yetenek sizsiniz adlı yarışmada itü, türk müziği devlet konservatuarı öğrencisi cihan gülbudak tarafından icra edilerek türkiyedeki çoğu insana da tanıtılan alet. ilüzyon şovu gibi bir şey.
olayın ertesi günü yaptığı açıklamalarla, tt arenadaki protestoları hak ettiğini göstermiştir. özellikle üslubuyla. ne demek "bu projede galatasarayın bir allah kuruşu yok", üsluba bak izaya gel! maddi katkısı yok de, başka bi bok de ama "bir allah kuruşu" nasıl bir tabir yahu!
sanki koca stadı sırf, böyle bir fırsatını bulup yaptığı iyiliği galatasaraylıların yüzüne çarpmak için yapmış izlenimi veriyor. babasının parasıyla babasının arazisine yapmış da galatasaraya vakfetmiş gibi. galatasaraylı hiç kimsenin vergisi, parası, hakkı yok muydu hiç o 600 milyonda.
aslında, işin özü, sadece toki genel müdürü erdoğan bayraktarın, taraftarları galeyana getiren konuşmasının kurbanı olmuştur rte. toki müdürü konuşmaya başlar başlamaz saydırıyor, galatasaray ali sami yende kiracılık yükümlülüklerini yerine getiremiyordu, galatasarayı biz kurtardık da bilmem ne...(içimde acaip bir ulan deme isteği doğdu şuan) be ne dediğini bilmez adam, bursstt! kendine gel be! genel müdür olmuşsun ama ağzından çıkanı kulağın duymuyor. protestoya davetiye çıkarıyorsun.
tayyip erdoğanın gs taraftarından önce etrafındaki kendi görevlendirdiği ve onu zor duruma düşüren adamlara bir ahlak dersi vermesi daha vahim bir ihtiyaç.
sanki koca stadı sırf, böyle bir fırsatını bulup yaptığı iyiliği galatasaraylıların yüzüne çarpmak için yapmış izlenimi veriyor. babasının parasıyla babasının arazisine yapmış da galatasaraya vakfetmiş gibi. galatasaraylı hiç kimsenin vergisi, parası, hakkı yok muydu hiç o 600 milyonda.
aslında, işin özü, sadece toki genel müdürü erdoğan bayraktarın, taraftarları galeyana getiren konuşmasının kurbanı olmuştur rte. toki müdürü konuşmaya başlar başlamaz saydırıyor, galatasaray ali sami yende kiracılık yükümlülüklerini yerine getiremiyordu, galatasarayı biz kurtardık da bilmem ne...(içimde acaip bir ulan deme isteği doğdu şuan) be ne dediğini bilmez adam, bursstt! kendine gel be! genel müdür olmuşsun ama ağzından çıkanı kulağın duymuyor. protestoya davetiye çıkarıyorsun.
tayyip erdoğanın gs taraftarından önce etrafındaki kendi görevlendirdiği ve onu zor duruma düşüren adamlara bir ahlak dersi vermesi daha vahim bir ihtiyaç.
şaşkınlık, hayranlık vs. duyulan bir adama, duygularını bol ünlemli bir şekilde belirtmeye yarayan cümle.
kemal kılıçdaroğlu için "kendisi kamera şakasıyla ortaya çıkmış kamera kazasıdır" diyerek seviyeyi oldukça düşürmüştür. bu kadar belden aşağıya vurabilen biri olduğunu görmek şaşırttı.
elbette kabahatin büyük kısmı kemal kılıçdaroğluda. bir parti başkanı olarak rakip partinin üçüncü-dördüncü adamına muhatab oluryorsan, farklı bir şey beklemeyeceksin. yok mu senin partinde ertuğrul günaya denk bi adam, o versin cevabını. hatırı sayılır çıkışlar yaptığı milletvekilliği dönemindeki konumuyla şuan başında bulunduğu chp liderliği konumunun ayırdında değil. sen git erdoğanla sidik yarıştır be adam.
