criminalwhiterabbit

28 yaşımdayım hala bunu yaparım. hala da annem kızar. ertesi gün iş, sevgili ile buluşma gibi özel işleriniz yoksa soğanlı olanlar yenilmemeli. 2 gün ağızdan o koku o tat gitmiyor

iğrenç ötesi olay. ortalıkta dolanan bomboş erkek müsvettesi. bunların kısırlaştırılması lazım acilen. başka da bişey demiyorum.

bi çipras'a bakıyorum bi de bizimkilere bakıyorum.

(bkz: hayattan soğuyorum)

senelerdir cevap bulamadığım şeydir. söylemezsen de karşı tarafın tepkisiyle karşılaşırsın filan. batıl inanç konularında en önde bayrak tutanız. demiyorum saçma bişeyi demekte istemiyorum.

yalandır. kişinin karşısındakini önemsemediğini, daha güzel yada yakışıklı birini bulana kadar seni bu yalanla oyalayacağını dolaylı yoldan söylemesidir. sevmek sevilmek insanın doğasında vardır. bağlanma problemi diye saçma sapan olguyu sorumluluktan kaçan hala ergen kafası yaşayan insanların ürettiği bahane olarak görebiliriz. böyle biriyle mi karşılaştınız size böyle bir cümle mi kurdu def edin gitsin. vaktinizi hiççç ayırmayın bile. gitsin tedavi olsun

(bkz: hainevlatökkej) nickini okuduğum yazar.

-yazar bolluğu
-entry sayısının bolluğu
-bolluk bereket

19 mayıs akşam üzeri sevgili ile buluşup beşiktaş'a yemek yemek için gittik. şampiyonluk kutlamalarına denk geldik beşiktaşlı olmamamıza rağmen kardeş takım olarak bizde arada kaynıyor eğleniyorduk.bayaa gezdikten sonra abbasağa parkından aşağı dolma bahceye doğru yürüyelim sahilde otururuz diye düşündük sokaklar çok kalabalıktı. bilen bilir çok dik bir yokuş vardır orda seyyar pilav arabası devrilmiş bizden 2 dk kadar önce. erkek arkadaşım hemen koştu yardıma, bizim gibi başkalarıda durdu yardım ediyor herkes. erkekler devrilen arabayı kaldırdılar tabi yol tavuklu pilav içinde neyse güç bela araba kenara çekildi adamın devrilen bütün malzemeleride toplandı. yardım eden 5 kişiydik arabayı aşağı kadar indirdiler bende ufak tefek malzemelere yardım ettim filan. o an ikimizde birbirimize söylemesekte aklımızdan ''acaba para mı versek zararını adam karşılasın en azından'' diye geçirmişiz. buraya kadar herşey moral bozucu aslında ama tuhaf olan etrafa saçılan tavuklu pilavdan ekşimsi koku yayılmış olmasıydı.ertesi gün erkek arkadaşımla konuşurken ''dün düşündümde acaba adam bilerek mi o yokuşu tercih etti araba devrilsin diye tavuk yada pilav bozuktu muhtemelen çünkü çok kötü kokuyordu bizden etraftaki milletten para koparmak için taktik mi yaptı acaba? '' diye sordu. hiç aklıma gelmemişti böyle birşey. insanların iyi niyetlerini böyle suistimal edebilirlermiydi? düşüncesi bile iğrenç. o gün adama ''geçmiş olsun'' dedik yanından ayrıldık biz para vermedik ama veren olmuş erkek arkadaşım görmüş. umarım bu düşündüğümüz gibi birşey değildir de sadece dik yokuşun yarattığı bir kazadır.

tekrar yaşamaya çok istediğim şeylerden birtanesidir. he bu sefer olursa nasıl olur çok kan dökülür gibime geliyorrrrr

şişli de bulunmaktadır. eviminde orda bulunması dolayısıyla önünden sürekli yıllardır geçmekteyim. geçenlerde şunu farkettim. yıllardır orası atatürkün pembe köşkü olarak bilinirdi. şuan rengi sarı. belediye başkanı mustafa sarıgülün değişiminden sonra gelen ismini dahi bilmediğim hiç göremedğimiz belediye başkanımız atatürkün pembe köşkünü sarıya boyatmış. kimsede ses çıkarmıyor. konuyla ilgili bir yol izlemeyi düşünüyorum açıkçası.

dün gece tatile nereye gitsem diye ege turu yaptım mesela. karar veremedim uyudum.

anlatacağım olay istanbul dışında bir şehirde dün gerçekleşmiştir. bim personelleri normal günlerini yaşarken emekli yaşlı bir kadın içeri girer 17 tl lik bir alışveriş yapar parasını öder fakat mağazandan çıkmadan 2 gofret çalar ve tam çıkmak üzereyken personellere yakalanır. aşağıdaki büroya gelmesi istenir. yaşlı kadın aşağıya iner ve o esnada kendini savunurken personeller kamera kayıtlarının olduğu söylerler. asıl olay bundan sonra yaşanıyor. personellerden birtanesi ''kamera kayıtlarını ya şimdi polise veririz yada 300 tl verirsin bu konu kapanır'' der. yaşlı kadın mağazadan çıkar ve evine giderek 300 tl alır tekrar mağazaya geri döner. bu cümlelerin kuran personele parayı verir ve geri çıkar.

bu yaşanan olay maalesef gerçektir. o esnada büroda 2 personel var ve parayı alana diğer personel bu yaptğının suç olduğunu, kamera kayıtları incelense neden bu bayan 2.kez büroya geliyor diye sorsalar ne yapacaksın? böyle bir sistem mi var nasıl böyle bişey yaparsın yaptığın suç ve benide şahit ettin gibi söyler söyler. parayı alan personel burda bu tarz şeyler çok yaşanıyor diye cümleler kurar ve umursamaz.

konuyla ilgili nasıl bir yol izlenmeli açıkçası kafa yorduk. yakınımın başına geldiğinden paylaşmak istedim. bim de böyle şeyler gerçekten yaşanıyor ört bas mı ediliyor. yoksa böyle kansız şerefsizler ekmeklerine yağ mı sürüyor.

ülke genelinde kayıp ilanı verilen kız yada erkek cocuklarının bunları yaşları kaç olursa olsun 1 hafta 10 gün sonra hep cansız bedenleri bulunuyor. kimi çocuklar aile içi sapkınlıklardan kimiside dışarıdaki kendini bilmezler yüzünden ölüyor. açıkçası ne zaman televizyonda kayıp bir çocuk haberi görsem öldürülmüş ihtimalinin çok yüksek olduğunu düşünüyorum. bu durumların nasıl önüne geçilebilir bilemiyorum ama küçücük bedenlerin işkence görüp öldürülmesinide insan hazmedemiyor.

iş yerinde yapılan dedikodu ve küfür olarak bildiğim haber

fatura göndermesini istersiniz tripli konuşur, zoraki gönderir sanki kendi işi değilmiş gibi lütfeder. hesap no öğrenmek istersiniz yine tripli bisürü cümle kurarlar. bazı firmalar acıdıkları için bazıları da bu yönlenlerini göz ardı ettikleri için bünyelerinde barındırmaktadırlar. nerde kaldı (bkz: iş disiplini)

bence sahibinden.com a ilan verilirse daha iyi devredilir diye düşünüyorum. bak fotoda ekleyebiliyorlar.

(bkz: oh mis)

(bkz: o ne ola ki) okçuluk, evcilik, doktorculuk?

bundan bikaç hafta önce sözlüğe reklam isteyenler vardı. reklam geldi şimdi niye ağlanıyor ben onu anlayamadım. isteyen sizdiniz isyan eden yine sizsiniz.

(bkz: çok iyi hatırlarım)

(bkz: türk erkeği açlığı)

sözlükte yanlızlıktan sıkılmak diye bişiii var