türlü atraksiyonları neticesinde tanrılar tarafından cezanlandırılmış olan kavimdir. zira ibnelik bunlarda, ensest bunlarda, herşey bunlardaymış. yok olmuşlar neticede. iyi de olmuş. ayrıca lut isminde birde peygamberleri mevcuttur.
lut kavmi
yaşadıkları şehir şu anda lut gölünün altında düzü tersine çevrilmiş halde durduğu söylenen kavim. (bkz: lut gölü)
anlaşılamayınca üzülüyor insan; son dönemde gayislam.bloga yapılan yorumlarda beni bu şekilde üzdü. bu blog inançlı eşcinsellerin yazı yazabildiği, yazılanları okuyup bir nebze olsun dini ile yeniden bağ kurabildiği bir blogtur. heteroseksüel müslümanlara yönelik olarak eşcinselliği kabul ettirme ya da dayatma gibi bir amacı yoktur.
eflatoon kaç zamandır intihara kalkışan ve intihar düşüncesinin yoğun bir şekilde kendini gösterdiği eşcinsellerle ilgilenmekte. peki bu eşcinselleri intihara sevk eden nedir? aile reddi, toplumsal yaşamın dışına itiliş, yaşam boyu rol model olabilecek gay profillerin yokluğu, aşağılanma vs vs vs.
yorum sahipleri, el insaf!
bu blogta yayınlanan ve yayınlanmayan birçok yorumunuzda eşcinselliği meşrulaştırmaya çalışmamızdan yakınıyorsunuz! el insaf! sadece bu kimliğimiz yüzünden diğer tüm yapıp etmelerimiz ve kimliklerimiz hiçe sayılıyor. allah aşkına, azıcık utanın! biz yaşamımızı bu kimlik bağlamında kurma meraklısı değiliz ve eşcinselliğin aslında çok önemsiz bir hal olduğunu düşünüyoruz. fakat bugünlerde önem kazanıyor ve bu konuda yazıp çiziyorsak, bunun nedeni sizin öfkeniz ve sırf bu durum yüzünden bizleri müslüman cemaatinin dışında görmenizdir. karşımıza intihara kalkışan bir delikanlı getirildiğinde, ailesi tarafından reddedilen bir lgbtt karşısında, gizlenmek amacıyla sürekli yalan söylemek zorunda bırakılan bir lgbtt sizlerin umurunda olmasa da bizim umurumuzdadır. onlara söyleyecek sözümüz vardır. çünkü biz rahman ve rahim olan allah’ın kullarıyız.
şunu açık bir şekilde söyleyeyim; eşcinsellik livata değildir! siz kötü yorum sahiplerinin tüm argümanları aslında livata üzerine olan dini hükümler üzerine kuruludur. ne kadın eşcinselliği üzerine düşünebiliyorsunuz ne de çift cinsiyetlilik üzerine… eğer bu konular üzerinde azıcık düşünseniz eşcinsellik karşıtı düşüncelerinizi livata üzerine oturtmazdınız.
sizlere şunu da söyleyeyim; livatanın meşruluğu tartışması da dini değil politik bir tartışmadır ve kökeni tarihsel olarak sünnilerle şiiler arasındaki iktidar mücadelesinin halk indinde bir propaganda aracı olarak kullanılmasıdır. günümüzdeyse bu hadisleri eşcinselliğe karşı kullanıyorsunuz. bende size ısrarla soruyorum; kadın eşcinselliği ne olacak? çift cinsiyetlilerin durumu ne olacak? çünkü bambaşka bir tartışmanın kavramlarını, delillerini vs. alakasız bir konuya monte etmeye çalışıyorsunuz.
gerçi buna da bir çözüm yolu bulmaya çalıştınız. ayetin neshi tartışmaları içindeki nisa suresi 15. ve 16. ayetlerini günümüz meallerinde direk eşcinsellere yönelik ayetlermişçesine çeviriyorsunuz. yalan olduğunu bile bile… homofobi gözünüzü öyle bir şekilde örtüyor ki ayetleri dahi “değiştiriyorsunuz”.
sizin gibiler ayetlerdeki kelimeleri dahi değiştirirken, müsaade edin bizimde söyleyeceklerimiz olsun.
