yetmiyor bazen her şeye sevgi.. ve sevgi ne kadar içtense o kadar can yakıyor..
sevgi
leo buscaglia nın bir kitabıdır , kapağı kırmızı çerçeve içindeki ağaç üzerinde çift kalple bir klasik haline gelmiştir,gençliğinizde ve aşıkolduğunuz bir dönem okunmazsa olmaz kitaplardandır..
insani duyguların başta gelenidir. insan sevmelidir ve belki bu yolla da sevilmelidir.
"insanları sevince insana herkes iyi"
ayrıca
(bkz: sev be kardeşim)
(bkz: benerci)
"insanları sevince insana herkes iyi"
ayrıca
(bkz: sev be kardeşim)
(bkz: benerci)
anlaşmak değildir; nedensiz de sevilir.
(bkz: teoman)
(bkz: teoman)
alim bir zatin tanimina göre
karsi taraftan menfaat celbedilip bir iyilik görüldügü zaman artmayan ve bir kötülük görüldügü zaman da azalmayan tarifi müskül bir duygudur.
karsi taraftan menfaat celbedilip bir iyilik görüldügü zaman artmayan ve bir kötülük görüldügü zaman da azalmayan tarifi müskül bir duygudur.
herseyin sebebi.
bir dişi insan ismi.
herhangi bir varlığa karşı hissedilen olumlu hisler bütünü.
hissedilen en güzel duygu.
(bkz: sevgi zekası)
sevgi gösterin sevgi alırsınız. gülücükler karşısında gülücükten başkasını bulmanız karşınızdaki bir insan olduğu sürece imkansızdır...
fakat unutmayın, karşınızdaki insan olduğu sürece, diş gösterirseniz göreceğiniz tek şey diş olacaktır.
sevginin formülü yankıdan geçmektedir. ne verirsen onu alırsın; neyi bağırırsan boşluğa, o döner sana.
fakat unutmayın, karşınızdaki insan olduğu sürece, diş gösterirseniz göreceğiniz tek şey diş olacaktır.
sevginin formülü yankıdan geçmektedir. ne verirsen onu alırsın; neyi bağırırsan boşluğa, o döner sana.
#630784
aynen budur.
aynen budur.
bir gün sormuşlar ermişlerden birine. "sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?" "bakın göstereyim" demiş ermiş. önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. hepsi oturmuşlar yerlerine. derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da derviş kaşıkları denilen bir metre boyunda kaşıklar. ermiş "bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz" diye bir de şart koymuş. "peki" demişler ve içmeye teşebbüs etmişler. fakat o da ne? kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına. en sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan. bunun üzerine "şimdi…" demiş ermiş. "sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe." yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa. "buyrun" deyince her biri uzun boylu kaşığını çorbaya daldırıp, sonra karşısındaki kardeşine uzatarak içmişler çorbalarını. böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan. "işte" demiş ermiş. "kim ki hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse o aç kalacaktır. ve kim kardeşini düşünür de doyurursa o da kardeşi tarafından doyurulacaktır. şüphesiz şunu da unutmayın. hayat pazarında alan değil veren kazançlıdır her zaman."
düşünce göklerinin baş konağı sevgidir sevgi;
gençlik destanının baş yaprağı sevgidir sevgi;
ey sevginin sırlarından habersiz yaşayanlar,
bilin ki tüm varlığın baş kaynağı sevgidir sevgi.
ömer hayyam
gençlik destanının baş yaprağı sevgidir sevgi;
ey sevginin sırlarından habersiz yaşayanlar,
bilin ki tüm varlığın baş kaynağı sevgidir sevgi.
ömer hayyam
(bkz: sevgi birsel)
(bkz: sevgi taşkın)
gerçekleşince koruma içgüdüsünün tavan yaptığı his.
yalın haliyle güzeldir; ama ne zaman ki yanına "li"yi alır, işte o zaman çekilmez olur. boşuna "sevda geçer yalan olur, sonra sokar yılan olur." dememiş adamlar.
(bkz: sevgi alıcı)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?