aello

(bkz: nasyonal sosyalizm)

ingilizce okyanuslar anlamına gelmektedir.

(bkz: ocean s 11)
(bkz: ocean s 12)
(bkz: ocean s 13)

ök sözcüğünden türemiştir; ök-süz olarak.
ök, anne demektir. "süz" yapım ekiyle beraber de annesiz anlamına gelir bu sözcük. fakat hem annesi hem babası olmayan, yetim kalmış kimseler için de kullanılır.

"isyankar memeler"

illa ayırmak istiyorsak "hoşça kal" diye, o zaman, "hoşça ve dostça kal" diyebiliriz.

titanikte kayıklara binen ilk gruptur. hoş, bir kaç kişi hariç hepsi donarak öldü, bir işe yaramadı pek.

öksüz de denebilir bu kimseye.

insanı sabahın 3üne kadar ayakta tutup izletir kendini. hırs ve azmin neler yapabileceğini çok güzel anlatmıştır. klasiktir artık bu film zaten.

filmdeki sevgili rolünü canlandıran kız çok eziktir, garip çığlıkları vardır. sevemedim.

oo piti piti yoluyla da olabilir.

amerikan beyzbol takımı. amerikanın kuzeyinde yapılan maçların arasındaki en harekeli ve eğlenceli oyun bunlardan çıkar genelde. kırmızı mavi beyazdır renkleri genelde.

a’s olduğunda athletics olur, bu da amerikan beyzbol takımlarından biridir. california’lı takımdır ayrıca, yanlış anımsamıyorsam.

bir amerikan beyzbol takımı. asıl adı chicago white soxdır ama insanlar böyle der. diğerlerine nazaran biraz sıkıcıdır. renkleri siyah beyazdır.

amerikanın en ünlü takımlarından bir kaçı white sox, a s ve cubs dır. maç esnasında arada bir milleti kaldırıp dans ettirirler, sonra dans edenler kocaman ekrana yansır falan. white sox oyunalrının başında havai fişek atılır, başka da pek atraksiyon olmaz çünkü genelde yenilirler. ama eğlencelidir yine de bir bezbol maçına gitmek. fakat hiçbiri bir türk futbolunu izlemek gibi zevk vermez. hani stadyuma gitmeyi geçtim, televizyon karşısında tanıdıklarla izlenen maçın tadı bambaşkadır. beyzbol genelde sakindir. bir de stadlarda falan türkiyede kimi yerlerde yaşandığı gibi izdihamlar yaşanmaz, aşırı uzun kuyruklar da yoktur genellikle. daha sistematik ve sakindir. gerçi bu bir tek maçlar falan için değil, konserler ve bunlara benzer başka aktiviteler için de geçerlidir.

kaşımak için en güzel araç. o kaşıma aletleri falan hepsi yalan. tırnak bir tane.

kitap ile sevgi aşılamaktan daha güzel değildir.

zottiri zottur.

b diyen çocuk olabilir.

çıkma tekliflerinin hepsi tuhaftır.

-eööm naz benle çıkar mısın ki sen şimdi?
-çıkmak ne demek can? ha bahçeye mi çıkalım? olur olur.

bak bu ilkokul dönemine ait.
ya da
-çıksana benle. çıkmazsan bütün sınıfa söylerim her şeyini! bu da o dönemden.

sonra ortaokul gelir
-yasemin ben senden çok hoşlanıyorum.
-bende senden kamil.
-e çıkalım mı o zaman?
-evvvvvuueetttt!!!!!!!

bu böyle gider. ama bir insan artık lise 2, 3 ya da 4e geçtiğinde büyümüş olması gerekir. çıkma teklifi etmek çok amatördür. yani insanın büyümesiyle yaşanan ilişkiler de ciddiyet kazanır, olgunlaşmaktır bu. ama çıkma teklifi etmek olgunluğun o’sunu taşımaz.
"e başka nasıl anlicaz??" diye soran olursa, oturup biraz düşünmsini tavsiye ederim. düşünsün, aklı başına gelsin, kendisi de sonra gelsin hesabı.
yani yazarın bu entryde analtmaya çalıştığı şey biriyle sevgili olmak, ona çıkma teklifi ederek yaşanılamaz çünkü o kadar basit değildir. bu nedenden ötürü bütün çıkma teklifleri tuhaftır diyorum ben. evet.