ben de tanıyorum bu türbanlı bölücülerden, cumhuriyet düşmanlarından, körpe zihinlere nifak tohumu saçan öğretmen kılıklı ajanlardan bir tane..
her sabah okula girerken utana sıkıla çıkarıyor türbanını. belki de 10 yıldır aynı şeyi yapıyor ama her seferinde ilk defaymış gibi sıkılıyor. her gün bu baskıyla başlıyor güne.
sonra öğrencileri var bir çok.. çoğu anne babası kadar seviyor onu. evine geliyorlar tatil günlerinde. türbanıylayken..
evde çocuklara zorla sure ezberletip arka bahçede gerilla eğitimi veriyor olmasın diye kıllanıyorum bazen içten içe..
çünkü öyle sokmuşlar ki aklıma bir yerlerden bastıra bastıra. türbanlı; geri, gelişmesini tamamlayamamış bir yaşam formu. o nasıl öğretmenlik yapar, nasıl bir şeyler öğretir ki çocuklara. olacak şey mi.. üniversitede desen, zaten ne işi var. gitsin evinde otursun, bir an önce evlensin, çocuklarına baksın.. çağdaşlaşmamıza yardımcı olsun..
#765566
türbanlı öğretmenler tarafından eğitim istememek
modernitesini, etki-tepkisini bir tarafa bırakarak rasyonel düşünmeli. türbanlı öğretmenin olabilme ihtimalini düşünürken bulduysak kendimizi, olması muhtemeldir. olacaktır da.
sakin olun.
rasyonel düşünmeye devam. fanteziye dalmadan, omurgalı bir şekilde düşünmeli. türbanlı kadın kız çocuklarına nüfuz edecek, etti diyelim. aynı türbanlı kadın lisede hem erkek hem de kızlara nüfuz edecek, etti diyelim. benim kızım ya da oğlum da türbanlı öğretmene doğuştan önyargılı. o önyargıyı sen nasıl kıracaksın? önyargıyı geçtim, o "kaygıyı" nasıl gidereceksin? benim kızım ya da oğlum illa ki sorgulayacak "peder bu ne iş?" diye. ben kendimden geçtim, benim çocuklarımı düşünme zamanım. ben karşı olduğum türbanın okullarda nasıl serbest olacağını, madem demokrasi o halde "karşı" olanların haklarını kim koruyacak. neyse, konu bu değil, ben karşı olduğum şeyi takarak okullarda eğitim veren üstelik benim çocuğuma eğitim veren öğretmeni nasıl kabulleneceğim?
çok basit bir soru, benim zihniyetimi nasıl değiştireceksiniz? dün neysem yarın da o olacağım, dün kara dediğime bugün ak mı diyeceğim? cidden merak ediyorum, beni nasıl ikna edeceksiniz türbanlı öğretmenden zarar gelmeyeceğine dair? açıkçası, korkuyorum var mı bir diyeceğiniz o tarz insanlardan. hadi buyrun bakalım bunlar da "bir babanın düşünceleri olsun". siz cidden sessiz sakin her taş yerine oturur, her şey unutulur kimse gıkını çıkaramız mı sanıyorsunuz?
kıyafetinden dolayı kafamızda beliren düşüncelerden dolayı öğretmenin bu mesleği daha ne kadar sürdürebileceğini düşünmeli. bu baskıya hangi insan dayanabilir? okullarda türlü türlü çevrelerden öğrenciler olacak, ateistinden alevisine, şafisinden caferisine. herkes kendi imgeleriyle okulda bulunmak istediğinde ne olacak? nereye kadar "tek taraflı özgürlüğü" savunacağız. e, türbana izin verdin, caferisine de izin verecek misin, alevisine de izin verecek misin?
herkes kendi payına düşen bir kısım özgürlükten vazgeçmelidir. sınırsız özgürlük, sanırım cennette de yok. bir elma yüzünden buralara sürülmüş varlıklar olarak, o "yasak" elmayı yemememiz gerektiğini "cennetten" kovulunca mı anlayacağız?
