.. ancak güneş doğarken duyulabilen kuşun sesini duymaya vakıf olur..
bu ermişlik mertebesi sonrasında dengbej olur, kaval ve saz aranır.. bagdat da aradıgını bulur.. gösterişsiz bir kaval kendisine layık bulunur.. bu sıralarda unü,şöhreti tüm mezopotamya da duyulmuştur.. her gittiği yerde dengbej feqiye teyran diye bilinir.. kaval ile anka kuşunun sesinin etkisiyle dolan yüreği duyulmamış besteler çalar.. dinleyenler put kesilir, kımıldayamaz adeta büyülenirler..
yıllar sonra babasının konağına döner feqiye teyran.. mezopotaya da adını duyan herkes kendisini dinlemeye gelir.. yıllarca feqiye teyran ın stranları söylenir, çalınır bu yörede.. bu sırada kendisi hırka giymiş, kemale ermiş, sakal uzatmış, nurlanmıştır..
ve sonunda ölüm vakti gelmiştir feqiye teyran için de.. yeryuzunde ne kadar kuş varsa toplanır feqiye teyran olmeden önce.. sonunda kimsenin bakamadığı, ışıldamaktan bembetaz kesmiş bir kuş feqinin yanına gelir.. üç kez başının etrafında döner ve halka yapar.. feqi teyran sonunda hakkın rahmetine kavuşur..
derler ki şu kürre-i arzda kuşların diline vakıf olmuş bir hz süleyman vardır bir de faqiye teyran..
ilginc birisi.
ayni zamanda zalim olmalari ve savaslarda atilgan olmalariylada anilir. keldanilerin ve medlerin ittifaklarindan yikilarak tarih sahnesine el sallamislardir.
asurlularin baskenti.
yukarı mezopotamyada(güneydoğu anadolu) kurulmuşlar, toroslar ve kapadokyaya kadar yayılmışlardır. anadoluda ticaret kolonileri kurdular. çivi yazısını anadoluya öğreterek, anadoluda tarih devirlerini başlattılar. tüm çivi yazılı eserleri başkentleri ninovada toplayarak, ilk kütüphanecilik ve arşivcilik faaliyetini başlattılar. velhasil kelam medeniyet biraktilar.
kommagene krali antiochosun babasi.
ey xani, sen ki yetkinlikten yoksunsun
marifet meydanini tenha bulmussun
yani yetkin degil, ehil degilsin
belki biraz tutucu ve asilzadesin
yani inat ya da bedel ödemekten
süregelene karsi bu yenilikten
saf olani terk edip tortuyu ictin
özenle ele alip düzen verdin sen
halk icin cefa ve eziyet cektin sen
ki elalem cikip da demesin. kürtler
yeteneksiz, hünersiz, temelsizdirler
türlü türlü milletin vardir kitabi
yalnizca su kürtlerin yoktur nasibi
hem fikir ehli demesinler ki, kürtler
aski amac diye hedef secmemisler
hepsi birden ne talib olur, ne matlub
hepsi birden ne muhib olur ne mahbub
asktan, sevgiden nasipsiz kalmis onlar
kürtler asla yetkinlikten az degiller
ve fakat kimsesiz ve mecalsizdirler
hepsi birden cahil, bilgisiz degil ki
amma öyle yoksul ve sahipsizler ki.
ehmede xani
marifet meydanini tenha bulmussun
yani yetkin degil, ehil degilsin
belki biraz tutucu ve asilzadesin
yani inat ya da bedel ödemekten
süregelene karsi bu yenilikten
saf olani terk edip tortuyu ictin
özenle ele alip düzen verdin sen
halk icin cefa ve eziyet cektin sen
ki elalem cikip da demesin. kürtler
yeteneksiz, hünersiz, temelsizdirler
türlü türlü milletin vardir kitabi
yalnizca su kürtlerin yoktur nasibi
hem fikir ehli demesinler ki, kürtler
aski amac diye hedef secmemisler
hepsi birden ne talib olur, ne matlub
hepsi birden ne muhib olur ne mahbub
asktan, sevgiden nasipsiz kalmis onlar
kürtler asla yetkinlikten az degiller
ve fakat kimsesiz ve mecalsizdirler
hepsi birden cahil, bilgisiz degil ki
amma öyle yoksul ve sahipsizler ki.
ehmede xani
ermenilerin yerinde her kim olursa olsun ayni iddalarda bulunabilirlerdi. türklerde ermenilerin yerinde olsaydi ermeni hükümeti onlari sürseydi türklerde bir soykirimdan bahsederlerdi. insanlari asagilamak icin bu gibi söylemlerden vazgecilmeli ortak insancil aklindan yola cikilarak her iki halk arasinda sicaklik kurulmalidir. bunun disinda gerceklestirilen aktiviteler insanligin onurunu zedeler, insan olma bilincini köreltir.
iskenceler görüp, boklar yedirilseydi gözaltina alindigi zaman darbe cigirtkanligini yapabilecegini tahmin ettiremeyecek kisi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?