şunu unutmayın, bizler alışkınız; kalplerimizin mühürlü olduğunun bize söylenmesine… maşallah göğsümüzü yarıp içindekileri okuyabiliyorsunuz! keşke okurken biraz daha dikkatli davransanız! o kalpte allah ve resulünün sevgisi de var çünkü. bu sevgi olmasaydı bu blogta olmazdı. ama yok sizlere göre bizler art niyetliyiz. sizlerde zaten kalplerimizden geçenleri dahi bilirsiniz. bakıyorum da şah damarımızdan dahi bize yakınsınız.
siz ısrarla bizlere küfür ithamında bulunarak yorum yapanlar! utanın kendinizden ve artık kabul edin, sizin derdiniz içinizdeki homofobidir. siz aslında bir eşcinselin “ben bir müslümanım” demesine tahammül edemiyorsunuz. siz bir eşcinselin “ben allah ve resulünü seviyorum” demesine tahammül edemiyorsunuz. siz bir eşcinselin müslüman kimliğiyle konuşmasını, yazıp çizmesini islam’a karşı bir saldırı olarak telakki ediyorsunuz. neden? çünkü bizden (eşcinsellerden) tiksiniyorsunuz.
ama bunun adı islam değil, homofobidir. homofobinizi din olarak telakki etmeyin!
dönüp durup söyleyegeldiğiniz tek bir söz var: eşcinselliği meşrulaştırıyorsunuz…
efendiler!
biz bu toprakların gayrimeşru çocukları değiliz!
ve evet, islam dininde bizim yaptığımız fiilin meşru olduğunu söyleyen mezheplerde olmuştur! sünni zahiriye mezhebi gibi! yaptığımız fiilin kadın erkek zinasından daha düşük bir ceza gerektirdiğini de söyleyenler çıkmıştır. imam-ı azam gibi!
bizden şunu dememizi bekliyorsunuz: bu günahtır ve ben suçluyum, “düzelmek” için gayret sarf ediyorum.
hayır bu sözü söylemeyeceğiz!
islam dini içinde bize bir yer vardır. sünni zahiriye mezhebi bunu söyler. bizi fiziksel çift cinsiyetliler gibi biyolojik yönden yeniden değerlendirip “meşru” olduğumuzu söyleyen günümüz müslüman alimler de vardır. bize allah’ın dininde yer vardır. umuyoruz ki peygamberin (s.a.v) şefaatinde de bizlere yer olacaktır.
elinize kan bulaşmasa da ağzınızdan tükürdüğünüz hep kan! intihar eden nice eşcinselin kanı dudaklarınızda. nice eşcinseli nefretinizle öldürdünüz! nicesi “ben allah ve resulünü seviyorum” diyordu. ama sizler homofobinizin nefretine dayandınız. homofobinizi din telakki ettiniz ve hala utanmadan da homofobinizi allah sinan’ı gibi kullanarak konuşuyorsunuz. çelişkide olan sizlersiniz.
hz. lut (a.s) gönderildiği kavim eşcinsel bir kavim değildi. öğrenin artık. o kavmin erkekleri tecavüzcü, yağmacı heteroseksüellerden müteşekkildi. eğer sorun eşcinsellik olsaydı lezbiyenlik açısından da değerlendirme yapılırdı.(ya kadın insan olarak görülmüş mü ki cinselliği tanınsın?????) eğer sorun eşcinsellik olsaydı bu kıssa kuranda geçerken cezai müeyyidesi de belirtilirdi. ama tecavüzün, yağmacılığın müeyyidesi kuran ve sünnetle ortaya konmuştur. eşcinselliğin değil. kuranda eşcinselliğe bir ceza tayin edilmemiştir. sizin tahrif etmeye kalktığınız nisa suresinin ayetleri dışında!
tarih öyle enteresan ki; kuranın tahrifine karşı şu blog ayakta duruyor! çünkü homofobi karşısında anlı şanlı islam alimleri susuyor. sonunda bunu da başardınız. homofobi ile ayet tahrifatına başladınız!
utanın kendinizden!
kuranda homofobinize dayanak ayet aramaktasınız.
eflatoon kaç zamandır intihara kalkışan ve intihar düşüncesinin yoğun bir şekilde kendini gösterdiği eşcinsellerle ilgilenmekte. peki bu eşcinselleri intihara sevk eden nedir? aile reddi, toplumsal yaşamın dışına itiliş, yaşam boyu rol model olabilecek gay profillerin yokluğu, aşağılanma vs vs vs.
yorum sahipleri, el insaf!