hekim seçmek gibi güzel bir sağlık hizmeti var. türbanlı öğretmenler eğitim vermeye başladıklarında ilk iş olarak "öğretmen seçmek" meselesine gündeme getireceğim. çocuğumu kimlerin eline teslim ettiğimi bilme hakkım, sorgulama hakkım, seçme hakkım "elbette" var. kimse alınmasın, kimse gücenmesin.
sakin olun.
rasyonel düşünmeye devam. fanteziye dalmadan, omurgalı bir şekilde düşünmeli. türbanlı kadın kız çocuklarına nüfuz edecek, etti diyelim. aynı türbanlı kadın lisede hem erkek hem de kızlara nüfuz edecek, etti diyelim. benim kızım ya da oğlum da türbanlı öğretmene doğuştan önyargılı. o önyargıyı sen nasıl kıracaksın? önyargıyı geçtim, o "kaygıyı" nasıl gidereceksin? benim kızım ya da oğlum illa ki sorgulayacak "peder bu ne iş?" diye. ben kendimden geçtim, benim çocuklarımı düşünme zamanım. ben karşı olduğum türbanın okullarda nasıl serbest olacağını, madem demokrasi o halde "karşı" olanların haklarını kim koruyacak. neyse, konu bu değil, ben karşı olduğum şeyi takarak okullarda eğitim veren üstelik benim çocuğuma eğitim veren öğretmeni nasıl kabulleneceğim?
çok basit bir soru, benim zihniyetimi nasıl değiştireceksiniz? dün neysem yarın da o olacağım, dün kara dediğime bugün ak mı diyeceğim? cidden merak ediyorum, beni nasıl ikna edeceksiniz türbanlı öğretmenden zarar gelmeyeceğine dair? açıkçası, korkuyorum var mı bir diyeceğiniz o tarz insanlardan. hadi buyrun bakalım bunlar da "bir babanın düşünceleri olsun". siz cidden sessiz sakin her taş yerine oturur, her şey unutulur kimse gıkını çıkaramız mı sanıyorsunuz?
kıyafetinden dolayı kafamızda beliren düşüncelerden dolayı öğretmenin bu mesleği daha ne kadar sürdürebileceğini düşünmeli. bu baskıya hangi insan dayanabilir? okullarda türlü türlü çevrelerden öğrenciler olacak, ateistinden alevisine, şafisinden caferisine. herkes kendi imgeleriyle okulda bulunmak istediğinde ne olacak? nereye kadar "tek taraflı özgürlüğü" savunacağız. e, türbana izin verdin, caferisine de izin verecek misin, alevisine de izin verecek misin?
herkes kendi payına düşen bir kısım özgürlükten vazgeçmelidir. sınırsız özgürlük, sanırım cennette de yok. bir elma yüzünden buralara sürülmüş varlıklar olarak, o "yasak" elmayı yemememiz gerektiğini "cennetten" kovulunca mı anlayacağız?
hekim seçmek gibi güzel bir sağlık hizmeti var. türbanlı öğretmenler eğitim vermeye başladıklarında ilk iş olarak "öğretmen seçmek" meselesine gündeme getireceğim. çocuğumu kimlerin eline teslim ettiğimi bilme hakkım, sorgulama hakkım, seçme hakkım "elbette" var. kimse alınmasın, kimse gücenmesin.
allah ve din olgusunu kabul ederek universitede felsefe okumaya benzeyen durum.
eğer söz konusu öğretmen erkek ise gayet doğal bir istektir. benim çocuğum olsa ben de türbanlı bir erkeğin eline teslim etmek istemem tabi onu.
(bkz: oha uykum gelmiş)
(bkz: oha uykum gelmiş)
öğrenilen biyoloji, felsefe ve bunların alt dalları ise gayet doğaldır.
hem allaha hem evrime inanabilir mi insan? yaratıcının varlığını sorgulayabilecek dindar var mı peki?
hem allaha hem evrime inanabilir mi insan? yaratıcının varlığını sorgulayabilecek dindar var mı peki?
iş atatürkün ilke ve inkılaplarını anlatmaya geldiğinde kendisiyle hayli çelişecek bir öğretmeni yaşı gereği çevresindeki her şeyden etkilenen ve beğendiklerine özenen, doğru yanlış ayırdını yapmak için öğretmen ve ailesine muhtaç olan çocukların yanında tutmaktan korkan birinin doğal istemsizliği.
