ünlü ingiliz dj, ve şair. daha ayrıntılı bilgi için:
http://www.mister-gee.com/
(bkz: lezbiyen nidaları)
derin derin takılmaktan gına gelen bünyenin benimsediği yeni felsefesinin sloganı da olabilir; zira etrafındaki at gözlüklü, fallibist, dogmatik, dar açılı, yüzeysel, primitif ama mutlu insanlara gıpta edinilmiş ve aslında gerçek ve doğru olan ne varsa reddedip kendini popüler kültürün ve basit düşünmenin kucağına atarak yüzeyselizmin dayanılmaz hafifliğine kapılmanın mutluluğunda olması olasıdır o kişinin ve yaşasındır tabi.
(bkz: yaşasın yüzeysellik)
piramitlerin temelini oluşturan mimari yapı. kesik piramit şeklindedir ve mısırda soyluların mezarlarının üzerine inşa edilmişlerdir.
tanrı dağı anlamına gelen kelime. ilk kez sümerlilerin tasarladığı, tanrı gökyüzünden yere rahat ulaşsın diye koni şeklinde yukarı çıktıkça kat kat daralan, tapınak olmasının yanı sıra gözlem kulesi olarak da kullanılan mimari yapılarına verilen isimdir.
insani bir faaliyettir, ve insanı etkileyen her şey sanatı da etkilemektedir. insanda estetik bir zevk ve heyecan uyandıran, beğenilen takdir gören sanatçıya bağlı olarak değişiklik gösteren tasarlanmış üründür. sanatın kaynağı konusunda 3 farklı görüş vardır:
1. taklit
2.yaratma
3.oyun
1. taklit
2.yaratma
3.oyun
1970lerin amerikasında ortaya çıkan, asıl amaç evsizlere yuva sağlamak olan, şu anda stüdyo ev diye tabir ettiğimiz özgün mimari tasarımdır.
müzikten mimarlığa pek çok alanda modernizmle birlikte gelen bir akımdır. mimarlıkta öncüsü mies van der rohe dir. tasarımda gereksiz süslerden sakınan, geometrik formlarla, sade, net, anlaşılır ve fonksiyona cevap veren mekanlar yaratmaktır amaç. ayrıca süsle püsle dantelle kristallerle avize ve oymalı koltuklarla büyüyen bir millet olarak oldukça özlem duyduğum, insanı dinlendiren, iyi tasarımlardır.
(bkz: less is more)
(bkz: less is more)
yunanca aisthesis kelimesinden gelir. duyum, duyulan, algı, duyu ile algılamak gibi anlamlar vermektedir. şu an içinse estetik duyulur algının, duygusallığın sağladığı bilgi ile ilgili bir bilimdir. estetiğin diğer adı sanat felsefesidir ve bilim olarak ilk kez a g baumgarten tarafından adlandırılmıştır.
kant ise estetik için: "sanatın doğası, amacı, sanatçının kim olduğunu, yaratıcı süreç ve sanatın değerine yönelik araştırmaları kapsayan bilim dalı" dır demiştir.
(bkz: psikolojik estetik)
(bkz: fenomenolojik estetik)
kant ise estetik için: "sanatın doğası, amacı, sanatçının kim olduğunu, yaratıcı süreç ve sanatın değerine yönelik araştırmaları kapsayan bilim dalı" dır demiştir.
(bkz: psikolojik estetik)
(bkz: fenomenolojik estetik)
(bkz: sith)
rekreasyon potansiyeli, kaynak değeri(miras) yüksek ve ıslah edilebilinir, saha büyüklüğü en az 1000 hektarlık, güzellik ve bilimsel değeri bulunan doğal alanlardır.
kentsel ve yöresel nitelikleri, mimari ve sanat tarihi açısından gösterdikleri fiziksel özellikleri ve bu özelliklerle oluşan çevrenin sosyo-ekonomik, sosyo-kültürel yapılanmasını, yaşam biçimini yansıtarak bir arada bulunduran ve bu açılardan doku bütünlüğü gösteren alanlardır.
tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları, kültür varlıklarının yoğun olarak bulunduğu sosyal yaşama konu olmuş veya tarihi hadiselerin ceryan ettiği yerler ve tespiti yapılmş tabiat özellikleri ile korunması gereken alanlardır. (ktvkk-3.madde) ülkemizde 1970 yıllarına kadar koruma tek yapı ölçeğinde kalırken çevre ölçeğinde koruma ve kentsel sit anlamında 1983 yılında kültür ve tabiat varlıklarını koruma yasası ile oluşturuluyor.
(bkz: sözlükte ders çalışmak)
(bkz: sözlükte ders çalışmak)
bileğin aniden kendi eklemi üzerinde dönmek, bir zorlanma sonucunda incinmek suretiyle liflerinin zedelenmesi. bu durumda bileğe soğuk kompres yapılması, yukarda tutulması ve bir süre üstüne basılmaması tavsiye edilir.
(bkz: yürek burkulması)
(bkz: yürek burkulması)
karşındaki öküzün ters bir hareket yapması sonucu yürek liflerinin zedelenmesi. bu durumda yürek, duygulardan uzak bir yere kaldırılır, şarap tamponu yapılır ve mümkünse öküzle bir süre görüşülmez.
(bkz: bilek burkulması)
(bkz: bilek burkulması)
god damn you şekerim ya da allah belanı versin sugar olarak da ses getireceğine inandığımız parça, ne de olsa kenan abi kıvırır sallar yapar bir şeyler(?) yapamasa da çok da önemli midir, hiç değildir, nedense bu eurovision olayını saçma sapan bir şekilde ciddiye alınmaktadır ve "eyvah şarkı berbat, turkey zero point seslerini duyacağız, rezil olduk vah vah" şeklindeki serzenişleri de hiç bir şekilde anlamamaktayımdır.
zuhahaha ya da puhahaha’dan çok da farkı olmayan, chat ortamlarında "öyle çok güldürdün öyle çok güldürdün ki ortadan ikiye ayrıldım" mesajı veren gülme efektinin yazı diline dökülmüş halidir. ilginci yansıyarak üretilmiş olması gerekirken normal hayatta hiç kimseyi bu şekilde gülerken görülmemesidir. demek ki haha’nın başına gelen mu-, zu- ya da pu- yarılma ön ekidir. zira chat ortamında yarılma olayını göremediğimiz için bu ön ekleri kullanmak elzemdir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?