yüzyılın görümüş olduğu en zevksiz dönemdir nezdimde. ilginç saçlar, makyajlar, tayt giyen rock yıldızları, vatkalar, danslar, şalvar pantolonlar vs. allahtan daha yeni yeni doğdum için fazla etkisinde kalmadın. şanslı hissederim kendimi bundan ötürü
seksenli yıllar
gercektende butun yillari sonuk gecmis gibi bir izlenim birakir insanda.
turk sinemasinda bile bunu gorebiliriz.
veya 70li yillarin cok daha cafcafli sahsahali gectiginden boyle bir izlenim birakiyor olabilir.
turk sinemasinda bile bunu gorebiliriz.
veya 70li yillarin cok daha cafcafli sahsahali gectiginden boyle bir izlenim birakiyor olabilir.
sonlarına doğru tevellütümün yetmesine rağmen, çok hazin anıları hafızamda barındıran yıllardır.mesela; commodore 64,madonna(gerçi bu gün bile var),modern talking,dragos plajı,arkası yarım metre kalkık murat 131 şahin bunlara verilecek örneklerdir.
*şalvar pantolon giymek, dilleri dışarıda bırakılan ama aynı zamanda fosforlu bağcıkları olan beyaz spor ayakkabı giymek, kazakları pantalonun içine sokup kumaş kemer takmak, deri kravat takmaktır.
*şehir içi telefon görüşmelerinde henüz 0216 ya da 0212 koymamaktır.
*çoşkun ve nuri abilerden korkmaktır.
*trt2 de pop saati (zaten bir o vardı) programını dört gözle beklemektir. clip denen şeyleri henüz bilmemektir.
*saçları mümkün olduğunca yukarıya doğru tarayıp kabartmak jöleleyip yine krepelemektir. gerekirse serpil abla’nın (çakmaklı) kullandığı saç mandallarından ya da alına saç bantı takmaktır.
*dudaklara sedefli pembe ruj sürüp, kulaklara da devasa küpeler takmaktır.
*sütyen askısının altına ek vatkayı geçirmektir. başa bere takmaktır. kocaman kalın kemerlerle renkli plastik bilezikler takmaktır.
*çay partilerine gitmektir . sigara içmeyi denemektir.
*şeker kız’ ı, voltran’ı heyecanla beklemektir. hatta he-man, clemantine, yakari, musti ve emily’ i ve uçan kaz morton’u seyretmektir.
*o zamanki ahlak değerleri içerisinde! ! ! kurum tarafından kötü örnek olacağı düşünüldüğünden gecenin bir yarısı yayınlanan mavi ay’ ı beklemektir.
*savaş ay’ın değil modern robin hood ların yer aldığı a takımı’ nı seyretmektir.
*polis radyosu’ nu dinlemektir.
*bravo’nun bayi’ye gelmesi için dua edip, 1 ay gecikmeli de olsa okumadan önce koklamaktır. onyedi dergisi alıp okumaktır.
*milliyet çocuk dergilerine hasta olmaktır.
* çocukların sokakta oynayabildiği yıllardır. dehşet içinde erkeklerin oynadığı uzun eşeği seyretmek, lastik atlamak, sek sek oynamak, bakkaldan alınan lastik topla kuka, yakan top, istop vs. oynamaktır. gazoz kapaklarıyla kürsüde maç yapmaktır.
*bakkaldan kese kağıdında bisküvi almaktir. kolayı cam şişeden içmek, meybuz ve torbasından çıkan kırmızı kaşıkla leblebi tozu yemektir.
*kadıköy iskelesinde büfeden (zamanın fast foodları) amerikanlı sosisli yemektir.
*çernobil faciası demektir.
*tontonu bir şey sanmaktır. netekim ressam dede’ yi farklı yönüyle görmüş olmaktır.
*christopher reeve’ e ya da semantha fox’a aşık olmaktır.
*bağdat caddesi’ nde çift yönlü trafik olması, beyoğlu’nun da trafiğe açık olmasıdır.
*jeanny’i, big in japan’ i, self control’ ü ve gecenin bu saatinde adını anımsayamadığım daha bir sürü şarkıyı dinlemektir. doldurma kasetler satın almaktır. madonnayı, cindy lauper’ i taklit etmektir.
*evde sobanın üzerine elma kabuğu, mandalina kabuğu koymaktır. pazar sabahları sobanın üzerinde ekmek kızartmaktır. önü arkası “careless whisper” doldurulmuş kaseti dinlemektir.