şimdiye kadar kapıda örtüsünü çıkarıpta içeride verdiği eğitimin aynısını verceği şüphesiz. yok ama, ne de olsa eğitimi herkes verebilir lakin herkes başı açık gezemez di mi?
ilginç bir yaklaşım, tuhaf bir zihniyet.anlamak istenmeyen birşey var sanırım başörtüsü yalnızca saçı örter bilgileri değil.eğer çocuklarımıza istemediğimiz yanlış birşeyler öğretilecek ise bu her şekilde yapılır.başörtüsü araç değil...
zamanı geldiğinde çok tartışılacak konudur bu. elbette isteyen istediği şekilde eğitim almakta serbesttir. kişi çocuğunun öğretmeninin türbanlı olmasını istemeyebilir. türbanlı öğretmen de senin namahrem oğluna ders vermeyi istemeyebilir. keza kızını türbanlı eğitimcilerden başkasına teslim etmek istemeyenler de olabilir. bunu aynen benim gibi çok fazla sallamayanlar da olabilir. şu an için böyle bir şey zaten söz konusu değildir. ilerde olur mu peki? no comment
gayet doğal bir istektir. eğitim almak her bireyin doğuştan hakkıdır, ve bunu nasıl alacağına karar vermek kendisinin ya da velisinin tasarrufunda olmalıdır.
10 sene sonrasını görür gibiyim. bu sözlükte, cüppeli öğretmenler tarafından eğitim istememek şeklinde başlıklar görmek ütopik değildir.
10 sene sonrasını görür gibiyim. bu sözlükte, cüppeli öğretmenler tarafından eğitim istememek şeklinde başlıklar görmek ütopik değildir.
okullarımızda sapık öğretmenler var, dayakçı öğretmenlerden daha fazla var. herkes biliyor onların kimler olduğunu, herkes farkında oluyor ama adamın ekmeğiyle oynamayalım diye kimse sesini çıkarmıyor. onlardan ders almayı kabul ediyorsunuz da türbanlıdan niye etmiyorsunuz? türbanlı öğretmen onlardan daha kötüsünü mü yapıyor?
öğretmenlerin çoğu kitap okumuyor, üniversiteden çıktıktan sonra zerre ilerlemiyor. peki bu kötü değil mi? neden bunlara sessiz kalıyorsunuz da türbana sesinizi yükseltiyorsunuz? bunlara da karşı çıkın. bunlar türbandan daha önemli. görmüyor musunuz?
öğretmenlerin çoğu kitap okumuyor, üniversiteden çıktıktan sonra zerre ilerlemiyor. peki bu kötü değil mi? neden bunlara sessiz kalıyorsunuz da türbana sesinizi yükseltiyorsunuz? bunlara da karşı çıkın. bunlar türbandan daha önemli. görmüyor musunuz?
sapık ve dayakçı öğretmenlerden eğitim istememekten farklı olan olgudur. çünkü sapıklık ve dayak psikolojik bozukluktur. türban ise siyasi ve dini bir simgedir.
bir türbanlı öğretmen bir çocuğun ateist olabileceğini kabul edip din dersinden muaf tutarsa bir gün ya da türbanlı veli çocuğunun ateist bir hoca tarafından eğitim almasına ses çıkarmazsa, o gün zaten türban artık bir sorun değil, toplumun bir rengi olur.
bir türbanlı öğretmen bir çocuğun ateist olabileceğini kabul edip din dersinden muaf tutarsa bir gün ya da türbanlı veli çocuğunun ateist bir hoca tarafından eğitim almasına ses çıkarmazsa, o gün zaten türban artık bir sorun değil, toplumun bir rengi olur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?