vicdan

Ben vicdanı dinden önde tutuyorum. Din, öğretilmiş kalıplarla sizi ahlaklı ve ilkeli bir insan tapmaya çalışırken, gerçekten vicdan sahiplerinin buna ihtiyacı yok. O vicdan, kopkoyu karanlıktaki bir fener gibi, en içinden çıkılmaz durumlarda bile, sizi doğruya ulaştırıyor. Vicdanınız varsa kolay kolay kul hakkı yemezsiniz, boğazınızdan geçmez.sanırım artık en büyük eksiğimiz, vicdanlı bireyler olmayı bıraktık.

varlığında insanı insan kılan, yokluğuysa hüsran.

kanal d’nin yeni dizisiymi$ bu da.

(bkz: süperego)

iyi olan herşeyin çıkış yeridir vicdan.tarafsız ve en önemlisi zararsızdır,her bünyede bulunasıdır ve kargadan çok daha iyi bir klavuzdur.yokluğu durumunda ortaya çıkan hallerin hukuk dilindeki karşılı suç,metafizik karşılığı günah tır.

kimilerinde ne yazık ki yok demek yerine bazılarında iyi ki yok dediğimdir.
kalıplaşmış bedenlerde eğreti duruyor.

vicdan yapacaklarımıza engel olur ve vicdanımı s.kiyim cümlesiyle biten olayların baş kahramanıdır.

(bkz: vicdanizm)

bu kavramla ilgili an itibariyle deniz seki beyaz showda açıklama yapıyor. fakat altını çizmekte fayda var, vicdan sanatçı hukuksuzluk yaptığında "mazlum", ortalama bir vatandaş ya da gariban kanunsuzlukla karşılaştığında "adalet" diye tersyüz olmamalıdır.

ceza vermek ya da adaleti uygulamanın kişiden kişiye değiştiği ve bunun artık bariz halde yapıldığı ülkemde gitgide çürüyen ve içi boşaltılan bir kavramdır.

yahudilerde bulunmayan,acıma ve bununla beraber yardım etme isteğinin yerine geçen duygunun kelimesidir.

sokakta araba çarpmış bir köpeği alıpsaatlerce işini gücünü bırakıp onunla uğraşmaktır.küçücük şehrindeki veteriner doğru dürüst ilgilenmeyecek diye can sıkıntısı çekmektir.vicdan, insanı, hayvanı, doğayı sevmek değil, onun canı acıdığında kendi canında acısını hissetmektir.

ezelden beridir gülemeyen ağlayamayan ve çığlık atamayan nurgül yeşilçay ın 45 inci altın portakal film festivalinde en iyi kadın oyuncu ödülü aldığı filmdir.


:---------------------------------spoiler--------------------------------------------:

şimdi bu az güzel kızla kendini çok güzel sanan kız eski arkadaşlar. ama o kaslı oğlan nurgüle aşıkken nedense az güzel kızla evleniyor. ama nurgülü düdüklemeye devam ediyor. sonra karısı olan kız bunları arabada görüyor bir gece. ve fakat nurgül le tekrar arkadaşlıkları depreşiyor. oğlan bu işe deliriyor. bir gün nurgül ün evinde kızın üstüne abandığı bir anda karısı kapıdan girip onları görüyor. oğlan karısına sen de gel diyor. iki kız da koşarak çıkıyorlar. sonra oğlan karısını bir düğünde öldürüyor ve hapse giriyor. bu arada nurgül pavyona düşüyor. oğlan hapisten çıkıyor. of sıkıldım. öle işte.


:--------------------------------------------------spoiler--------------------------------------------------:

yahu 1 saattir izliyorum, hala bi bok anlamadım. nası s*kindirikten bir filmdir allah’ım yarabbim!


edit: film bitti. anlamamam normalmi$, filmin öyküsü çok ama çok berbat!

... vicdan ...

nurgül yeşilçay, murat han ve tülin özen’in oynadığı sinema filmi. yönetmen erden kıral. vizyona yeni girdi biz de izleme gafletinde bulunduk.
bu kadar kopuk, basit bir hikaye ve film olamaz. konu daha berbat işlenemezdi, anlamak için epey çaba sarf etmek gerekiyor. nurgül yesilcay hep bildiginiz gibi; her rolü aynı mimikler ve bakislarla oynuyor. murat han’ı kiremit fb.sında üstü çıplak çektiklerinde eminim ki cok seksi bir görüntü elde ettiklerini düsünmüslerdir, zira belinde simit seklinde yağları kimse dikkate almamis. aydanur ve songül’ün arkadasliklari sanki lezbiyenmis havasında verilmis ama tek bir karede bile carpik bir iliski söz konusu degil.
mahmut görüp görebileceginiz en kazma adam.
bir bakis ve ayni bakisin akabinde bir repligi var ki; izleyenler hemen anlayacaktir hangi sahneden bahsettiğimi.

amaaann! kisacasi gitmeyi düsünüyorsanız paranıza yazık derim, baska da bisi demem...

bir cevdet karal şiiri....

yazgının ardına taktığı
usanmaz bir hafiye gibi
canından bezdirmiş seni
attığın her adımın ardından
duymak, vicdanının sesini

onu, bir köşede her gece
kıstırmak istersin öldüresiye
bir vuruşta indirmek yere
kovmaktan farkı ne gölgeni

bazen güneş tam tepede
başınla karışır birbirine
durma kaç, kan ter içinde
yorulur terk eder belki peşini

ayırır gibi ruhu bedenden
dene ansızın kaybetmeyi izini
o sokmadan bağrına hançerini
sen ol bitiren o zalimin işini

ve ruhum, sen alçal bir kartal gibi
bir kartal gibi kullan pençeni
çık da bırak bekleyen kargalara
zafer içinde vicdanının leşini

sonra dön de yakar tanrına
bir kez de allahsız yaratsın seni

shutter adlı filmde vicdan azabının her türlü tezahürünü görebilirsiniz.insanın üstüne oturur kalkmaz.

bir bayan ismi.

başın yastığa değmesine müteakip harekete geçen olgudur.

manevi adalet.

yurekteki, etik sorgulama merkezi.