* insanların nispeten mutlu olduğu, aşkların sanal değil, platonik olduğu, yapaylığa iki onluk dilim kala gelip geçmiş yıllardır seksenli yıllar.
*şehir içi telefon görüşmelerinde henüz 0216 ya da 0212 koymamaktır.
*çoşkun ve nuri abilerden korkmaktır.
*trt2 de pop saati (zaten bir o vardı) programını dört gözle beklemektir. clip denen şeyleri henüz bilmemektir.
*saçları mümkün olduğunca yukarıya doğru tarayıp kabartmak jöleleyip yine krepelemektir. gerekirse serpil abla’nın (çakmaklı) kullandığı saç mandallarından ya da alına saç bantı takmaktır.
*dudaklara sedefli pembe ruj sürüp, kulaklara da devasa küpeler takmaktır.
*sütyen askısının altına ek vatkayı geçirmektir. başa bere takmaktır. kocaman kalın kemerlerle renkli plastik bilezikler takmaktır.
*çay partilerine gitmektir . sigara içmeyi denemektir.
*şeker kız’ ı, voltran’ı heyecanla beklemektir. hatta he-man, clemantine, yakari, musti ve emily’ i ve uçan kaz morton’u seyretmektir.
*o zamanki ahlak değerleri içerisinde! ! ! kurum tarafından kötü örnek olacağı düşünüldüğünden gecenin bir yarısı yayınlanan mavi ay’ ı beklemektir.
*savaş ay’ın değil modern robin hood ların yer aldığı a takımı’ nı seyretmektir.
*polis radyosu’ nu dinlemektir.
*bravo’nun bayi’ye gelmesi için dua edip, 1 ay gecikmeli de olsa okumadan önce koklamaktır. onyedi dergisi alıp okumaktır.
*milliyet çocuk dergilerine hasta olmaktır.
* çocukların sokakta oynayabildiği yıllardır. dehşet içinde erkeklerin oynadığı uzun eşeği seyretmek, lastik atlamak, sek sek oynamak, bakkaldan alınan lastik topla kuka, yakan top, istop vs. oynamaktır. gazoz kapaklarıyla kürsüde maç yapmaktır.
*bakkaldan kese kağıdında bisküvi almaktir. kolayı cam şişeden içmek, meybuz ve torbasından çıkan kırmızı kaşıkla leblebi tozu yemektir.
*kadıköy iskelesinde büfeden (zamanın fast foodları) amerikanlı sosisli yemektir.
*çernobil faciası demektir.
*tontonu bir şey sanmaktır. netekim ressam dede’ yi farklı yönüyle görmüş olmaktır.
*christopher reeve’ e ya da semantha fox’a aşık olmaktır.
*bağdat caddesi’ nde çift yönlü trafik olması, beyoğlu’nun da trafiğe açık olmasıdır.
*jeanny’i, big in japan’ i, self control’ ü ve gecenin bu saatinde adını anımsayamadığım daha bir sürü şarkıyı dinlemektir. doldurma kasetler satın almaktır. madonnayı, cindy lauper’ i taklit etmektir.
*evde sobanın üzerine elma kabuğu, mandalina kabuğu koymaktır. pazar sabahları sobanın üzerinde ekmek kızartmaktır. önü arkası “careless whisper” doldurulmuş kaseti dinlemektir.
* insanların nispeten mutlu olduğu, aşkların sanal değil, platonik olduğu, yapaylığa iki onluk dilim kala gelip geçmiş yıllardır seksenli yıllar.
seksenli yıllarda dünyaya gelmiş insan (bkz: ben)
seksenli yillar daha basinda yapilan darbeyle, tarihe turkiye demokrasisin yeniden belinin kirildigi yillar olarak gececektir...gencler suskun ezik gelecekleri zapti rap altina alinmis olan, halkin en genis kesimiydi. devam mecburiyeti olmayan universitelere kayitlarini yaptirmis bir taraftan da calismak zorunda olan ogrencilerin universiteleri birakmak zorunda olduklari donemdi. cunku vize uygulamasi gibi bir uygulamanin kapsamina alinmislardi...kanunlarin geriye yurumezligi ilkesi(makab-le sumul) gecerli degildi, kanunlar yasalar ve tuzukler hersey yeniden olusumlandiriliyordu ve bu insanlar haklarini arayamadilar...nice degerli hocalarimizin, okuyan ogrencilerimizin, demokratik ortam kalmadigi gerekcesiyle beyinleriyle birlikte yurtdisina kacmalari(zorunlu gidis)ki daha sonra bunlar vatandasliktan cikarilmislardir. ulkenin su anki durumunun nedenini saglayan buyuk sebeplerden birisiydi...zaten gidemeyenlerde ya gorev yapamayacaklari yerlere surulmusler veya istifaya zorlanmislardi..sonra ozal’li donemler basladi, blujeanlari kapalicarsinin arka bolumlerindeki dukkanlardan gizli bir sekilde satin alip giyinmeye calisan bir genclik vardi. yasakti ithalat, biz ne uretiyorsak onlari giymek zorundaydi o yillarin insanlari...iste ozalli yillarla, birden yurtdisi pazarlari acildi, ithalat ihracat pazari cilginlar gibi buyumeye basladi...insanlarin istahini kabartti bu olay borclanildi cok agir sekilde... cunku bunun da bokunu cikardilar hayali ihracaatlarin patladigi haksiz yere trilyonlarin ulke butcesinden birilerinin cebine pompalandigi yillardi onlar...
