yolda kendi başına yürürken şapşal şapşal gülüp, pişmiş kelle misali sırıttığın andır.
bir gecede okuyup bitirdiğim, büyük yazar nikolay gogol’un romanı. kara kışın çetin şartlarında, fakir ve adeta ezilmeye mahkum roman kahramanının bir palto etrafında yaşadığı çaresizliğini anlatır.
zekaca geri olan, alık, ahmak, bön.
cameron diazın istanbul şubesi.
yunan yarışmacıların söylemleriyle, "atina’yı işgal edelim" hissi yaratan, antibarış, antidostluk, antikardeşlik yarışması. lüzumsuzluk örneği.
duymaya, görmeye tahammül edemediğim şarkıcı.
dinlenmesi güç şarkıları iyice dinlenemez kılan eklenti.
alman sanatçı albert dürerin gravürlerinde sıkça işlediği konu.
edebiyat dünyasından aşk literatürüne geçen söz.
"sonu başından belliydi" anlamına gelir.
"sonu başından belliydi" anlamına gelir.
"o böyle söylemezdi, o bunu demezdi, o olsa şöyle ederdi" dedirten, çok sevilmişse unutulması bir o kadar zor, geçmişin sarı yapraklarına ait sevdicek.
mföden sarı laleleri dinledikten sonra, sevgiliden duyulası, güzel söz.
batı’ya duyduğumuz hayranlığın resmen ilk tescilidir.
bir günün "on sekiz saatini" yazarak geçiren, büyük yazar, edebiyatçı.
kızartılıp, üzerine tereyağ sürülünce pek lezzetli olan bir tür ekmek.
james bond 007 tarzında bir ağabeyimiz,
"ben çalışmıyorum, iş arıyorum. vakit, para buldukça ankaraya gidiyorum, babaannem orada oturuyor, onu ziyaret ediyorum" derse...
"ben çalışmıyorum, iş arıyorum. vakit, para buldukça ankaraya gidiyorum, babaannem orada oturuyor, onu ziyaret ediyorum" derse...
de, da, ki bağlaçlarının talihsiz kaderine ortak olan imla hatasıyla mı, mi illa ki bir yere birleştirilir de yazılır. üzücü bir hatadır.
yönetmenliğini türkan derya’nın yaptığı ’ikinci bahar’ adlı tv dizisinde yüzünü tanıtan; çağan ırmak’ın yönetmenliğini yaptığı bir tv dizisi ’asmalı konakta oyunculuğunu tescilleyen ve ’eğreti gelin’ adlı sinema filminde hayli beğeni kazanan, son yıllar içinde cem özer ile evlenip, anne olan, güzel oyuncu.
istanbulda hemen hemen her apartmanda yaşanan bir metropol klasiği.
bir transatlantiğin adı. transatlantik buzdağlarına çarparak batar, çok insan ölür. buna dair çokça film çekilmiştir. hırsın ve açgözlülüğün er ya da geç insanoğlunun başını yiyeceğini kanıtlar.
günlük hayatı aşk sözlerine katan, insanın içini sızlatan nazım şiiri.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?