epikuros

karşındaki kişinin, kendi düşüncesine hak vermesini sağlamak için, kendi fikriyle onun fikri arasındaki benzerlikleri birbiriyle ilişkilendirmek için söze başlamadan önce yapılan vurgu.

herhangi bir kelimeyle ilgili arama yaptığımda, çoğu kez sol framedeki arama listesinde çıkan 4 sayfalık listenin en tepesinde karşıma çıkan başlık.
aloha ·
aloha haleluya ·
aloha i a au oe ·
aloha vera ·
biohazard ·
.
.
şeklinde gidiyor bu liste. browser’ın kafayı yediğinin de bir göstergesidir.

sözlük olarak atacamadesertten, "doğa isimli bayanın grup seks yaparken ekip arkadaşlarının doğa’yı gaza getirmek amacıyla tuttuğu tempodur" diye bir entry beklediğimiz başlıktır.

lafı ağzına tıkamaktan tamamen farklı olarak, açıkça birinden laf yemek için boşboğazlık yapmak anlamına gelir.

savaşı kaybeden ispanya kralı:
-siz anca para ve mal için savaşırsınız. biz namus için savaşırız.
napolyon:
-herkes neyi eksikse onun için savaşır.
ordan geçen biri:
-e kralım, lafı ağzına koymuşsun napolyon’un. hak etmişsin.

kamer genç konuyla ilgili şöyle cevap vermiştir.http://tinyurl.com/3ymgggz
pek kaldırılabilecek bir söz değildir ama, birinin ağzına lafı verdin mi, cevabı da kaldırmak zorundasın.

bazen bütün alanları doldursan da kendini göstermek amacıyla beliren uyarı.

bununla sigara içmek prezervatifle sikişmeye benzer.

sözlükten uçurulmamış yazarın entysine oy vermemektir.
(bkz: olmayan yazara oy vermek)

akreple saniyenin, yelkovana gangbang yaptığı andır.

işverenlerin, belli şartlarda ve sayılarda olmak üzere çalıştırdıkları sigortalılar için devlete ödeyecekleri sigorta primlerinde gidilen indirimleri düzenleyen yasalardır. 4447, 5084(5615), 5350, 5951.. gibi sadece kuru kuruya numaralarını verip detaya girmeyeceğim.

(bkz: istihdamı teşvik yasası)

tayyip erdoğan gaflarından biridir.http://tinyurl.com/2f7bw8h

akla ergen muhabbetlerini getirir.

volume1:
ergen1: adam değilsin olm.
ergen2: şüphen varsa göstereyim!

volume2:
- işsizlik sanal bir sorundur bence
+ valla mı? cebimizdeki paraları değişelim mi?

(bkz: karpuzun yamuğu topalın amcığı)

yurdum erkeğinin geliştirdiği ve başarılı sonuçlar veren önermedir. meyvenin şekliyle olgunluğu arasındaki bağıntının meyvenin has olduğu hakkında fikir vermesinden hareketle, benzer bağıntının kadınlar üzerinde kurulabileceğini bulmuşlardır.

ben ne kadar "armutun irisi göğüsün dirisi makbuldür", ayvanın sarısı kalçanın arası", "şeftalinin kıllısı öhhmm.." gibi meyve-kadın uzvu ilişkili laflar kullanıp benzer etkiyi yakalamaya çalışsam da başarılı olamadım bir türlü. hep uyduruk bulundu laflarım

uludağdayım, karı seyrediyorum karı
donu çözülmüş karı
bir elimde biram hani ya rakım...

diye giden şiirin bir mısrası.

aslında her zaman, her aşka girişmeye götün yemediğinin bir açıklamasıdır.

daha aklın başta olmadığı, aslanın çalıların arasından götüm götüm ilerleyerek avını dikizlemesi gibi manita kolaçan edilen bi dönemde, kantinde iki masa ötede oturan ve önceden de sadece otururken bir iki kez görülen, müjde arın direkt ortadan yemişi güzelliğindeki kızdan ısmarlanan bakışlara alınan müspet tepkileri görünce (bkz: ne oluyoruz lan) moduna girip, sağda-solda-arkada o bakışlara muhatap başka biri de olabilir mi kontrolü yapıldıktan sonra ancak kendine yönelik olduğuna emin olunan bakışların sahibine karşı gelişmeye başlar irili ufaklı duygular. gülüşmeler ve anlamsız ağız-burun hareketleri de olmuştur bu arada. aşk değilse bile aşktan bir iki basamak aşağı mesafedeki kıpraşımlar olmaya başlamıştır içinde. fakat kızın ayağa kalkması, külkedisi için gece yarısı saatin 12’yi vurması gibidir. pek hesapta olmayan, öyle tarif edilemez sikimtrak bir hal almıştır ki içinde bulunduğun durum. kızın bir ayağı aksaktır. kız çok güzeldir belki, ama özgüveninin eksik olduğu her halinden de bellidir. kızın bu zaafından yararlanmak için onunla beraber olmak isteyeceğini düşünecektir kız veya kızın arkadaşları. veya içindeki ses sana böyle düşündürtür.

sonrası, aşağı-yukarı tükürsen sakal-bıyık olayı... ve kolay olanı seçip siktirolmak.

((bkz: bir itiraf com cunun günlüğü))

(bkz: bir elimde biram hani ya rakım)

pantolon cebini delip sokakta da çok rahat yapılabilecek aktivitedir.

askerliğin en iyisinin ben...
her sabah iki kiloluk botları, kamuflajı, palaskayı giydikten sonra, oturup kenarında limon dilimli viski bardağını yudumlasan nafile.

sen de bir erkek olduğun için, ne kadar kızman gerektiğini düşünsen de, içini ufaktan ufaktan babaya hak verme duygusu kemirir. tamam hak vermezsin tabi (çünkü babaya hak vermek demek annenin bunu hak edecek bir şey yaptığı anlamına gelir) ama kızmak da kızamazsın. "olabilir" dersin, "seni çapkın" dersin, geçip gider.

berbatçıya edit: büyük konuşmayın, herkesin başına gelebilir.