saglam yazarmis.
semsettin sami
türk eğitim sistemine göre "batılı anlamda ilk romanın yazarı." söz konusu roman da taaşşuk u talat ve fitnat. ancak hatırlatmakta yarar var, kendisinden önce gayrimüslim yazarlar, batılı anlamda romanlar yazmıştır.
şemseddin sami, (1 haziran 1850 frashër (arnavutluk) - 5 haziran 1904 istanbul) arnavut kökenli türk yazar ve araştırmacı. ilk türk romanı olan ``taaşşuk-ı talat ve fitnat`` ile ilk türkçe sözlük ``kamus-ı türkinin yazarı``dır; önemli bir dil bilginidir.
1850de bugünkü yunanistan sınırları içinde kalan yanyada (ioannina) doğdu. tımar sahibi fraşerî ailesinden halil bey’in oğludur. ortaöğrenimini yanyadaki bir rum lisesinde tamamladı. eski yunanca, fransızca ve italyanca öğrendi.
bir süre yanyada mektubi kaleminde çalıştı. 1871da istanbula geldi. matbuat kaleminde memur olarak göreve başladı. memurluk yaparken bir yandan da sirac ve hadika gazetelerinde çalıştı. 1874te trablusgarpa gitti. vilayet gazetesini yönetti. ardından istanbula döndü. 1876da yayınlanmaya başlanan sabah gazetesinin başyazarı oldu. tercüman-ı şark gazetesinde de çalıştı. bu gazetenin kapanmasından sonra aile (1880) ve hafta (1981-1982) dergilerinde yazılar yazdı. 1893te sarayda kurulan teftişi askeri komisyonunun başkatipliğine getirildi. 1896dan sonra 2. abdülhamid tarafından erenköydeki evinde ikamete mahkum edildi. 18 haziran 1904te istanbulda yaşamını yitirdi.
yaşamının son yıllarını araştırarak, yazarak geçirdi. tüm yaşamını türkçeye adadı. dilin sorunlarını inceledi, türkçenin yabancı sözcük ve kurallardan arındırılmasına çalıştı. en önemli çalışmalarını dil konusunda yaptı. türkçeye osmanlıca denilmesine karşı çıktı. ona göre türkçe konuşan kavmin adı türktü. arapça ve farsça sözcükler yüzyıllarca kullanılmalarına rağmen türkçeyle kaynaşmamış, yabancı kalmışlardı. doğu türkçesi, söyleyiş kabalığına karşın sözcük dağarcığı bakımından batı türkçesinden zengindi. bu nedenle batı türkçesine tercih edilmeliydi. türkçeyi zengileştirmenin yolu yabancı sözcükler yerine doğu türkçesindeki sözcüklerin kullanımının artırılmasıydı. şemseddin sami, osmanlıcadaki sözcüklerin yüzde 80inin konuşma dilinde kullanılmadığını, tanzimat edebiyatının osmanlı ve osmanlıca etkisinden uzaklaşmaya çalışmasına rağmen, sözcük kaynağı konusunda sıkıntı çektiğini savundu. türkçe konusunda çalışmalarının yanında tarih ve coğrafya ile ilgili araştırmalar da yaptı.
ayrıca kendisi ali sami yenin babasıdır.
1850de bugünkü yunanistan sınırları içinde kalan yanyada (ioannina) doğdu. tımar sahibi fraşerî ailesinden halil bey’in oğludur. ortaöğrenimini yanyadaki bir rum lisesinde tamamladı. eski yunanca, fransızca ve italyanca öğrendi.
bir süre yanyada mektubi kaleminde çalıştı. 1871da istanbula geldi. matbuat kaleminde memur olarak göreve başladı. memurluk yaparken bir yandan da sirac ve hadika gazetelerinde çalıştı. 1874te trablusgarpa gitti. vilayet gazetesini yönetti. ardından istanbula döndü. 1876da yayınlanmaya başlanan sabah gazetesinin başyazarı oldu. tercüman-ı şark gazetesinde de çalıştı. bu gazetenin kapanmasından sonra aile (1880) ve hafta (1981-1982) dergilerinde yazılar yazdı. 1893te sarayda kurulan teftişi askeri komisyonunun başkatipliğine getirildi. 1896dan sonra 2. abdülhamid tarafından erenköydeki evinde ikamete mahkum edildi. 18 haziran 1904te istanbulda yaşamını yitirdi.
yaşamının son yıllarını araştırarak, yazarak geçirdi. tüm yaşamını türkçeye adadı. dilin sorunlarını inceledi, türkçenin yabancı sözcük ve kurallardan arındırılmasına çalıştı. en önemli çalışmalarını dil konusunda yaptı. türkçeye osmanlıca denilmesine karşı çıktı. ona göre türkçe konuşan kavmin adı türktü. arapça ve farsça sözcükler yüzyıllarca kullanılmalarına rağmen türkçeyle kaynaşmamış, yabancı kalmışlardı. doğu türkçesi, söyleyiş kabalığına karşın sözcük dağarcığı bakımından batı türkçesinden zengindi. bu nedenle batı türkçesine tercih edilmeliydi. türkçeyi zengileştirmenin yolu yabancı sözcükler yerine doğu türkçesindeki sözcüklerin kullanımının artırılmasıydı. şemseddin sami, osmanlıcadaki sözcüklerin yüzde 80inin konuşma dilinde kullanılmadığını, tanzimat edebiyatının osmanlı ve osmanlıca etkisinden uzaklaşmaya çalışmasına rağmen, sözcük kaynağı konusunda sıkıntı çektiğini savundu. türkçe konusunda çalışmalarının yanında tarih ve coğrafya ile ilgili araştırmalar da yaptı.
ayrıca kendisi ali sami yenin babasıdır.
batılı anlamda ilk romanın yazarı...
(bkz: taasuki talat ile fitnat)
(bkz: taasuki talat ile fitnat)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?