bu blogta yayınlanan ve yayınlanmayan birçok yorumunuzda eşcinselliği meşrulaştırmaya çalışmamızdan yakınıyorsunuz! el insaf! sadece bu kimliğimiz yüzünden diğer tüm yapıp etmelerimiz ve kimliklerimiz hiçe sayılıyor. allah aşkına, azıcık utanın! biz yaşamımızı bu kimlik bağlamında kurma meraklısı değiliz ve eşcinselliğin aslında çok önemsiz bir hal olduğunu düşünüyoruz. fakat bugünlerde önem kazanıyor ve bu konuda yazıp çiziyorsak, bunun nedeni sizin öfkeniz ve sırf bu durum yüzünden bizleri müslüman cemaatinin dışında görmenizdir. karşımıza intihara kalkışan bir delikanlı getirildiğinde, ailesi tarafından reddedilen bir lgbtt karşısında, gizlenmek amacıyla sürekli yalan söylemek zorunda bırakılan bir lgbtt sizlerin umurunda olmasa da bizim umurumuzdadır. onlara söyleyecek sözümüz vardır. çünkü biz rahman ve rahim olan allah’ın kullarıyız.
şunu açık bir şekilde söyleyeyim; eşcinsellik livata değildir! siz kötü yorum sahiplerinin tüm argümanları aslında livata üzerine olan dini hükümler üzerine kuruludur. ne kadın eşcinselliği üzerine düşünebiliyorsunuz ne de çift cinsiyetlilik üzerine… eğer bu konular üzerinde azıcık düşünseniz eşcinsellik karşıtı düşüncelerinizi livata üzerine oturtmazdınız.
sizlere şunu da söyleyeyim; livatanın meşruluğu tartışması da dini değil politik bir tartışmadır ve kökeni tarihsel olarak sünnilerle şiiler arasındaki iktidar mücadelesinin halk indinde bir propaganda aracı olarak kullanılmasıdır. günümüzdeyse bu hadisleri eşcinselliğe karşı kullanıyorsunuz. bende size ısrarla soruyorum; kadın eşcinselliği ne olacak? çift cinsiyetlilerin durumu ne olacak? çünkü bambaşka bir tartışmanın kavramlarını, delillerini vs. alakasız bir konuya monte etmeye çalışıyorsunuz.
gerçi buna da bir çözüm yolu bulmaya çalıştınız. ayetin neshi tartışmaları içindeki nisa suresi 15. ve 16. ayetlerini günümüz meallerinde direk eşcinsellere yönelik ayetlermişçesine çeviriyorsunuz. yalan olduğunu bile bile… homofobi gözünüzü öyle bir şekilde örtüyor ki ayetleri dahi “değiştiriyorsunuz”.
sizin gibiler ayetlerdeki kelimeleri dahi değiştirirken, müsaade edin bizimde söyleyeceklerimiz olsun.
şunu unutmayın, bizler alışkınız; kalplerimizin mühürlü olduğunun bize söylenmesine… maşallah göğsümüzü yarıp içindekileri okuyabiliyorsunuz! keşke okurken biraz daha dikkatli davransanız! o kalpte allah ve resulünün sevgisi de var çünkü. bu sevgi olmasaydı bu blogta olmazdı. ama yok sizlere göre bizler art niyetliyiz. sizlerde zaten kalplerimizden geçenleri dahi bilirsiniz. bakıyorum da şah damarımızdan dahi bize yakınsınız.
siz ısrarla bizlere küfür ithamında bulunarak yorum yapanlar! utanın kendinizden ve artık kabul edin, sizin derdiniz içinizdeki homofobidir. siz aslında bir eşcinselin “ben bir müslümanım” demesine tahammül edemiyorsunuz. siz bir eşcinselin “ben allah ve resulünü seviyorum” demesine tahammül edemiyorsunuz. siz bir eşcinselin müslüman kimliğiyle konuşmasını, yazıp çizmesini islam’a karşı bir saldırı olarak telakki ediyorsunuz. neden? çünkü bizden (eşcinsellerden) tiksiniyorsunuz.
ama bunun adı islam değil, homofobidir. homofobinizi din olarak telakki etmeyin!
dönüp durup söyleyegeldiğiniz tek bir söz var: eşcinselliği meşrulaştırıyorsunuz…
efendiler!
biz bu toprakların gayrimeşru çocukları değiliz!