ezik bastirilmis gencligin, her turlu haklari bir daha azmasinlar(!) diye(80 oncesi yillarda yasanan hadiseler)ellerinden alinmisti...oyle kampuslerin icinde elele dolasmak yasakti, uc bes ogrencinin bir arada kaldigi evler bile goz hapsindeydi, birakin ogrenci yurtlarini...
sezen aksunun butun yureklere sifa uflemeye basladigi yillardi, ferdi tayfur sarkilarinin hepsine yaninda necla nazirla filmler cekerdi...batiya tamamen kapali bir toplum birden anormal bir gecis yasamisti . bu ani acilmayla, kisa yoldan koseleri donmeler, yazlik sahipleri olmalar tatil koylerinin suratle yayilmasi iste bu yillarda baslamisti...
hazir degildi ulke butun bunlara, bu gecis cok suratli yapildi, insanlar neye ugradiklarini sasirdilar...aniden dunya markalarini tanidilar ,bunlara sahip olmak icin bazilari, ar, seref, namus kavramlarini bir tarafa attilar bu yillarda...
kara para, yesil sermaye gibi kavramlarla tanisti ulke aniden...
ama genclik ezikti... tek kanalli sonradan starin eklenmesiyle iki kanalli tv dunyasindan kendilerine acilan bu pencerelerden dunyayi izlemeye basladilar...michael jaksonlu yillardi...
en kaliteli izledikleri program izzet oz’un muzik programiydi renkli yayinlaniyordu...
o yillarda ulke ekonomisi allak bullak edilmis, iplerimiz iyice imf nin eline gecmisti ve dunyada ileri bilgi ve teknoloji caginin adimlari atilirken slikon vadisi diye bir seyden bahsedilirken; hande ataizininin patlayan memelerinden bahsediliyor sanilirdi bizde henuz...
simdi bu seksenli yillari degerlendirirken sekilci ve on yargili olmamak lazim. salvar pantolon, yarasa kollu bluz modellerinden daha once konusulmasi gereken seyler vardir bu degerlendirmeleri yaparken...bu ulkenin evlatlari sadece aykiri fikirlerini beyan ettiler diye daracinda sallandirildi o yllarda, ve o zamanlarin, bu ulke icin gercekten iyi birseyler yapma kapasindeki geride kalan gencleri, bunlari aci birer iz olarak, yureklerinde tasidilar yasadiklari surece...
pkk diye bir olayla tanisildi, daha once bunlar dagdaki eskiyalardi, orgutlenip boyle anilmaya basladilar o yillarda...
turk gencleri asiri milliyetci kimlikler tasidilar basbuglarinin izinde, sonra turkiye gurur duydu bunlarin adam oldurmekten hapis cezasi almis olanlariyla...
analarimizin o yillara kadar kullandiklari mubarek geleneksel basortusunun adi tesettur oldu, turban oldu bu yillarda aniden. seriat kavramlari hortladi, bunlarin seyhleri devletin en yuksek yerlerinde agirlandi, yeni tarikatlar turedi o yillarda...
simdi gelinen duruma bakip da; neden ulkenin gidisati boyle oldu biz neden geri kaldik, avrupa niye bizi istemiyor sorularinin cevabinin kolayca bulunacagi kaynak kitaplar kadar degerli gazete arsivleri vardir bu konularla ilgili...
merak edenler, o yillari yasamayip ama o yillarin acilarini hala uzerinde tasiyan genclik acip okumali oyle degerlendirmelidir bu basligin mealini....
ezik bastirilmis gencligin, her turlu haklari bir daha azmasinlar(!) diye(80 oncesi yillarda yasanan hadiseler)ellerinden alinmisti...oyle kampuslerin icinde elele dolasmak yasakti, uc bes ogrencinin bir arada kaldigi evler bile goz hapsindeydi, birakin ogrenci yurtlarini...
sezen aksunun butun yureklere sifa uflemeye basladigi yillardi, ferdi tayfur sarkilarinin hepsine yaninda necla nazirla filmler cekerdi...batiya tamamen kapali bir toplum birden anormal bir gecis yasamisti . bu ani acilmayla, kisa yoldan koseleri donmeler, yazlik sahipleri olmalar tatil koylerinin suratle yayilmasi iste bu yillarda baslamisti...
hazir degildi ulke butun bunlara, bu gecis cok suratli yapildi, insanlar neye ugradiklarini sasirdilar...aniden dunya markalarini tanidilar ,bunlara sahip olmak icin bazilari, ar, seref, namus kavramlarini bir tarafa attilar bu yillarda...
kara para, yesil sermaye gibi kavramlarla tanisti ulke aniden...
ama genclik ezikti... tek kanalli sonradan starin eklenmesiyle iki kanalli tv dunyasindan kendilerine acilan bu pencerelerden dunyayi izlemeye basladilar...michael jaksonlu yillardi...
en kaliteli izledikleri program izzet oz’un muzik programiydi renkli yayinlaniyordu...
o yillarda ulke ekonomisi allak bullak edilmis, iplerimiz iyice imf nin eline gecmisti ve dunyada ileri bilgi ve teknoloji caginin adimlari atilirken slikon vadisi diye bir seyden bahsedilirken; hande ataizininin patlayan memelerinden bahsediliyor sanilirdi bizde henuz...
simdi bu seksenli yillari degerlendirirken sekilci ve on yargili olmamak lazim. salvar pantolon, yarasa kollu bluz modellerinden daha once konusulmasi gereken seyler vardir bu degerlendirmeleri yaparken...bu ulkenin evlatlari sadece aykiri fikirlerini beyan ettiler diye daracinda sallandirildi o yllarda, ve o zamanlarin, bu ulke icin gercekten iyi birseyler yapma kapasindeki geride kalan gencleri, bunlari aci birer iz olarak, yureklerinde tasidilar yasadiklari surece...
pkk diye bir olayla tanisildi, daha once bunlar dagdaki eskiyalardi, orgutlenip boyle anilmaya basladilar o yillarda...
turk gencleri asiri milliyetci kimlikler tasidilar basbuglarinin izinde, sonra turkiye gurur duydu bunlarin adam oldurmekten hapis cezasi almis olanlariyla...
analarimizin o yillara kadar kullandiklari mubarek geleneksel basortusunun adi tesettur oldu, turban oldu bu yillarda aniden. seriat kavramlari hortladi, bunlarin seyhleri devletin en yuksek yerlerinde agirlandi, yeni tarikatlar turedi o yillarda...
simdi gelinen duruma bakip da; neden ulkenin gidisati boyle oldu biz neden geri kaldik, avrupa niye bizi istemiyor sorularinin cevabinin kolayca bulunacagi kaynak kitaplar kadar degerli gazete arsivleri vardir bu konularla ilgili...
merak edenler, o yillari yasamayip ama o yillarin acilarini hala uzerinde tasiyan genclik acip okumali oyle degerlendirmelidir bu basligin mealini....
her on senede bir darbe kampanyasının son çocukları olması hasebiyle evet çok berbattır, abuk subuk şeylerin çok olduğu zamandır.ama anlayışlı olmak gerekir.
minik kutudaki çokokrem, altın rengi kaplaması olan, para şeklindeki yassı çikolata.
barındırdığı ruh ve anlayış itibariyle keşke daha erken doğmuş olsaydım dedirten bir dönem.
çocukluğunu son kez çocuk gibi yaşayanların asla bugünlere değişmeyeceği, özlemle anılan senelerdir.
(bkz: 80 li yıllar)
vatkalı kıyafetler,yarasa kollar,korkunç saçlar,şalvar tipi pantolonlar,koca koca şekilsiz küpeler. hiç bir devir bu kadar zevk yoksunu olmamıştır sanırım.
2000li yıllarda pek popüler olan yıllar.
(bkz: 1980) (bkz: 1981) (bkz: 1982) (bkz: 1983) (bkz: 1984) (bkz: 1985) (bkz: 1986) (bkz: 1987) (bkz: 1988) (bkz: 1989)
(bkz: sümerbank)
rock ve metal tarihinin en verimli olduğu yıllardır kendileri.
(bkz: sex and dirt)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?