antik yunanca "deniz" anlamına gelmesinin yanısıra amasyalı strabon tarafından itibaren karadeniz’in güney kıyısında yeralan kuzey anadolu sahillerini hinterlandıyla birlikte tanımlamak için kullanılmıştır.
tarih öncesi çağdan bu yana karadeniz bölgesinde insan yerleşimi izlerine rastlanmaktadır. en eski yunan destanı olan argounautlar seyahati karadeniz sahilleri üzerinden kolhis ülkesine (lazika) gerçekleştirilmiştir. bölgeye yunan kololonizasyonun m.ö. 7. yüzyılda başladığı ve sinop, samsun, giresun, rize gibi çok sayıda kentin yunan kolonistler tarafından kurulduğu bilinmektedir. yunan kolonistler kendini kolh olarak adlandırılan kafkas orijinli topluluklar ile kaynaşarak bölgenin orijinal halkını meydana getirmişlerdir. m.s. 6. yüzyılda hıristiyanlık yöreye trabzon üzerinden yayılmış, mithra tapınakları yıkılmış, incil etkisiyle yerel diller unutularak yunanca hakim kılınmıştır. selçuklu ve osmanlı dönemlerinde yerli halkın islam’a geçmesi ve türkmen yerleşimleri ile 19. yüzyıl sonlarında birkaçı dışında bölgedeki topluluklar büyük ölçüde müslüman ahaliden olmuştur. 1923 türkiye-yunanistan nüfus mübadelesi’ne kadar sözkonusu bölgede kaydadeğer bir rum nüfus yaşamaktaydı. günümüzde özellikle trabzon, rize ve giresun illerinin dağlık bölgelerinde müslüman rumlar yaşamaktadırlar
pontus
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?