yapılmış en aptalca dalgınlıklar

üniversite öğrencisi olduğumuz yıllarda eve televizyon almaya karar verdik ve üç ev arkadaşı bulunduğumuz şehrin bit pazarına gittik.sorduk soruşturduk bir yerde kafamıza göre bir televizyon bulduk.ne kadar diye sorduk.adam 70 milyon dedi.düşündük ki 70 milyon üçe tam bölünmüyor abi ya 60 yap ya 90 dedik.adam da 90 yaptı aldık.

sitede online 2 kişi varken diger kişinin entrysine berbat oyu vermek.

sinav bitiminde cevap kagidini cantaya koyup kopya kagidini hocaya vermek.

vesikalik cektirirken fotografcinin "cekiyoruum" uyarisina gozleri kirpip kafayi a$agi yukari sallamak suretiyle onay vermek.

ağızda kürdan olduğunu unutup sevgiliyi gözünden öpmek.

gerisi orta bütçeli bir korku filmi senaryosu..

turk kahvesi icerek tavla oynarken bir anda fincanin icinde zar oldugunu dusunup tavlaya kahveyi foca etmek

yeni daireye tasınılmasının ucuncu gunu ,o zamana kadar sadece karsı komsu necla teyze ve 5 yasındakı oglu tolga ile tanısılmıs..

saat 14.00 suları ,15.30 da kız arkadas ile bulusulacak .. anne temızlıkle mesgul ,perdelerı yıkamıs ,asmanizi rica eder ,kiramazsiniz ,yarim saat perdelerle mesgul olduktan sonra suslenmeye baslarsınız ,malum sevgili dayınızın kızının en yakın arkadası ,dayı kızı yapmıs zaten aranızı..

dus alınır ,tras olunur ,ayakkabı,tamam,pantalon,tamam,ya ben bir sey yapacaktım ama neydi diye dusunulur ,bulamayıp evden cıkılır ,annenız icerden bagırır anahtarını al ben evde yokum dıye ,şimdi kim ayakkabıyı cıkarıp alacak ,hıhı deyip cekersiniz kapıyı..

otobuse dogru gıdersınız ,insanlarin gozu uzerımde mı ? yok canimmm..

alla alla bana bakıyorlar sanki ? cok yakısıklı oldum ondandir ,diye iç ses ile konusursunuz..

daha sonra arkadasınızı gorursunuz ..

-abi nereye boyle ?
+aysun la bulusucam ..
-bu kıyafetle mi ?
+nesi var lan deyıp ,bastan asagı kendınıze bakarsınız ,ayakkabı tamam ,bı ton para saydım buna ,pantalon da guzel ,ustte de mavı gomlek tam uyumlu oldu pantalonla ..

hassiktir ,mavi gomlek olmasi lazım bu beyaz atletin üzerinde!!

o an bir magazaya girip bir t-shirt almak gelmez aklınıza ,hemen eve donersınız ,malum bakıslar altında .. annenızın evde olmayacagı aklınıza gelır ,yan komsu necla teyzenın balkonundan gecerım deyıp rahatlarsınız ,ama necla teyze suratsız kadın ,ne yapmalı ?

oglu ıcın bır spıder man maskesi gorup alırsınız yolda ,maskeyı de elde tutmak yerıne yuzunuze takarsınız kı daha az kısıye rezıl olalım ..

suratta maske ustte atlet kosarken ,nihayet binaya varirsiniz ,artık cıkar su maskeyi dimi ama ?

cıkarmayıp maske ile kapıyı calarsınız ,dusuncenıze gore cocuk kapıyı acacak ,aa spıder man dıyecek ,sizde durumu annesıne anlatıp balkondan gececeksınız ,teoride muthıs fikir..

pratikte annesı kapıyı acarsa ,olacaklar pek hos olmayabılır ..

soyle ki ; annesı kapıyı gayriciddi acar ,karsınızda spıder man maskelı ve atletli bir adam gorsenız ne yaparsınız ? o da oyle yapar ,basar cıglıgı ,imdaaaattt ..

kapıyı yuzunuze kaparken ,acıklama durtusuyle ayagınızı kapıya koyarsınız ,kadın daha bır panık olur ,alabıldıgıne bagırır,üst kattakı yonetıcı kahramanca kosar ve supurgeyle kafanıza vurur..

bu arada kapı kapanmıs yonetıcıye derdınızı anlatmaya calısmaktasınızdır ,sansınıza alt kattakı polis bey de o gun ızınlıdır ve hemen olay yerıne gelır ..

