listemdeki bireylerin, ki büyük çoğunluğunun, ne kadar görgüsüz olduğunu anlamamı sağlayan bir eylemdir. yapmayın a.k.
ibneliktir. esef duyarım.
birisi size, baağğyan, dediğinde; siktir git ibiş, diyebilme opsiyonunuz vardır.
şerefsiz bir yeğen profilidir.
bildiğin porno filme dönmüş arkadaş.
bu soruyu soran herkes şerefsizdir nezdimde. bundan bi’ 20 yıl önce bana da sorarlardı; anneni mi daha çok seviyorsun babanı mı? lan şerefsiz, neden bu tip sorular sorup da aklımı karıştırıyorsun, sabi beynimi zorluyorsun, beni annemin babamın önünde mahçup duruma düşürüyorsun. biliyorsun ki küçüğüm; konuları anlama, kavrama, idrak etme, ayırma, doğru veya yanlış diyerek tasnif etme yeteneğim henüz gelişmemiş. vereceğim cevap karşısında birilerinin kırılma ihtimali var. bu mudur yani istediğin it oğlusu, kalp kırmamı mı istiyorsun? allahtan o zamanlar en basit cevabı vermiştim: ikisini de. bi’ şekilde yırtmıştım. kimse üzülmemişti. ah, şimdiki aklım o zaman olsaydı da gömseydim topuğumu ağzınıza. terbiyesizler sizi. soruya bak sen.
ağzı açık bir haftalık sütü benim gibi buzdolabında unutup da içmeye kalktığınızda başınıza gelebilir. lan üzerinde yazıyor değil mi; açıldıktan sonra 2 gün içinde tüketiniz. adama sorarlar niye tüketmiyosun lan ibiş, diye. evet.
aralık anlamına gelir. aralıklı.
efendim tamamı ile sağlık amaçlıdır ayrıca. ailesinde kronik kalp rahatsızlığı olup da erken erken ölen erkek tayfası var ise benim gibi öneririm. hadi bakalım.
#866118
#866118
sarhoş bir anımda sevdiceğimle dans ediyorum diye başka bir hatunla dans ederken dans ettiğim hatunun sevdiceği tarafından şahsıma yöneltilmiş bir sorudur. ulan göt, bana soracağına sevdiceğine sor; ne diye dans ediyormuş benimle? hadi ben sarhoşum, ona n’oluyor a.k.
bu eylemi hayata geçiren insanların her biri benim kahramanımdır arkadaş. evet, bu kadar açık ve net söylüyorum. ne zaman ütü yapan birisini görsem ağzım açık, mal gibi izlerim onu, dayanamam. hani herhangi bir tecrübesi olmayan acemi bir dağcı için everest’e çıkmak ne ise; benim için de odur ütü yapmak: imkansızdır. yapamam, beceremem. hayatımda bir kere gömleğim üzerinde denedim bu işi; o gömlek en sevdiğim gömleğimdi ve ne yazık ki annem yerleri silmek için kullanıyor artık arada bir. o çizgileri denk getirmek, buruş buruş yüzeyi ayrı ayrı kağıt gibi dümdüz yapmak; olacak şey değil, aklım almıyor nasıl olduğunu. bildiğin sanat. aynı hayranlığım bir de omlet yapan insanlar için vardır. onu da anlamam nasıl yapılır. eş dost bazen nazire yaparcasına tavanın içindeki omleti havaya atıp, bir tur çevirip tekrar tavaya düşmesini sağlamazlar mı; diyecek söz, edecek kelime bulamam o anlarda. şahane.
halının üzerine benzin döküp ateşe verdiğiniz zaman da oluşabiliyor. denememek lazım.
genç yaşında yaşlanmış. yazık. anası babası yakında huzurevine kapatır bunu.
yüksek şiddetli bir kardiyo şeklidir. amaç, nabzı maksimum seviyenin %60/70’inde sabitlemek, bir süre bu şekilde koşmak ve akabinde daha düşük hızda koşup sonrasında hızı tekrar yükseltmektir.
yani; 100 m. en üst seviyede koşmak, 100 m.nin sonunda 200 m. normal tempoda koşup sonrasında tekrar en üst seviyede 100 m. koşmak. normal tempoda yapılan 40 dakikalık koşuda yakılan yağ bu yöntemle 20 dakikada yakılabilmektedir. hadi bakalım.
yani; 100 m. en üst seviyede koşmak, 100 m.nin sonunda 200 m. normal tempoda koşup sonrasında tekrar en üst seviyede 100 m. koşmak. normal tempoda yapılan 40 dakikalık koşuda yakılan yağ bu yöntemle 20 dakikada yakılabilmektedir. hadi bakalım.
son zamanlarda o meşhur bıyıklarını kesmiş bir müzisyendir.
ne zaman otobüse binsem yaparım. hatta otobüsle de sınırlı kalmam; minibüste, takside, metroda, uçakta, zeplinde ve parşütle atladıktan sonra da yaparım. tabii parüşütü açtıktan sonra yaparım, salına salına, ohş. evet.
macera doludur. hatta rafet el roman abi’nin de söylediği gibi; (bkz: macera dolu amerika)
(bkz: mtv europe)
mtv’nin avrupa şubesi.
mtv europe’da izledim kendisini -hadi canım.- gülben hanım ile düet etmektelerdi -yalan lan yalan. kanalları dolaşırken kral tv.de gördüm.- ve dikkat ettim ki kendisi şarkı söylerken acı çekmekte. evet, bildiğin acı çekmekte. hayır, söylenen şarkının getirdiği hüzünle melankolik triplere girmemekteydi; bariz fiziki bir acı çekiyormuş gibi şarkı söylemekteydi. hele kafa sesini çıkartırken yüzünün aldığı bir ifade vardı, zannettim ki diyaframı ağzına geldi de boğuluyor, ölecek garip. kendisine naçizane önerim acilen doktoruna görünmesi ve bir takım tetkiklerde bulunmasıdır. hadi bakalım, geçmiş olsun.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?