kimse kendisini "laf anlamayan insan" olarak görmese de esasında kendisidir. yani karşısındaki insana göre öyledir, size göre de odur. bu teoriyi iki kişiden daha geniş bir alana yaydığımızda göreceğiz ki aslında her birimiz laf anlamayan insanlarız. o sebeple gizli gizli, içinizden içinizden karşınızdakine "laf anlamaz öküz," dediğinizde aslında bunu kendinize söylediğinizi unutmayınız.
(bkz: koprüden önce son çıkış)
doğu roma imparatorluğunun son imparoturudur. fatih sultan mehmet bizansı ele geçirene kadar savaşmaktan geri durmamış ve bu kuşatma esnasın ölmüştür. osmanlı imparatorluğunu dış mihraklara bırakmanın daha hayırlı olduğunu düşünen ve ülkesini satan imparatorları düşününce kendisinin delikanlı, ülkesine sadık bir adam olduğunu anlıyoruz.
fatih kanunnamesince; "ve her kimseye evlâdımdan saltanat müyesser ola, karındaşların nizâm-ı âlem için katl etmek münasiptir. ekser ûlema dahi tecviz etmiştir. anınla amil olalar." diyerek kardeş katli yasasını çıkarmış ve babasının isfendiyaroğulları beyinin kızından olan sekiz aylık yarım kan kardeşi ahmed çelebiyi boğdurtarak bu yasayı uygulamaya sokmuştur.
groupielerimle yapmakta idim gençken; şimdi yaşlandım, üşeniyorum; iki tas su dökünüp çıkıyorum allah sizi inandırsın.
rum devrişrmesi bir arkadaş, kanuni sultan süleymanın çocukluk arkadaşı ve sadrazamı. tabii tüm bunlara rağmen, hürremin gazı ile, binbir oyun sonucunda boğdurtmuştur kanuni kendisini.
eğer sevgilinizle geceleyecekseniz bu otelde evlilik cüzdanı sorarlar. bu çağda hem de, ne kadar ayıp.
her ne kadar donananımli, kültürlü, entelektüel ve ingiliz asil kanı ile yoğrulmuş bir insan olsam da; en sevdiğim sporlar arasında polo ve kriket başta gelse ve ulyssesi kelime kelime ezbere biliyor olsam da, hobi olarak çalıştığım şirketteki bir çok hatunun bunları gözardı edip şahsıma karşı hissettikleri duyguların temelidir. ne acı, ne gam rabbim.
günümüzde, sıklıkla, tabii ki’nin yerine kullanılan, en tiksinti verici kelimeler sıralamasında üst sıralara oynayan, kullanacak olan kişi kullanmaya başladığı anda topuğumu ağzına gömme dürtümü harekete geçiren, neredeyse gerçekten böyle bir kelime varmış gibi doğal karşılanmaya başlayan bir şeydir. ne olduğunu bilmiyorum.
edit: yazınsal alanlarda ise; tabiki de, tabiikide şeklinde kullanımı da mevcuttur ki bir şey demiyorum ben daha.
edit: yazınsal alanlarda ise; tabiki de, tabiikide şeklinde kullanımı da mevcuttur ki bir şey demiyorum ben daha.
kanuninin kellesini nice zamanlarda rahat rahat alabilecekken, babasına duyduğu sevgi, saygı nedeniyle bunu hiçbir zaman düşünmemiş; lakin babası bir hürrem sevdası yüzünden, hürrem ve rüstem paşanın oyunları sonucunda, her ne kadar gerçekleri bilse de kendisini boğdurtmaktan çekinmemiştir. tabii kanuninin daha sonra çok pişman olduğu söylenir ama iş işten geçtikten sonra duyulan pişmanlığın a.k. ben.
zordur. bu alanda yapabileceğiniz en büyük eylem, ev telefonu ise; bağlantı kutusundan telefonunuza gelen kabloyu koparmak; mobil telefonlarda ise sim kartınızı parçalamaktır. yoksa telefon hattını parçalamaya çalışmak hem abesle iştigal, hem de yasal olarak tehlikelidir. uğraşmayın boşuna
#860295
son reklamlarında seda sayan ile memeleri oynamaktadır ve fena halde gözümü almaktadır. iş bu sebepten ötürüdür ki pepsi içmediğime şükrediyorum şu an. coca cola nın ayısı bile daha güzel kendisinden.
-hem karnım doysun, hem de ekmeğim bütün kalsın. yani; küfür yiyecek olan ibne bu küfrü hak etti, edecem bu küfrü -ya da argo kelimeyi telaffuz edecem- ama ben bu küfür eylemini gerçekleştirirken aristokrat çizgimden de ödün vermemeliyim aynı zamanda. arkamdan, aaa terbiyesize bak ne kadar da seviyesizmiş, dedirtmemeliyim kaygısıdır. pc başında gerçek olup olmadıkları bile meçhul olan bireylerin bir tür utanma refleksidir aynı zamanda.
ek: ben de misal zaman zaman a.k diyorum ama bu tamamıyla amına koyayım yazmaya üşendiğim içindir. yoksa herhangi bir utanma duygum gelişmemiştir küfür ederken. inanmayan, sınamak isteyen varsa houston aracılığı ile ulaşabilir ki kesinlikte salık vermem bunu.
ek: ben de misal zaman zaman a.k diyorum ama bu tamamıyla amına koyayım yazmaya üşendiğim içindir. yoksa herhangi bir utanma duygum gelişmemiştir küfür ederken. inanmayan, sınamak isteyen varsa houston aracılığı ile ulaşabilir ki kesinlikte salık vermem bunu.
hayatımı çekilmez kılan lanet bir kabustur.
(bkz: kara merhem)
iltihaplı bölgelerin iyileşmesinde güzel bir rolü olduğu söylenen mermeh; orijinal adı ihtiyol pomad olan, faydalı bir ilaçtır.
son 10 yılımı kendileriyle savaşmaya harcadığım orospu çocuklarıdır. ne zaman ki bir kaldırımda yürüsem o zaman karşıma çıkarlar; kimi sevgilisiyle elele, yavaş yavaş, güneşin tadını çıkarta çıkarta yürür daracık kaldırımda, kimi okuldan kaçmış, gömleğini pantalonunun dışına sarkıtıp kravatını göbeğine kadar indirerek gerizekalı gibi gibi yürür arkadaşlarıyla kaldırımda, arkasındakilerin kendilerini geçmelerine izin vermezler ve ne şanssızlıktır ki o arkadaki kişi hep ben olurum. ben eğer bugün o serserilerin kafalarını birbirine tokuşturmak suretiyle etkisiz hale getirip öne geçmiyorsam eğer bu onlara değer verdiğimden değil; yakın bir zamanda çıkacağım tatil öncesi huzursuzluk yaşamamak, o güzelim burnuma kazara bir darbe alıp yazı kendime zehir etmeme arzusu içerisinde olduğumdandır efendiler. o sebeple, terbiyesiliğin lüzumu yok. kendinizden başkalarına da bir takım hakları olduğunu hatırlayın, kırdırtmayın bana kaburgalarınızı lan.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?