su kaplumbağası

(bkz: galapagos dev su kaplumbağası)

desenli halıda pek hareket etmiyor bu canlı. halıflekste usain bolt gibi ama.

üzerine yanlışlıkla veya bilerek tüy dökücü krem döktüğünüzde hayatında en ufak bir değişiklik olmamaktadır. ama bir kedinin veya köpeğin üzerine dökseniz çok şey değişir hayatında. bu sebepledir ki; en şahane canlı önce angelina jolie, sonra da su kaplumbağasıdır şu hayatta.

angelus sayesinde her bi hede’sini ögrendigimiz hayvancık. bütün ba$lıgı neredeyse o doldurmu$ zahir.

bunun bi uykusu varmı$,kı$ uykusu. dürttüm dürttüm uyanmadı. annneeeag ölmüüüü$ diyip bi kenara almı$tım. annem de sagolsun ne bulsa tuvalete atar...
aa yanlı$ ba$lık...


(bkz: ben kucukken cok salaktım)

çiftse eğer loş ışıkta sürekli pozisyondan pozisyona giren, ışığı açınca sanki yakalanmış gibi ayrılan kaplumbağadır. (ağzına veriyodu resmen ya)

yarım saat ilgisiz bıraktığınızda kendini stand by moduna alan bir hayvandır bu. zira her uyuyuşunda öldü sanıp uyandırıyorum, bu gidişle uykusuzluktan ölecek. kafasını kabuğuna sokmadan uyumayı öğrenmesi gerekiyor en kısa zamanda.

kabugunu cikarttiginda kendini diger kaplumbagalar gibi evsiz ya da ciplak hissetmez, en fazla plajda gune$leniyorum denize giriyorum oley der kendi kendine. oyle terapi yapabilen bir hayvandir kendisine.

ölür bunlar.

yer yüzünde en cok sevilen hayvan olsa gerek.

minik bir pelerin taktığınızda en süper süper kahraman olur. taytsız üstelik, doğal halleriyle.

iki gün yemek vermeyi unutup da şefkat göstermek için fanusunun yanına gittiğiniz zaman "lan şerefsiz hani benim mağrulum, nerede lan benim yemim" şeklinde sitemkar ve kızgınlık karışımı bir ruh haliyle sizi karşılayan varlıktır. allahtan yemeğini hazır edip fanusunu da feng shui ye göre dekore edince hırçınlığından eser kalmıyor. canım benim.

bazı şirin insanlar tarafından şirinlik adına alınıp evdeki akvaryumda uyuz edilen bi süre sonra da ölen(bi çok tanıdığımdan şahidim, bir yıldan fazla yaşayanını görmedim) ardından iki gün yas sonra unutulan hayvanlar listesinde üst sıralarda olan bir hayvan. yazık lan yazık.. o size yapsa hoşunuza gider mi..

(bkz: entrynin sonuna dogru sacmalamaya baslamak)

tatlı suda da yaşar diye düşünüp terkoz suda ölümüne neden olduğumuz canlı.

tosbağa olarak da bilinen bir hayvan olmalarına rağmen kendilerine şevkat gösterildiği zamanlarda bu şekilde hitap edilmemesi gerekir. sanki alınganlık gösteriyolar, sanki hüzünleniyorlar böyle denildiğinde. bilemiyorum. belki de uyumam lazım.

evcil hayvan olarak tanımlanmayan mahlukattır. oysa öylesine evcildir ki.

beslenmesine dikkat ederseniz bir süre sonra bacak kasları kuvvetlenerek fanusundan kaçabilen bireylerdir. özellikle iki tane iseler birbirlerinin üstüne çıkarak daha rahat bir şekilde fanusundan kaçabilen bireylerdir ve sizinle olan samimiyetine göre geceyi ya kalorifer peteğinin altında ya da saçınızın içerisinde geçirmekten beis duymayan bireylerdir.

ayrıca et ile beslenmemesi gereken bireylerdir. zira belli bir süre sonra eşek kadar olabiliyorlar. küçükkken beslediğinizde parmağınıza attığı minik ısırıklar sevimli gelirken bu raddeden sonra acı verici olabilirler.

marulu çok severler. sanırım renginden dolayı.

ulan bunlar süper yüzücüdür mantığı ile fanusu ağzına kadar su ile doldurulmamalıdır. en fazla boyun seviyelerine kadar olan suyu daha çok severler.

kapulmbağalardan birini sağ omzunuza, diğerini de sol omzunuza koyarak şahane bir ambiyans yaratabilirsiniz. tabii bunun için iki tane su kaplumbağanız olması gerekir. ama iki tne olduğu zaman daha rahat kaçabiliyorlar daha önce de belirttiğim gibi.

içerisinde bulunduğu suyu yalnızca yüzmek için değil, içmek için de kullanabilirler.

sarisinlar boktur isimli şarkıda dans ettikleri tarafımdan defalarca teyit edilmiştir.

çok çaba sarfedeseniz gel deyince gelmeyi öğrenen hayvan. ama sürekli ilgi göstermezseniz sonra unutuyor.

kaplarından bir şekilde çıkıp,kilometrelerce yolu hiç üşenmeden tepen,özgürlüklerine düşkün sevimli yaratıklar.yalnız oldukça da hassastırlar,kolay hastalanır ve ölürler.

arada sırada kabından çıkarıp dolaşmasına izin vermek lazımdır. mesela kanepeye koyduğunuzda tırmanmaya çalışırlar, hatta bir miktar tırmanırlar da. sonra da düşlerler. maharet onları kanepeden sekip yere yuvarlanmadan yakalayabilmektir.