şarkışla'lı ali izzet özkan adından çokça söz edilen bir halk ozanımızdır. 1902 yılında şarkışla'nın üğük köyünde doğdu, âşık veli gibi, palabıyık süleyman gibi ünlü halk ozanlarını yetiştiren bir soydan gelmektedir. belli bir öğrenim görmedi. âşık sabri'den saz dersleri aldı ve küçük yaşlarda âşıklar kervanına katıldı. 22 yaşlarında adana'ya giderek çukurovalı âşıklarla atışmalar yaptı. özellikle, yurt sevgisini dile getirişteki ustalığı ile dikkati çekmiştir. 20 bine yakın köy dolaştığından dolayı anadolu'yu karış karış bilir.
gezmediği zamanlar köyünde yaşamıştır. 1964'de kaçak olarak iki defa kıbrıs'a geçmiş, türk askerlerine türküler okumuştur. ozanın özeliklerinden biri de sesten çok saz ustası olmasıdır. saz çalışındaki akıcılık diğer ozanlar içinde sivrilmesini sağlamıştır. pek çok şiir söyledi 500'ü aşkın şiiri vardır ve şiirlerini zaman zaman çıkardığı kitaplarda toplamıştır. bazı türküleri de sanatçılar tarafından plağa okundu, bunlar arasında "şu sazıma düzen ver, mühür gözlüm, mecnunum leylamı gördüm" en meşhur olanlarıdır. ali izzet özkan 1981 yılında hayata gözlerini kapamıştır.
bizim türkümüzde gurbet var artık. hasret var, yürek var, toprak var balam gönlümüzü sımsıcak alan topraklar tiyan-şan, kadır-gan dağları'na dek uzar kim demiş vatanımız edirne'den kars'a kadar.
kerkük'te kurşunlar ansızın bizi vurur sürüklenir sokaklarda başsız cesetlerimiz zulüm bir hançer gibi içimize oturur bir mağara devrinden arta kalan insanlar kerkük'te kan kusturur...
uzar gider bir sessizlik içinde bir uçtan bir uca türkistan toprakları beyaz altın dediğimiz pamuk tarlalarına çöreklenir yedi başlı kızıl yılan baş kaldırsa esarete yeni bir osman batur han bebekler bile vurulur beşiklerinde kana boyanır türkistan.
basmış kanlı çizmeler toprağına bir defa çiğnenmiş kara kalpaklar, temiz duvaklar susmuş minarelerinde mübarek ezan prangaya vurulmuş bir mahkûm gibi çaresiz boynu büküktürkülerde güzelim azerbaycan.
bir kanlı ağıt söylenir şimdi kırım'da biz duyarız kırım'ın öldüren feryadını bir büyük destanla birlikte yeniden yazacağız kırım topraklarına kırım türkünün adını.
balkanlarda büyük, öksüz kubbeler minareler, şadırvanlar, kervansaraylar bizi söyler, anlatır mimar sinan'dan beri üsküp'te, estergon'da, bir atar damar gibi davullar, zurnalar ve serhat türküleri...
yüzyıllardan beridir altaylardan tuna'ya bizim türkülerimizdir söylenen konuşan dil, bizim dilimizdir renk renk, nakış nakış uzayan toprak değildir kilimlerimizdir...
yine bir dağ gibi, bir dev gibi doğrulacağız yeni bir ruh doğacak toprağımızdan tanıyacak bizi dünya yeniden heyecanla burma bıyığımızdan, kalpağımızdan.
bizim türkümüzde gurbet var artık. hasret var, yürek var, toprak var balam gönlümüzü sımsıcak alan topraklar tiyan-şan, kadır-gan dağları'na dek uzar kim demiş vatanımız edirne'den kars'a kadar.
1957 yılında osmaniye'nin toprakkale ilçesinde doğdu. ilköğrenimini toprakkale'de, orta ve lise öğrenimini osmaniye imam hatip lisesinde tamamladı. 1978 yılında atatürk üniversitesi edebiyat fakültesinden mezun oldu. osmaniye'de on yedi yıl yayınlanan güneysu kültür sanat ve edebiyat dergisinin genel yayın yönetmenliğini yaptı. halen özel bahçelievler ihlas kolejinde edebiyat öğretmeni olarak görev yapmaktadır.
