emma the gold one

tiksinmekten beter hoşlanmama hâli. kerhen tahammül, öğürmeyle geçirilen zoraki anların fiili.

yastığa koyduğunuz kafada dönebilir, ’’dinlemezsem öleceyim babaciyim beni joy division’a verin’’ dedirtebilir. öyle bir şarkı.

we’ll share a drink and step outside,
an angry voice and one who cried,
-we’ll give you everything and more,
the strain’s too much, can’t take much more!-

i’ve walked on water, run through fire,
can’t seem to feel it anymore.
it was me waiting for me,
hoping for something more,
me, seeing me this time,
hoping for something else...

istiyorum ki bu başlık altındaki bütün entryler bana ait olsun.

skipping stone’u leziz ses.

bugünlerimin şarkısı. piyanoda gülümseten: jamie cullum.

after years of expensive education
a car full of books and anticipation
i’m an expert on shakespeare and that’s a hell of a lot
but the world don’t need scholars as much as i thought

maybe i’ll go travelling for a year
finding myself, or start a career
could work the poor, though i’m hungry for fame
we all seem so different but we’re just the same

maybe i’ll go to the gym, so i don’t get fat
aren’t things more easy, with a tight six pack?
who knows the answers, who do you trust?
i can’t even seperate love from lust

maybe i’ll move back home and pay off my loans
working nine to five, answering phones
but don’t make me live for friday nights
drinking eight pints and getting in fights

maybe i’ll just fall in love
that could solve it all
philosophers say that that’s enough
there surely must be more

love ain’t the answer, nor is work
the truth elludes me so much it hurts
but i’m still having fun and i guess that’s the key
i m a twentysomething and i ll keep being me

eskilerdeeen çok eskilerden bir morphine parçası.

where is the ritual?
and tell me where- where is the taste?
where is the sacrifice?
and tell me where- where is the faith?

someday there ll be a cure for pain
that s the day i throw my drugs away
when they find a cure for pain

where is the cave where the wise woman went?
and tell me where- where’s all that money that i spent?

i propose a toast
to my self control
you see it crawlin helpless on the floor

someday there’ll be a cure for pain
that’s the day i throw my drugs away
when they find a cure for pain
find a cure for
find a cure for pain!!!

(bkz: kendin coş)

bir çocuk şarkısında dile getirilen meraktır. olur mu hiç üç kulak halâ düşünürüm ben ara ara.

emine erdoğan üstünden türban hak ve özgürlük çıkarımı yapılamayacak durumdur. zira savunulacak yanı yok ama kişisel bir şey gibi duruyor. bununla kurumu suçlamak o kadar o kadar komik ki gata’nın kapısında durup saysak türbanlı teyzelerin sayısına şaşarız öyle diyeyim. zira gidenler askerlerden çok asker anneleri ve çoğu da kapalı anadolu teyzeleri.

şimdi cafe pi de beni almıyor. bunu kıvırcık saçlılara bir garezi olduğuna bağlatabilir miyiz az ittirsek? sanmıyorum.

(bkz: icimde ates var atalay)

eteğimizin kenarlarına çeşitli uzunlukta şifonlar ve satenler bağlayarak ortalara fırlatabilen nil şarkısı.

dediler aşka sabır
ya da sefer lazım
dedim eyvallah yok itirazım
sabrın nerede seferin önünde
acelen mi var firarda mısın?

çok canım acıyor çok

sözlük okurken, alışveriş yaparken, yolda yürürken, otobüste giderken sık sık dudaklarımdan dökülen, kullanılan, olan... (helga türkçem ve süper yazar ben)

böyle hiçbir fikrin yokken yorum yapıyorsun ya sen bazı konular hakkında, inan ben açık açık küfür eden adama sinirlendiğimden daha çok sinirleniyorum sana. küfret arkadaşım, bir şey biliyor ama ifade edemiyorsan sen de küfret -bence nezaket bir numaralı kural ama et!- edepsiz ol cahil olma ne olur? demiyorum işte bi şey. böyle topluca diyorum. alanlar içinden alacağını alsın kalanı saklayın köpeklere veririz.

hemen her gün içimizden yinelediğimiz nazım hikmet şiiri. şöyle ki;

akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun,
kardeşim.
bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmeyen balıktan da tuhaf.
ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
demeğe de dilim varmıyor ama
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!

bir gece rüyamda nefi, ben bi’ de sagopa galata’da otururken hep beraber söylediğimiz şarkı. demek ki neymiş bu şarkı ile sagopa gözümde nefi ’nin mertebesine yükselmiş ahah ben zaten hep o mertebedeymişim.

google’ın akademik arama hizmeti. bi’ şey yazıyosunuz mesela- bi’ şey değil de treatment of ketosis yazıyorsunuz tabii ki oraya; demet akalın yazacak hâliniz yok.- tüm reklam sayfalarını eliyor, yayımlanmış makaleler içinden aradığınız kelimeleri keyworde ekleyenleri buluyor getiriyor mis gibi.

yeah yeah yeahs’in sevimli şarkısı. söylemesinin dinlemesi kadar sevimli olmadığını düşünüyorum. 4:30 da başlayan hidden track kısmı ise karenimin şeker sesiyle beni benden alır:

baby i’m afraid of a lot of things
but i ain’t scared of loving you
baby i know you’re afraid of a lot of things
but don’t be scared of love
cause people will say all kinds of things
that don’t mean a damn to me
cause all i see is what’s in front of me
and that’s you

well, i’ve been dragged all over the place
i’ve taken hits time just don’t erase
and baby i can see you’ve been fucked with too
but that don’t mean your loving days are through
cause people will say all kinds of things
that don’t mean a damn to me
cause all i see is what’s in front of me
and that’s you

well i may be just a fool
i know we re just as cool
and cool kids they belong together...


işte bu noktada ’’i love kareeeeeeeeen! ’’ diye düşmek ister bu beden yollara.

mor ve ötesi insanlarının güzel şarkısı serseri’de geçer; ağla geçer.

enfes sololu enfes vokalli şarkılardan. james blunt’tan dinlenmeli, dnlenmeli, dinlenmeli.

look who’s alone now,
it’s not me, it’s not me...

bir dinozorus karakteri. akıllarda kalan bir diğeri de ezergeçerus’tu.

pin up kızlarımın süpersel şarkısı.

her şey ters gitmeye başladı
verecek bir şeyim kalmadı sana
olduğun gibi karşımdasın hala
yüzün yok aslında

günler geçti zaman durdu
sayılı birkaç sözcük kaldı
acısı çıkacak karşılığında
bir tokat gibi çarpacak sana

ucu bucağı yok, karanlığa düştüm derken...

yok artık yok hislerim
kayboldu bak izlerim
ben 1 sen 0 oldu
ben 1 sen 0 bitti

kaderinle yüzleştiğin gün
yatağında başka biri vardı
kana bulandı ellerim
son perdeydi artık yenildim
bir melekten şeytan yarattın
mezarına çiçekler bıraktım
gururu aradım küllerinde
yok erkek değilsin

yok artık yok hislerim
kayboldu bak izlerim
ben 1 sen 0 oldu
ben 1 sen 0 bitti

erkek değilsin...
ucu bucağı yok, karanlığa düştüm derken..

yok artık yok hislerim
kayboldu bak izlerim
ben 1 sen 0 oldu
ben 1 sen 0 bitti

2 adet ya da 2 paket olması sonucu değiştirmeyen, geceleri tükenen ve bizi naçar bırakan olgu. - sigara olgusu-