confessions

thenightwanderer

- Yazar -

  1. toplam entry 63
  2. takipçi 1
  3. puan 7845

wolfs rain

thenightwanderer
orjinali 30 bölümlük bir anime olan daha sonra mangası da yapılmıs bir tv dizisi. 2003 yılında yayınlanan bu dizinin çizeri keiko nubumoto.

anime artık ekolojik olarak ölmüş bir dünyada gelecekte geçiyor. ay kitabı adı verilen unutulmus bir kitapta yazan bir efsaneden yola çıkıyor. kurtların nesli tukenmistir ve bu kitaba gore kurtlar tanrının ilk yarattıgı ve insanları da onlardan yarattıgı kutsal varlıklardır ve cennete giden yolu ancak kurtlar bulabilir. yoksulluk içinde hayatlarını sürdürmeye devam eden insanlar kurtların yok olduğunu düşünürüler ve hatta cogu bir kurdun neye benzediğini bile bilmez. ama kurtla insan kılığında hala etrafta dolaşmaktadır ve içlerinden dördü, kendilerini cennete götüreceklerine inandıkları ay çiçeği kızını ararlar.onu bulup cennete ulaştıklarında dünya için kıyamet gelecektir.

kiba, tsume, toboe ve hige adındaki dört kurt raslantılar sonucu bir araya gelirler ve kibanın liderliğinde çiçek bakiresini aramaya başlarlar...tüm yol boyunca baslarına cok cesitli olaylar gelir ve hem kendi kişiliklerinde hem de birbirlerine duydukları bağlılıkta değişimler olur...

seyrettiğim en iyi anime serisi olduğunu yürekten soyleyebilirim. çizimi harika, muzikleri olaganustu, hikayesi cok sürükleyici. kesinlikle bulup seyredin.

trinity blood

thenightwanderer
trinity blood orjinalinde bir roman. ama japoları bilirsiniz, önce mangasını-5 kitap-daha sonra da anime versiyonunu yaptılar-24 bölüm-.roman yoshida suano, manga çizimleri kiyo kuujou, anime ise gonzo ya ait. dolayısıyla manga ve anime çizimlerinin uslubu farklı. ama anime versiyonunu ve roman için yapılmıs illustrasyonları mangadaki çizimlere tercih ederim. cunku illustaryonlar çok ayrıntılı ve özenli, anime ise 2005 yapımı olduğundan çok çok muhtesem bir görselliği var.
her zaman oldugu gibi yine animenin manganın ve tv serisinin hikaye akısında bir sürü farklılık var. animesine daha rahat ulaşılacağından ben animenin hikayesinden bahsedeyim...

hikaye gelecekte bir zamanda geçiyor. dünya kıyameti yasamaıştır ve artık dunya uzerinde geriye kalan insanlar yeniden birleşmiş ve eski dunyadan kalan unutulmus teknolojileri kullanmaktadırlar.fakat en büyük sorunları insanların etiyle ve kanıyla beslenip onların varlığını tehtid eden vampirler-methuselah-dir.
vatican bu gidişe bir çare bulmak için ax adında bir birlik kurar ve bu birlik vampirleri avlamaya başlar. tabi bir de sorgulama departmanı uyeleri var ki onlarla ax uyeleri sürekli bir yarış halındeler.bu iki grubun karsısında da kırmızı gul birliği var ve insanlığı yok etmek yegane amacları.

ana karakterler ax den abel, kırmızı gullerin lideri cain ve insanların imparatorluğunun lideri seth...

bunların ucu de cruznik adıyla anılan ileri teknoloji urunu yaratıklar ve güçlerini serbest bıraktıklarında herbiri farklı silahlarla savasıyorlar. abelin kara kanatları, cainin ise beyaz kanatları var ve habil ile kabil hikayesinden bazı referanslar içeriyor oyku.

oldukça hızlı akan ve karakterleri iyi olusturulmus bir animasyon...sarkıları da süper, hele de acılıs muziğine bayılacaksınız...

death note

thenightwanderer
bu manga aralık 2003 ten mayıs 2006 ya kadar 108 bölüm halinde-12 kitap- yayınlandı ve bitti.tsugumi ohba tarafından yazılıp takeshi obata tarafından çizildi. su anda japonyada anime serisi de tv de yayınlanıyor ve film hakları da satın alınmıs durumda cunku inanılmaz populer bir seri.

haikaye tabiki japonyada geçiyor. japonların shinigami olarak adlandırdıgı ölum tanrılarından birinin canı artık cok sıkılıyor ve vakti biten insanları oldurmekte kullandıgı ölum defterini gunlerden bir gun dunya uzerine bir insanın bulması için bırakıyor. rastlantı sonucu defteri japonyanın en iyi lise öğrencisi olan yagami ratio buluyor ve macera başlıyor. ratio çok zeki ve hırslı bir karakter defterin ve ryuukunun-defteri bırakan olum tanrısı-guclerini anlayınca defteri tum dunya uzerindeki kötüleri temizlemek için kullanmaya baslıyor. fakat yaptığı sey polisin ve l adında en az kendisi kadar zeki bir gizli dedektifin ilgisini cekiyor...hikaye boyunca l ile rationun mucadelesini izliyorsunuz ve heyecandan merak içinde kalıp hangisinin daha zeki olduğuna karar verememiyorsunuz...keseinlikle tavsiye ederim. çizimler görsel açıdan o kadar muhtesem değil, realist ve basit ama hikaye öyle muhtesem ki sürüklenip gidiyorsunuz...

hellsing

thenightwanderer
okuyup okuyabileceğiniz en iyi vampir mangalarından biri. su anda 77 bölümü etrafta dolaşan bu mangayı kouta hirano çizip yazıyor. ayrıca dvd olarak yayımlanmış 13 bölümluk bir de tv serisi mevcut fakat mangayı okuyup da tv versiyonunu seyredince insan hayal kırıklığına ugruyor...sanki karakterlerin hareketleri minimumda tutulmus, cizilmeye usenilmis gibi, kesinlikle daha iyisinin olabilecegine inanıyorum.

hikayeye gelecek olursak, hellsing bir organizasyonun adı ve basında da sır integra hellsing adında muhtesem soguk, guclu, karizmatik bir kadın var. kendisi aynı zamanda kraliyet protestan sovalyeleri birliğinin bası. yuvarlak masa sovalyelerinden de biri. aklıma gelmişken hikaye ingiltere de geciyor ve integranın birliği ile vatican ın iscariot birliği sürekli cekişme halinde. organizasyonun görevi ise vampirleri avlamak ve yok etmek.hellsing in en büyük silahı ise integranın babasının -kim oldugunu tahmin edin- laboratuarda ilk halinden oldukça geliştirerek ehlileştirdiği alucard. alucard kesinlikle sıradan bir vampirin çok ötesinde, kullandığı devasa silaha kırmızı paltosu, sapkası ve sarı gözlüklerine hayran bıraktırıyor kendisini...

iki yardımcısı var. biri eskiden angel of death adıyla nam salmıs walter dornez, diğeri ise ceres victoria adında bir polis memuru.

mangalarda işlenen konuyla animelerde yer alan konu bazı yerlerde farklılaşıyor ve hatta bir noktadan sonra alakaları kalmıyor birbirleriyle ama yaygın inanisa ve umuda göre manga serisi tamamlandığında -ki 1997 de baslamıstı- tum manganın bir tv serisi yapılacakmıs...merakla bekliyoruz. zira etrafta alucard dan daha cool bir vampir henuz göremedik.
integra ve alucardı gormek isteyenlere
http://www.animecubed.com/wallpapers/hellsing/wall/hellsing%20wallpaper.jpg

angel sanctuary

thenightwanderer
kaori yuki tarafından yazılıp çizilmiş bir mangadır. 20 kitap seklindedir ve her kitap yaklaşık 200 sayfa ve 6 bölümdür. yazılıp çizilmesi 90’ların sonunda başlayıp 2000 yılına girilmesiyle bitmiştir. ova sı da mevcuttur ama ova nın çizimleri kesinlikle mangası kadar iyi olmamakla birlikle mangada bulunan ve hoşunuza giden bazı ayrıntılar ve olaylar ova da yer almaz.çizimler olağanüstüdür, hikaye ise sizi alıp götürür. çok fazla karakter var ama hepsinin hikaye ile nasıl muthiş bir kurgu içinde akıp gittiğini görünce yuki ye hayran kalırsınız.

hikaye 1999 da başlar, yeni bin yıla girilmek üzeredir ve yaratıcı ortalarda yoktur, kimileri onun uyuduğunu kimileri de öldüğünü söylemektedir. setsuna mudou her nekadar da sıradan bir lise öğrencisi gibi kendi sorunlarıyla boğuşsa da aslın da tüm dünyanın kaderi onun ellerindedir. çünkü kendisi iki en yüce melekten biri olan alexiel in reenkarnasyonudur ve mesihtir. ama setsuna kendsini tamamen öz kızkardeşine karşı duyduğu aşka kaptırmış (evet, ensest var)ve bunun yarattığı sorunlarla meşguldur. fakat kaderinden kaçamaz ve macera başlar.

