confessions
  1. toplam entry 1469
  2. takipçi 1
  3. puan 63083

siyah gözlerine beni de götür

belkibirgunbiryerde
nurullah genç’in yağmur dan sonra bilinmesi farz olan şiirlerinden olup,ibrahim sadri tarafından da okunmuştur...

"daha dokunmadan kurudu irem
çöllere bir türlü yağamıyorum
yeni bir koşunun başlangıcında
biraz deprem sonrası
biraz şehir hülyası
bir kalp yangınından geriye kalan
siyah gözlerine beni de götür
artık bu yerlere sığamıyorum.

pembe uçurtmalar yolladığından beri
sarardı tiryaki menekşeleri
sonbaharın tozlu kafeslerinde
sevgi turnaları yakalıyorum
turnalar gidiyor;ben kalıyorum
avareyim,asudeyim,yorgunum
bilmiyorum neden sana vurgunum
erzurum garında banklar üstünde
uyku tutmuyor karanlıkları
yitik düşlerimi kovalıyorum
gölgeler gidiyor;ben kalıyorum.

binbir türlü kokuyorsa yaylalar
siyah gözlerine beni de götür
baharın koynundan koparıp sana
ipek bir mendile sardığım yüreğimle
şehzade gülleri gönderiyorum
umutlar kalıyor;ben gidiyorum.

bütün yelkenlileri,deniz fenerlerini
kaptanları sorgulayan
yanından geçen küheylanların
korku tufanına yakalandığı
siyah gözlerine beni de götür
güneş ülkesinden gelen yiğitler
benzeri olmayan bir dünya kursun
cellat,ayrılığın boynunu vursun.

usul usul intizarı çürüten
bu hercai diken,bu çılgın arzu
sürüklüyor imkansız muştuların
eşiğine gönül vadilerini
bir ağaçtan düşen yapraklar gibi
düşüyorum tanyerine
ya topla yaralı kırlangıçları
ya da bu vefasız şarkıyı bitir
özgürlüğe giden tutsaklar gibi
siyah gözlerine beni de götür"

baş kapatarak namuslu olduğunu sanmak

belkibirgunbiryerde
bütün genellemeler yanlıştır olmakla birlikte en yakın arkadaşlarımdan biri tamamen kendi tercihiyle türbanlı olduğundan ve sevgilisiyle gitmeyi en sevdikleri yerlerden biri moda sahili olduğundan ve ayrıca türbanlıların sevgilileriyle türkan şoray kuralları olduğunu sanmamanız gerektiğinden,türbanlılar da yiyişir ama her yiyişen türbanlı namussuz değildir..kimileri de üç senelik sevgilisiyle yiyişir..bundan da kimse genellemeye gitmemelidir diye saçma sapan bir tepki veresim gelen başlıktır...

mini etek giyeni orospu sanmak

belkibirgunbiryerde
namuslu aile kızlarının kişisel tercihleri olan kılık-kıyafetlerinin etek boyuyla,namus,ar,edep ölçülerini ilişkilendirme saçmalığının ne kadar vahim boyutlara erişebileceğinin göstergesidir...etek boyuyla namus arasında herhangi bir doğru,ters,hede,hödö orantı yoktur..tıpkı başörtüsüyle cennete gitmek arasında olmadığı gibi...

mavi maviydi gökyuzu

belkibirgunbiryerde
yine ahmet hamdi tanpınar’ın bazı davudî sesli şiir okuyucuları tarafından biraz değiştirilip kendilerine maledilen,ve şekilden şekile sokulup şarkı haline getirilerek harcanan şiiridir..

mavi, maviydi gökyüzü
bulutlar beyaz, beyazdı
boşluğu ve üzüntüsü
içinde ne garip yazdı...

garip, güzel, sonra mahzun
işıkla yağmur beraber,
bir türkü ki gamlı, uzun,
ve sen gülünce açan güller,

beyaz, beyazdı bulutlar,
gölgeler buğulu, derin;
ah o hiç dinmeyen rüzgâr
ve uykusu çiçeklerin.

mor aydınlıkta bir çınar
veya kestane dibinde;
mahmur süzülen bakışlar
ikindi saatlerinde...

birden gülümseyen yüzün
sabahların aynasında
ve beni çıldırtan hüzün
iki bakış arasında.

bir adin kalmali

belkibirgunbiryerde
ahmet hamdi tanpınar’ın şiiridir..ama ne yazık ki herkes tarafından ibrahim sadri’ye ait olduğu sanılır..değildir..ahmet hamdi tanpınar’ındır...

bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet

sen say ki
ben hiç ağlamadım
hiç ateşe tutmadım yüreğimi
geceleri, koynuma almadım ihaneti
ve say ki
bütün şiirler gözlerini
bütün şarkılar saçlarını söylemedi
hele nihavent
hele buselik hiç geçmedi fikrimden
ve hiç gitmedi
bir topak kan gibi adın
içimin nehirlerinden
evet yangın
evet salaş yalvarmanın korkusunda talan
evet kaybetmenin o zehirli buğusu
evet nisyan
evet kahrolmuş sayfaların arasında adın
sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı
bu sevda biraz nadan
biraz da hıçkırık tadı
pencere önü menekşelerinde her akşam

dağlar sonra oynadı yerinden
ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca
sen say ki
yerin dibine geçti
geçmeyesi sevdam
ve ben seni sevdiğim zaman
bu şehre yağmurlar yağdı
yani ben seni sevdiğim zaman
ayrılık kurşun kadar ağır
gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
yine de bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
beni affet
kaybetmek için erken, sevmek için çok geç

pazar günü ailecek kahvaltı yapma gelenegi

belkibirgunbiryerde
bu kahvaltı saat 11 de başlar,saat 14 e kadar devam eder...bazen birileri masa başında sandalyelerde oturmaktan kıçı yorulup kalkar,gider odalarında bilgisayarın başında oturup kıçlarını dinlendirdikten sonra masanın başına geri dönerler..bu sırada babalarının kendileri için hazırladığı onikinci reçelli ekmek dilimini yemeye hazır olmalıdırlar..yemiycem,doydum gibisinden sözlerin baba için hiç bir önemi yoktur,sallamaz...
15 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol