beşiktaşla yolları ayrılmış futbolcudur. ligimiz için oldukça -en basit tabirle- light bir futbolcudur. ayakta durmakta zorlanır, pres özelliği yoktur, sık sakatlanır. bu bakımdan gitmesi hayırlı olmuştur. "ilk onbirde kim oynayacak, tabata mı delgado mu guti mi?" tartışmalarının (ki bunu tartışmak bile aptallık) son bulacağından en az yeni bir oyuncu transferi kadar sevindiren bir haberdir.
uzun boylu olup da buna rağmen her işi beceremeyen, hala aptallık yapabilen insanlara kısa boyluların çemkirme şekli.
85. dakika ve bursaspor 0-2 önde. bu yıl galatasaray korkarım ki geçen yıl sivasın düştüğü duruma düşecek. aslında korkmam.
küçükken yapmamamız konusunda en çok uyarı aldığımız konuydu. sonra, telvizyon ekranına su değince patlamadığını gördüğümüz gibi bunun da bi zararı olmadığını anladık. kandırıldık yıllarca.
erkekler her 30 saniyede bir seks düşünüyor önermesinin sağlamasıdır.
sevişmeyi ayakta tutan kadındır. her daim aktif rol üstlenip sevişmeyi tamamına erdirir kendisi. erkeği edilgen pozisyona sokar.
bir şeyin en ilerki ucu.
fedailerin kalesi alamutun yazarıdır. fakat elimdeki orjinal kitapta bile ismi wladimir olarak yazılmıştır. yurt kitap yayına yuh diyoruz, adamın ekmeğini yiyosunuz be.
ihtiyaçtan fazla olarak el altında bulundurulan mal.
bir satış yerinde satışa hazır bulundurulan malların tümü, istif(tdk)
bir satış yerinde satışa hazır bulundurulan malların tümü, istif(tdk)
schusterin kadro kumarı işe yaramadı bugün. beşiktaş ikinci haftada ilk yenilgisini aldı. 0-2.
ligin 2. hafta maçı. ilk yarısı 0-0 sona erdi. schuster gutiyi onbire, bobo ve zapoyu onsekize almadı. takımı tanımaya mı çalışıyor ne 2 maç üst üste aynı kadroyu göremedik. kısır bir oyun oluyor. patlamaz bir yerde inşallah.
başrolünde george clooneynin oynadığı, 6 dalda oscara aday gösterilmiş jason reitman filmi. bu kadar oscar adaylığını dahi hak etmediğini düşündüğüm normal bir film aslında. bir tarafta sorumluluktan ve aidiyet duygusundan uzak işkolik bir adam, diğer tarafta normal senin benim gibi insanlar. senaryonun ilginçliği kurtarıyor durumu biraz, işten çıkarılacak kişilere durumu tebliğ etmekle görevli bir şirkette çalışıyor ryan rolündeki clooney. sürekli ordan oraya uçup duruyor, ailesi, bağlanacağı birisi veya bağlanma isteği yok. böyle sürüp gitmiyor tabiki sonunda ryan da teslim oluyor düzene, konar göçer hayatı bırakıyor. öyle gereksiz bir film işte.
sekreter filminde o kadar başarılıydıki onun dışında bir filmini hatırlayamıyorum. o hasta ruh çok etkileyiciydi. jeff bridgesla başrolünü paylaştığı crazy heart filminde de yine başarılıydı. sevimli bir yüz var kadının.
filmde, filmin konusu dışında dikkatimi çeken esas şey #968628 numaralı entryde bahsettiğim gibi jeff bridgesin resmen kris kristoffersona dönüştürülmüş görünümü. jeff bridgesin saç-sakal şekli bildim bileli aşağı yukarı bu filmdekine benzer bir şeydi zaten, fakat bu kez kristoffersona benzetilmek için sanki özel bir çaba sarfedilmiş. bununla ilgili net bir bilgi bulabilmiş değilim ama jeff bridgesin filmde otis bad blake adıyla canlandırdığı kişi aslında kris kristofferson olabilir. gerçek hayatta kristoffersonın da country müzisyenliği geçmişi olması bu ihtimali güçlendiriyor. şöyle bir benzerlik de var:http://i34.tinypic.com/i1bgjd.jpg
yine çok önemli bir konuyu gündeme taşıdık evet.
yine çok önemli bir konuyu gündeme taşıdık evet.
crazy heart filmiyle bu yılın en iyi erkek oyuncu oscarını kazanmış oyuncudur. bu filmdeki haliyle jeff bridgesı kris kristoffersondan ayırt etmek güç. benim de -ilginç bir şekilde- insanların birbirleri arasındaki benzerlikleri bulmaktan ne kadar keyif aldığımı anlatmam güç.