şiir, masal ve hikâye türlerinde seksen eseri bulunan yazar; 1994 yılında türkiye yazarlar birliği tarafından çocuk edebiyatı dalında "yılın yazarı", 1997 yılında türkiye çocuk dergisi tarafından "yılın öğretmeni", 2003 yılında çocuk edebiyatçıları ve yayıncıları birliği tarafından "yılın şairi", 2011 yılında ilesam tarafından çocuk edebiyatı dalında "yılın yazarı" seçildi. 2012 yılında istanbul il milli eğitim müdürlüğü tarafından "yazarlar okullarda" projesinde esenler ilçe yazarı olarak görevlendirildi. 2013 yılında kars kafkas üniversitesi tarafından eserleriyle ilgili yüksek lisans tezi hazırlandı. 2013 yılında edebiyat ve sanat araştırmaları derneği (eskader) tarafından çocuk edebiyatı dalında "yılın yazarı" seçildi. 2014 yılında meb yayın danışma kurulu üyeliğine seçildi. 2015 yılında lise öğrencileri arasında ülke çapında "1.bestami yazgan şiir yarışması" düzenlendi. tgrt fm ve erkam radyo'da program yaptı. şiir dalında yurt içi ve yurt dışında birçok ödül alan bestami yazgan'ın eserlerinin bir kısmı bestelendi; bir kısmı da ders kitaplarına girdi. eskader kurucu üyesi, ilesam istanbul şb. danışma kurulu üyesi, mesam ve türkiye yazarlar birliği üyesidir.
bestami yazgan, medenî denilen; ama gerçekte madenî özellikler taşıyan çağımızda, gönül ve ömür toprağımızı saf şiir sularıyla sulayan, kuşluk vakitlerinin kuşlu saatlerinde; bazen ağlayarak bazen de haykırarak yazdığı şiirlerle gönül güvercinlerimizi besleyen, bulanık ve bunalmış düşüncelerimizi demleyen bir gönül insanıdır. evli olan şair dört çocuk babasıdır.
hayâlî (?-ö.1557, edirne) türk divan edebiyatı şairinin mahlası. asıl adı mehmet'tir. “bekâr memi” diye anılmıştır. eserleri zengin bir hayal gücüyle yazılmış, ince ve duyarlı bir üsluba sahiptir.
selanik'in kuzeydoğusu'ndaki vardar yenice'de dünyaya geldiği bilinen hayali'nin doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber, 1494-1495 yılları civarında doğduğu tahmin edilmektedir. asıl ismi mehmet'tir.
biyografi yazarı âşık çelebi'nin anlatısından anlaşıldığı kadarıyla, mehmed, sadi'nin (سعدی شیرازی) bostan ve gülistan eserlerini okuyarak genç yaşlarında şiirle ilgilenmeye başlamıştır.
seyyah bir sufi derviş olan baba alî mest-i acem müritleri ile yenice-i vardar'a geldiğinde, mehmed topluluğa katıldı ve onlarla beraber istanbul'a gitti. yolculuk boyunca sufi düşünce ve uygulamaların yanı sıra, şiir konusunda da baba ali'den eğitim aldı.
istanbul'da bir kadı olan sarı gürz nûreddîn efendi genç mehmed'in bu toplulukla beraber olmasını hoş karşılamadı ve onu himayesine aldı. mehmed, sarı gürz'ün korumasıyla öğrenim gördü; şiir bilgisini ve becerisini ilerleterek hayâlî mahlası ile eserler vermeye başladı.
on dört yaşında şöhrete kavuşan hayâlî, defterdar iskender çelebi'nin dikkatini çekti. daha sonra pargalı ibrahim paşa'ya takdim edildi ve kanuni sultan süleyman'ın nedimleri arasına girdi.
sultanın en önemli şairlerinden biri haline gelen hayâlî, seferlerde orduya eşlik etti. bu süreçte (1522) rodos kuşatmasına ve 1534'teki bağdat fethine katıldığı düşünülür. bağdat'ın fethi esnasında hayâlî'nin büyük şair fuzûlî ile tanışmış olduğu söylentileri de mevcuttur.
