an itibariyle bir kanalda ibrahim tatlısesin sunduğu bir programda banu alkan şarkı söylemekte, ben de bir yandan gözüm sözlükteki yazılardayken kulağım orda.. nereye gidiyoruz efendim, analarımızla oturuyoruz.. biz banu alkan izliyoruz, iboyu baş tacı yapıyoruz, caner tülini gerçekten seviyor mu merak ediyoruz, verebildiğimiz maksimum tepki interaktif sözlük ortamlarında bir kaç sivri entryden öteye gitmiyor.. sivri derken sinek ıssırığı yanlış anlaşılmasın. sanki o suçlanan %47nin dışında kalan % 53uyanık, akıllı, bilen,farkında.. kandırmayalım kendimizi, hepimiz müstehakız. gitmiyoruz efendim, burdayız, çünkü çoktan razıyız.
tanımayan vatandaşlıktan çıksın gitsin
(bkz: ananızı da unutmayın)
bekir coşkunun bugünkü yazısı:
gidecek yerim yok...
sabah sabah bizim uğur ergan aradı, birleşmiş milletler mülteci yüksek komiserliği ile konuşmuş.
uğur "abi başbakan’ın ’çek git’ ikazı üzerine bm mülteci yüksek komiserliği ile görüştüm. türkiye’den kovulma haberini gösterirsen seni mülteci kabul edecekler. ama bir de işkence-mişkence gibi, darp izi var mı diye soruyorlar..." dedi.
uğur’a "var" dedim.
*
aslında gidecek yerim yok.
ben başka hiçbir ülkeyi sevmedim.
bu yurdun taşını, toprağını, sulaklarını, denizlerini, ırmaklarını, yaylalarını, kedilerini, kirpilerini sevdim, tanıksınız.
bir dal kesildiğinde yanarım..
ama orman alanını kaçak ev yapan, bana "bu ülkeden çek git" diyor.
bir yeşil alan yok edildiğinde çığlık attım, canım yandı, ormandaki bir vaşak öldürüldüğünde oturup ağladım.
ama ormanları "2-b arazisi" diye satmak isteyen başbakan bana ve benim gibi düşünenlere "çekin gidin" diyebiliyor.
*
ben bu ülkeyi severim.
amerika da okuyan kızlarım yok.
oğluma washington da iş vermediler.
kimse benim için yabancılara gidip "delikten aşağı süpüreceğinize kullanın" da demedi, dedirtmedim.
*
ben bu ülkeyi severim.
devrek 125’inci alayda askerliğimi yaptım.
nöbet tuttum.
mataramı parlattım, potinlerimi kaybettim.
askerlikten kaytarmak için rapor mapor almadım.
*
ama başbakan "çek git" diyor.
gidemem.
doğrusunu isterseniz bu toplumun göz göre göre dinimizi siyasete alet edenlerin peşine takılması, boşa giden yazılarım, o yalnız kalma duygusu... bunların tümü canımı yaktı ve sevgili uğur’a "darp izi yok da, yürek yarası olur mu?" diye sordum.
olsa da, olmasa da...
benim gidecek başka bir yerim yok...
gidecek yerim yok...
sabah sabah bizim uğur ergan aradı, birleşmiş milletler mülteci yüksek komiserliği ile konuşmuş.
uğur "abi başbakan’ın ’çek git’ ikazı üzerine bm mülteci yüksek komiserliği ile görüştüm. türkiye’den kovulma haberini gösterirsen seni mülteci kabul edecekler. ama bir de işkence-mişkence gibi, darp izi var mı diye soruyorlar..." dedi.
uğur’a "var" dedim.
*
aslında gidecek yerim yok.
ben başka hiçbir ülkeyi sevmedim.
bu yurdun taşını, toprağını, sulaklarını, denizlerini, ırmaklarını, yaylalarını, kedilerini, kirpilerini sevdim, tanıksınız.
bir dal kesildiğinde yanarım..
ama orman alanını kaçak ev yapan, bana "bu ülkeden çek git" diyor.
bir yeşil alan yok edildiğinde çığlık attım, canım yandı, ormandaki bir vaşak öldürüldüğünde oturup ağladım.
ama ormanları "2-b arazisi" diye satmak isteyen başbakan bana ve benim gibi düşünenlere "çekin gidin" diyebiliyor.