hikaye setsunanın ve alexiel adlı melek ile geçmişte ortak anıları bulunan melekler, şeytanlar ve evil denilen insan ile seytan arasında bir ırkın prensesinin etrafında dönüyor. setsuna tıpkı dante gibi önce hadese (araf)sonra cehenneme ve sonra cennete yolculuk yapmak zorunda kalıyor. her seferinde çeşitli meleklerle ve seytanlarla karşılaşıyor, öğreniyor, kazanıyor, kaybediyor, anlamaya çalışıyor.
oldukça güzel ve sürükleyici bir hikaye. cennetin ve cehennemin baş melek ve seytanları çok ilginç karakterize edilmiş,hepsini çok seveceğinizden eminim, üstelik hiyerarşik düzenleri kabalaya göre yapılmış, biraz yunan biraz da iskandinav mitelojisinden hatta karma felsefesinden izler içeriyor, biraz da yuki nin hayal gücü...örneğin baş melekler michael ve raphaeli gördüğünüzde şok geçireceğinizden eminim. michael in çizimi ve raphaelin karakteri sizi şaşırtacak.
bu arada uyarayım hikayede ensest, tecavüz, bol kan ve şiddet var, atmosfer oldukça karanlık ve bunaltıcı; ama yukinin tarzı bu.

son olarak siyah-beyaz ingilizce versiyonunu okumak isterseniz şu adrese bir girin ve arayın: www.mangadownload.net

kizsal problemler

thenightwanderer
iki gunde bir sac yikamak,
haftada bir kuafore gitmek,
evde kuaforu oynamak,
ped almak,
ped degistirmek icin ortadan kaybolmaya uygun bahane aramak,
arkayi kontrol ettirecek eleman aramak,
makyaj yapmak ve temizlemek,
sivilceleri ve siyah noktalari sikmak,
kas almak,
agda yapmak,
zayiflamak icin delice bir caba harcamak,
hem guzel hem akilli olmaya calismak,
neden erkek olmadim ben de- sorunsalini asmak yada bununla yasamayi ogrenmek

gibi bir suru seyi icinde ihtiva eden kategori diyebilecegim baslik.

elric

thenightwanderer
melnibone un son imparatoru olan elric, kendi adiyla anilan destanin bas karakteridir.
albino bir vatandastir kendisi. bu yuzden saclari ve teni bembeyaz, gozleri ise kan kirmizidir. bu nedenle ona beyaz kurt da denilir.
buyuk bir buyucudur ve halki melnibone lulardan oldukca farklidir.
albino olmasi nedeniyle aslinda hayatta kalmasi cok zordur, bu nedenle bir magarada kesfettigi kontrolu oldukca zor olan ve kaos lordlarinin eski kiliclari stormbringer ve mournblade i alir.
stormbringer ile aralarinda simbiyotik bir bag olusur. yani elric kilicin kendisine verdigi guc sayesinde bir imparator olarak uzerine dusenleri yapabilecek guce kavusur, kilic da onun sayesinde varligini devam ettirir. cunku bu kilic kendisiyle oldurulen kurbanlarin kanlarini icer ve ruhlarini-dolayisiyla guclerini- kendisinde hapseder.
ama kilic oldukca ac gozludur ve elric i derin ikilemlere surukler, zira hem dusmanlarinin hem de dostlarinin katline bu kilic yuzunden sebep olur. bu nedenle elric halki arasinda akraba katili, kadin katili diye bilinir.

zira elric neye elini atsa kurutur, neye care bulmaya kalksa sonunda mutlaka pisman olacagi bisi yapar.

eksi sozlukte birinin yaptigi su tanim kendisi hakkinda soylenebilecek yegane tanimlayici seydir belki de:
kendisi bahtsizin bayrakla dolasanidir.
sozun sahibi kizmasin, adini hatirlamiyorum cunku

elric destanı

thenightwanderer
elric saga diye de bilinir.
michael moorcock in dunya capinda taninan en onemli roman dizisidir. tum kitaplari soyledir.

elric of melniboné (the dreaming city)
the fortress of the pearl
the sailor on the seas of fate [contains a considerably revised version of the jade man’s eyes as the final "book"]
the weird of the white wolf
the vanishing tower (the sleeping sorceress)
the revenge of the rose
the bane of the black sword
stormbringer

sanirim bunlardan ilki
melnibone lu elric,
ucuncusu
kader denizlerindeki denizci,
dorduncusu de
beyaz kurdun kaderi

olarak alti kirkbes yayinlarindan cikti.

bas karakteri elric tir.
diger kitaplarin da cevirilmesi sabirsizlikla beklenmektedir.

odtü kampüsü

thenightwanderer
icinde cok rahat kaybolabileceginiz, biraz garip bir ic icelik ve ardardalik nedeniyle aradiginiz binayi bulmakta zorlanabileceginiz, ama yesilligi ve temizligiyle sizi hayran birakabilecek guzel bir kampustur ki nice kampus gordum, ankaranin en guzel kampusu odtu dedir derim ben.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol