confessions

ankakusu

- Yazar -

  1. toplam entry 7682
  2. takipçi 1
  3. puan 128975

sarkoy türküsü

ankakusu
tekirdaga bagli sarkoyun turkusu. baska isimlerlede taninmaktadir. ayrica kirac bu turkuyu harika seslendirmektedir.

bağa girdim bağ budanmış
bağa bülbül dadanmış
on beş yaşında da nazife’de hanım
kimlere aldanmış

o tepeden bu tepeye
oyun olur mu
on beş yaşında da nazife’de hanıma
doyum olur mu

çıktım şarköy’ün bağına
sıra sıra zeytinler
on beş yaşında da nazife’de hanıma yazık ettiler

soz-muzik: anonim.

(bkz: baga girdim bag budanmis)
(bkz: nazife hanim)

ahi evran

ankakusu
ahi teşkilatının kurucusu ahi evran, azerbaycan’ın hoy şehrinde doğmuş, 1172-1262 yılları arasında yaşamıştır. ahi evren’in asıl adı "nasîrüddin ebü’l hakayık mahmud b. ahmed"dir. ünlü türk bilgini, iktisatçı ve sanatkarı ahi evran ilk eğitimini doğum yeri olan azerbaycan’ın hoy şehrinde aldıktan sonra horasan’a giderek ünlü alimlerden fahreddin razî’nin derslerine devam etmiştir. ahi evran gençliğinde hoca ahmet yesevî’nin talebelerinden aldığı ilk tasavvuf terbiyesi ile yetişmiş ve olgunlaşmıştır. ahi evran, hac vazifesini yerine getirdikten sonra o devrin mutasavvıflarının buluşma yeri olan bağdat’a gitmiştir.

selçuklu sultanı i. gıyaseddin keyhüsrev zamanında, kayınpederi evhadü’d-din kirmani ile anadolu’ya gelen ahi evran, konya’da sultan’a yazdığı letaif-i gıyasiye adlı kitabını sunar. 1205 yılında da kayseri’ye gelen ahi evran, burada bir deri imalathanesi-tabakhane kurar. kayseri’de devletin desteğini ile debbağları (dericileri) ve diğer sanatkarları da içine alan büyük bir sanayi sitesinin kurulmasına ve esnaf-sanatkarların teşkilatlanmasına öncülük etti. bu yüzden, tarih boyunca debbağların pîri olarak tanınmıştır. her sanat dalındaki birliklerin bir araya toplandığı bu siteler selçuklu sultanı alaeddin keykubat zamanında diğer şehirlerde de kurulmaya başlandı.

sultan alaeddin keykubat’ın ahi birliklerini desteklemesi sonucu anadolu’nun birçok yerinde bu birlikler süratle gelişti. bu dönem anadolu selçuklu devleti’nin iktisadi olarak en parlak dönemi oldu. denizli iline de giden ahi evran daha sonra kırşehir’e gelerek ahi birliklerinin teşkilatlandırılmasına hız verdi. kırşehir’de debbağlık (dericilik) sanatını geliştirip yaygın hale getirdi. daha sonra "ahi baba"lığa yükseldi. ahi evran, teşkilatına taze bir canlılık getirerek bütün anadolu’da tanınan bir şahsiyet haline geldi.

ahi evran, eşi fatma ana’nın kurduğu dünyanın ilk kadın teşkilatı olan "bacıyan-ı rum" teşkilatını, bugün ki adıyla anadolu kadınlar birliği’ni, de himaye etmiş ve her iki teşkilatın da büyümesi için çaba sarf etti. ahi evran kendi mesleği olan dericilik dalından başka 32 çeşit mesleğin gelişmesine öncülük etmiştir. ahi evran’ın anadolu’da kurduğu ahilik teşkilatı ahlâk, akıl, bilim ve çalışma olmak üzere dört temel esas üzerine kurulmuştur.

ahi evran’ın selçuklu sultanı ii. izzettin keykavus’a sunduğu letaif-hikmet adlı kitap, sultanlara ve yöneticilere nasihat verici ve "siyasetname" türü eserinde hükümdarlara şöyle seslenmektedir:

"allah insanı, medenî tabiatlı yaratmıştır. bunun açıklaması şudur: allah insanları yemek, içmek, giyinmek, evlenmek, mesken edinmek gibi çok şeylere muhtaç olarak yaratmıştır. hiç kimse kendi başına bu ihtiyaçları karşılayamaz. bu yüzden demircilik, marangozluk, dericilik gibi çeşitli meslekleri yürütmek için çok insan gerekli olduğu gibi, bu meslek dallarının gerektirdiği alet ve edavatı imal etmek için de birçok insan gücüne ihtiyaç vardır. bu yüzden toplumun ihtiyaç duyduğu ürünlerin üretimi için lüzumlu olan bütün sanat kollarının yaşatılması şarttır. bununla da kalmayıp, insanların sonradan doğacak ihtiyaçlarını karşılamak için yeni sanat dallarının meydana getirilmesi gerekmektedir."

hakkında birçok araştırma yapılan ahi evran veli "hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalı" hadis-i şerifi’ni kendisine rehber edinmişti. ahilik teşkilatı mensuplarına dünyada yaşamak için bilgi, ahlak ve sanata, esnaf-sanatkarlar arasında yardımlaşma ve dayanışmaya, ahiret için de takva ve iman esaslarına sımsıkı sarılmaya ihtiyaç olduğunu sık sık hatırlatırdı. osmanlı devleti’nin kuruluşunda büyük görevleri olan ve binlerce sanatkarı yetiştirmiş olan ahi evran 1261 yılında 90 küsur yaşında şehit edilmiştir. kabri kırşehir’dedir.

