(bkz: sana geldim sona)
sen hiç mi bahar görmedin
yanğına el olanın
umutları ot olur.
sakin bir sesi olan müge sarıkurtun seyduna türkülerinde seslendirdiği parçadır.
umutları ot olur.
sakin bir sesi olan müge sarıkurtun seyduna türkülerinde seslendirdiği parçadır.
(bkz: müge sarıkurt) kadife sesli kız.
dinlemeye doyamadığım şarkı.
yangın yangın bakışların saçların rüzgar rüzgar
savur alevini yansın gözlerine konan turnalar
savur alevini yansın gözlerine düşen damlalar
sen hiçmi bahar görmedin
yüreğini aşka sermedin
beni kovsan gitmem derdi.
yaban kokusuz yalancı
şehirde eskimiz yandı gittin.
deva bulmam gözlerime degdi
şimdi kupkuru çöl gibi sözlerin
yaban kokusuz yalancı...
sana geldim sona
sende yeryüzüdür gölde vuran
ey sularinin sonsuzluğu
bakişlarim demir alsin gözlerinin limanina
firtinalar yorgunu yüreğim sana
bütün sabahlarim sesinde ağarsin
keder tirmanmasin yüzüme bir daha sarmaşik gibi
öpüşlerin damlasin çöl dudaklarima
biliyorum yüreğim durgun sudur dindiğim
korku kiyilarimi sildiğim
sana geldim sustum ve yumdum
iki damla ateş düşürdün gözlerime
al uslandir korsan bedenimi
gece kanat çirpsin parmaklarimda
birbirimizden kaçiracak yerimiz kalmasin
birleşsin yağmur suyunda ellerimiz
birak öpüşlerim ağzini kapasin uzun uzadiya
susarak kalalim birbirimizde
sabaha söyleyecek söz birakmayalim
köpekler gibi haylayan acilarimiz sussun
sevda çözmesin kendini bizden
sularca gülüşelim yüreğim ali koysun gitmelerini
sana geldim sana...
en kaynar su bile olsan ateşini söndürürdün
yüreğine bir sorabilseydin bu zulümü bitirirdin
yangınına el olanın umutları fot olur
bir ömür yangınsızda yanar yanar kül olur
sen hiç mi bahar görmedin beni kovsan gitmem derdin
yaban kokusuz yalancı
şehirde eskimiz yandı gitti.
deva bulmam gözlerine değdi
şimdi kupkuru çöl gibi sözlerin
yaban kokusuz yalancı
yangın yangın bakışların saçların rüzgar rüzgar
savur alevini yansın gözlerine konan turnalar
savur alevini yansın gözlerine düşen damlalar
sen hiçmi bahar görmedin
yüreğini aşka sermedin
beni kovsan gitmem derdi.
yaban kokusuz yalancı
şehirde eskimiz yandı gittin.
deva bulmam gözlerime degdi
şimdi kupkuru çöl gibi sözlerin
yaban kokusuz yalancı...
sana geldim sona
sende yeryüzüdür gölde vuran
ey sularinin sonsuzluğu
bakişlarim demir alsin gözlerinin limanina
firtinalar yorgunu yüreğim sana
bütün sabahlarim sesinde ağarsin
keder tirmanmasin yüzüme bir daha sarmaşik gibi
öpüşlerin damlasin çöl dudaklarima
biliyorum yüreğim durgun sudur dindiğim
korku kiyilarimi sildiğim
sana geldim sustum ve yumdum
iki damla ateş düşürdün gözlerime
al uslandir korsan bedenimi
gece kanat çirpsin parmaklarimda
birbirimizden kaçiracak yerimiz kalmasin
birleşsin yağmur suyunda ellerimiz
birak öpüşlerim ağzini kapasin uzun uzadiya
susarak kalalim birbirimizde
sabaha söyleyecek söz birakmayalim
köpekler gibi haylayan acilarimiz sussun
sevda çözmesin kendini bizden
sularca gülüşelim yüreğim ali koysun gitmelerini
sana geldim sana...
en kaynar su bile olsan ateşini söndürürdün
yüreğine bir sorabilseydin bu zulümü bitirirdin
yangınına el olanın umutları fot olur
bir ömür yangınsızda yanar yanar kül olur
sen hiç mi bahar görmedin beni kovsan gitmem derdin
yaban kokusuz yalancı
şehirde eskimiz yandı gitti.
deva bulmam gözlerine değdi
şimdi kupkuru çöl gibi sözlerin
yaban kokusuz yalancı
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?