porno sitelere el atmazlar umarım. zinhar, nasıl günaha girmeden izleyip kapatılıp kapatılmayacağına karar verebilecekler bilemedim. bir yandan seri tövbe tövbe çekip, bir yandan da "süphanallah ibretlik paylaşım, kapatmasak da ibret mi alsa gençlik" diye ikilemde kalabilirler. görevli komite üyeleri "allahım sen günah yazma, ekmek parası için inceliyoruz valla. daşşağımdaki sivilce, yoksa ellediğim falan yok" diye pazarlığa bile girişebilir.
türk astronomi derneğinin kısa adı.
http://www.tad.org.tr/
http://www.tad.org.tr/
tanım: sözlük kullanıcılarının yaptıkları sakarlıklardır.
misafirliğe gelen arkadaş ve eşine kolonya tutayım derken, kolonya şişesindeki tıpa deliğinin çok küçük olduğundan plastik şişeyi ortasından kuvvetlice sıkmak ve fırlayan tıpayla beraber yarım şişe kolonyanın kadının göğsüne boşalması.
misafirliğe gelen arkadaş ve eşine kolonya tutayım derken, kolonya şişesindeki tıpa deliğinin çok küçük olduğundan plastik şişeyi ortasından kuvvetlice sıkmak ve fırlayan tıpayla beraber yarım şişe kolonyanın kadının göğsüne boşalması.
(bkz: diyanet e site kapatma yetkisi verilmesi)
http://tinyurl.com/2ucj5ak
http://tinyurl.com/2ucj5ak
edit: #963367
vicky cristina barcelona filminde o kadar düşüp kalktıktan sonra ne vicky’i ne cristina’yı tercih etmiş, maria elena’da karar kılmıştır.
çok anlamlı yüz ifadesine ve bakışlara sahip adamdır. ara sıra aynı dolmuşta rastladığım bir adam bu herife çok benziyor yav, adama sapık sapık bakıyorum. yapımcı olup, cebimden kartımı çıkarıp "bana uğrayın" diyerek vermek istiyorum adama, ama şansıma sçim ki, hem ben şuanki işimle hem de her gün elinde bi poşetle işine giden bu adam harcanıyoruz türkiye’de. "abi bi ispanyolluk var mı havyer bardeme çok benziyon" diyecektim bu sabah, kendimi zor tuttum. arabaya binip arkadaki boş koltuğa oturana kadar süzdüm adamı, ibne olursam bu adam yüzündendir. tövbe tövbe. adam da öyle sempatik ki bi muhabbet açsam kırmaz konuşur yol boyu. heyecanımı yenip onun bineceği durağa kadar yanımdaki koltuğu "burası dolu kardeşim!!" diye boş bıraktırtacağımm.
dur bi ara adını sorayım da hakkındaki düşüncelerimi onun kendi başlığına taşıyayım. zengin olup elinden tutmak istediğim çok ender insanlardandır. bir de atacamadesert’e kitap çıkarttıracam. indy detone olmama konusunda eksiklerini giderirse bi albüm de ona yaparım. bakın kendim için bir şey istiyo muyum?
vicky cristina barcelona filminde o kadar düşüp kalktıktan sonra ne vicky’i ne cristina’yı tercih etmiş, maria elena’da karar kılmıştır.
çok anlamlı yüz ifadesine ve bakışlara sahip adamdır. ara sıra aynı dolmuşta rastladığım bir adam bu herife çok benziyor yav, adama sapık sapık bakıyorum. yapımcı olup, cebimden kartımı çıkarıp "bana uğrayın" diyerek vermek istiyorum adama, ama şansıma sçim ki, hem ben şuanki işimle hem de her gün elinde bi poşetle işine giden bu adam harcanıyoruz türkiye’de. "abi bi ispanyolluk var mı havyer bardeme çok benziyon" diyecektim bu sabah, kendimi zor tuttum. arabaya binip arkadaki boş koltuğa oturana kadar süzdüm adamı, ibne olursam bu adam yüzündendir. tövbe tövbe. adam da öyle sempatik ki bi muhabbet açsam kırmaz konuşur yol boyu. heyecanımı yenip onun bineceği durağa kadar yanımdaki koltuğu "burası dolu kardeşim!!" diye boş bıraktırtacağımm.
dur bi ara adını sorayım da hakkındaki düşüncelerimi onun kendi başlığına taşıyayım. zengin olup elinden tutmak istediğim çok ender insanlardandır. bir de atacamadesert’e kitap çıkarttıracam. indy detone olmama konusunda eksiklerini giderirse bi albüm de ona yaparım. bakın kendim için bir şey istiyo muyum?
küre şeklinde küçük çan. (bkz: çıngırak)
logosunda sanırım haresiz bir dalmaçyalı olan site. basitlikten uzak, gayet cool skinlere rastlamak mümkün. kim tasarlıyorsa zeki biri olmalı. ya da bobiler.org falan takip ediyor.
