portugal ireland greece spain ’in kısaltması.
portekiz, irlanda, yunanistan, ispanya’nın ortak özelliği borç batağında ve iflasın kıyısında olmaları. (yani böyle söyleniyor ama bence irlanda battı bile. abisi ingiltere ile nereye kadar?)
ha pigs ülkelerine bir "i" daha eklenmesi gerektiğini söylemiş marco caprotti (italya’yı kastediyor) umarım öyle bir şey olmaz. batmış avrupa’nın bize faydası dokunmaz ama ne yalan söyleyeyim bu halde bir süre sürünmelerinide istemiyor değilim.
pigs
pink floyd - animals albümünden.
pigs (three different ones) (waters) 11:26
big man, pig man, ha ha charade you are.
you well heeled big wheel, ha ha charade you are.
and when your hand is on your heart,
youre nearly a good laugh,
almost a joker,
with your head down in the pig bin,
saying "keep on digging."
pig stain on your fat chin.
what do you hope to find.
when youre down in the pig mine.
youre nearly a laugh,
youre nearly a laugh
but youre really a cry.
bus stop rat bag, ha ha charade you are.
you fucked up old hag, ha ha charade you are.
you radiate cold shafts of broken glass.
youre nearly a good laugh,
almost worth a quick grin.
you like the feel of steel,
youre hot stuff with a hatpin,
and good fun with a hand gun.
youre nearly a laugh,
youre nearly a laugh
but youre really a cry.
hey you, whitehouse,
ha ha charade you are.
you house proud town mouse,
ha ha charade you are
youre trying to keep our feelings off the street.
youre nearly a real treat,
all tight lips and cold feet
and do you feel abused?
.....! .....! .....! .....!
you gotta stem the evil tide,
and keep it all on the inside.
mary youre nearly a treat,
mary youre nearly a treat
but youre really a cry.
pigs (three different ones) (waters) 11:26
big man, pig man, ha ha charade you are.
you well heeled big wheel, ha ha charade you are.
and when your hand is on your heart,
youre nearly a good laugh,
almost a joker,
with your head down in the pig bin,
saying "keep on digging."
pig stain on your fat chin.
what do you hope to find.
when youre down in the pig mine.
youre nearly a laugh,
youre nearly a laugh
but youre really a cry.
bus stop rat bag, ha ha charade you are.
you fucked up old hag, ha ha charade you are.
you radiate cold shafts of broken glass.
youre nearly a good laugh,
almost worth a quick grin.
you like the feel of steel,
youre hot stuff with a hatpin,
and good fun with a hand gun.
youre nearly a laugh,
youre nearly a laugh
but youre really a cry.
hey you, whitehouse,
ha ha charade you are.
you house proud town mouse,
ha ha charade you are
youre trying to keep our feelings off the street.
youre nearly a real treat,
all tight lips and cold feet
and do you feel abused?
.....! .....! .....! .....!
you gotta stem the evil tide,
and keep it all on the inside.
mary youre nearly a treat,
mary youre nearly a treat
but youre really a cry.
büyük adam, domuz adam, ha ha ne oyuncusun sen.
seni kesesi dolgun kodaman, ha ha ne oyuncusun sen.
ve ne zaman elini kalbinin üzerine koyup yemin etsen
neredeyse gülünç oluyorsun
hemen hemen bir soytarısın
kafan yemliğin içinde
"eşelemeyi sürdürün" diyorsun
semiz çenende domuz lekesi
ne bulmayı umuyorsun?
domuz ağılındayken
neredeyse gülünç oluyorsun,
neredeyse gülünç oluyorsun,
fakat aslında ağlanacak haldesin sen.
otobüs durağı, fitneci, ha ha ne oyuncusun sen,
becerdin yaşlı kocakarıyı, ha ha ne oyuncusun sen.
kırık camlardan soğuk ışıklar yayıyorsun
neredeyse gülünç oluyorsun,
gülesi geliyor insanın,
çeliğin soğukluğundan hoşlanıyorsun,
incir çekirdeğini bile doldurmaz söylediklerin,
ve çok komiksin elinde tabancan ile.
neredeyse gülünç oluyorsun,
neredeyse gülünç oluyorsun,
neredeyse gülünç oluyorsun,
fakat aslında ağlanacak haldesin sen.
hey sen beyaz saray, ha ha ne oyuncusun sen.
seni gidi evcimen şehir faresi, ha ha ne oyuncusun sen.
bizim tepkimizi sokağa dökmemizi engellemeye çalışıyorsun,
neredeyse gerçek bir keyifsin sen
hep sıkı ağızlı ve korkak,
kendini lekelenmiş mi hissediyorsun?
...!...!...!
set çekmelisin zararlı gelgitlere,
ve tümünü içinde saklamalısın,
mary, neredeyse bir keyifsin sen,
mary, neredeyse bir keyifsin sen,
fakat aslında ağlanacak haldesin.
seni kesesi dolgun kodaman, ha ha ne oyuncusun sen.
ve ne zaman elini kalbinin üzerine koyup yemin etsen
neredeyse gülünç oluyorsun
hemen hemen bir soytarısın
kafan yemliğin içinde
"eşelemeyi sürdürün" diyorsun
semiz çenende domuz lekesi
ne bulmayı umuyorsun?
domuz ağılındayken
neredeyse gülünç oluyorsun,
neredeyse gülünç oluyorsun,
fakat aslında ağlanacak haldesin sen.
otobüs durağı, fitneci, ha ha ne oyuncusun sen,
becerdin yaşlı kocakarıyı, ha ha ne oyuncusun sen.
kırık camlardan soğuk ışıklar yayıyorsun
neredeyse gülünç oluyorsun,
gülesi geliyor insanın,
çeliğin soğukluğundan hoşlanıyorsun,
incir çekirdeğini bile doldurmaz söylediklerin,
ve çok komiksin elinde tabancan ile.
neredeyse gülünç oluyorsun,
neredeyse gülünç oluyorsun,
neredeyse gülünç oluyorsun,
fakat aslında ağlanacak haldesin sen.
hey sen beyaz saray, ha ha ne oyuncusun sen.
seni gidi evcimen şehir faresi, ha ha ne oyuncusun sen.
bizim tepkimizi sokağa dökmemizi engellemeye çalışıyorsun,
neredeyse gerçek bir keyifsin sen
hep sıkı ağızlı ve korkak,
kendini lekelenmiş mi hissediyorsun?
...!...!...!
set çekmelisin zararlı gelgitlere,
ve tümünü içinde saklamalısın,
mary, neredeyse bir keyifsin sen,
mary, neredeyse bir keyifsin sen,
fakat aslında ağlanacak haldesin.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?