ortalıgı sakınlestırıp durumu anlatırsınız ,ben bu katta oturuyorum vs .. ama yenı tasındık falan falan .. onların size hak vermesını beklerken ,madem burada oturuyorsun ,sahidin olmalı der ,necla teyze dersınız ,fakat necla teyze kendınden gecmıs ,sapık ,pis ,git buradan dıye kolonya ıle ayıtılmaya calısılmaktadır..

polis de var hazir ,neden karakola gitmeyelım ?

karakola gidilip ,sorgulamayi beklemek ıcın nezarethaneye konulursunuz ,nezarethanede ,sokaga geldıgınız ılk gun tartıstıgınız serseri vardır ,esrar satıcılıgından yakalanmıs ..

bir koseye gecersınız ,iceride 5 kişi vardır ,,

serseri polise gidip bir seyler der ,o da amirine gider ,amiri iceri gelip ,demek sensin bunlara esrari saglayan der ,size deme ihtimali 0 oldugundan bakmazsiniz ,bakmadigindan belli suclu oldugu der ..

hassiktir ,ne esrari,ne satmasi derken ,telefon etmek ıstedıgınız aklınıza gelır ..

eve telefon acarsınız ,babanız cıkar ,durumu anlatırsınız ,tamam der ,fakat 10 dakıka sonra cep telefonuna telefon gelır ,

-oglum annen karakol lafını duyunca fenalastı hastaneye gıdıyoruz ,dayını ara sen..

dayı aranır ,durum anlatılır ,dayı sızı kurtarmaya gelıp durumu acıklar ,yanında kızı da vardır,kizi ,aysun’un durumu duydugundan bir daha sizinle gorusmek ıstemedıgınden bahseder..

karakoldan cıkıp araba ile eve gidersiniz ,uzerınızde atlet ,kafanızda spıder man maskesıyle..

tarih bugun, yani 29 nisan 2008 sali saat 01:50

bir arkada$imizin entrylerine bir $ekilde seri berbat oy veriliyor ve arkada$ bana muracaat ediyor.accountunu inceliyorum ve gercekten de seri eksi oy verme hadisesi var accountunda.puanlari hesapliyoruz ki 100 puandan biraz fazla bir eksigi olu$mu$.

-tamam dyorum, 100 puan ekleyecegim sana.

i$te dananin kuyrugu da bu cumlemden sonra kopuyor.sql e giriyorum ve "sozde" bahsi gecen $ahsin puanlarina ilave etmek amaci ile once 6 puanlik tum entrylerini buluyorum.amacim 6 puanlik entrylerinin hepsini 8 puana cikartmak.boylelikle 54 puan verebilmi$ olacagim kendisine.minik bir kod yaziyorum ve "run" diyorum.oysa unuttugum minik bir konu var, kodu yazarken arkada$in nickini koda ilave etmeyi unutuyorum.

peki bu durumda ne oluyor?

$oyle oluyor ki;

bahsi gecen arkada$in 6 puan olan tum entrylerini 8 puan yaparak kendisine totalde 54 puan kazandirmak yerine, tum sozlukte var olan 6 puanlik entrylerin hepsini bir anda 8 puana yukseltiyorum.

peki bunun sonucunda ne oluyor?

toplamda 3704 adet 6 puanlik entry bir anda 8 puana yukseliyor ve benim canim sozlugumun canim uyelerine 29 nisan hediyesi olarak toplam 7408 puan dagitmi$ oluyorum.

ozetle $u anda sozluk icerisinde 1 adet bile 6 puanlik entry yok ve benden size nisan sonu odemesi olarak 7408 puan hediye.

afiyet olsun.

edit:ha bu arada, gecen haftanin en begenilenlerinde 6 puan olup 8 puan olamayan, ya da 7 puan olup 8 puan olamayan tum entryler 8 puan barajini actigi icin 20 entry kotasi da fazlasi ile doldu.

boş dvd’nin üstüne "boş" yazmak.

bir ali$veri$ merkezine gidilir.cikolatali corn flakes alinir ve hemen akabinde sut alinarak eve donulur.buyuk bir hevesle corn flakes tabaga konulur, uzerine sut boca edilir ve toz $ekeri de eklendikten sonra afiyetle yenilmeye ba$lanir.fakat ortada minik bir terslik vardir.ya sut bozuktur ya da corn flakes."acaba agzimin tadinda mi bir gariplik var" du$uncesi ile biraz daha yenilir.ama hayir.vardir bir gariplik illaki.son kullanim tarihlerine bakilir, bakilir, bakilir.henuz 1 sene vardir son kullanim tarihinin dolmasina.bu sefer sut $i$esinin uzerine bakilir.yazan yazi aynen $u $ekildedir.