son günlerin dilden düşmeyen adamıdır ertuğrul günay. dün de yeni gafı düştü ajanslara. bulup izlemenizi tavsiye ederim. milastaki anıt mezar eserlerini incelerken şöyle buyuruyor muhterem "hazreti muhammede dedim ki. ay çok özür dilerim. töğbe töğbe estağfurullah. çok özür dilerim çok özür dilerim."
beyefendi utanıyor sıkılıyor, elleriyle yüzünü kapatıyor. gülüyor. çarpılmışmıyım diye yüzünü elleriyle kontrol ediyor. ne adam ya! izlerken ben de çok güldüm.
elbette kabahatin büyük kısmı kemal kılıçdaroğluda. bir parti başkanı olarak rakip partinin üçüncü-dördüncü adamına muhatab oluryorsan, farklı bir şey beklemeyeceksin. yok mu senin partinde ertuğrul günaya denk bi adam, o versin cevabını. hatırı sayılır çıkışlar yaptığı milletvekilliği dönemindeki konumuyla şuan başında bulunduğu chp liderliği konumunun ayırdında değil. sen git erdoğanla sidik yarıştır be adam.
son günlerin dilden düşmeyen adamıdır ertuğrul günay. dün de yeni gafı düştü ajanslara. bulup izlemenizi tavsiye ederim. milastaki anıt mezar eserlerini incelerken şöyle buyuruyor muhterem "hazreti muhammede dedim ki. ay çok özür dilerim. töğbe töğbe estağfurullah. çok özür dilerim çok özür dilerim."
beyefendi utanıyor sıkılıyor, elleriyle yüzünü kapatıyor. gülüyor. çarpılmışmıyım diye yüzünü elleriyle kontrol ediyor. ne adam ya! izlerken ben de çok güldüm.
1900 doğumlu amerikalı aktör. kariyerinde 2 oscar ödülü bulunmakta. imdbnin yaptığı, gelmiş geçmiş en başarılı oyuncular sıralamasında 6ncı.
bir kanser türü. akciğerle ilgili. steve mcqueenin ölüm nedeni imiş.
the bridge on the river kwai, lawrence of arabia gibi ödüllü filmleri ve star wars filminde canlandırdığı obi wan kenobi karakteriyle ünlü aktör. 2000 yılınd, 86 yaşında hayatını kaybetmiştir.
1916 doğumlu amerikalı aktör. to kill a mockingbird filmindeki rolüyle 1962 yılında en iyi erkek oyuncu oscarını kazanmış. 2003 yılında hayatını kaybetmiştir.
sıdıka adlı dizide samim saka karakterini canlandıran oyuncu. şaşıfelek çıkmazında da oynamıştı. geçen yıl türkmaxte yeniden gösterime giren sıdıka dizisinde, show tvdekinin aksine o muazzam bıyık ve sakalından yoksun olarak çıktı karşımıza. kendisini daha çok dizi ve filmde görme isteği uyandı içimde tam şu an.
16 yaşına gelmiştir ve şu an, simaolu, gutili, quaresmalı kadroyla beraber beşiktaşın antalya kampındadır. boyu 1.70lere yaklaşmış, yetenekleri tasdik edilmiş, fos çıkmadığına dair emareler göstermiştir. beşiktaş taraftarını guti, quaresma, simao transferlerinden daha çok heyecanlandırmaktadır muhammed. en kısa zamanda kendisini a takımın resmi bir maçında görmek için can atıyordur tüm gözler.
tolga karaçelikin ilk uzun metrajlı film denemesi olmakla birlikte, sözlük anlamı "gişede durup gelip geçene bilet kesen memur" olan bir iş türü.
ilk uzun metrajlı filmi olan gişe memuru ile 47. altın portakal film festivalinde boy göstermiş 81 doğumlu yönetmen(adayı). askerliğini 313 kısa dönem olarak ardahanda tamamlamıştır. hukuk mezunudur. kendi yazıp yönettiği 3-5 tane kısa metrajlı filmi de mevcuttur.
başkanlıktaki 7. yılında serdal adalı sayesinde sınıf atlamış ve işi öğrenmiş gözüken şahıs. çocukluğundan beri hayal ettiği düşün tam ortasında, çocuklar gibi şen. "yeter yıldırım demirören yeter" kabusu tersine çevrilmiş ve büyük başkan rüzgarına kapılmış durumda.