*
ben bu ülkeyi severim.
amerika da okuyan kızlarım yok.
oğluma washington da iş vermediler.
kimse benim için yabancılara gidip "delikten aşağı süpüreceğinize kullanın" da demedi, dedirtmedim.
*
ben bu ülkeyi severim.
devrek 125’inci alayda askerliğimi yaptım.
nöbet tuttum.
mataramı parlattım, potinlerimi kaybettim.
askerlikten kaytarmak için rapor mapor almadım.
*
ama başbakan "çek git" diyor.
gidemem.
doğrusunu isterseniz bu toplumun göz göre göre dinimizi siyasete alet edenlerin peşine takılması, boşa giden yazılarım, o yalnız kalma duygusu... bunların tümü canımı yaktı ve sevgili uğur’a "darp izi yok da, yürek yarası olur mu?" diye sordum.
olsa da, olmasa da...
benim gidecek başka bir yerim yok...
öncelik sizin
(bkz: recep tayyip erdoğan)
(bkz: recep tayyip erdoğan)
az once bekir co$kunun yazisini ilk defa okudum.
demi$ ki;
abdullah gul benim cumhurba$kanim olamaz zira ben kendisini tanimiyorum(cumhurba$kani olarak tanimiyorum).
hak vermemek elde degil.du$unsenize, cumhurun ba$i olacagi bir ulkeyi daha yakin gecmi$imizde aihmne dava eden ayni ki$i degil miydi? "turkiyede laikligin sonu geldi" diyen yine sayin abdullah gul degil miydi? cumhuriyetin ve laikligin sarsilmaz teminati olan turk silahli kuvvetlerinin yani ordularimizin ba$kumandani olacak olan ki$i, "turkiyede laikligin sonu geldi" diyen ki$inin bizzat kendisidir ve ne yazik ki kimsenin yapabilecegi bir $ey yok.
ucuncu tur oylamada abdullah gul salt cogunlukla cankayada, yaninda turbani ile birlikte.turban artik cankayada, ardindan baroda, fakultelerde, devlet kurum ve kurulu$larinda, 29 ekim resepsiyonlarinda, kisaca her yerde.
bu durumu kabulleneceksiniz.bu durumu kabullenmemek demek abdullah gulun cumhurba$kanligini tanimamak demektir.sayin ba$bakanimizin son fetvasina gore de eger cumhurba$kanini tanimiyorsaniz vatanda$liktan cikin.
yo.ben ulkemi seviyorum iyisiyle kotusuyle, dogrusuyla yanli$iyla.vatanda$liktan cikmiyorum.ama ben de ne yazik ki abdullah gulun cumhurba$kanligini, ba$komutanligini, "turkiyede laikligin sonu geldi" diyen bir insanin laiklik teminati makamini i$gal etmesini tanimiyorum.
kaldi ki ben abdullah gulun cumhurba$kanligini tanisam, aynada fesli ve turbe ye$ili gremlin gibi birisini gorurum, bu sefer kendimi taniyamam.cocuklugumuzdan beri bizi ataturk ilke ve inkilaplarini ogreterek buyuten annemin yuzune bakamam, annem beni tanimaz ben annemi taniyamam.hayatinin en mutlu gunu olarak ataturku yakinen gordugu gunu anlatan babam beni tanimaz, benim yuzum tutmaz babami taniyamam.
ben abdullah gulu cankaya ko$kunde cumhurun ba$i ve ordularin ba$kumandani olarak tanirsam ba$ka da kimseyi taniyamam.
demi$ ki;
abdullah gul benim cumhurba$kanim olamaz zira ben kendisini tanimiyorum(cumhurba$kani olarak tanimiyorum).
hak vermemek elde degil.du$unsenize, cumhurun ba$i olacagi bir ulkeyi daha yakin gecmi$imizde aihmne dava eden ayni ki$i degil miydi? "turkiyede laikligin sonu geldi" diyen yine sayin abdullah gul degil miydi? cumhuriyetin ve laikligin sarsilmaz teminati olan turk silahli kuvvetlerinin yani ordularimizin ba$kumandani olacak olan ki$i, "turkiyede laikligin sonu geldi" diyen ki$inin bizzat kendisidir ve ne yazik ki kimsenin yapabilecegi bir $ey yok.