"mis ayranin son kullanim tarihi kapaginda yazmaktadir."

mause’u sağ tıklayıp copy edilen kısmın,mause sökülerek başka bir bilgisayara takılması suretiyle farklı bir bilgisayara paste edilmeye çalışılması!!!...(şirkette bizzat şahid olduğum bir olaydır.)

şahsi favorilerim;

gece uyku sersemi sigara ağıza alınıp musluktan yakılmaya çalışılır.

bonus:

elektrikli kahve makinasını ocağaa koyup altını yakmak.

nescafe 3ü bir arada pakedini çöpün başında açıp içindeki nescafeyi çöpe döktüğünü yarısı gittikten sonra farkedip geri kalanını "laaaan!" eşliğinde boca etmek. ulan farkediyosun dur bari... ne malsın kendim ya. neyse ki 5 tane almıştım.

doğum gününde mutluluktan şaşkoloz haldeyken bi arkadaşın doğum günün kutlu olsun şeklindeki iyi dilediğine sağol senin de diye cevap vermek.

olay daha yeni başladığım doğalgaz bürosunda geçmiştir.

müşterilere sunum yapmak ve proje çizmek için kullandığım bilgisayar aynı zamanda duvarda asılı olan plazma tvye bağlıdır.

haliyle sırtımızda televizyona dönüktür. sabahın köründe rüyasında kombi gören bir müşteri geldi ve bende adama güzelce sunum yaptım.

daha sonra müşteri gitti ve ben de görüntüyü televizyonun ekranından alıp bilgisayar ekranına verdim. buraya kadar her şey normaldi ama olay bundan sonra başladı.

ben yaklaşık üç saat boyunca hem sözlükte hemse diğer internet sitelerinde yaptıklarım en önemliside patrona çaktırmadan oynadığım oyunun ve msn konuşmalarımın dev ekranda gözükmesi sonucunda artık işyerinin büyüklerinden biirinin

sitare bey bu oyun yeni galiba demesiyle benimde pişkin pişkin ne oyunu falan gibi saçmalamalarımdan takriben yarım saat sonra gelen bayisi olduğumuz bir şirketin yetkilisi konuşurken bende dinliyormuş gibi yapıp oyun oynamaya devam ederken ufak bir boyun hareketi sonucunda ekranla yüz yüze gelmemle hassiktir deyip kıpkırmızı olmamla sonuçlanmış olaydır. bende bu adam konuşurken neden kızarıp bozarıyor diyorum .

sonuçta üç saat boyunca gerek patron gerekse diğer çalışanlar benim rezilliğime ses çıkarmayıp sadece izlemekle yetinmişler ve pek ses çıkartmamışlardır.

edit:

bu esnada yapılan işlemler:

bilgisozluk: kızlık zarı ile ilgili yazılanları okuma ve bir bilgiçin yönlendirdiği linkten detayları inceleme.

bilgi sozlukte gezinme...

bir sitede bilgi yarışmasına girme.

baska bir sitede scrabble oynama.

msnde yeni iş planları yapma.

arkadaşlarla karşılıklı küfürleşme...

gazete okuma...

haber sitelerindeki galerilerde ki güzel kızlara bakma.

facebook ta sayfaları gezinme.

sonuç: patron benimle hiç konuşmadı sadece surat asmakla meşgul. sanırım kovulacağım.

gece karanlıkta kapı camındaki yansımanızı karşıdan gelen biri sanıp yol vermek için durmak. o da durunca şaşırmak. sonra hareket etmek. o da hareket edince daha da çok şaşırmak. e bi yere kadar tabi...

edit: bunun sarhoş olmamla kesinlikle bir ilgisi yok.

anne indy ile baba indy tatildelerdir.tatillerinin 4. gunu independence’yi ararlar.

baba indy:napiosun?
independence:uyuyorum baba siz napiosunuz?
baba indy:teknedeyiz yemek yiyoruz.
independence:e afiyet olsun size.ben uykuma kaldigim yerden devam etsem madem sizin de mideniz dolu iken konu$maniz dogru degil ya$li insanlarsiniz hatta opuyorum ikinizide iyi eglenin bir sene kadar babay.
baba indy:dur dur annen konu$acak.
independence:yapmazsin di mi baba bunu bana?
anne indy:napiosun oglum?
independence:$u ana kadar gayet uyuyodum anne. sen napiyosun diye sormicam aldim babamdan havadisleri $imdi bu havadislerin i$iginda uykuma kaldigim yerden devam edicem musadenle.
anne indy:dur bi.$unu yap bunu yap $oyle yap boye yap ve tum bu saydiklarimi yaptiktan hemen sonra ciceklere bol bol su ver.aman unutma bak uyku sersemligi.ciceklere bol bol su ver.
independence:tamam anne hatta sularini verdikten hemen sonra selamlarinizi da iletirim ye$illiklere.eminim cok bahtiyar olurlar hadi iyi eglenceler $u andan itibaren aradiginiz numaraya ula$ilamiyor lutfen sonra da denemeyin.
cat(telefon kapatma efekti)

independence ki$isi kaldigi muhte$em uykuya geri doner.uyandiginda annesinin soylediklerinin en vurgulu cumleleri hayal meyal aklindadir.

