atacamadesert

daha dün gibi hatırladığım turkcell reklamından bu yana ne çabuk bir yıl geçti derken bir üstte 2004 tarihini görünce demek ki bunca senedir 31 aralık lar hakkında hiç kimsenin denecek bir sözü olmamış neden acaba diye düşündürten yılın son günü.

yıl içerisinde toplamda en çok hamile kalınan gündür.

ikisinin arasındaki farklar aşağıdaki gibi sıralanabilir:

noel baba:
yılbaşına doğru gündeme gelen bir dönem figürüdür.
nasrettin hoca:
yılın her günü yıldızdır.
noel baba:
“bütün çocuklara karşılıksız armağan verme” gibi hayali ve imkansız bir fikrin kahramanıdır.
nasrettin hoca:
“parayı veren düdüğü çalar” dürüstlüğüyle gerçekçi ve sahici bir kimsedir.
noel baba:
çam ağaçlarının toplu katliamında başrol oynar.
nasrettin hoca:
sadece bindiği dalı keser, zararı daha ziyade kendinedir.
noel baba:
maddecidir, nesneler sayesinde ün yapmıştır.
nasrettin hoca:
paraya çevrilemeyecek bir zenginlik kaynağıdır, ruhu ve zekayı besler.
noel baba:
geyiklerin çektiği kızakla, üstelik bir de uçarak, itici hayalcilik içindedir.
nasrettin hoca:
eşeğine ters binerek gerçek ortamda hayali gösterdiği için daha çarpıcıdır.
noel baba:
aslen antalya çıkışlıdır; fakat anadolu ile bağı kalmamıştır, doğum yerini meraklısı bilir.
nasrettin hoca:
sonsuza kadar akşehir’in evladıdır.
noel baba:
bütün hıristiyan aleminin ortak kahramanıdır
nasrettin hoca:
müslüman’dır ve bütün türk dünyasının ortak kahramanıdır.
noel baba:
kırmızı-beyaz bir kostüm giyer; ama bu renkler bizim renklerimiz olduğu halde bizi temsil etmez.
nasrettin hoca:
selçuklu usulü sarık takar, hakiki bir türk ecdadıdır.
noel baba:
çocuklara bir şeyler verdiği söylenir; ama çocuklara hiçbir şey vermez.
nasrettin hoca:
her sözüyle çocuklara örnek olur. onlara hayatı öğretir.
noel baba:
sadece yılbaşında ortaya çıkar.
nasrettin hoca:
365 gün bizimledir.
noel baba:
kiliseye gider.
nasrettin hoca:
camilerde insanlara nasihat eder.
noel baba:
geyiklerin çektiği kızağa biner.
nasrettin hoca:
anadolu’da çokça bulunan eşeğine biner.
noel baba:
herhangi bir babalığını görmediğimiz bir baba’dır
nasrettin hoca:
hepimizin hocasıdır.
noel baba:
türkiye’deki bazı zengin adamların lüksünü temsil etmek için ülkemize giriş yapar.
nasrettin hoca:
milyonlarca türk’ün gönlündeki bir halk kahramanıdır.

(s. burhanettin akbaş’tan alınmıştır.)

turgut özal barışa katkı ödülü nü semra özal ın ellerinden alan başbakan.

ödül töreninde sarfettiği sözler: "bizler de aynen merhum özal gibi millet egemenliğinin üzerinde hiçbir güç olamaz diyoruz. allah ın verdiği ömrü ondan başka alacak yoktur. biz de ona teslim olmuşuz."

(bkz: allah belanı versin)

zeki alasya ve metin akpınar ın devekuşu kabare zamanında sahneledikleri yasaklar adlı oyunun mahmeke salonu bölümünden bir repliktir.

hakim (metin akpınar) mahkeme salonunda düğünün hemen sonrası boşanmak isteyen damadı ve tarafları dinler. sonra sıra gelini dinlemeye gelir. gelin hanımı canlandıran sema yunak malum 80 li yıllarda pek de güzel pek bi mütenasip bir bayandır. hakim de bunun farkındadır, geline asılmakta gecikmez. konuşması bitince kendisine şöyle hitap eder:

peki kızım, uzan geliyorum pardon buyrun oturun!

iç anadolu şivesi: götürme, koy da git.

