türk beyniyle üretilmiş süper ingilizce cümleler

2 /
max
türk usulü ingilizce yazisma ornegi ve cevabi;

dear sir,
we send our company information attached to the mail (as pdf).
but the cost of operation you have foreseen is very low. this may take
more expensive. ıf you send drawings of your current product, we can find
the real cost including shipping.

kind regards.

işte türkün cevabı;

sugar brother (seker kardesim),
be a young man for two minutes (iki dakka delikanlı ol).
we put you in a man place , you become tempra (adam yerine koyduk hemen arkaniz kalkti).
no need to be artist (artizligin luzumu yok).
we know that this work takes much money, too (bu islerin cok para tuttugunu biz de biliyoruz).
no, why do you creating tension anymore , subtree? (hayir da , daha ne diye gerginlik yaratiyorsun ki , dallama?).
i eat all of you nobody understand. (alayinizi yerim haberiniz olmaz).
you not understand the word , you eat the grass where ı put you . (laftan anlamiyorsunuz , hala koyduum yerde otluyorsunuz)
no drawings mrawings my brother ! (proje mroje yok kardesim! )
you make 3 kurush work camel. ( 3 kurusluk isi deve yaptiniz)
i understand we can not understand with you . (anlasildi biz sizinle anlasamayacagiz. )
but , if you go with this head to army , you take nah as diploma. (ama, siz bu kafayla giderseniz askere nah alirsiniz teskere. )
here that much ! ( iste o kadar! )
addicted to pain
bu cümleler türkçeden doğrudan ingilizceye uyarlanan cümlelerdir.
-but you stop but you stoooop
-o ne demek lan?
-ama sen duur ama sen duuuuurr
-ya bi siktir git ya heuehuehu
henuz uc yasinda bir kardesim var
adam katıla katıla gülüyordu: the man was laughing joining by joining

astığı astık kestiği kestik bir adamdır: he is a his-hung-is-we-hung-his-cut-is-we-cut man

acele işe şeytan karışır: urinate quickly, satan mixes

can boğazdan gelir: john comes from bosphorus

dik dik ne bakıyorsun öyle: what are you looking perpendicular perpendicular like that

eğri oturalım doğru konuşalım: let’s sit italic, let’s talk correct

ekmek elden, su gölden: bread from hand, water from the lake

nalları dikti: he errected the horse shoes

o güzelim vazo tuzla buz oldu: thay my beatiful vase became ice with salt

onun elinden az çekmedik: we didn’t pull little from his hand

gözün mosmor olmuş: your eye become puspurple

onun gözlemelerine doyum olmaz: there is no saturation to her observations

senden adam olmaz: man doesn’t become from you

sıraya girin çocuklar: enter the desk children!

usta ordan bi pilav üstü kuru versene: master, give a dry on top of rice from there .
benim ya
yıllar önce bir gazetenin köşe yazısında bu olaya örnekleriyle birlikte kendi yorumunu getirmişti rasim öztekin.
beni yaranlardan biri
my mather to be my wife = anam avradım olsun
look sugar brother = bak şeker kardeşim
2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol