lili marleen

goretomb
ikinci dunya savasi cephelerinde sava$an askerlerin sikca dinledikleri sarkidir.anlami mavi melek mi$.
aradik bulduk sozlerini de

vor der kaserne,
vor dem großen tor,
stand eine laterne
und steht sie noch davor
so woll’n wir uns da wiederseh’n,
bei der laterne woll’n wir steh’n,
wie einst, lili marleen
unsere beiden schatten
sah’n wie einer aus,
daß wir so lieb uns hatten,
das sah man gleich daraus
und alle leute soll’n es seh’n,
wenn wir bei der laterne steh’n,
wie einst, lili marleen
schon rief der posten
sie blasen zapfenstreich,
es kann drei tage kosten!
kamerad, ich komm’ ja gleich.
da sagten wir aufwiederseh’n
wie gerne wollt’ ich mit dir geh’n,
mit dir, lili marleen!
deine schritte kennt sie,
deinen schonen gang
alle abend brennt sie,
mich vergaß sie lang
und sollte mir ein leid gescheh’n,
wer wird bei der laterne steh’n,
mir dir, lili marleen?
aus dem stillen raume,
aus der erde grund,
hebt mich wie im traume
dein verliebter mund
wenn sich die späten nebel dreh’n,
werd’ ich bei der laterne steh’n
wie einst, lili marleen
zipaydirmen
hans leip 22.09.1893’te hamburg’da doğmuş bir alman şairi, roman ve hikaye yazarıdır. 1915 yılında asker sıfatıyla katıldığı birinci dünya savaşı’nda, marleen ismindeki hemşire genç kızla tanışmıştır. ancak, kendisinin bundan öncesinde lili isimli kızla da gönül birliği olmuştur. hans leip, bu iki aşkını bir isim altında birleştirip şiire çevirmiştir. leip’in lili marleen dediği şiirinde, genç bir kadınla asker sevgilisi anlatılmaktadırlar. şiirin gerçek kahramanları, elbette kendisiyle o iki sevgilisidirler. şu var ki, iki ayrı sevgili şiirde aynı isimle aynı kimlikte buluşmuşlardır! kışla, kapı, fener sözleriyle başlayan şiir, oldukça duygulu ve etkileyicidir.

norbert schultze de, 26.01.1911’de braunschweig’da doğmuş gene bir alman bestecisidir. bu ikilinin ortaya koyacakları dünya ölçeğindeki kompozisyonun üçüncü kişisi, boğuk ve buğulu sesiyle lale andersen adında bir tiyatro oyuncusu ve şarkıcı kadın olacaktır. lale andersen bremerhaven’de doğmuş (23.03.1905> olup, danimarka’yı çağrıştıran soyadına rağmen o da bir alman’dır.

bunlardan ilk ikisinin yolları 1938 yılında kesişmiş ve hans leip’in lili marleen şiiri bestesi üzerinde anlaşmaya varılmıştır. beste tamamlanınca sıra bunun icrasına gelecektir. şair ve besteci, lale andersen’le işte bu noktada buluşmuşlardır. beste ve icrasının 1941’e kadarki macerası farklı-farklı yazılmaktadır. tezlerden birine göre başlangıç hüsrandır. başka bir teze göreyse, daha başlarda yediyüzbin satmış bir plak söz konusudur ki, sonraki gelişmelere bakılacak olursa bunun doğru olması gerekmektedir. diğer yandan da alman hükûmeti cephelerdeki askerlerin morali için bir beste düşünmektedir. özellikle, libya-mısır çölünde savaşan erwin rommel ordusunun morali için… ayrıntılardan arınıp devam edersek, beste, belgrad’dan yayın yapan alman askeri radyosuyla 1941’de bir çalınmıştır ki, dost-düşman ayağa kalkmışlardır! böyle bir güfte ve onun duygu örülmüş bestesi, askerlerin savaş şevkini kıracak, diye almanlarca hemen yasaklanmak bile istenmiştir. ancak… uyguladığı üstün savaş stratejisiyle büyük başarıları imzalamış ve bugün hala çöl tilkisi diye anılan bir general erwin rommel vardır. askerlerinin duygularına tercüman olup, hükûmeti’n kararına, bizzat ve derhal karşı çıkmıştır. sonuçta, lili marleen yayımlanmaya devam olunmuştur.

olayın sonrası daha da ilginçtir. ilk yayının ardından alman cephesi şöylesi bir dalgalanmıştır. artık, her asker şarkıda biraz kendini bulmaktadır. cephedeki alman askerleri, yayın sırasında durup lili marleen’i dinlemekte, sonra kaldıkları yerden savaşa devam etmektedirler! peki, yalnız almanlar mı? .. müttefikler de aynen böyle! .. müttefik askerleri, biraz marş biraz vals ritmindeki almanca şarkının sözlerini anlamasalar da, son derecede yumuşak ve hazin bir ilahi, adeta oratoryo karşısında ilgisiz duramamışlardır. ingiliz hükûmeti, gerçeği kabûl etmek zorunda kalmış, güfteyi ingilizce’ye çevirtip, onlar da ayrıca yayına başlamışlardır! her iki cephede de savaş’ın sonlarına kadar ve her gün bir düzen içinde bu şarkı dinlenmiştir.

güftesi tam elli dile çevrilmiş melodi, sonraki bir dönemde gene bir alman olan hollywood sanatçısı marleene dietrich’le de özdeşleşmiştir. filmleri yapılmış, bir süre de böyle gündemde kalmıştır.

hans leip, doksan yıllık bir ömrün sonunda 06.06.1983’te isviçre-früthwilen’de, norbert schultze de doksanbir yılın sonunda 14,10,2002’de almanya-bad tölz’de hayatlarına veda etmişlerdir. üçüncü kişi lale andersen’se, yakalandığı amansız karaciğer kanseri sebebiyle, çok daha erken tarihte (23.03.1972> hayattan ayrılmış bulunmaktadır. maria magdelene dietrich von losch, yani marlene dietrich’e gelince. 12.12.1901’de berlin’de doğup, 06.05.1992’deyse paris’te ölmüştür. o da, doksanbir yıl gibi hayli uzun bir ömrü yaşamıştır.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol