akdeniz sahillerindeki bazı eğlence mekanlarında jet skinin yerini alan yeni bir türk buluşuymuş bu. deniz kenarında koşturan bir atın arkasına bağlanmış balonun üzerine binen insanların aralarında geçen diyalog muhtemelen şu şekilde olsa gerek;
+ gel seni at skine bindireyim neriman?
- ben binmem sen bin cüneyt. at ski beni tutuyo bilmiyo musun?
+ gel seni at skine bindireyim neriman?
- ben binmem sen bin cüneyt. at ski beni tutuyo bilmiyo musun?
en doğru harekettir. eger ki bir kısım eş dost insanla topluca aynı odada kalma gibi bir durumla karşı karşıya kalınmışsa ve bunun üzerine bir de osuracaklarınız gelmişse şayet, en doğru zamanlama herkes uyurken kimseye sezdirmeden sinsice işinizi halletmektir. fakat dikkat edin, osururken uyuyakalmayasınız sakın. bir de sessiz olmaya çalışın, yorgan altında işinizi görmekte fayda var.(bu gibi durumlarda uzmanlar, boyun hizasından yukarısının yorganla kapatılmamasını öneriyor)
rusların nüfus planlaması tedbirlerinden biri olarak ortaya çıkardığı, insanların da oyun sanarak oynadığı oyunumsudur.
burada verilmek istenilen asıl mesaj
"iğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır" dır.
burada verilmek istenilen asıl mesaj
"iğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır" dır.
hem bayat hem de çubuk şeklinde olan bildiğin krakerdir. kendi bayatlasa da üzerine yapışık olan tuz tanecikleri bayatlamaz. eğer ki bayat çubuk kraker sevmeyen bir bünyeyseniz üzerindeki tuzları yiyip çubukları atabilirsiniz. yalnız burada dikkat edilecek husus, işi biten çubuklar kesinlikle çöpe atılmamalıdır; günahtır, israftır. bunlar zamanla biriktirilip uygun bir anda kuşlara, kedilere, köpeklere yahut karıncalara falan atılmalıdır. bir de bu çubukların susamlıları mevcuttur lakin kraker bayatladığında üzerindeki susamlar da bayatlayacağından "bayat susamlı çubuk kraker" için aynı şeyleri söylemek mümkün değildir. kişi bayat susam sevmiyorsa tabi.
"puf" diye ses çıkararak sıkıntı veya üzüntüsünü belli etmek.
unesco (birleşmiş milletler eğitim kurumu) 2007 yılını hoşgörü, sevgi ve toleransın, 800 yıllık gönüller sultanı olan mevlana’yı anma yılı ilan etti.
tüm dünyanın uluslar arası sevgi, hümanizm ve küresellik sloganı olarak kabul ettiği, mevlananın yüzlerce yıl öncesinden yaptığı "gel, gel, ne olursan ol, gel! ister kâfir, ister mecûsî, ister puta tapan ol, gel! bizim dergâhımız ümitsizlik dergâhı değildir. yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel!" çağrısına kim kulak vermiş acaba?
“içine dön, insan olduğunu ve insanın şerefli bir mahluk olduğunu ve sevmeyi asla unutma” diyor bize mevlana…
tüm dünyanın uluslar arası sevgi, hümanizm ve küresellik sloganı olarak kabul ettiği, mevlananın yüzlerce yıl öncesinden yaptığı "gel, gel, ne olursan ol, gel! ister kâfir, ister mecûsî, ister puta tapan ol, gel! bizim dergâhımız ümitsizlik dergâhı değildir. yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel!" çağrısına kim kulak vermiş acaba?