ucuncu tur oylamada abdullah gul salt cogunlukla cankayada, yaninda turbani ile birlikte.turban artik cankayada, ardindan baroda, fakultelerde, devlet kurum ve kurulu$larinda, 29 ekim resepsiyonlarinda, kisaca her yerde.
bu durumu kabulleneceksiniz.bu durumu kabullenmemek demek abdullah gulun cumhurba$kanligini tanimamak demektir.sayin ba$bakanimizin son fetvasina gore de eger cumhurba$kanini tanimiyorsaniz vatanda$liktan cikin.
yo.ben ulkemi seviyorum iyisiyle kotusuyle, dogrusuyla yanli$iyla.vatanda$liktan cikmiyorum.ama ben de ne yazik ki abdullah gulun cumhurba$kanligini, ba$komutanligini, "turkiyede laikligin sonu geldi" diyen bir insanin laiklik teminati makamini i$gal etmesini tanimiyorum.
kaldi ki ben abdullah gulun cumhurba$kanligini tanisam, aynada fesli ve turbe ye$ili gremlin gibi birisini gorurum, bu sefer kendimi taniyamam.cocuklugumuzdan beri bizi ataturk ilke ve inkilaplarini ogreterek buyuten annemin yuzune bakamam, annem beni tanimaz ben annemi taniyamam.hayatinin en mutlu gunu olarak ataturku yakinen gordugu gunu anlatan babam beni tanimaz, benim yuzum tutmaz babami taniyamam.
ben abdullah gulu cankaya ko$kunde cumhurun ba$i ve ordularin ba$kumandani olarak tanirsam ba$ka da kimseyi taniyamam.
"siz vatanperverseniz siz yurtseverseniz ben yurt hainiyim vatan hainiyim" demiş zamanında nazım hikmet.
(bkz: sen vatandaşsan ben değilim)
(bkz: sen vatandaşsan ben değilim)
"bide götümü verim istersen" cevabı verilesi laftır.
dün gece yayınlanan arena programına konuk olarak katılan recep tayyip erdoğanın bekir coşkuna ve onun nezninde tüm abdullah gülün cumhurbaşkanlığına karşı olanlar için söylediği, ek olarak vatandaşın istek ve önceliklerini inatla tanımayıp insanlıktan çıkmış kişi söylemi.
ilgili haber için;
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/7123955.asp?gid=180&a=472354
ilgili bekir coşkun yazısı için;
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=7087024&yazarid=2
ilgili haber için;
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/7123955.asp?gid=180&a=472354
ilgili bekir coşkun yazısı için;
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=7087024&yazarid=2
nereden geldiği çok iyi bilinen çakma siyaset dalgasının, ülkemizde kazanmış olduğu zaferler sonrası, bütün kaleleri zaptedilmiş olarak yalnız bırakılmış ve uyutulmuş bir milletin başına musallat olan zihniyetin son sözleri...
"boşaltın memleketi kardeşim! kalabalık etmeyin. biz zor sığıyoruz, bir de sizinle uğraşmayalım." bu minvalde bir açıklamadır.
esasında bekir co$kun’un yazısında çok ince ve bir hayli gizli bir mesaj vardır. dikkatli okumak gerek. bushbakan bu yüzden sert bir tepki vermiştir. herkes kendi gizli mesajını kendi çıkarsın kimseyi zan altında bırakmak istemem o yüzden açıklamayı tercih etmiyorum..
su düşdüğümüz durumun komikliğine bakın bir seçimden cıktık ve iktidarinı pekiştiren bir hükümetimiz var halkın coğunlugu diğer partilere oy vermemiş gecen donem hükümetlik yapan aynı partiyi seçmiş ve ona bir donem daha hükümet kurması için salık vermiş, demokrasi işlemiş. buraya kadar sorun yok.
sorun olaylara su yonden bakmaya baslayın ca biraz daha karmasıklasıyor secimlere bir cok parti ve bağımsiz bir sürü aday girmiş muhalefet partileri secim döneminde ellerinden gelen herşeyi yapmapmalarına rağmen basarılı olamamıslardır her nekadar basarıdır da deseler. hiç bir alternatif sunamamıs hiç bir yeni acılım getirememıslerdir bu donem de kamuoyuna.