(bkz: sanırım hepsinden alacağım)
(bkz: sanırım hepsinden alacağım)
eften püften bir başarıdan sonra içindeki enerjiyi boşaltmak için iki kişinin ellerini havada birbirine çarptırıp ses çıkartma eylemi.
(bkz: çak o zaman çak çak)
(bkz: çak o zaman çak çak)
lisedeyken idarelik olmama sebebiyet vermiş komuttur. osman adında gözlüklü sevimsiz bir ingilizce hocamız vardı. bizim derse, ingilizce değil de başka bir dersten giriyordu. sınıfa pek hakim biri olmadığından sık sık otoriteyi kaybedip bağırır, çağırır, saçma sapan hareketler yapardı. hem dersin önemsizliği hem hocanın titrek manda hareketleri kimsenin derse ilgi göstermesine olanak vermiyordu. hoca da mecburen ara sıra serbest bırakırdı.
gene böyle bir gündü. hoca serbest bıraktı. ben de en arka sırada oturmuş, elimdeki kitabı yüzüme kadar kaldırmış, kafamı da kitaba gömmüş vaziyette sesim ne kadar çıkıyorsa o kadar yüksek sesle bağırarak okuyorum. hocaya da acayip gıcığım. fetocu tipli, imam bıyıklı bir adam. o arada dış dünyayla irtibatı kesip kitaba yoğunlaştığımdan hocanın yanıbaşıma kadar geldiğini fark etmemişim bile. arkadaşların dediğine göre, hoca ceketini çıkarmadan ceketin kolunu dirseğine kadar sıyırıp benim karnıma yumruğu indirmesiyle benim ayağa kalkmam ve hocanın saçını başını bir tarafa gözlüğünü bir tarafa savurmam bir olmuş. arkadaşlar araya girdi, hocayı elimden alıp beni tuvalete itelediler. peşimden tuvalete giren hergeleler "çak olum çak çak" diyerek yaptığımı zafermiş gibi kutlamak istediler. kırmadım, hepsine çaktım.
doğal olarak hoca disipline verdi beni. allah’tan bu osman hoca idarece de pek sevilen biri değildi. herkeste bir imam bıyığı alerjisi vardı galiba. müdür yardımcısı ertesi dersi boşaltıp, sınıftaki herkese tek tek olayı anlattırdı. örgütlediklerim(yani erkekler) hep aynı ağızdan "hoca durup dururken epiye vurmaya başladı. epi de kendini korumaya çalıştı hocam" dediler. örgütleyemediklerimin(yalaka kızlar tabiki) bazıları "ben önde oturuyordum, olay nasıl başladı görmedim. arkama dönüp baktığımda epi’nin yumrukları havada uçuşuyordu" dediler. kaç yıllık arkadaşlarını sattılar 2 günlük hocaya.
müdür yardımcısı beni seven bi adamdı, hey gidi lütfü hoca. senden böyle bir şey beklemezdim dedi. ben de ben de hocam dedim, biraz ağlama numarası yaptım bu diyaloğun üzerine ama kesinlikle osman hocanın kendisinden özür dilemedim. pişmanlığımı lütfü hocaya belirttim. osman hoca, yıl sonu yaklaştığından ve yıl sonunda okuldan ayrılacağından ve sevilen biri olmamasından olay daha fazla büyütülmeden üstü örtüldü.
bu hikayeyi sadece çok samimi arkadaşlarıma ve en son 9 yıl önce bir başka kimseye anlattığımdan değerini bil sözlük. senin de böyle ucuz kahramanlıkların varsa anlat bana sözlük.