guti, quaresma, simao sabrosa, almeida, fernandes transferleri ne kadar büyük bir kafaya sahip olduğunun göstergesi;
http://tinyurl.com/37j43ed
(evet kafası yanındaki üç futbolcunun kafa hacmi toplamından da büyüktür. yıllardır güzel düşüncelerinin membağını hep merak etmişimdir.)
guti, quaresma, simao sabrosa, almeida, fernandes transferleri ne kadar büyük bir kafaya sahip olduğunun göstergesi;
http://tinyurl.com/37j43ed
(evet kafası yanındaki üç futbolcunun kafa hacmi toplamından da büyüktür. yıllardır güzel düşüncelerinin membağını hep merak etmişimdir.)
kabus gibi bir haftadan sonra sözlüğe girip kendi başlığına baktığında duygulanan kişidir. sözlükte, kendisini merak eden ve ailesinin sağlığından endişe eden dostları olduğunu bilmek hafifletmiştir sıkıntılarını.
1 yaşını doldurmak üzere olan ikizlerinden erkek olanı geçtiğimiz çarşamba(hastaneye yatışının 3. günü), kız olanı cuma günü(6. gün)taburcu oldu. şimdi daha iyiler. 4 yaşındaki kızıysa hastaneye yatmadan atlattı şükür.
insanın, düşmanı için bile dua etmesine neden olan şey herhalde, hastalık. kendininki değil de, çocuğunun hasta olması insanı çaresiz bırakıp "allah düşmanımın bile başına vermesin" dedirtiyor.
neyse. şimdi her şey yolunda.
1 yaşını doldurmak üzere olan ikizlerinden erkek olanı geçtiğimiz çarşamba(hastaneye yatışının 3. günü), kız olanı cuma günü(6. gün)taburcu oldu. şimdi daha iyiler. 4 yaşındaki kızıysa hastaneye yatmadan atlattı şükür.
insanın, düşmanı için bile dua etmesine neden olan şey herhalde, hastalık. kendininki değil de, çocuğunun hasta olması insanı çaresiz bırakıp "allah düşmanımın bile başına vermesin" dedirtiyor.
neyse. şimdi her şey yolunda.
2010 demeye alışmadan 2011e giriyoruz. tuhaf bir duygu.en çok hatırladığım yıl 2000 yılı. televizyonlar bar bar bağırıyordu milenyum milenyum diye. sanki çok farklı bir şey olacakmış gibi girdik 99dan 2000e.
oynaması en zevkli iphone oyunlarından biri. iplere bağlı şekeri, ipleri keserek minik bir hayvanın(kedi olabilir) ağzına düşürmeye çalışıyorsunuz. basit ve eğlenceli.
kişi büyüse de üstünden atamadığı bir alışkanlıktır. ortaokulda yapar, lisede yapar, üniversitede yapar, yetmez, karşılaştığı her sınav döneminde, onlarca kez yapar. amacı olduğundan zeki görünmek ya da aptallığını kamufle etmektir. bugün de karşılaştım bunlarla. adam gelmiş 40 kaşına, işiyle ilgili bi sınava girecek, soruları, soru kalıplarını ezberlemiş, rahat çalışabilmek için işinden izin bile almış. gelmiş hala "hiç çalışmadım abi paso gezdim" diyor. olm ne bok olduğunu biliyorsum, sınavdan düşük alırsan ağzımdan durabileceğini sanıyorsan yanılıyorsun. yengeye selam.
o zamanlar moda mıydı akım mıydı bilmiyorum, paso sıkmışım. aya b demişim, bye a, marifetmiş gibi. harf oyunlu başlıklar, akım derken bokum demeler... bir modaya kurban gitmişiz işte. o günün şartlarında geçerli şeylerdi, yine olsa yine yapardım illaki.
ukala bir çiftin(prenses ve boş konuşan partneri) epeyce bi zaman kafa ütüledikten sonra şad kelimesinin doğru anlamına para yatırmadıkları için elendikleri yarışma.
(bkz: embesil dedektörü olarak bir milyon canlı para)
(bkz: embesil dedektörü olarak bir milyon canlı para)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?