hatırlayalım secimlere gitme nedenimizde baslıkta incelenen sindirememe olayından kaynaklanmaktaydı evet abdullah gül ün cumhurbaskanı olma ihtimali bazı cevrelerce sindirilememişti ve bu sebeple sistem darboğaza sokulmuş ve erken secim olmustu.
yine secim ertesinde cuhurbaskanlığı seçiminin yine bir gerginlik unsuru olacaği barizdi ve muhalefet ilk seçimlerdeki hatalarını perçinleyerek bu durumda da kaypakça hareket ederek alternatifler sunmadı sadece olmasın dedi ne bir aday nede bir çözüm onerisi getirmedi bu konuya ilişkin.
işte gelinen bu durumun tek sorumlusu muhalefeti yapamayan beceremeyenler de.
simdi başbakanın söylemlerine gelelim ne demiştir cuhurbaşkanı seçilen bir kişiyi tanımamak yanı red etmek mumkündür bu kişyi eleştirmek ve bir uygunsuzluk tartisması acmakta mumkündür egerki bu tutuğunuz dallarda elinizde kaldıysa hersey usulune uygun ve demokrası cercevesinde geliştiyse herhangi bir uygunsuzluk yoksa anayasa gereği siz secilen kişiyi cumurbaskanı olarak tanımak zorundasınız ancak o anayasaya tabi değilseniz yani ulke vatandası değilseniz bu tanımama red etme yok sayma tartısmasını devam ettirebilirsiniz diğeri ise suç sayılır.
görülüyoki kimse olayı bu sekilde anlamak istemiyor hala bir sindirememe sorunu var hala elit aydınlardan medet umuluyor hala iki yüzlü militaris bot giyme heveslisi unüforma fetişi insanlar cıkabiliyor hala halkını tanımayan rahatsız hiçbirseyden mutlu olmayan bir azınlık var hala demokrasıyı azınlığın cogunluga hükmetmesi olarak değerlendirenler var. bu insanların hepsi herseyi cok iyi bilirler herseyden haberleri vardir ama asla tasın altına ellerini koymazlar hiç birsey uretmezler pembe bulutların içinde kiyamet senaryoları uretirler sadece.
evet gözümüz açalım kim neyi neden yapıyor tartısalım ve bu gereksiz polemige bi son verelim.
sorun olaylara su yonden bakmaya baslayın ca biraz daha karmasıklasıyor secimlere bir cok parti ve bağımsiz bir sürü aday girmiş muhalefet partileri secim döneminde ellerinden gelen herşeyi yapmapmalarına rağmen basarılı olamamıslardır her nekadar basarıdır da deseler. hiç bir alternatif sunamamıs hiç bir yeni acılım getirememıslerdir bu donem de kamuoyuna.
hatırlayalım secimlere gitme nedenimizde baslıkta incelenen sindirememe olayından kaynaklanmaktaydı evet abdullah gül ün cumhurbaskanı olma ihtimali bazı cevrelerce sindirilememişti ve bu sebeple sistem darboğaza sokulmuş ve erken secim olmustu.
yine secim ertesinde cuhurbaskanlığı seçiminin yine bir gerginlik unsuru olacaği barizdi ve muhalefet ilk seçimlerdeki hatalarını perçinleyerek bu durumda da kaypakça hareket ederek alternatifler sunmadı sadece olmasın dedi ne bir aday nede bir çözüm onerisi getirmedi bu konuya ilişkin.
işte gelinen bu durumun tek sorumlusu muhalefeti yapamayan beceremeyenler de.
simdi başbakanın söylemlerine gelelim ne demiştir cuhurbaşkanı seçilen bir kişiyi tanımamak yanı red etmek mumkündür bu kişyi eleştirmek ve bir uygunsuzluk tartisması acmakta mumkündür egerki bu tutuğunuz dallarda elinizde kaldıysa hersey usulune uygun ve demokrası cercevesinde geliştiyse herhangi bir uygunsuzluk yoksa anayasa gereği siz secilen kişiyi cumurbaskanı olarak tanımak zorundasınız ancak o anayasaya tabi değilseniz yani ulke vatandası değilseniz bu tanımama red etme yok sayma tartısmasını devam ettirebilirsiniz diğeri ise suç sayılır.