gene böyle bir gündü. hoca serbest bıraktı. ben de en arka sırada oturmuş, elimdeki kitabı yüzüme kadar kaldırmış, kafamı da kitaba gömmüş vaziyette sesim ne kadar çıkıyorsa o kadar yüksek sesle bağırarak okuyorum. hocaya da acayip gıcığım. fetocu tipli, imam bıyıklı bir adam. o arada dış dünyayla irtibatı kesip kitaba yoğunlaştığımdan hocanın yanıbaşıma kadar geldiğini fark etmemişim bile. arkadaşların dediğine göre, hoca ceketini çıkarmadan ceketin kolunu dirseğine kadar sıyırıp benim karnıma yumruğu indirmesiyle benim ayağa kalkmam ve hocanın saçını başını bir tarafa gözlüğünü bir tarafa savurmam bir olmuş. arkadaşlar araya girdi, hocayı elimden alıp beni tuvalete itelediler. peşimden tuvalete giren hergeleler "çak olum çak çak" diyerek yaptığımı zafermiş gibi kutlamak istediler. kırmadım, hepsine çaktım.
doğal olarak hoca disipline verdi beni. allah’tan bu osman hoca idarece de pek sevilen biri değildi. herkeste bir imam bıyığı alerjisi vardı galiba. müdür yardımcısı ertesi dersi boşaltıp, sınıftaki herkese tek tek olayı anlattırdı. örgütlediklerim(yani erkekler) hep aynı ağızdan "hoca durup dururken epiye vurmaya başladı. epi de kendini korumaya çalıştı hocam" dediler. örgütleyemediklerimin(yalaka kızlar tabiki) bazıları "ben önde oturuyordum, olay nasıl başladı görmedim. arkama dönüp baktığımda epi’nin yumrukları havada uçuşuyordu" dediler. kaç yıllık arkadaşlarını sattılar 2 günlük hocaya.
müdür yardımcısı beni seven bi adamdı, hey gidi lütfü hoca. senden böyle bir şey beklemezdim dedi. ben de ben de hocam dedim, biraz ağlama numarası yaptım bu diyaloğun üzerine ama kesinlikle osman hocanın kendisinden özür dilemedim. pişmanlığımı lütfü hocaya belirttim. osman hoca, yıl sonu yaklaştığından ve yıl sonunda okuldan ayrılacağından ve sevilen biri olmamasından olay daha fazla büyütülmeden üstü örtüldü.
bu hikayeyi sadece çok samimi arkadaşlarıma ve en son 9 yıl önce bir başka kimseye anlattığımdan değerini bil sözlük. senin de böyle ucuz kahramanlıkların varsa anlat bana sözlük.
(bkz: serseri mayın)
aldırırım seni sözlüğünden!!
sözlükte ayar olduğu birini üç beş kişiye dövdürmek için de yapılabilir. yapılmasa daha iyi olur. sözlük binasının önünde kimliği belirsiz kimi görürsem ateş açarım.
sözlükte ayar olduğu birini üç beş kişiye dövdürmek için de yapılabilir. yapılmasa daha iyi olur. sözlük binasının önünde kimliği belirsiz kimi görürsem ateş açarım.
#963119
cümlelerinin uzun olmasının yanında, nickinin yalnız dört harfini okuyarak özet geçmeye de meyilli olduğu anlaşılan bir yazardır.
cümlelerinin uzun olmasının yanında, nickinin yalnız dört harfini okuyarak özet geçmeye de meyilli olduğu anlaşılan bir yazardır.
bana böyle feminen başlıklar açtıran bir ses tonu çeşididir.
aslına bakılırsa,
elma şekeriiii nin güler yüzü
atacamadesert in kıvırcık saçları
gibi kişinin nevişahsına münhasır özelliklerinden biridir sadece.
edit:#963026
aslına bakılırsa,
elma şekeriiii nin güler yüzü
atacamadesert in kıvırcık saçları
gibi kişinin nevişahsına münhasır özelliklerinden biridir sadece.
edit:#963026
pratik bir photoshop sitesi. hak etmediğim övgüler kazandırmıştır bana eşten dosttan.
http://tr.picjoke.com
http://tr.picjoke.com
herhangi bir anlamı yoktur bu lafın. sikten püften bir kelimedir.
#963026
sesine bayıldım. çok başarılı, çıtır çıtır. hemen bi sigara yaktırmıştır.
sesine bayıldım. çok başarılı, çıtır çıtır. hemen bi sigara yaktırmıştır.
son girdiği 50 entry bölümünde yer alan başlıklar artık entry içeriğiyle birlikte üye takip şeysi penceresinden de görülebilmektedir.
bjk tv’nin eski program yapımcısı. şimdilerde haber1903.com’te bir şeylerle görevli ama nedir bilmiyorum. bugün haber1903’te gutiyle ilgili kafiyeli bir yazısı çıkmış.http://tinyurl.com/3ym7pbt
kahvehane kültüründe bir kişiye hesap bırakmak.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?