(bkz: götüme ko da git)

zeki alasya ve metin akpınar ın devekuşu kabare zamanında sahneledikleri yasaklar adlı oyunun uzaylı bölümünden bir repliktir.

metin akpınar egeli bir köylüyü canlandırmaktadır. uzaylı tarlasına indiğinde uzay mekiğinin kapaklarının açılışı için geri saymakta olan uzaylının yanına gider ve o muhteşem ege şivesiyle:

ters sayıyossunnn! gaf’üstü mü düştünnn? diye sorar.

zeki alasya ve metin akpınar ın devekuşu kabare zamanında sahneledikleri yasaklar oyunundan iki evli barklı muhasebecinin cukkaladıkları parayla iki yasak hatun götürme olayı esnasında muhasebecilerden birinin sarfettiği repliktir.

zeki alasya açıkgöz olandır ve kadınları o ayarlar. metin akpınar ise böyle bir şeyi hayatında ilk defa yapmanın tedirginliği içinde evde hanımının pişirmiş olduğu zeytinyağlı bakla yemeğini övüp durmaktadır. hanımı esmer olduğu için gelen kadınlardan sarışın olanı kendine almak istemektedir. kadınlar gelip de zeki alasya kıvrak bir manevra ile sarışın kadını kendi yanına çekince metin akpınar isyan eder:

ulan evdeki karı esmer burdaki karı esmer! böyle olacana oturur evde baklamı yerdim!!!

zeki alasya ve metin akpınar ın devekuşu kabare zamanında sahneledikleri yasaklar adlı oyunun bir balayı sabahı bölümünden bir repliktir.

erkek (metin akpınar) gerdek sabahı uyanmış, gelinle birlikte olmayı becerememiş ve annesinden telefonla yardım istemektedir. annesi telefonda bir tarif verir. bunun üzerine erkek sorar:

nereme sürücem ben bunu? ha bu yemek için mi buuuuuu! padişah macunu!? sultan hanım sultan hanım sen neler de biliyorsun bakalım?!?! bu yüzden bizim peder bey erken yaşta göçtü gitti demek kiiiiii!?

damat: nurten aşağı kaydır cam i daha aşağı daha aşağı evettt evettt evetttttt eveetttttttttttttttttt...
gelin: az önce annemin ayağına boşaldın cevdet!?

o geline msn üzerinden boşanma hakkı tanınmıştır o andan itibaren.

ama ama gelemeyenler vardı hiç mi düşünmezsiniz onları..

yaşasın bassın özgürlüğü!

o değil de bu s.k. teyzesi/ablası ya da herneyse milleti saf ve temiz anadolu şivesiyle ve aymazlığıyla gülmekten kırıp geçirecekken programdakilerin hepsi amanın halktan ve aciz bir insana burda kıçımızla gülmeyelim imtinasından dolayı gülmemek için bi taraflarını kasmaktan bitap düşmüşlerdir.

sonunda formülü sırıtarak s.k. yı alkışlamakta bulmuşlardır.

küfür falan etme de aman.

ingilizce; suikastçi, katil.

2010 yılında herhangi bir bakkalda:

+tacettin abi bana bi orkit bi de okey!
-hüsnü olm naapcan okeyi madem yengeye orkit alıon?!?’?’?
+ya tacettin abi amma da yaptın bulunsun işte yaaa!!+&/(?

+tacettin abi bi orkit bi okey bi de mucize mavi haptan!
-waaaay hüsnücüüüm demek işler ayna haaaa!?
+ya tacettin abi yaaa amma da yaptın bulunsun işte yaaaa!?’!+=))+

beter olun!
yüz göz olun!
sağlık danışmanınızdan olun!
sırdaşınızdan olun e mi!

(bkz: assasin)

ingilizce, association (ortaklık, kurum, mesleki kuruluş) kelimesinin kısaltılmışı.