pink floyd un 1970 yılında çıkardığı albüm ve o albümün ilk parçasının adı. 23 küsur dakikalık enstrumantel bir başyapıttır. anlatılana göre şarkının ismi kalp pili takılmış yaşlı bir kadının gazete haberinden türemiştir.
sürrealist sözler, kaotik orkestrasyon ve düzensiz, doğaçlama melodilerden oluşan müzik enstrümanlarının sesi dışında pek çok sesi kullanan bilince endirek bilinçaltına direk etkide bulunan müzik türü.
örnekleri:
(bkz: atom heart mother)
(bkz: echoes)
(bkz: careful with that axe eugene)
örnekleri:
(bkz: atom heart mother)
(bkz: echoes)
(bkz: careful with that axe eugene)
pink floydun ummagumma albümünde yer alan (bkz: pshychedelic rock) başyapıtı. bir delinin hikayesini anlatmaktadır ve bunu yaparken hiçbir söze ihtiyaç duymamıştır. melodinin düzenlenişi (aslında müzikal anlamda görünür bir melodi yoktur) dinleyiciye kaos ve sınır duygularını çok net verir. özellikle çığlık bölümleri tüyler ürperticidir.dinlenişi (özellikle çığlık bölümü) uyanıklık ile rüya arasındaki o kaypak yarı şuur anına denk geldiği zaman bünyede hasar yaratabilir.
kıllı aşk böcüğü.
bağımlılık yaratıp yapılamadığı zaman kişiyi yastık temelli halisülasyonlara zerk ettiren bol karbondioksitli sıcacık mutluluk.
alacaklarını değişik yoldan tahsil eden bir kasapla karşılaşılmadığı sürece tavsiye edilmeyen ekonomik kalkınma planı. zira ortada kalkacak atılım yapacak bir güç bırakmıyor.
aralarından belediye başkanı, mühendis, doktor, avukat ve hatta başbakan çıkarmış toplaşıp bir okul kursalar galatasaray, istanbul erkek, mülkiye gibi camialarla rakip olabilecek kapasiteye sahip homo religious organizmalar. türkiye armağan ettikleri popstarlar arasından en ünlüsü kuşkusuz (bkz: şevki yılmaz) dır.
(bkz: the caravan band) in ilk albümü. ortaçağ müziğiyle ilgilenenler için türkiye de yapılmış ilk çalışma olduğundan dolayı tavsiye edilen fekat enstrüman uzmanlığı ve parça seçimleri açısından vasat olan şarkı tekerleği.
nevin yıldırım, yael roueff, oleg lisov ve yuli grosbaumdan mürekkep ortaçağ avrupa müziğine odaklanmış, bir zamana kadar istiklal caddesi ve metroda sıklıkla karşılaşılan (bkz: one more tune before the road) isimli albumleri istiklaldeki kitapçılarda döndürülen şahsına munhasır müzik grubu.
ben gençken (bkz: bronx)ta çalan bogaziçi üniversiteli amator müzik grubu. rengarenk kısa saçlı solistleri idilden hatırlanabilir.
yıllardır salaşlığından ve robocopun yandan yemişi esmer bodyguardından taviz vermeyen, bu şekilde bir 6 yıl daha açık kalmayı becerebilirse turkiyedeki (yoksa istanbul mu demeliyim) alternatif rock açısından nostaljik ve saygın yere ulaşmaya aday eski işhanı katı.
(bkz: nerede bu devlet)
karşı karşıya kaldığı bir olayda ne diyeceğini bilemeyen, şaşıran, üzülen er veya hatun kişinin isyan ünlemi.
(bkz: e yuh ama)
kişinin kapasitesini göstermesi açısından duyarlı bir ölçüdür.
konuyu ne kadar dağıttığına aldırmadan yazılanları çizilenleri okumadan başlığı açanın kendisini bir daha açıklamasına rağmen artık sidik yarışına bindirmiş olmasından dolayı iyice zavallılaşan bir saldırganlıkla entry kusmaya devam eden bir kısım bilgiç arkadaşın (arkadaş diyosam lafın gelişi)işi ya türklerden türkler diye bahset ya da siktir git bu memleketten gibi kozmik bir boyuta ulaştırdığı bir kısım arkadaşın da (iyi niyetli olduklarına inanıyorum) dilbilgisi dersi verdikleri başlık. iki yönden yaklaşayım:
-başlığın kendisinin kontrast oluşturmasıyla ilgili konuda: paradoksal cümlelerin bir kavramdaki garipliği anlatmak açısından ilgi çeken bir yöntem olduğunu anlamamız için roket mühendisi olmamıza gerek yok. bunu çok uzatmıyorum.
-başlığın açılma sebebi ve anlattığı (üçüncü kez yazıyor olduğuma hala inanamıyorum) toplumuna ve ülkesine yabancılaşmış kendini adeta başka bir ülkenin vatandaşı olarak gören, başka bir ulusun dilini kendi dilinin gayet yeterli olduğu alanlarda dahi kullanmaktan çekinmeyen, tarihteki bir takım talihsiz olayların toplumdaki travmatik yansıması olan küçüklük ve eziklik gibi hislerden ötürü kendini kimliğini inkar eden bir kesimi eleştirmek, bu konuyla ilgili samimi fikirleri insanların erişimine açık ciddiye alınan bir sitede (en azından ben kendi adıma inanıyorum)insanlarla paylaşmak için açılmıştır. türk kelimesi yerine başka bir sözcük bulma gibi bir iddiası bulunmamaktadır. (bunu anlatmaya gerek duyacağım aklımın ucundan bile geçmemişti, benim hatam gözümde çok büyütmüşüm.) başkaları gibi birilerini ayar manyağı yapmak, sanal şöhretler kazanmak, geğirmek, böğürmek, osurmak ve de en zavallısı ego 31i çekmek için ise kesinlikle açılmamıştır.
ne dediğim gayet açıktır ama et kafalılık maalesef ne eğitimle ne de fantazi edebiyata duyulan osuruktan teyyare özentiyle geçebilecek, iyileşebilecek bir hastalık değildir. ben sana yazar olamazsın deil adam olamazsın gibi klişe bir laf sarfetmeyeceğim çünkü durum bundan çok daha vahim. gerekli olan iki tane küçücük şey var. onlar da okumayı sökmüş olmak ve okuduğunu anlayabilmek. bunlar varolmayınca ortaya çıkan şey burada olduğu gibi saçma sapan bir kavga ve yazdıkça derinleşen bir zavallılıktır.
-başlığın kendisinin kontrast oluşturmasıyla ilgili konuda: paradoksal cümlelerin bir kavramdaki garipliği anlatmak açısından ilgi çeken bir yöntem olduğunu anlamamız için roket mühendisi olmamıza gerek yok. bunu çok uzatmıyorum.
-başlığın açılma sebebi ve anlattığı (üçüncü kez yazıyor olduğuma hala inanamıyorum) toplumuna ve ülkesine yabancılaşmış kendini adeta başka bir ülkenin vatandaşı olarak gören, başka bir ulusun dilini kendi dilinin gayet yeterli olduğu alanlarda dahi kullanmaktan çekinmeyen, tarihteki bir takım talihsiz olayların toplumdaki travmatik yansıması olan küçüklük ve eziklik gibi hislerden ötürü kendini kimliğini inkar eden bir kesimi eleştirmek, bu konuyla ilgili samimi fikirleri insanların erişimine açık ciddiye alınan bir sitede (en azından ben kendi adıma inanıyorum)insanlarla paylaşmak için açılmıştır. türk kelimesi yerine başka bir sözcük bulma gibi bir iddiası bulunmamaktadır. (bunu anlatmaya gerek duyacağım aklımın ucundan bile geçmemişti, benim hatam gözümde çok büyütmüşüm.) başkaları gibi birilerini ayar manyağı yapmak, sanal şöhretler kazanmak, geğirmek, böğürmek, osurmak ve de en zavallısı ego 31i çekmek için ise kesinlikle açılmamıştır.
ne dediğim gayet açıktır ama et kafalılık maalesef ne eğitimle ne de fantazi edebiyata duyulan osuruktan teyyare özentiyle geçebilecek, iyileşebilecek bir hastalık değildir. ben sana yazar olamazsın deil adam olamazsın gibi klişe bir laf sarfetmeyeceğim çünkü durum bundan çok daha vahim. gerekli olan iki tane küçücük şey var. onlar da okumayı sökmüş olmak ve okuduğunu anlayabilmek. bunlar varolmayınca ortaya çıkan şey burada olduğu gibi saçma sapan bir kavga ve yazdıkça derinleşen bir zavallılıktır.
kafadaki et yoğunluğundan kaynaklanan beyin işlevlerinin sekteye uğraması durumu.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?