ve evet, islam dininde bizim yaptığımız fiilin meşru olduğunu söyleyen mezheplerde olmuştur! sünni zahiriye mezhebi gibi! yaptığımız fiilin kadın erkek zinasından daha düşük bir ceza gerektirdiğini de söyleyenler çıkmıştır. imam-ı azam gibi!
bizden şunu dememizi bekliyorsunuz: bu günahtır ve ben suçluyum, “düzelmek” için gayret sarf ediyorum.
hayır bu sözü söylemeyeceğiz!
islam dini içinde bize bir yer vardır. sünni zahiriye mezhebi bunu söyler. bizi fiziksel çift cinsiyetliler gibi biyolojik yönden yeniden değerlendirip “meşru” olduğumuzu söyleyen günümüz müslüman alimler de vardır. bize allah’ın dininde yer vardır. umuyoruz ki peygamberin (s.a.v) şefaatinde de bizlere yer olacaktır.
elinize kan bulaşmasa da ağzınızdan tükürdüğünüz hep kan! intihar eden nice eşcinselin kanı dudaklarınızda. nice eşcinseli nefretinizle öldürdünüz! nicesi “ben allah ve resulünü seviyorum” diyordu. ama sizler homofobinizin nefretine dayandınız. homofobinizi din telakki ettiniz ve hala utanmadan da homofobinizi allah sinan’ı gibi kullanarak konuşuyorsunuz. çelişkide olan sizlersiniz.
hz. lut (a.s) gönderildiği kavim eşcinsel bir kavim değildi. öğrenin artık. o kavmin erkekleri tecavüzcü, yağmacı heteroseksüellerden müteşekkildi. eğer sorun eşcinsellik olsaydı lezbiyenlik açısından da değerlendirme yapılırdı.(ya kadın insan olarak görülmüş mü ki cinselliği tanınsın?????) eğer sorun eşcinsellik olsaydı bu kıssa kuranda geçerken cezai müeyyidesi de belirtilirdi. ama tecavüzün, yağmacılığın müeyyidesi kuran ve sünnetle ortaya konmuştur. eşcinselliğin değil. kuranda eşcinselliğe bir ceza tayin edilmemiştir. sizin tahrif etmeye kalktığınız nisa suresinin ayetleri dışında!
tarih öyle enteresan ki; kuranın tahrifine karşı şu blog ayakta duruyor! çünkü homofobi karşısında anlı şanlı islam alimleri susuyor. sonunda bunu da başardınız. homofobi ile ayet tahrifatına başladınız!
utanın kendinizden!
kuranda homofobinize dayanak ayet aramaktasınız.
bu kavme inananlarının eşcinsel ve travesti öldürmenin bedava olduğu ve bu öldürülen kişilerin ahlak düzenine katkıda bulunulmak adına insanlık görevi adı altında bir inanç zihniyetiyle öldürüldüğü ve bu öldüren insanların da dini bir vecibeyi yerine getiriliyormuşçasına cennete layık görüldüğüdür.
herhalde cennete gidenler geri dönebiliyor.
ki yaratan sıfatına nail olabilirliğe erişebilip insan öldürebilime vasfına sahip olabiliyorlar.
(bkz: metafizik teknoloji)
fakat bu kavmin tefsirinin amacının gerçekte din ve yaratılış mantığı dışından ziyade bir homofobi zihniyeti politikalasına yorumlanması, insanları zulüm ve çelişkiler içinde bulundurmaktan öte gidemediği bir korkunun ismidir.
(bkz: eşcinsel ve travesti öldürmek bedava)
(bkz: dini tefsirlerdeki çelişkiler)
herhalde cennete gidenler geri dönebiliyor.
ki yaratan sıfatına nail olabilirliğe erişebilip insan öldürebilime vasfına sahip olabiliyorlar.
(bkz: metafizik teknoloji)
fakat bu kavmin tefsirinin amacının gerçekte din ve yaratılış mantığı dışından ziyade bir homofobi zihniyeti politikalasına yorumlanması, insanları zulüm ve çelişkiler içinde bulundurmaktan öte gidemediği bir korkunun ismidir.
(bkz: eşcinsel ve travesti öldürmek bedava)
(bkz: dini tefsirlerdeki çelişkiler)
Olmayan ve sümer efsanelerinden etkilenen peygamberlerin götten salladigi bir kavimdir
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?