le petit prince

(bkz: anita blake)

türkiye’nin en iyi yazarları arasındadır.

ayrıca üstadım, yol göstericim ve meslektaşımdır.

ortak üstadımız;
(bkz: evliya çelebi)

çağrışım;
(bkz: uzun ihsan efendi)
(bkz: arap ihsan)

filhakika terbiyesizlik yaptığını sonradan dışsal etkiler ile fark etmesine rağmen bunun hâlâ tam tersini istemesi ironiktir, çelişkilidir.

sorun şu ki, yazacaklarını sözlük üzerinden yazması ayrı bir noktadır.

mamafih bana göre terbiyesizlik değil, karşındakine verilen değer ile ilgili bir husustur. nitekim bazı insanlar karşılarındakine fazla değer verir, kimileri verir gibi gözükür. eğer başkasına göre değer kavramınız değişmekte ise, zaten sadece değer verir gibi gözükülüyorsunuzdur. bu böyle çünkü bu değer verme iki taraflıdır; empati yapmadan, olaya salt aristo mantığı ile bakarsak tabii ki olayın öznesi haklıdır, mücrim değildir sonuna kadar. bundan mütevellit olaya böyle bakarsak özünde muadil ve mutedil olan dünyamızı şekillendiren iki şeyin öne çıkmak olduğunu fark ederiz; bencillik ve sevgi.

bundan gayrısı yalandır, çünkü bundan gerisi görecelidir.

insan doğasını en iyi tanımlayan kelime.

istediğimiz özelliklerin tek kişide bulunmayacağı varsayımı altında normal, şartların değişmesi halinde müphem bir durum.

güven insan yaşamının temel duygusudur , güven olmadan yaşamak okyanusta rüzgarsız süzülen yelkenliye benzer, yönünü bulamaz. kendine güven ise kardeşi sayılır, aşırısı narsizme kayarken, eksikliği de hayatı kaydırır.

her şeyin başlangıcı olan paradoks.

sözün özü, özün sözü olma durumudur. eğer öz kirli ise sözün de kirlenir, seni sana gösterir.

doğruluğu göreceli olan, herkes tarafından aslında farklı şekilde tanımlanan insan davranışına verilen isimdir. samimiyet, kendine göre biçimlenen, diğer duygular ile organize bir biçimde harekete geçen, esasen insanın kişiliğini şekillendiren olgulardan biridir.

çağrışım:
(bkz: içten pazarlıklı)

cesaret, dürüstlüğü de yanında taşır. dürüstlük olmaz ise aptal cesareti olur. bir de insan ilişkilerindeki davranış biçimi olarak cesaret vardır, o da samimiyeti gerektirir. eğer bu yoksa o insanda hem cesaret, hem samimiyet, hem de dürüstlük yok demektir.

son çektiği "zaman" filmini diğer filmlerine nazaran daha kopuk ve daha özensiz bulduğum güney koreli yönetmen.

(bkz: zaman)
(bkz: shi gan)

(bkz: gail)

ve

(bkz: let s write something down)

aşksız gölgeler, kadir aydemir’in şubat 2007’de çıkardığı son öykü kitabının ismidir.

~

aşkla erotizmin, ölümle ayrılığın buluştuğu öyküleri kadir aydemir’in şiirsel dilinden okuyacaksınız aşksız gölgeler’de... bazen bir deniz kabuğu, bazen bir rüzgârgülü size yalnızlığı fısıldayacak... tam burada, kim bilir, belki de sessizliğin kendisidir yazılanlar. kadir aydemir’in ilk öykü kitabı aşksız gölgeler, edebiyatta kısa öykü tadını seven okurlar için yepyeni bir yolculuk şansı...

“zaman eskimez. geçip giderken her şeyin yüzünü de yanında götürür. meyveleri soldurur, kelebeği öldürür, anneleri ağlatır. fotoğraf karelerine asılı gülüşünüz dondurulmuş bir mutluluk tablosu olur artık. albümünüzü açar ve bir kısmı kartona yapışmış resimleri tek tek çıkartmaya çalışırsınız. zaman buna bile izin vermez, bu küçük zevke.”

perfume the story of a murderer ismiyle beyaz perdeye aktarılmış, müthiş bir yaratıcılığa sahip olan roman.

iki kişi arasında vuku bulan ekonomik, siyasi ya da gönül ilişkilerinin düzeyini belirtmek amaçlı yapılan, nihai olarak aradaki ilişkiye nitelik kazandıran bir eylemdir.

nevi şahsına münhasır biraların efendisi, 21. yüzyılın değeri bir nebze anlaşılmış ünlü çizgi dizi karakteri, kendi çapında filozof, aile babası ve nükleer santral görevlisi.

bir diğeri: (bkz: al bundy)

galatasaraylı olmak başkaları ile sidik yarıştırmak değil; takımını sevmek, desteklemek ve rakibine saygı göstermektir. galatasaray kültürünü bir nebze solumak, özümsemektir.

en iyisinin her zaman değişeceği, en kötüsünün baki kalmayacağı her sporda yer alan büyük bir kulübün destekçisi olmaktır.

yeni yaşının dilediği her şeye kavuşmasına vesile olmasını dilerim. doğduğu gün kutlu, ömrü boyunca mutlu olsun.

oldukça yaygın olan bir histir. paramı yanlış sayar, derdimi kimseye anlatamam endişesi yüklüdür.

(bkz: üstünkörü)