soyle bir hikaye vardir içinde:
adamın biri, büyük bir şehre gelmişti. çarşıyı gezerken güzel kokular satan attarların sokağına saptı. dükkanlardan gül, menekşe, kokuları dalga dalga sokağa dökülüyordu. adam birkaç adım attı. güzel kokular başını döndürmüştü. fazla dayanamadı, düşüp bayıldı.
halk, bayılan adamın başına üşüşmüştü. kimi kalbini yokluyor, bileklerini ovuyor, kimisi de gül suyu ile yüzünü yıkıyordu. ne yaptılarsa adamı ayıltamamışlardı. ferahlatıcı kokular, gülsuları boşuna harcanmış, adam bir türlü kendine gelememişti. ve baygınlığı daha çok artmıştı. çaresiz kaldılar. etrafa haber salarak akrabalarını arattılar. hiç kimse adama sahip çıkmıyor, saatler geçtiği halde adam da bir türlü kendine gelemiyordu. akşama doğru oradan geçen bir debbağ (derileri terbiye eden) adamı tanımışta. kalabalığa seslendi:
’- sakın ona gülsuyu serpmeyin! ben onun hastalığının ne olduğunu biliyorum. siz ona hiç dokunmayın, ben biraz sonra geleceğim...’ diyerek uzaklaştı. bir vîraneye girdi. avucuna bir parça gübre aldı. attarlar sokağına gelerek, gizlice, gübreyi bayılan adamın burnuna tuttu. hayret! .. adam kendine gelmeye başladı. biraz sonra da ayağa kalktı. debbağla birlikte yürüyerek gitti.
bayılan adam da bir debbağdı. yıllarca kokmuş deriler arasında pis kokulara alışmış, attarlar sokağında güzel kokulara dayanamayarak düşüp bayılmıştı.
(bkz: çok avci gördüm seni)
besiktas her zamanki gibi top oynamadigi maçtir. ha içimizde bir umut vardi kazayla sampiyonluk adayi olduk. bu futbolla zaten sampiyon olamazdik ya neyse, heveslendik.
sari-lacivertli takim haketti kazandi. hakemde muhtesem yönetti maçi. her olaya faul vermemesi ayri bir güzellikti. sadece kezman denilen çetnige eksik kart verdi bana göre o kadar.
zaten en çok yenilmemzi degil onun gol atmasina üzüldüm. aylardir futbol oynamadan kazaniyorduk zaten. nasil oldu bilmiyorum ama oldu iste.
sari-lacivertli takim haketti kazandi. hakemde muhtesem yönetti maçi. her olaya faul vermemesi ayri bir güzellikti. sadece kezman denilen çetnige eksik kart verdi bana göre o kadar.
zaten en çok yenilmemzi degil onun gol atmasina üzüldüm. aylardir futbol oynamadan kazaniyorduk zaten. nasil oldu bilmiyorum ama oldu iste.
top sakalli kel biriydi bir aralar.
en son bolognada görünmüstü galiba.
roberto baggionun kardesi oldugu söylenen eski futbolcu. gerçegi nedir bilmiyorum.
orta saha oyuncusu idi yanilmiyorsam.
orta saha oyuncusu idi yanilmiyorsam.
birlesin sloganini üzerine alinmasi gereken kesim alinmayip, ikilikte, ayrimcilikta birbiriyle yarisir, merkez sag birlesir yine hor görülür.
sorarim partileriniz de ayrimcilik ruhlarina islemisse bunda merkez sagin suçu ne? kiskançlik olsa gerek. eee elin oglu yillardir sol için yapilan hayalleri bir çirpida yapi verdi.
sorarim partileriniz de ayrimcilik ruhlarina islemisse bunda merkez sagin suçu ne? kiskançlik olsa gerek. eee elin oglu yillardir sol için yapilan hayalleri bir çirpida yapi verdi.
vatana, millete hayr ola. ben mutlu oldum açikçasi.
erkek ismi.
(bkz: dominic blizzard)
dizi izlemeyi seven teknik adam.
seker ile kandirilabilecek son nesil olmaktir.
hersey iyi tamam da bu baklavaci aile ha diyince atina, ho diyince istanbul’a gidecek parayi nereden buluyor hayret. baklavaci olucam lan ben büyüyünce, evet.
çocuklarin bir kisminin aya hitap sekli.
kökleri tengricilike dayanmaktadir. o dinde ay tanrisidir ay dede.
kökleri tengricilike dayanmaktadir. o dinde ay tanrisidir ay dede.
(bkz: ayzit)
tengricilikte ay, ask ve güzellik tanriçasi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?