görülüyoki kimse olayı bu sekilde anlamak istemiyor hala bir sindirememe sorunu var hala elit aydınlardan medet umuluyor hala iki yüzlü militaris bot giyme heveslisi unüforma fetişi insanlar cıkabiliyor hala halkını tanımayan rahatsız hiçbirseyden mutlu olmayan bir azınlık var hala demokrasıyı azınlığın cogunluga hükmetmesi olarak değerlendirenler var. bu insanların hepsi herseyi cok iyi bilirler herseyden haberleri vardir ama asla tasın altına ellerini koymazlar hiç birsey uretmezler pembe bulutların içinde kiyamet senaryoları uretirler sadece.
evet gözümüz açalım kim neyi neden yapıyor tartısalım ve bu gereksiz polemige bi son verelim.
rum asıllı birinin türk olanları yurdundan kovmaya ne hakkı var diye düşünüyor insan...
sanırım kendisi "bizans ın çocuğu" idi...
sanırım kendisi "bizans ın çocuğu" idi...
cevap olarak;sende gürcistana git,oradanda aktarmali olarak arabistana gecersin denilebilir .
ya sev ya terketci oldu şimdi de başbakan!. bayağı bayağı yakınlaştılar mhp ile demek ki.
bir basbakanin nasil boyle bir soylem yaptigini anlamadim yillar sonrada anlamayacagim ya sayin recep tayyip bey sizin hicmi danismaniniz yok hicmi sozcunuz yok birakin bu tip seyleri onlar soylesinler,siz niye cikipta bir gazetenin kose yazarini muhatap kabul ediyorsunuz anlasilacak bir sey degil,koskoca ulkenin bir basbakanin boyle aciklama yapmasinin izahati yoktur.
ancak soyle bir konu var olaya derinden bakarsak bekir coskun abdullah gulu istemiyorum dememis abdullah gul cumhurbaskani olursa onu tanimam demis,devletin en basi,baskomutan sifatiyla anilan cumhurbaskanini hic bir turkiye cumhuriyeti vatandasinin tanimama gibi bir luksu yoktur,milli butunluge aykiri bir olaydir,gucunuz var ise anayasayi degistirirsin gucunuz var ise darbe yaparsiniz ancak asla ve asla tanimiyorum ben cumhurbaskanini diyemezsiniz,yaninizda calistiginiz patronunuza siktir lan ben seni tanimiyorum diyebilirmisiniz?pek tabiki denilmez,buda buna yakin birseydir,ordularin komutani her kararin tescilleyici gorevindeki,meclisin oy cogunluguyla sectigi bir insani ben tanimiyorum siktir lan ordan demenin olur bir yani yoktur,sevmemek tasvip etmemek farkli birseydir tanimamak cok appayri bir olaydir,ulkeyi kaosa milli butunlugu bozmaya yonelik bir provakasyondan baska bir sey degildir benim nazarimda,sonuc itibariyle bekir coskunun yazisi da dogru bir yazi degildir.
sonuc olarak her zaman yazdigim gibi demokrasiye tahammul etmek gerekir,mecburuzdur buna.
ancak soyle bir konu var olaya derinden bakarsak bekir coskun abdullah gulu istemiyorum dememis abdullah gul cumhurbaskani olursa onu tanimam demis,devletin en basi,baskomutan sifatiyla anilan cumhurbaskanini hic bir turkiye cumhuriyeti vatandasinin tanimama gibi bir luksu yoktur,milli butunluge aykiri bir olaydir,gucunuz var ise anayasayi degistirirsin gucunuz var ise darbe yaparsiniz ancak asla ve asla tanimiyorum ben cumhurbaskanini diyemezsiniz,yaninizda calistiginiz patronunuza siktir lan ben seni tanimiyorum diyebilirmisiniz?pek tabiki denilmez,buda buna yakin birseydir,ordularin komutani her kararin tescilleyici gorevindeki,meclisin oy cogunluguyla sectigi bir insani ben tanimiyorum siktir lan ordan demenin olur bir yani yoktur,sevmemek tasvip etmemek farkli birseydir tanimamak cok appayri bir olaydir,ulkeyi kaosa milli butunlugu bozmaya yonelik bir provakasyondan baska bir sey degildir benim nazarimda,sonuc itibariyle bekir coskunun yazisi da dogru bir yazi degildir.