2010 oscarlarından 2 tane kapmış filmdir. jeff bridges’in en iyi erkek oyuncu oscarını aldığı film aynı zamanda en iyi film müziği ödülünü de almıştır. jeff bridges’ın country müzik şarkıcısı alkolik bad blake’i canlandırdığı rolü yine jeff bridges’ın oynadığı the big lebowski filmindeki tadı vermiş.
bir sanal ayakkabı mağazası. klasik ürünlerde pek fazla çeşide rastlayamasam da bunun dışındaki çeşitliliği bir hayli fazla.
http://www.pabbuc.com
http://www.pabbuc.com
(bkz: twitter)
balkondan aşağı sarkarak veya bardakla sizi dinlediği günün ertesinde duyduğu konu hakkında yorum yapan salak üyeleri de vardır bu grubun.
yüzeysel olarak açıklamaya çalışmanın laf kalabalığından başka bir şey olmayacağı bir durumdur bu.
abi, kardeş, öyle ya da böyle yıllarca aynı evi paylaşmak zorunda olduğun kişi. biriniz yetmişlerde çocuk olmuş biriniz seksenlerde. biri dar paçalı pantolonu moda bilir, diğeri geniş. biri saçları havalandırır limon sürer diğeri jöleyle kafaya yapıştırır. biri ilk çocuktur, deneme tahtasıdır, bir kalıba oturtulmaya diretiliyordur, daha muhafazakardır, şakası da serttir sululuğu da, diğeri kalıptan taşmak, aradan sıvışmak, farklı olmak peşinde koşan bir ergendir, ilkinden daha uzun süre ergendir.
hele biraz yaş farkı varsa abi ikinci baba rolüne soyunur hemen. her şeyine karışır. taşradaysan bir de.. saçına şekil verirsin karışır, sakalına şekil verirsin bulaşır, aykırı düşünceni ortaya koyarsın o da koyar tavrını. alırsın başına belayı. abin olduğu için muhakkak içinde bir parça merhamet olur umuduyla diklenirsin artist artist, kıymaz bana dersin ama sonunda dayak da yersin. küsersin bir kaç gün. günler haftalara bağlanır. aynı evde 2 yabancıyı oynarsın. diğer aile bireylerine çaktırmamaya çalışırsın anlaşmış gibi. pis bir durumdur. en nihayetinde bir bayram our seyran olur barışırsın ama yıllar geçse de akıldan çıkmaz.
abi, kardeş, öyle ya da böyle yıllarca aynı evi paylaşmak zorunda olduğun kişi. biriniz yetmişlerde çocuk olmuş biriniz seksenlerde. biri dar paçalı pantolonu moda bilir, diğeri geniş. biri saçları havalandırır limon sürer diğeri jöleyle kafaya yapıştırır. biri ilk çocuktur, deneme tahtasıdır, bir kalıba oturtulmaya diretiliyordur, daha muhafazakardır, şakası da serttir sululuğu da, diğeri kalıptan taşmak, aradan sıvışmak, farklı olmak peşinde koşan bir ergendir, ilkinden daha uzun süre ergendir.
hele biraz yaş farkı varsa abi ikinci baba rolüne soyunur hemen. her şeyine karışır. taşradaysan bir de.. saçına şekil verirsin karışır, sakalına şekil verirsin bulaşır, aykırı düşünceni ortaya koyarsın o da koyar tavrını. alırsın başına belayı. abin olduğu için muhakkak içinde bir parça merhamet olur umuduyla diklenirsin artist artist, kıymaz bana dersin ama sonunda dayak da yersin. küsersin bir kaç gün. günler haftalara bağlanır. aynı evde 2 yabancıyı oynarsın. diğer aile bireylerine çaktırmamaya çalışırsın anlaşmış gibi. pis bir durumdur. en nihayetinde bir bayram our seyran olur barışırsın ama yıllar geçse de akıldan çıkmaz.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?