ciceklere bol bol su ver
ciceklere bol bol su ver
ciceklere bol bol su ver

emir buyuk yerdendir ve hemen yerine getirilmesi onem ta$imaktadir.ciceklere su vermek icin kulanilan kova benzeri plastik $ey ele alinir ve icine agzina kadar su doldurulduktan sonra ciceklerin yanina gidilir ve tum cicekler anne indy’nin de belirttigi gibi bol bol sulanir.gorevi yerine getirmenin verdigi huzurla gunun geri kalan kisminda i$lere devam edilir.gun yerini ak$ama biraktiginda ciceklere yakin bir yere mevzilenerek tv izlemek gibi saf bir du$unceye kapilinir ve bu esnada ciceklerin son durumlarina da bir goz atmak ister deli gonul.i$te bu anda her $ey gun i$igi gibi ortaya cikar.

sulanan cicekler aslinda plastik ciceklerdir ve gercek cicekler sanirim can ceki$mektedirler.plastik ciceklerin ise tek avantaji uzerlerine gelen su ile tozlarindan arinmalari olmu$tur.

yapilir boyle dangalakliklar kimi zaman.cok gormemek lazim.

trafik ışıklarının altında 4 erkek otostop çekip, önümüzde duran kadının arabasına, vay be kadına bak, deyip binişimiz. ardından kadının çıglıgı, çıglıkla birlikte gözümün trafik ışıklarına kayması ve arabalara kırmızı ışığın yanmasını farketmem.

lise yılarında redcow uzun zamandır hoşlandığı hatuna en sonunda açılır ve beklenmedik bir biçimde iki gün sonrası için okul çıkışına randevu alır..
günlerden çarşambadır ve büyük gün gelmiştir artık.

günün son dersinin son dakikalarında heycanlı bir şekilde eşyalarını toplayan redcrow kalbi pıtpıt atarak zilin çalmasını beklemektedir.

derken beklenen zil çalar ve redcrow aynı sınıfta olduğu sevgili adayının gözlerinin içine "hadi bekliyorum geç kalma sakın" dercesine cool bir bakış atarak koşar adımlarla sınıftan uzaklaşır.hatunun umursamaz ve "noluyo lan bu salağa" diyerek bakan gözlerinde o an için hiçbir anlam çıkaramayan salağımız hedefe doğru çoktan uzamıştır bile..

merdivenlerden hızlıca inerken diğer sınıfta okuyan kankasının "lan olum nereye beklemiycen mi beni" sorusuna ve okul kapısının önünde bekleyen aile dostları olan müdür yardımcısının "eşşek herif, allah bilir ne bok yemeye koşarak gidiyo" bakışlarına aldırmadan okulu terk ederek buluşma yeri olarak belirlenmiş, okulun arka kısmında yer alan kafenin sotede bulunan nezih masasına yerleşir.
yaklaşık yarım saatten fazla zaman geçmesine rağmen gelen gidenin olmamasına aklınca ayar olan maldaval insan, sigara üstüne sigara, çay üstüne çay içmektedir.
derken cafeden içeri guruh halinde insanlar girmeye başlar.lakin aralarında bir tanesi güneş gibi parlamakta ve biricik redcrow’una bakınmaktadır.adamımız mustakbel zevcesine seslenir ve tarihi buluşma gerçekleşir.
olayların geli kalan kısmını şöyle devam edelim..

- naaber?
+ iyi senden ne haber?
- hayırdır.
+ hayır valla.inşallah daha da hayırlı olacak.
- niye girmedin yazılıya?
+ .....=&(%&/=’?+)’^?(%
- neeee?
+ hangi yazılı yaaa?
- eeeee tarih yazılısı tabiki.
+ yok şey yapamadım ben...hoca bişey dedi mi peki?
- söyleyin o salağa tarihden kaldı dedi..
+ vay adiii........pardon ya.
- neyse ben gidiyorum.
+ oturuyoduk ya. hem daha yeni geldin.
- yok saool yarın k i m y a yazılısı var çalışmam lazım.
+ e sonra görüşürüz o zaman..
- ......

kendini gülerken unutmak.