“içine dön, insan olduğunu ve insanın şerefli bir mahluk olduğunu ve sevmeyi asla unutma” diyor bize mevlana…
kesmeşeker ikiye ayrılır kesme şeker olur.
kesmeşeker olanı içinde içindekilerin bulunduğu bir tür olup şöyle bir görünüme sahiptir;
http://img143.imageshack.us/my.php?image=kesmeekeryl0.jpg
bir digeri ise içinde glikozun bulunduğu bir tür olup o da şöyle bir görünüme sahiptir;
http://img502.imageshack.us/my.php?image=kesmeekerhn7.png
kesmeşeker olanı içinde içindekilerin bulunduğu bir tür olup şöyle bir görünüme sahiptir;
http://img143.imageshack.us/my.php?image=kesmeekeryl0.jpg
bir digeri ise içinde glikozun bulunduğu bir tür olup o da şöyle bir görünüme sahiptir;
http://img502.imageshack.us/my.php?image=kesmeekerhn7.png
"an itibariyle geleceğimin kesinleştiği festivaldir" yazmak isteyipte bu güne kadar bunu yazamadığım, üstelik katılmak istemememe rağmen neden böyle bir arzuya kapıldığımı çözemeden kendimi daha fazla engelleyemeyip hakkında bu entryi girmiş bulunduğum festivaldir.
ben bu kızcağızı bir filmden hatırlıyorum . babasının ve yaşadığı çevrenin inanışına göre bu kızcağız da diğer ablaları gibi ergenliğe adım attığında çarşaf giymeye mecburdu. bunu bildiği ve hiç istemediği için, ilk kez regl olduğunu anladığında ağlamış, çok üzülmüştü. hatta uzunca bir süre regl olduğunu ailesinden gizli tutmuştu. annesi durumu farketmesine rağmen o da söylememişti.
nice gönlünce yıllara.
doğum günüsü kutlu mutlu olsun inşallah.
bir çeşit fitilli kadife kumaşa verilen isim.
bir boşluk ki bizi içine çeken, içimize çektiğimiz. sonu belirsiz. kendimizden kaçamadığımız anlar..
en ihtiyacın olanların ortadan yok olduğu zaman dilimleri.. zaman zaman dilimler, dilimler dilimler bitirir bizi. seni bana, beni sana üleştirdiği parçalar yetinilesi değildir, içimizi parçalar. payımıza düşeni beğenmeyiz, gözlerimiz başkalarının hakkına düşenlerde kalır hep. çocukça bir edayla "değiştirelim mi" demeyi planlarken; diyemeden sen değişirsin, ben değişirim.. kavgasını verdiğimiz hayatımız değişir. hayat çizgisinden dışarı atılmış, taca çıkmış buluruz bir anda kendimizi. ve birileri gelir kullanmaya çalışır bizi; karşı çıkmaya dermanımızın kalmadığı bir zamanda..
zaman yine en ihtiyacın olanların ortadan yok olduğu zaman dilimlerindendir. zaman zaman dilimler, dilimler dilimler bitirir bizi.
ve biz yine zamana bırakırız kendimizi...
en ihtiyacın olanların ortadan yok olduğu zaman dilimleri.. zaman zaman dilimler, dilimler dilimler bitirir bizi. seni bana, beni sana üleştirdiği parçalar yetinilesi değildir, içimizi parçalar. payımıza düşeni beğenmeyiz, gözlerimiz başkalarının hakkına düşenlerde kalır hep. çocukça bir edayla "değiştirelim mi" demeyi planlarken; diyemeden sen değişirsin, ben değişirim.. kavgasını verdiğimiz hayatımız değişir. hayat çizgisinden dışarı atılmış, taca çıkmış buluruz bir anda kendimizi. ve birileri gelir kullanmaya çalışır bizi; karşı çıkmaya dermanımızın kalmadığı bir zamanda..
zaman yine en ihtiyacın olanların ortadan yok olduğu zaman dilimlerindendir. zaman zaman dilimler, dilimler dilimler bitirir bizi.
ve biz yine zamana bırakırız kendimizi...
dilerim yaşadığın zor zamanlar bir daha hiç hatırlamamacasına geride kalsın..
yeni yaşın hayal ettiklerini sana yakın etsin..
hayal bile edemediğin güzellikler seni bulsun..
bu günün, bitmeyecek mutlu günlerinin başlangıcı olsun..
doğum günün kutlu olsun, kendi güzel yüreği güzel insan.
yeni yaşın hayal ettiklerini sana yakın etsin..
hayal bile edemediğin güzellikler seni bulsun..
bu günün, bitmeyecek mutlu günlerinin başlangıcı olsun..
doğum günün kutlu olsun, kendi güzel yüreği güzel insan.
yalnız olsam, baksam kendime karşıdan. soru sormayı unutsam, cevapları unutsam. kaybolsam yolumu hiç bulamasam. geldiğim yön, gideceğim yön hepsi birmiş aslında. git git bitiremesem, sona yaklaştım derken, artık bu son derken yeni bir başlangıç olduğuna uyansam.
ne ağlasam ne de gülsem. üzerimde huzurun getirdiği bir gevşeklik, bir uyuşukluk olsa sadece... doğuştan embesil, ağzını açmış boşluğa bakan çocuklar gibi.
bütün belaları üstüme toplasam hiç zarar görmesem, hiçbir aşktan yara almasam. gizli bir güç uçurum kenarlarındayken geri döndürse beni hep.
tek eksiğim bir dost olsa. böylece hiç sırtımdan vurulmasam. tanışmasam, tanımasam yeni yüzleri; eskileri unutmakla yetinsem sadece... neden arayıp sormadığımı merak etmese kimse ve yalnızca bunun hesabını sormak, suçlamak için aramasalar.
sakin bedenim içinde çılgınca dans etse ruhum, kavalyesi bile hissetmese.
geç şu düz çizginin üzerinde yürü dediklerinde, sarhoş değilken arkamı dönüp inadına sarhoş olmaya gitsem. görünmez olup üzerine bir de kör olsam. boşlukta asılı kalsam.
suratına tükürdüğüm insanlara hesap sorsam; neden bu kadar çoksunuz hiç bitmeyecek misiniz desem.
"hayır" demenin ezikliği "evet" demenin gönül rahatlığına bıraksa yerini ve ben herkese hayır diyebilsem.
ve daha bir çok şey...
ama ezberimde tek şey olsa; bir sevenim var desem.her ne olursa olsun daima var olacağına emin olduğum, benden geçmez diye yemin edebileceğim...
ve ondan güvenmeyi öğrensem.
ne ağlasam ne de gülsem. üzerimde huzurun getirdiği bir gevşeklik, bir uyuşukluk olsa sadece... doğuştan embesil, ağzını açmış boşluğa bakan çocuklar gibi.
bütün belaları üstüme toplasam hiç zarar görmesem, hiçbir aşktan yara almasam. gizli bir güç uçurum kenarlarındayken geri döndürse beni hep.
tek eksiğim bir dost olsa. böylece hiç sırtımdan vurulmasam. tanışmasam, tanımasam yeni yüzleri; eskileri unutmakla yetinsem sadece... neden arayıp sormadığımı merak etmese kimse ve yalnızca bunun hesabını sormak, suçlamak için aramasalar.
sakin bedenim içinde çılgınca dans etse ruhum, kavalyesi bile hissetmese.
geç şu düz çizginin üzerinde yürü dediklerinde, sarhoş değilken arkamı dönüp inadına sarhoş olmaya gitsem. görünmez olup üzerine bir de kör olsam. boşlukta asılı kalsam.
suratına tükürdüğüm insanlara hesap sorsam; neden bu kadar çoksunuz hiç bitmeyecek misiniz desem.
"hayır" demenin ezikliği "evet" demenin gönül rahatlığına bıraksa yerini ve ben herkese hayır diyebilsem.
ve daha bir çok şey...
ama ezberimde tek şey olsa; bir sevenim var desem.her ne olursa olsun daima var olacağına emin olduğum, benden geçmez diye yemin edebileceğim...
ve ondan güvenmeyi öğrensem.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?