şiir kabiliyeti yüzünden kendisine melik-üş-şuarâ (“şairlerin sultanı”), diyâr-ı rûm'un sultân-ı şuarâsı (“rûm topraklarının şairlerinin sultanı) ve hayâlî-i meşhûr (“meşhur hayâlî”) gibi unvanlar verilmiştir. sadrazam ibrahim paşa ve padişah kanuni sultan süleyman'ın gözündeki konumu kendisine pek çok düşman da kazandırmıştır ve sık sık hiciv ve alaylara maruz kalmıştır.
şairin talihi, iki büyük hamisi iskender çelebi ve pargalı ibrahim paşa'nın idam edilmesinden sonra döndü. 1536'da sadrazamlığa getirilen rüstem paşa edebiyata önem vermiyordu. istanbul yaşamı güçleşen şair, kendisini emniyette hissetmediği çin padişahtan kendisini bir sancakbeyi olarak görevlendirilmeyi talep etti.
edirne sancakbeyliğine atanan hayâlî böylece adının sonuna bey ünvanı da almıştır.divan edebiyatının bu önemli ismi, 1557 yılında edirne'de vefat etmiştir. mezarı edirnede uzunkaldırım caddesi üzerinde iki lüleli çeşme (şair hayali çeşmesi) nin yanındadır.
uzun zaman bekâr olarak yaşayan hayâlî'nin evlendiği ve iki çocuk sahibi olduğu bilinir. oğlu ömer bey de şair olup halep defterdarlığı yağmıştır.
asıl adı mehmet olup, 12 rebiülevvel 1027 / 8 şubat 1618'de malatya'nın şimdiki adı soğanlı köyü olan işpozi kasabasında dünyaya gelmiştir. babası, yöresinin önde gelenlerinden nakşbendiyye tarikatı mensubu soğancızâde ali çelebi'dir. niyâzî ve mısrî ise mahlaslarıdır. mısrî mahlası tahsilini mısır'da yaptığından dolayıdır. çeşitli medreselerde eğitim görmüş ve farklı yerlerde tasavvuf bilgisini geliştirmiştir. 1655 yılında halveti şeyhi sinan-ı ümmi'den hilafet alarak irşada mezun kılınmış[1], memleketin pek çok yerinde vaazlar vererek halkı irşad etmeye çalışmıştır. şöhreti her yana yayılan niyazî mısrî, ordunun maneviyâtını yükseltmek için sultan ıv. mehmet tarafından lehistan seferine götürülür. hakkında ileri sürülen iftiralardan sonra limni adasına sürülür ve burada onbeş yıl çileli bir hayat yaşar. ölümünden bir yıl kadar önce affedilir ve bursa'ya döner. fakat bursa kadısı'nın şikayeti üzerine tekrar limni'ye gönderilir ve burada vefat eder. osmanlı sultanı tarafından sürgüne gönderildiği limni adasında 1693 (h.1105) senesinde bir çarşamba günü kuşluk vakti vefat etmiş olup türbesi de aynı adada ziyaretgahtır. türkçe ve arapça manzum ve mensur on ciltten fazla eseri bulunmaktadır. aruz ölçüsü ile yazdığı şiirlerinde genellikle nesimî ve fuzulî'nin, heceyle yazdığı şiirlerinde ise yunus emre'nin etkisinde kaldığı görülür. divanı'nın yanı sıra, “risaletü't-tevhid, şerh-i esma-i hüsnâ, sûre-i yusuf tefsiri, şerh-i nutk-ı yunus emre, risale-i eşrât-ı saat, tahir-nâme, fatihâ tefsiri, sûre-i nûr tefsiri” eserlerinden bazılarıdır.
peynirli makarna dir, ayrica uçurulmuş bir yazarimsi dir. bilgi sözlük hava yollari iyi ucuslar diler. verdigi rahatsizliklardan dolayi ahali den ozur dileriz.
yapacam diyip yapmadigim gorulmemistir. (bkz: #1116009)