sonuc olarak her zaman yazdigim gibi demokrasiye tahammul etmek gerekir,mecburuzdur buna.
rte denilenşahsın sırayla önce anamızı sonra bizi kovması ile çıgırdan çıkan terbiyesizlik durumu unutmaki tayyip senden daha önce halkı ezen birinide bazı çizmeler ezmişti ve yandaşı halk bir anda sırt çevirmişti .
seçim sonrası konuşmasında kendilerine oy vermeyenleri de kucaklayacaklarından kimsenin şüphesinin olmamasını söyleyen rtenin, sözünün arkasında ancak düne kadar durabildiğinin açık bir ifadesi olan cümle. zaten o cümleler ağzından çıktığı anda da inanmış değildik, ama kendi sözünü bu kadar çabuk çürütmesini de beklemiyordum açıkçası. sadece bekir coşkun değil, aynı sözü söyleyecek birçok vatandaş var dışarıda.
artık klasikleşmiş deyimiyle "herkesi kucaklayacak bir cumhurbaşkanı" seçmeye yanaşmayıp işi sürüncemeye çekmekten usanmamalarını da bir kenara koyacak olursak, kendilerinin çok çooook uzlaşmacı olan sahte yüzleri, bunun neticesinde de çooook çok demokratik ve her ikisinin bağlamında da "bizden olmayanları da kucaklarız" fikriyatları da suya düşmüştür kanımca.
hadi bunları da geçtim, kahvedeki adam gibi konuşarak birkaç laf edeyim bari: lan oğlum bir ülkenin başbakanı çiftçisine ananı da al git, şehitlerine kelle, terörsite sayın diyorsa... sinirlenince ne söyleyeceğini toparlayamayıp acınası bir halde "vatandaşlıktan çık git kardeşim, misketlerimi de vermeyi unutma" tarzı cümleler kurabiliyorsa bu başbakanlık işi ne güzel bir şeymiş, ben de başkaban olamaz mıyım yani? ve tüm bunlara rağmen bunların hepsini ve daha fazlasını söyleyen grup hala da yüzde ellilere yakın bir oy alıp iktidar olabiliyorsa, ya biz arızalıyız, ya da abd, askerleri gay yapan tarzda bir bomba fırlatıp seçmen kitlesini feci şekilde etkiledi. başka türlü izah edemiyorum. tıkandım. gerçekten.
artık klasikleşmiş deyimiyle "herkesi kucaklayacak bir cumhurbaşkanı" seçmeye yanaşmayıp işi sürüncemeye çekmekten usanmamalarını da bir kenara koyacak olursak, kendilerinin çok çooook uzlaşmacı olan sahte yüzleri, bunun neticesinde de çooook çok demokratik ve her ikisinin bağlamında da "bizden olmayanları da kucaklarız" fikriyatları da suya düşmüştür kanımca.
hadi bunları da geçtim, kahvedeki adam gibi konuşarak birkaç laf edeyim bari: lan oğlum bir ülkenin başbakanı çiftçisine ananı da al git, şehitlerine kelle, terörsite sayın diyorsa... sinirlenince ne söyleyeceğini toparlayamayıp acınası bir halde "vatandaşlıktan çık git kardeşim, misketlerimi de vermeyi unutma" tarzı cümleler kurabiliyorsa bu başbakanlık işi ne güzel bir şeymiş, ben de başkaban olamaz mıyım yani? ve tüm bunlara rağmen bunların hepsini ve daha fazlasını söyleyen grup hala da yüzde ellilere yakın bir oy alıp iktidar olabiliyorsa, ya biz arızalıyız, ya da abd, askerleri gay yapan tarzda bir bomba fırlatıp seçmen kitlesini feci şekilde etkiledi. başka türlü izah edemiyorum. tıkandım. gerçekten.
(bkz: beni de bekleyin)
(bkz: iki kişiden biri tanıyor)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?