nerobianco

3 /
adrenokortikotropik
nerobianco
hakkinda bildigim bazi $eyler var,
en birincisi, kızsam da bazen, söylensem de hatta konuşmayıp kussam da tabir-i caizse, sevdiğimden olduğu. sevdiğim için düz bir şey yapamaz mıyım ben? yapamıyorum işte.
sonrası aklıma tekrar tekrar düşen bir uzak değer verdiğin birinin olmadığı yer sözü.. mesafeleri dakikalara indirgeme diye çemkirirken böyle söylemek ne tezat? olması gerektiğine inanılanla tam olarak olanın çatışması sanırım mevzubahis şu noktada..
daha da sonrasında kelimelere sığmayan tartışmalar, tripler bunun yanında hepsini solda sıfır bırakacak güzel sözler, inatlaşmalar, şarkılar, şarkılarla sokulan laflar var..
bir de yeni yepyeni yaşlarda, hakkında daha fazla şeyler öğrenme dileği var ki en mühimi de bu..
her şey dilediğince olsun umarım gördüğüm görmediğim her yaşında, yüzüne eklenen her çizgi, bir yaşanmışlığın tebessümüne dönüşsün..
ha bir de.. hayatta en son şüpheye düşeceği şey, seviyorum diyenlerin sevgisi olsun..
greyfurt
gün itibariyle 13. yaşına basmış, tini mini, "hanimiş bizim bilgicimiz"dir ve doğum günü dolayısıyla şımartılmayı haketmiştir.

nice yıllaradır. zamanı gelince evlensin, çoğalsın isteriz.

edit: kendisi 20 yaşına girmiş. ben 13’e kadar sayabildiğim için yanlış hesaplamışım. allah sağlıklı, uzun ömürler versin.
armour
uzak diyarlardaki evladım..
ilk doğduğu günü hatırlıyorum da şu kadarcıktı . minyatür bebekti bu. doğum günü de 26 aralık aslında. kendi de bilmez bunu. geç kutluyorsun diye sitem eder bana. nasılda eşşek kadar oldu şimdi..
duygulandım bak.. neyse ayrı geçirdiğimiz ilk doğum gününde kendisini hasretle kucaklar nice mutlu yıllar dilerim.
not: nero evladım evine dön. annen.
tandt
belki imrendiği kadar dayanıklı değildim hayata...ama güçlüydüm evet, bana güç veren bi kardeşim vardı yanımda bilirdim çünkü.bir şey söylesem olurdu,yapardı,yapardık.derdimize çare arasak birbirmizdeydi hemen buluşup biraz alkol eşliğinde yeterince güçlenebilirdik birbirmizin sayesinde...iki kardeş ne söylemekten çekinirdi ki birbirine ya da neyi feda etmekte tereddüt duyardıki. yaşanmışlıkların hasreti ya da yaşanacaklara özlem vardı ikimizde de, aslında hayat bize güzeldi kaybettiklerimiz yanımza ilk defa uğrayana kadar, belki sonrası da güzeldi kaybettiklerimiz, birbirimizle paylaştıklarımızı kazandırdı bize farkında olmadan, onlar da bilmiyordu ki biz bir olup yok olmalarını kabulleniyorduk tebessümle...dosttuk, evlerinde içip içip sarhoşluğun getirdiği istediğim iğrençliği yapıcak kadar rahatlığa da sahiptim, çünkü sahiplenmiştim o evi,aileyi,dostumu. sen - ben yoktu, biz vardı hep. imrendiğin kadar güçlüydüm aslında evet ama sayende. kardeşim.

ps 1: içilmez tekila sensiz evet.

ps 2: tam da saati kardeşim hadi kalk çorba içmeye gidelim uyuyamadım. ama önce tartışmak lazım motorla mı yürüyerek mi ? ben yürüyerek gidelim derim.

ps 3: motorda fast and furious sölemek lazım yoksa olmaz.
ayrıca;

m1 m2 m3 e vücudum 01 e kafam girsin.

....

yıllar sonrasından gelen edit : aradan yıllar geçti ama biz hala dostuz ne mutlu bize.
instrument
bu çok sevgili, sözlüğümüzün gülü, sözlüğümüzün bidenesi nerobianco kişisi radyoda pinahinin haftanın sonu şarkısını istedi ve ben ibnelik olsun diye çalmadım. o yüzden kendi zoruyla bu entryi yazıyorum. sözlük formatına aykırı böyle şeyler ama bir saat boyuunca sözlükten ve msn den siz dinlemediniz onu. ne yapayım. kusuruma bakmayın. ahanda şarkının sözleri.




cuma günleri valiz hazırlamak gibi.
cuma günleri seninle ilkbahar gibi.
ellerini alıp dokunmamak gibi.
gözlerini görüpte bakmamak gibi.

hiçbir cumartesi günüm bi türlü yetmedi.
asla cumartesi gece sabahla bitmedi.
ben seninim,gece benim,sabah benim
sen beni hiç düşünme ben hep böyleyim.

haftanın sonu bir nakarat gibi.
haftanın sonu hep aynı günleri.

pazar günleri pazartesi alır beni.
pazar günleri elimdeki balık gibi.
gözlerini görürken ağlamak gibi.
kıymetini giderken anlamak gibi.

haftanın sonu bir nakarat gibi.
haftanın sonu hep aynı sözleri.


edit: kendisi aslında beni çok zorlamadı ben isteğini çalamayınca üzüldüm. kendisine değer veremediğimi düşündüm. o sebepten bu entryi yazdım.
tacican
sevdirir kendisini herkeslere kısa zamanda. uzun bir geçmişimiz vardır kendisiyle. şimdi ne zikimeyse yurdumdaki üniversiteler yetmezmiş gibi hatta ve hatta bok varmış gibi yurt dışında eğitim öğretim görmektedir. özlettirmektedir kendisini. eti cin gibidir.
mad
az evvel koltuk altı kıllarını kesmemi rica eden bilgiç. gel gör ki pek iğrendim ve bu ricasını geri çevirdim.
3 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol