benim ilk oyuncak bebeğimin adı.
bir çok lise öğrencisinin etik derslerinde duyup, bu ne demek? diye sordukları kavram.
kibar olmaya çalışan, ama komik olan erkeklerin kadınlara hitap biçimi.
bir zamanlar tüm alay ettiğim alışkanlıklarının bende oluştuğunu gürdüğüm gün oturup kahkahayla karışık gözyaşlarıyla andığım en güzel kadın.
okumayı kesinlikle reddettiğim kağıt yumağı.
mecidiyeköy - bakırköy otobüs duraklarında, koleksiyonumun en nadide parçasını bulduğum işlevsel nesne.
07 ağustos 2006 itibariyle bastırmış olan sıcaklardan dolayı, kutup ayısı geni taşıdığına inanan ve ısrarla başlığın gerçkleşmesini dileyen insanların durumu.
rasyonalizmle ciddi oedipus sorunu olan, john locke ürünü felsefi ekol.
saçlarım bir sevdanın ortası
uzayıp gitmiş
karışık
her sevda kendisinden korkar azıcık
saçlarım evimin süsü
sevilip durmuş
şımarık
ne zaman okşasan akar sevdaya sırnaşık
saçlarım gecenin örtüsü
gizlenip durmuş
kapanık
bir sana açılır tel tel
sevdadır apaçık
uzayıp gitmiş
karışık
her sevda kendisinden korkar azıcık
saçlarım evimin süsü
sevilip durmuş
şımarık
ne zaman okşasan akar sevdaya sırnaşık
saçlarım gecenin örtüsü
gizlenip durmuş
kapanık
bir sana açılır tel tel
sevdadır apaçık
acı soslu kanatlarının tadına doyamadığım, pizzadan çok, kanat yemeye gittiğim yer.
(bkz: google)
sözlükte bana ilk merhabadiyen yazar.
kana susamışlığın bitmesinin tüm dünya tarafından susarak beklendiği kan deryası. uluslararası örgütlerin nasıl da bir ulusun örgütlediği saçmalıklar olduğunu görmeyen gözlere bir kez daha çivilediği tarih utancı.
erdemli olmak üzerine düşünüp sonunda düşünmenin bir halta yaramadığını gören ve erdemli olmanın ne olduğunu yaşamıyla gösteren aktivist.
nikahta keramet vardır.
her işte bir hayır vardır.
her işte bir hayır vardır.
bilmediğini öğrendiğinde sevinip sokratesi anmaktır.
sürekli olarak motive etmeyi göze almak. onun derinlerinde gezinmekten evrim geçirip solunum sistemini değiştirmek zorunda kalmak. o güne kadar bilmediğin tüm sakinleştiricilerin reçetesini yazar duruma gelmek.tüm bunları sana bir an hülyalı baksın, ah! bir daha baksın. diye seve seve yapmak.
(bkz: google)
tek çağrıştırdığı kaşları alnına kadar fışkıran bir adam...
leblebi tozu yemek ( tamam artık yok. ama blender ne güne duruyor? toz şekeri de unutma )
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?