ahi evran, ahlâk, sanat ve konukseverliğin uyumlu bir birleşimi olan ahilik teşkilatını kurmuş ve bu kurumu son derece saygın bir kurum haline getirmiştir. bu sivil toplum kuruluşu yüzyıllar boyunca bütün esnaf ve sanatkarlara yön vermiş, onların işleyişini düzenlemiştir. ayrıca ahilik, yeniçeriliğin kuruluşunda, hacı bektaş töreleriyle birlikte önemli rol oynamış, devlet adamları bu kuruluşa girmeyi onur saymışlardır. örneğin osmanlı hükümdarı olan orhan gazi ve oğlu sultan murat gibi padişahların yanı sıra devletin üst düzey yöneticileri birer ahi idiler.

http://www.tesob.org.tr/ahi.htm

ahilik

ankakusu
"ahi" sözcüğünün kökeni konusunda dil bilimcileri arasında görüş birliği yoktur. "ahi" kelimesi, arapça "kardeş" anlamına gelmektedir. ancak, divanü lûgati’t türk’te "ahi" kelimesi eli açık, cömert, yiğit anlamına gelen "akı" kelimesinden türediği kaydedilmektedir.

terim olarak ahilik ise, xiii. yüzyılın ilkyarısından xix . yüzyılın ikinci yarısına kadar anadolu’da, balkanlarda ve kırım’da yaşamış olan türk halkının sanat ve meslek alanında yetişmelerini, ahlâki yönden gelişmelerini sağlayan bir kuruluşun adıdır.

bu tanımlamalardan hareketle "ahi" kelimesinin, kardeş, arkadaş, yaren, dost, yiğit anlamına geldiğini söyleyebiliriz. ahilik hem sosyal hem de kültürel yapılara ait bir terim olarak; birbirini seven, birbirine saygı duyan, yardım eden, fakiri gözeten, yoksulu barındıran, işi kutsal, çalışmayı bir ibadet sayan, din ve ahlâk kurallarına sıkı sıkıya bağlı esnaf ve sanatkarların iş teşkilatı manasını taşır.

ahi birlikleri her kurum gibi, belli bir ihtiyacı karşılama amacı ile kurulmuşlardır. en geniş anlatımla ahi birliklerinin kuruluş amacı; orta asya’dan anadolu’ya göç eden türkmenler arasında yer alan çok sayıdaki sanatkarlara kolayca iş bulmak; bu kişilerin anadolu’daki yerli bizans sanatkarları ile rekabet edebilmesini sağlamak, piyasada tutunabilmek için yapılan malların kalitesini korumak, üretimi ihtiyaca göre ayarlamak, sanatkarlarda sanat ahlâkını yerleştirmek, türk halkını ekonomik olarak bağımsız hale getirmek, ihtiyaç sahibi olanlara her alanda yardımcı olmak, ülkeye yapılacak yabancı saldırılarda devletin silahlı kuvvetleri yanında ülkeyi savunmak ve yerleşim bölgelerinde türk-islam kültürünü yaymak şeklinde tanımlanabilir.

(bkz: ahi evran)


http://www.tesob.org.tr/ahi.htm

islami kalvinizm

ankakusu
son donemde medyada adindan sikca bahsedilen konu. avrupalilara anadoluda ne oldugun daha iyi anlatabilmek icin bu terim kullanilmaktadir.
bu baglamda ornek olarak hep kayserili verilmektedir. dinine bagli, muhafazakar olmakla beraber calisan, ureten, para kazanan ve tekrar kazandigi parayi is icin harcayan insanlarin, son donemde toplu halde belirtmek icin konmus soz.

aslina bakilirsa kayserili islamin gerektigini yapmaktadir. calismak, uretmek islamin aslinda tesvik ettigi seylerdir. bir takim islamcilarin yaptigi gibi hic uretmeden ot gibi yasamak degildir islam denen din.

bu kalvinizim eki aslinda cok gereksizdir. islamda ahilik denen bir orgutlenme, teskilatlanma vardir ki aslinda islamin uretime ve para kazanmaya karsi olmadigin gostermektedir. ha eger ornek illa kayseri olucaksa o zamanda ahilik daha dogru bir terim secimi olur, cunku ahiligin ilk ortaya ciktigi yerlerden biri hatta ilk ciktigi yer kayseridir.

ahilik

hacı

ankakusu
atv’de mart ayinda yayimlanacak dizi. dizide cumhuriyete, devletine, ulkesine bagli, muhafazakar, kayserili bir isadami ile radikal islamci oglunun hikayesi anlatilmaktadir.

kayseri her ne kadar radikal islamcilikla ilk akla gelen illerden biri olsada cok az radikal islamci vardir. kayserili muhafazakardir ama radikal islamcilikla baglantisi yoktur.

kurtlar vadisi ırak

ankakusu
filmi begenirsiniz begenmezsiniz...
fakat bir gercek var ki o’da amerikanin irakte ne bok yedigini gostermesidir. evet bir kac sahnesi, ozellikle catisma sahneleri, biraz abartilidir.
bu film amerikada bile yanki bulduguna gore, bu filmde bir is var demektir. filmin ve ekibinin asla basarilari soyle veya boyle kucumsenmemelidir.
ayrica abd’deki dizilerde turkler terorist(izmir dogumlu olup ana dili! arapca! olan, adlari bati ismileri olan garip karakterler)gosteriliyorda amerikalilara gelince yok efendim abartmislar denmemesi gerek.
365 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol